Şiddet gören değil, Kocasına şiddet uygulayan benim

bence öfke kontrol edememe durumu var siz de bir psikologla görüşmeniz iyi gibi görünüyor sizi çok zorlayan durumlar olmuş kötü giden hamilelik ,planlanmayan bebek, ev işlerine alışmadan evliliği yürütemeden iş hayatına girme hepsi üst üste toplanmış üstelik ailenizle konuşamamanız onların sizi eşinize karşı doldurması daha da ileri götürmüş :34:
tüm bu durumlarda eşinizin tavırlarını gayet yerinde ve olumlu buldum siz sinirliyken kendisinin susması olmadı başka bir odaya gitmesi ama evi terk etmemesi onun iyi biri olduğunu gösteriyor tabii sizin anlattıklarınıza karşılık söylüyorum bunu ayrıca sizden istediği şeyler gayet mantıklı aslında örneğin işden geç çıkılacaksa haber verilmesinin istenmesi herkes bunu ister kadın olsun erkek olsun geç kaldığı zaman haber verilmeli
eğer benim bir eşim olsaydı bende çalışıyorum işten çıktığımda geç geleceksem haber vermem gerekirdi diye düşünüyorum aynı şekilde bende onun saat kaçta eve gelip gelmeyeceğini nerede olduğunu bilmek isterim
ev işleri konusunda durumunuz nasıl bilmiyorum ama haftalık bir yardımcı alabilir ev işlerin cam silmektir yerleri silmektir diğer zamanda normal ev işlerini siz yapabilirsiniz ve bir de eşinize hem çalışıp hem ev işi yapmanın sizi zorladığını söyleyin örneğin sofrayı toplarken ondan yardım isteyebilirsiniz ev işlerinin sadece ve sadece kadının görevi olarak görülmesinede karşıyım
onun dışında sizin bu tavırlarınız zamanla eşinizi sizden soğutur :26: ve içten içe onunda size öfke duymasına sebep olur olur olmadık sebeplerle büyük kavgalar etmeye başlayabilirsiniz :26: bu yüzden tekrar önerim bir psikologla görüşmeniz günlük egzersizler yapmanız örneğin bir on dakika dışarıda yürümeniz bitkisel örneğin bir yeşil çay içmeniz ( hamilelerin kullanabilir mi bilmiyorum sinirlendiğinizde sizin odayı değiştirip biraz beklemeniz olabilir


bu arada arkadaşlar evi terk etme durumunu yani evden dışarı çıkıp iki saat dolaşma manasında söyledim
 
Son düzenleme:
Ne anlayışlı eşin varmış kıymetini bil neler okuyruz buralarda.Hem iş hem evi idare etmekte zorlanıyorsun madem işten ayrıl.hamilleymişsin zaten.kendini yıpratıp eşinden acısını çıkarıyorsun belli.
 
Sizinki tam bi şımarıklıkk..
Karşınızda sabırlı biri olmasaydı görürdüm ben sizi..
Biraz sakin olmaya çalışın, yoksa kaybediceksiniz eşinizi..
Karnınızdaki çocukla kalıcaksınız ortada..
Eşinizin sizden istediği ufak şeyleri dikkate alın ozaman sorun kalkacak..
Fedakarlık olmalı bir ewlilikte, tek taraflı oldu mu o işten hayır gelmez..
 
neden bayanı hırçın yapan kocası anlayamadım pek?

____________
konu sahibine gelince;
misal çamaşırların askılıkta bi haftaya yakın beklemesi...
nerdeyse tozlanıp tekrar yıkama zamanı gelir.
adamda buna itina istiyorsa haklı...
eve gidince arayın ne kaybedersiniz?

benim unutkanlık sorunum var mesela. bi işi yapacakken unuturum.eşimde buna sinir olur.hemen olsun ister.
unutkanlığım elimde değil, onun kızmasına anlam veremesemde kriz geçirip daha dövmedim hiç :27:
gün gelir zopayı yer oturturum artık ne yapalım dayak ona da hak olur :37:

boyle bir adamla birlikte olsaniz anlarsiniz.
gerci sadece yazdigindan anlayamayiz ama benim esim gibiyse, sadece onaylanmak icin konusan, soru sordugunda cevap degil haklisin veya tamam bekleyen.
ev islerini yardim icin degil de "ogretmek-gostermek icin yapan"
daha bitmez
 
Ailen kocan hakkinda doldurusa getirecegi zaman konuyu kapatmali ve kesin tavrini koymalisin kusura bakma. Evlilikte bence en onemli konulardan biri de bu ne kendi tarafin esin hakkinda, ne de esin ailen hakkinda konusmamali.

