- 20 Şubat 2010
- 33.258
- 6.523
- 773
Yarın bir arkadaşımla buluşacağım günlük. :26::26:
Daha önce benden hoşlanmış olan ama benim kabul etmediğim bir insan.
Üniversitenin ilk yılından beri tanışıyoruz. Yani yaklaşık 3 yıldır.
O mezun oldu. Memleketine dönmüştü. Birkaç hafta sonra mesaj attı bana.
Ankara'ya gelecekmiş bir daha ve geldiğinde beni görmek istediğini, benim yerimin onda başka olduğunu ve bana bunu göstermek istediğini yazmıştı. Ben de "tamam, görüşelim" dedim.
Bugün gelmiş, yarın buluşma kararı aldık.
Normalde benden hoşlanan ama benim hoşlanmadığım bir erkekle arkadaş kalmam.
Olmuyor çünkü, her karşılaşmada bir gerginlik, bir kasıntılık mevzu bahistir.
Yalnız bu arkadaş entel, gayet bilgili, çevresi geniş, her şeyden önce bir ekşi sözlük yazarı.
Bu sebeplerle onunla arkadaşlığımın bozulmasını istemediğimden ve benden hoşlanma durumunu çok da ciddiye almadığımdan görmezden geldim geçmişi ve gayet normal bir şekilde görüşmeye devam ettim kendisiyle. Çünkü geçici bir şeydir diye düşündüm. Oturup durup beni düşünecek hali yoktu ya... Zaten herkesle diyalog kuran biri. Biri gider diğeri gelir, ayran gönüllüdür diye düşündüm hep.
Evinde buluşmamızı istedi. Ben de bu güzel hava varken evde değil de açık havada olsak daha iyi olacağını ifade ettim. Benimle son buluşmamızda yalnız olmak istediğini söyledi. :S :S :S E dışarıda olsak da sadece ikimiz olacağız zaten. :S Aklından iyi şeyler geçmiyor olabilir di mi? :26::26:
Tanıdığı bir hanım arkadaşına tarot baktıracaktı, ben de bana da kart çekmesini istedim aşk ve işle ilgili olarak. "Yarın sana fena vurulmuş biriyle buluşacakmışsın" diye bir cevap yazdı. Evet, bariz bir gönderme ile baş başayım. Aşk ilanı bu resmen. Hep geçiştirmeye çalışıyorum, şakaya vuruyorum, duymamazlıktan geliyorum. Yarın son damla olacak. Keşke sevebileceğim biri olsaydı ama malesef değil. Kesinlikle aşık olabileceğim bir insan olamaz o.
Belki de ben abartıyorum, belki hiçbir atraksiyon olmayacak ve kardeş kardeş vakit geçirip ayrılacağız. Offf... Neyse hiç takmıyorum.
Evine de gitmeyeceğim. Ya içeceğime hap atıp da beni uyutursa?
Starbucks'ta buluşalım. Çok güzel buz gibi bir içeceği vardı oranın mangolu bir şeydi. Ondan alayım.
Artık Ankara'da da hava çok fena sıcak ne yazık ki!
Bir derdim var bölümüne yazılan yazılar gibi oldu bugünkü yazım.
Yeşil, kalçama inen ve biraz bol bir tişört, altına siyah taytım ve dolgu topuk ayakkabılarım + nar çiçeği rengi ojelerim + açık ve hafif kabartılmış saçlarım + her zamanki mat tonlu bana özel makyajımla karşısında olacağım. Ne güzel bir kız bu desin bir daha; son görüşmemizde iyice aklına kazınsın tipim ve tüm tavırlarım.
Hem onunla olmaz deyip de, hem de bana daha da hayranlık duymasını sağlamaya çalışmak ne kadar da tezat.
Daha önce benden hoşlanmış olan ama benim kabul etmediğim bir insan.
Üniversitenin ilk yılından beri tanışıyoruz. Yani yaklaşık 3 yıldır.
O mezun oldu. Memleketine dönmüştü. Birkaç hafta sonra mesaj attı bana.
Ankara'ya gelecekmiş bir daha ve geldiğinde beni görmek istediğini, benim yerimin onda başka olduğunu ve bana bunu göstermek istediğini yazmıştı. Ben de "tamam, görüşelim" dedim.
Bugün gelmiş, yarın buluşma kararı aldık.
Normalde benden hoşlanan ama benim hoşlanmadığım bir erkekle arkadaş kalmam.
Olmuyor çünkü, her karşılaşmada bir gerginlik, bir kasıntılık mevzu bahistir.
Yalnız bu arkadaş entel, gayet bilgili, çevresi geniş, her şeyden önce bir ekşi sözlük yazarı.
Bu sebeplerle onunla arkadaşlığımın bozulmasını istemediğimden ve benden hoşlanma durumunu çok da ciddiye almadığımdan görmezden geldim geçmişi ve gayet normal bir şekilde görüşmeye devam ettim kendisiyle. Çünkü geçici bir şeydir diye düşündüm. Oturup durup beni düşünecek hali yoktu ya... Zaten herkesle diyalog kuran biri. Biri gider diğeri gelir, ayran gönüllüdür diye düşündüm hep.
Evinde buluşmamızı istedi. Ben de bu güzel hava varken evde değil de açık havada olsak daha iyi olacağını ifade ettim. Benimle son buluşmamızda yalnız olmak istediğini söyledi. :S :S :S E dışarıda olsak da sadece ikimiz olacağız zaten. :S Aklından iyi şeyler geçmiyor olabilir di mi? :26::26:
Tanıdığı bir hanım arkadaşına tarot baktıracaktı, ben de bana da kart çekmesini istedim aşk ve işle ilgili olarak. "Yarın sana fena vurulmuş biriyle buluşacakmışsın" diye bir cevap yazdı. Evet, bariz bir gönderme ile baş başayım. Aşk ilanı bu resmen. Hep geçiştirmeye çalışıyorum, şakaya vuruyorum, duymamazlıktan geliyorum. Yarın son damla olacak. Keşke sevebileceğim biri olsaydı ama malesef değil. Kesinlikle aşık olabileceğim bir insan olamaz o.
Belki de ben abartıyorum, belki hiçbir atraksiyon olmayacak ve kardeş kardeş vakit geçirip ayrılacağız. Offf... Neyse hiç takmıyorum.
Evine de gitmeyeceğim. Ya içeceğime hap atıp da beni uyutursa?
Starbucks'ta buluşalım. Çok güzel buz gibi bir içeceği vardı oranın mangolu bir şeydi. Ondan alayım.
Artık Ankara'da da hava çok fena sıcak ne yazık ki!
Bir derdim var bölümüne yazılan yazılar gibi oldu bugünkü yazım.
Yeşil, kalçama inen ve biraz bol bir tişört, altına siyah taytım ve dolgu topuk ayakkabılarım + nar çiçeği rengi ojelerim + açık ve hafif kabartılmış saçlarım + her zamanki mat tonlu bana özel makyajımla karşısında olacağım. Ne güzel bir kız bu desin bir daha; son görüşmemizde iyice aklına kazınsın tipim ve tüm tavırlarım.
Hem onunla olmaz deyip de, hem de bana daha da hayranlık duymasını sağlamaya çalışmak ne kadar da tezat.