İnsanlara güvenmeye çalıştıkça herkesten bir darbe almaktan, en sevdiğine bile güvenemeyerek yaşamaktan ne kadar yoruldum bir bilsen.
Oysa dün telefonu geldiğinde ne mutlu olmuştum. Cıvıl cıvıldım bir kuş misali, kalbim pır pır atıyordu mutluluktan, sürekli 'Allahım çok şükür' diye inletmiştim ortalığı!Yanımdaki arkadaşım da neşemle neşelenmiş, sevincime ortak olmuştu. Buluşacağımız yere uçarak gitmiştim, her nerede kaldın mesajında "Allah'ım beni bekliyor" diye düşünürken, içimi kaplayan mutluluğu, umudu tarife kelimeler yetmez.
Yüzünü, güzel gözlerini gördüğüm ilk dakikada aradan sanki bir ay değil asırlar geçmiş gibi hissetmiştim. 'Ne kadar özlemişim' demiştim kendi kendime. Görür görmez sarıldı, öptü kocaman. 'Oh' dedim, 'Sonunda benim işte, geldi.' Başımı omzuna yasladım, kokusunu çektim uzun uzun... İlk defa el ele yürüdük. Onla ilgili her sevinci, her umutu, her masumiyeti, her mahremiyeti, her kederi, her acıyı kısacası her duyguyu tek bir geceye sığdırdım. Dün geceye...
Sevgiyle, aşkla, tutkuyla sarıldım. Sımsıkı... Kopup gideceğimizi hissedercesine... Gözlerinin içine baktım, yaşadığı sorunlu hayatı içimde hissettim. Dertleriyle dertlendim, umuduyla umutlandım... Ama bir şeyler hep eksikti, uğraştım tamamlayamadım. Ne eskisi gibi güvenle bakıyordum ona, ne de inanarak dinliyordum. Sırtı dönük uyurken bile ilk defa ortamızda aşılması zor bir duvar oluşturdu mesafeler, ilk defa kolumu kendine dolamadı, ilk defa yüzlerce kez sırtını öpmedim. Öpemedim... Sadece tek bir söz beynimde yankılandı tüm gece, 'Beni sadece sev, çok sevme'...
Yavrusunu incitmemeye çalışan bir baba misali söylemişti bunu. Sevgisinden diye düşünmüştüm.
O vucüdundaki yaraların acısıyla inlerken, ben yüzündeki ızdırap çeken ifadenin, gözbebeklerime her değişinde, içim titreyerek izliyor ve dinliyordum. Her şeyi geçmişte bırakmaya o dakikada karar vermiştim ben oysa. Anlamıştım ki, onsuz ne yüreğim yürek ne hayatım hayat, ne de sevgim sevgiydi. Onsuz olamayacağımı düşünüyodum, nefes bile alamayacağımı.
Uyurken ilk defa öpmedi beni, ilk defa belinden çektiğim elimi yerine öperek yerleştirmedi, ilk defa parmaklarını parmaklarıma kopmayacak şekilde kenetlemedi. Dedim ya, ilk defa aradaki bu soğukluğu aşamadık tüm gece...
Rüyalarım, kabuslarım bitmişti. Yanımda demiştim, birlikteyiz işte... Oysatek gecelik , bu yarı kabusun - yarı rüyanın sonuna geliyormuşum. Sabahın ilk ışıklarında, gözümü açtığımda, onu uyandırmaya çalışırken, 'Keşke' demiştim, 'Keşke, hiç uyanmasak, hiç gitmek zorunda olmasak, hep böyle birlikte uyuyup, birlikte uyansak'.
Ve ilk kez birlikte uyandık, gülümseyerek baktım yüzüne. 'Kalk uykucu' dedim, gülerek. Mızmızlanarak kalktı. Ne oldu nasıl oldu bilmiyorum. Anlayamadım, anlamlandıramadım. Zaten aylar önce yarısı kabusa dönen bu hikayenin kalan rüya yarısı da tek bir cümleyle kabusa döndü. Farkedilmeden, akşamdan kalmanın etkisiyle gelişi güzel söylenmiş tek bir cümle.
İçerisinde aylara sığan onca yalanı, onca riayı yüzüme çarparak vuran, gözümdeki aşk perdesini yerinden koparırçasına çekip atan ve en acısı beni tüm gerçeklerle tek başıma bırakan tek bir cümlecik... Yapılması gerekeni yapıp, hiçbir şeyi fark etmemiş gibi davrandım. Sarıldık, vedalaştık. Bu tek cümlenin karşılığı, içimdeki fırtınalara, aklımdan geçen onlarca kelimeye rağmen, azğımdan çıkabilen tek bir sözdü 'NEDEN?'. "Ne neden?" diye sormadı, ya da soramadı.
Susarak uzaklaşmanın verdiği ağırlık, sırtımdaki yük, içimdeki yangın ve ben yollarımızı yepyeni bir başlangıca çevirdik. Gözlerimden ince ince yaşlar akarken, aslında yıllardır bir araya gelmemesine rağmen, birbirlerini kendileri gibi yakından tanıyan bu dörtlü, tüm gelgitleriyle yepyeni bir hayata başlamanın eskisinden de zor olduğunu bilerek ve hissederek yol alırken, pencereden görünen boğazın eşsiz sularında hayatlarını sonlandırmama kararını, her durumda ve koşulda ritmini ve özgüvenini kaybetmeyen mantığıma boçlu.
Uzun zamandır göz ardı edip, itelediğim, her doğru sözünde kızarak inadına kalbime yöneldiğim mantığıma... İlk defa, hazır her şeyin ilkini tek bir güne sığdırıyorken, onu dinlemeye, ona inanmaya ve değer vermeye karar verdim. Bedeli ne kadar ağır olursa olsun, kalbimden fazla zarar veremez ya....