Bazi insanlar evlilige kolay adapte olamaz hele ki bekarken kendine ait dunyasi ve sinirlari olanlarda bu daha zor etraftaki orneklere bakinca. Sehir degistirmissin daha evliligi sindiremeden hamile kalmissin ustune. Nisanlilik donemi hernekadar ciftin birbirini tanima sureci olsa da evlendikten sonra asil tanisma basliyor. Daha huylarinizi, sevdiginiz-sevmediginiz seyleri anlamak yillar aliyor ki 6 aylik evlisin. Biraz da sert bir kabugun var sanirim hala bekarkenki kafa yapisiyla davraniyorsun esine. Evlilik biraz da KABULLENEBILMEK. 40-50 yillik evliliklerde hic mi sorun yok hepsi dortdortluktu de mi buldular birbirlerini hic sanmiyorum sorsak onlardan birine alacagimiz cevap sevmedigim yanlari cok ama kabullendim ve sevdigim yanlarini gormeyi bildim olur asagi yukari.

Sen de boyle yapmayi denesene. Tamam istemedigin bir sehre dondun ama donmussun artik bundan sonra iyi taraflarini gorsen. Ne guzel bak isini bulmussun, ailenle ayni sehirdesin, insanlar tedavilerle bile zor cocuk sahibi olurken Allah sana erkenden lutfetmis, esin isinde gucunde ve nazini ceken biri isten cikinca da haber vermeyi unutmayiver canim. Daha ne istiyorsun ki sahip oldugun seylerden birini elde etmek icin bisuru sey feda edebilecek insanlar var sukretmelisin. Esini de kendinden sogutma.
 
boyle bir adamla birlikte olsaniz anlarsiniz.
gerci sadece yazdigindan anlayamayiz ama benim esim gibiyse, sadece onaylanmak icin konusan, soru sordugunda cevap degil haklisin veya tamam bekleyen.
ev islerini yardim icin degil de "ogretmek-gostermek icin yapan"
daha bitmez

ay buda sinir bozucu bişeymiş o ne öle asıl o dayaklık :)
 
Eşimle tanıştıktan 6 ay sonra birbirimiz için akıl, ruh ve kalp olarak uygun olduğumuzu düşünüp hemen evlendik. Nitekim yaşlarımız da ....

Canımmm, aslında konuyu çözümüşsün. Yani işin zor olan kısmı bitmiş. O yüzden rahat bir nefes al, herşey düzelecek emin ol.
Sen eşine saldırmıyorsun, kendine söz geçiremiyorsun aslında. İlaç kullanamazsın çünkü hamilesin. Zaten yorgunsun ama üstüne birde bebek gelecek ki daha da çıkılmaz hal alacak, buna hazır değilsin ama elinden bir şey de gelmiyor. Ayrıca sen hesap vermeye alışkın değilsin. Arkadaş işten çıktıktan sonra eve gideceksin zaten parkta bahçede gezmeyeksin çıktım diye haber vermek ne için?? Bunu zihnin kabul etmiyor.

Buna benzer şeyler bende yaşadım. Hatta durum o kadar ciddiydi ki Allah şükür aşıldı. Burdan yazmak istemiyorum, özelden anlatabilirim. Senin kendine vakit ayırmam, kendini dinlemen gerek. Sonrasında eş.. Sonrasında terapi.. Sonrasıda bebek..
Önce sen , sessizliğine ihtiyacın var. Aşılamayacak bir şey değil.
 
