Merhaba günlük.
Uzun zaman oldu senden uzaklaşalı, eskiden her gecemiz beraber geçerdi. Değiştik mecburen, yolumuzun ayrılması gerekti.
Ama böyle oluyor nihayetinde. Hep dönüyoruz kürkçü dükkanına.
Senden sonra onu unuttum, fena aşk yazardım hatırlar mısın? O bitti işte. Büyük aşk. Dışarıdan bakınca, unutunca; ilişkilere, hep "az sevmişim, o kadar da sevmemişim" diye düşünülür. Bende öyle olmadı sanırım. Hala mesela güzel hatırlarım, ne çok sevmiştim derim. Ama bitti işte, o tercihini yaptı, ben de yoluma girdim.
Aylar aylar, hatta yıllar geçti. 2 sene olmuştur değil mi sana yazmayalı? Oldu tabii.
Bir adamla tanıştım sonra, bambaşka bir adam. Bana çok benziyor günlük, bilirsin ben biraz şapşalımdır. O da öyle sanki. İyi insan falan diye vurulduk.
Diğer adamla yaşamama fırsat olmayan şeyleri yaşadık, adam gibi sevgili olduk. Ben ona gittim, o bana geldi. Böyle bulutların üzerindeydim sanki, sonra düştüm.
Çok yüksekten düştüm.
Saçma sapan bahanelerle, sezdirmeden geldi ayrılık.
O bitirmek istemedi başta, sonra kararını verdi. Bu kez çok yaş vardı aramızda günlük, gelecek için çok zor olacaktı; o da beni korudu.
İnsan karşısındakini koruyor gibi düşününce daha rahat hissediyor biliyor musun? Bazı geceler ben de "onun yanına yakışmayacaktm, benim yüzümden kötü eleştirilecekti" diye düşünüyorum; kendini değil onu düşün, diyorum kendime. Bazı geceler onu unutmaya çalışıyorum. Bazı geceler de o yanıma gelsin diye dua ediyorum.
Şu an il dışında. Dört aydır uzaktayız günlük, dört aydır sadece onbeş dakika yüzyüze konuşabildik bir kafede.
Geleceğim, dedi yine. Belki gelir. Belki gelmez. Gelirse alıp karşıma konuştuğumda bir şey değişir mi ki? Hiçbir zaman değişmedi ki günlük. Gidenlerden kim hala onu beklediğim dönemde döndü ki? Niyeyse bile bile ladesim..
Ama hayatın her günü bir umut derler, nefes aldığın sürece umut vardır; derler değil mi günlük? Bu bile umut etmek için kafi gözüküyor aslında. Yoksa nasıl ayakta kalırım ben? İnsan bir daha sana dokunamayacağını bile bile nasıl dayanır hayata? sevgilim?