ilk paragraflarda kendimi gördüm adeta.
2 senelik evliyim.
ilk zamanlar bende aynı sıkıntıları yaşadım.
okurken evlendim.hem okulun son senesi vizeler finaller,
hem elini sıcak sudan soğuk suya sokturmamış bir anne elinde yetişmiş evli bir kadın olmak.
eşim çok anlayışlıydı,her açığımı kapatıyordu,yetişemediğim herşeye koşturuyordu(ki hala da öyle)
fakat buna rağmen ilk zamanlar bende de bi hırçınlık olmuştu.
sanırım ben hiç birşeye yetemezken onun bu kadar mükemmel olması gıcığıma gidiyordu :27:
tüm hıncımı ondan alıyordum fakat o her zaman olgunluğunu büyüklüğünü gösterip beni utandırıyordu.
bende biraz diktim.
fakat eşime hayran olmaya başladım,özür dilemeyi öğrendim,onu dinlediğimde bişey kaybetmeyeceğimi ve hatta çok şey kazandığımı öğrendim...
eşim bana çok şey öğretti.
ilk 5 6 ay yaşadım bu geçiş dönemini sonra eşime ayak uydurmaya başladım vs derken bi bakmışım ben o,o ben olmuş :9:
burada iş sana düşüyor.
önünde 2 yol var.
ya burnunun dikine gitmeye devam edip herşeyin yıpranmasına zemin hazırlayacaksın,
ya da bir adım atıp,kendini eşinin tecrübe ve olgunluğuna bırakıp mutlu olmaya çalışacaksın.
senin tek dezavantajın hemen hamile kalman olmuş.
belki bu süreci birbirinize alışmakla geçirseydiniz daha rahat olurdu fakat bir yandan da bebek olacak psikolojisi seni daha da korkutuyor anladığım kadarıyla.
şuan bende hamileyim.doğumuma çok az kaldı.ilk bir sene düşünmedik çocuk daha doğrusu düşünsekte ben hazır değildim o yüzden erteledik diyelim.
hemen hamile kalsam belki bende daha da zorlanırdım.
fakat vardır bunda da bir hayır,belli mi olur o minik melek sizi birbirinize daha da kenetler :emir_bebek:
unutma mutlu bir aile olmak senin elinde,gördüğüm kadarıyla eşin iyi bir insan ve elinden geleni yapıyor,
bundan sonra iş sana düşüyor.
belki hamilelik psikolojisiyle zorlanabilirsin ama en azından dene,eşine bunu göster.
göster ki kopmayın birbirinizden.
 
boyle bir adamla birlikte olsaniz anlarsiniz.
gerci sadece yazdigindan anlayamayiz ama benim esim gibiyse, sadece onaylanmak icin konusan, soru sordugunda cevap degil haklisin veya tamam bekleyen.
ev islerini yardim icin degil de "ogretmek-gostermek icin yapan"
daha bitmez

bilmem dövmek için sebep değil diye düşünüyorum yine de..
Allah yoluna koysun o halde...
 
Merak ediyorum kültür yapılarınız farklı mı? Yetişme şekliniz, doğduğunuz topraklar, aile yapınız.. ?

o akdenizli ben iç anadoluluyum. Onun ailesi eğitimli insanlar benimkiler değil ama ikimizde lisans mezunuyuz ve gayet iyi okullarda okuduk. Onun ailesi çok anlayışlı yeni evli insanlar sürekli aranmaz onlara gidilmez siz ne zaman isterseniz arayın, biz gönül koymayız diyen insanlar. Bizimkilerse her hafta gidelim istiyorlar niye gelmiyorsunuz niye akraba ziyareti yapmıyorsunuz diye başımızı yiyorlar ki adamcağızın hiç vakti yok haftasonu kursa filan gidiyordu akşam zaten yorgun argın geliyoruz. üstüne bi de benim annem kocamın annesine dert yanmış kızımı bize getirmiyor diye... Ki kocam cumartesi annenlere kahvaltıya git, ya da babanları çağıralım maçı burda izleyelim diye sürekli iletişim halinde olmaya çalışıyor. Ben İstanbula birazda ailem yüzünden kaçmıştım. Onlar olayların hep olumsuz tarafını görüyorlar her konuda bu böyle. Eşim onların yanında bile mutfağa gelip meyve hazırlamaya çayı getirmeye yardım ettiği halde garip bi şekilde fitliyorlar kocama karşı. İnsan ilişkilerinde yapıcı değiller ki ben de o ailede büyüdüm 19 yaşımda üni için bi gittim 10 yıl gelmedim. Yaz tatillerinde geldiğimde karakterim değişiyor fesat biri olup dönüyordum. Onlardan da etkileniyorum, eşimde farkında. Buna rağmen gitme gelme demiyor, yalnız gitme bari birlikte gidelim seni doldurmalarına izin vermeyelim diyor.
 
o akdenizli ben iç anadoluluyum. Onun ailesi eğitimli insanlar benimkiler değil ama ikimizde lisans mezunuyuz ve gayet iyi okullarda okuduk. Onun ailesi çok anlayışlı yeni evli insanlar sürekli aranmaz onlara gidilmez siz ne zaman isterseniz arayın, biz gönül koymayız diyen insanlar. Bizimkilerse her hafta gidelim istiyorlar niye gelmiyorsunuz niye akraba ziyareti yapmıyorsunuz diye başımızı yiyorlar ki adamcağızın hiç vakti yok haftasonu kursa filan gidiyordu akşam zaten yorgun argın geliyoruz. üstüne bi de benim annem kocamın annesine dert yanmış kızımı bize getirmiyor diye... Ki kocam cumartesi annenlere kahvaltıya git, ya da babanları çağıralım maçı burda izleyelim diye sürekli iletişim halinde olmaya çalışıyor. Ben İstanbula birazda ailem yüzünden kaçmıştım. Onlar olayların hep olumsuz tarafını görüyorlar her konuda bu böyle. Eşim onların yanında bile mutfağa gelip meyve hazırlamaya çayı getirmeye yardım ettiği halde garip bi şekilde fitliyorlar kocama karşı. İnsan ilişkilerinde yapıcı değiller ki ben de o ailede büyüdüm 19 yaşımda üni için bi gittim 10 yıl gelmedim. Yaz tatillerinde geldiğimde karakterim değişiyor fesat biri olup dönüyordum. Onlardan da etkileniyorum, eşimde farkında. Buna rağmen gitme gelme demiyor, yalnız gitme bari birlikte gidelim seni doldurmalarına izin vermeyelim diyor.

Güzelimm sen biran ewwel öfkeni sabrını kontrol et artık..
Ve eşinin kıymetini biL..
Top sende bitiyorr :31:
 
Siz aslında teşhisi kendiniz koymuşsunuz, evlilik, hamilelik, farklı bir hayata, şehire alışmaya çalışmak. Bunların hepsi tek başına yetecekken siz de hepsi birden gelmiş. İşin iyi yani sorunları tespit etmişsiniz. Sorununun büyük kısmı sizde, hepsi de çözülebilecek sorunlar, ama elinizi taşın altına sokmalısınız. Bence yapacağınız en basit şey öncelikle bir uzmandan yardım alın, tek başınıza ya da eşinizle beraber bir psikologa gidin. Hem kafanızı boşaltırsınız, hem gelecek bebişe hazırlık. Biraz da pozitif olmaya çalışın, kötü giden bir şey yok ki, eşinizi seviyorsunuz, ne güzel hali hazırda işiniz var, bebek bereketi ile gelirmiş eminim size de mutluluk getirecek :31:
 
Eşimle tanıştıktan 6 ay sonra birbirimiz için akıl, ruh ve kalp olarak uygun olduğumuzu düşünüp hemen evlendik. Nitekim yaşlarımız da evlenmek için hiç de küçük değil ve iş güç, askerlik gibi beklememizi gerektiren engeller yoktu. Ben İst da yaşıyordum ailem bi anadolu şehrinde ve orada yaşamak istemediğim için üni okuduğum ve kendimi iyi hissettiğim şehirde zar zor bi düzen tutturmuştum. Çok zorlanıyordum düzenli işim yoktu ama tutunmaya direniyordum. Eşim annemlerin olduğu şehirde iş bulmuş ve 3 yıldır orda yaşıyormuş kendi ailesi de başka şehirde. Biz tanıştıktan sonra onun işi düzeni orda hem de ailem orda diye ben tekrar memleketime döndüm. Her şey o kadar hızlı oldu ki, korunmamıza ve 1 yıl bebek düşünmemize rağmen balayında zırt diye hamile kaldım. üstüne evlendikten 2 ay sonra işe başladım. İşim rahat 8-5 hafta sonu tatil vs ama hamileliğim çok kötü geçtiği için ben bi anda çöktüm.

Evlilik, hamilelik, zihin olarak tutucu bi şehirde yaşamak, iş hayatına alışma derken öyle zorlandım ki bir türlü adapte olamadım. Hiç bir şeye yetişemedim. Bekarlığın verdiği rehavetle de hemen bi ev kadını moduna geçemedim. Kocam ev işlerine sofra kurmaya kaldırmaya yardım eder ama annem bizim her şeyimizi önümüze getirirdi iş yapmazdık sofra kurmazdık toplamazdık bi anda her şeyi ben yapınca alışamadım, zorlandım, kalkamadım hemen altından. Birini yapsam diğerini bırakıyorum.

Biraz dik başlıyım eşimse bana bişey dediğinde cevap vermememi tamam dememi istyor bense sürekli önce bi açıklama yapıp sonra tamam diyorum.

Örnek :
Kocam :Çamaşırlar kurudu kaç gündür çamaşırlıkta duruyor topla artık onları
Ben: Bi akşam evdeyim onda da yemek hazırla ortalığı topla derken hemen uykum geliyor unutuyorum işte onu, hafta sonu toplayacağım.

Kocam: İşten çıkınca bana niye çıktım diye haber etmedin, mutlaka haberim olacak işten çıktığında eve gittiğinde
Ben: Şöyle şöyle oldu unuttum aramayı eve gelince haber verdim işte
Kocam: Ne zaman tamam demeyi öğreneceksin, uzatma tamam de sadece

Bu şekilde aslında incir çekirdeğini doldurmaz sebeplerle ve sıklıkla ev işi konusundan tartışmalar çıkıyor, bunlar birikti ve ben bi gün patladım. Bi sürü laf saydım ben senin emrindeki asker miyim hizmetçi miyim yap deyince yapacak kukla mıyım, benim de fikrim var iradem var,bunun dışında daha ağır bi sürü şey ve hakaretler... Saydım da saydım üstelik o an öyle bi kriz geçirdim ki kocama da saldırdım vurdum baya bi, elimdekileri fırlattım filan. üstelik bu kriz olayı 3 kez oldu ve biz daha 6 aylık evliyiz.

Ben ona vururken bağırıp çağırıp ağlarken o hiç bir şey yapmıyor öylece duruyor sonra başka odaya gidip sessizce bekliyor.

Sonrasında ilgisinden, yardımından hiç bir şey esirgemiyor ve uyguladığı taktikle beni daha da vicdan azabına sokuyor. Her büyük tartışmadan sonra bana dediği tek şey, daha kötüye gidiyor bak, dikkat et, senden uzaklaşıyorum (duygu olarak)

Dün işten çıkınca onu arayıp haber vermeyi unuttum, sen misin unutan kıyameti kopardı ben sana unutmayacaksın demedim mi diye başlayıp eski konulara geldi. Bana söylediklerini, vurmalarını unutamıyorum. İçten içe belki de kinleniyorum en ufak hatanda, açığında tepkim büyük oluyor, o yüzden sana dikkat et diyorum hata yapma diyorum, kötü olur derken bunu kastediyordum vs..
Ben bu arada sürekli ağlıyorum hıçkıra hıçkıra ne diyeceğimi bilemiyorum haklı çünkü. Sonra sarıldı kucağına aldı beni, sakinleştirdi birlikte sofrayı kurduk yemeğimizi yedik uykum gelince yatak odamıza gelip yanıma yatıp uyuttu beni.

( o benden daha geç yatar ve ben çok çabuk uyurum yanıma gelir her gece sarılır, elimi tutar beni uyutur sonra yine gider. Böyle de bi adam.)

Şimdi kızlar, ben ikili ilişkilerde mi başarısızım, ağresif miyim? ( bu sinir krizleri önceden olmazdı hayatımda 3 kez oldu ve sadece 6 ay içinde yaşandı bunlar )

Kocamı kendi yaptığım şeylerle kaybediyorum, nasıl davranmalıyım, ne söylemeliyim, güvenini nasıl tazelemeliyim bilemiyorum. Annemle de hiç konuşamıyorum çünkü onlarda bi garip beni sürekli kocama karşı dolduruyorlar aklıma gelmeyecek fesatlıklar sokuyorlar. Onlara gittiğimde kocama durduk yere kızıyorum. Oturup konuşacağım, akıl danışacağım olgun bi arkadaşım yok. Hamilelik yeni evlilik derken her şey bulanıklaştı, akli selim düşünemiyorum, dışardan gözle siz daha net görürsünüz diye size anlatmaya karar verdim.

En ufak bi hatada acaba ne olacak, beni ne zaman silecek diye korkar oldum. İnsanız hata yapmadan da olmuyor ki, o kadar dikkat etsem de bişey çıkıyor yine.
Tepkilerinizi çok fazla ve yersiz buldum. Daha önce öfke sorunu yaşadınızmı buna benzer?
6 ayda 3 kez çok fazla yani.
Çok ciddi sorunlarda yok anlattığınız kadarıyla.
İmkanınız varsa uzman desteği alın. Yoksa bu öfkenizi törpülemek için çaba sarfetmeniz gerek. Keskin sirke küpüne zarar , bebeginize ve kendinizede zarar veriyorsunuz farkında olmasanızda.
Eşiniz sizi seviyor belliki, bunca olaya rağmen alttan almayı bilmiş ama insanız ve sabır denen bir duygumuz var ve hiç umulmadık zamanda taşabilir ve sonuçları sizin açınızdan ağır olur.
Kolaylıklar dilerim.
 
sakın anında kocana aynı bıze anlattığın bu korkularını anlat..anlayışla karşılayacağına emınım..

senın o çıldırmalarını bende ılk senemızde cok yasadım..

evlılıgın oturmaya başlayınca,sende alışıyorsun herseye..(cevap vermemeye)

zamanla hersey duzelcek merak etme..bu delı delı hareketlerı cogumuz ilk sene yapmışızdır..
 
Hepinizin yorumunu atlamadan tek tek okudum. Ben için her kelimesi o kadar kıymetli ki...

Genel olarak sorun benim dik başlılığımdan kaynaklanıyor. Bi arkadaş demiş belki kendinizi küçük görüyorsunuz, size uyarınca gıcık oluyorsunuz o yüzden biriktiriyorsunuz diye. Doğru demiş. Bu zamana kadar kimseye hayatıma müdehale etme şansı vermedim ama o benim kocam ve bizim evimiz. Adam onu kaldır bunu yap derken çok da haksız değil. Bekarken yediğim tabak masamda dururdu canım isteyince kaldırırdım, annemlerdeyken zaten annem yapardı. Yine öyleyim. Akşam yediğim yoğurdu sehpada bırakıp gidip uyudum. Onun da gözüne batıyor ben sana cam sil halı koltuk sil demiyorum, yediğini lavabonun içine koyup ıslat kurumasın diyorum diyor. Haksız değilki. Ben bile bu kadar sorumsuz olduğumu bilmiyordum.
 
Hayatınızda kısa zamanda büyük değişiklikler olmuş, onlara ayak uydurmak o kadar kolay olmasa gerek.
Sinirleri yıpratır özellikle istenmeyen bir gebelik.

Kendinizi baskı halinde hissediyorsunuz ki dışa vurumu sinir krizi halinde oluyor.
Acaba eşinize istediğiniz gibi cevap veremiyorsunuz da onlar mı birikiyor?
Biriktirmeseniz, "Köle miyim?" gibi cümleler noktasına gelene kadar daha hafif cümlelerle kendinizi ifade etseniz kendinizi kaybetmezsiniz diye düşünüyorum.

Eşim çamaşırların kuruduğunu hatırlatsa "Söyleyene kadar toplayıver." derim mesela.
Tamamen alttan almak değil de kırmadan söylemek lazım.

Sinirleriniz ne kadar yıpranmış olursa olsun kriz anında da olsa gösterdiğiniz şiddet ilişkide yara açar, eşinizin dediği gibi içten içe kinlenmesi çok olası.
Çaresine bakmak zorundasınız, uzman yardımı mı olur, kendi kendinize terapilerle mi olur...
Hayatımızın zorluğu başkasına zarar vermeye bahane değil.
 
psikolojik destek almak zorundasın sanırım...

ailenin eşine karşı doldurmasına izin vermemekte sana düşüyor. seviyorum kocamı desen, yok kesin öle değil bir daha kötü birşey demeyin onun hakkında desen, iki mızıldanır sonra susarlar...

diğer konuları kendi başınıza çözemezsiniz. hamişsinizde yaşadığınız sinir krizleri bebişinizide etkiler Allah korusun. mutlaka yardım alın.
 
Back
X