Şiddet gören değil, Kocasına şiddet uygulayan benim

eşinizin söyledikleri de normal değil emrivaki yapması çok saçma yok çamaşırlar kurudu topla falan. hamileyken de yapılır bunda sıkıntı yok fakat hamilelikte senin duygu ve davranışlarının değişmesi normaldir şahsımca. üstüne bir de annenizle konustugunuz zaman annenizin sizi doldurusları sizin kafanızı daha da buluyor gibi. bu arada işten çıkınca eşi aramak zorunda olmanın mantığı nedir onu çözmeye çalışıyorum şu anda.
ama ne olursa olsun sizin de sakinleşmeniz gerek. ona vurmak falan pek normal değil. psikologa görünmenizde fayda var. kendinizi de daha fazla yıpratmayın lütfen...:17:
 
Eşimle tanıştıktan 6 ay sonra birbirimiz için akıl, ruh ve kalp olarak uygun olduğumuzu düşünüp hemen evlendik. Nitekim yaşlarımız da evlenmek için hiç de küçük değil ve iş güç, askerlik gibi beklememizi gerektiren engeller yoktu. Ben İst da yaşıyordum ailem bi anadolu şehrinde ve orada yaşamak istemediğim için üni okuduğum ve kendimi iyi hissettiğim şehirde zar zor bi düzen tutturmuştum. Çok zorlanıyordum düzenli işim yoktu ama tutunmaya direniyordum. Eşim annemlerin olduğu şehirde iş bulmuş ve 3 yıldır orda yaşıyormuş kendi ailesi de başka şehirde. Biz tanıştıktan sonra onun işi düzeni orda hem de ailem orda diye ben tekrar memleketime döndüm. Her şey o kadar hızlı oldu ki, korunmamıza ve 1 yıl bebek düşünmemize rağmen balayında zırt diye hamile kaldım. üstüne evlendikten 2 ay sonra işe başladım. İşim rahat 8-5 hafta sonu tatil vs ama hamileliğim çok kötü geçtiği için ben bi anda çöktüm.

Evlilik, hamilelik, zihin olarak tutucu bi şehirde yaşamak, iş hayatına alışma derken öyle zorlandım ki bir türlü adapte olamadım. Hiç bir şeye yetişemedim. Bekarlığın verdiği rehavetle de hemen bi ev kadını moduna geçemedim. Kocam ev işlerine sofra kurmaya kaldırmaya yardım eder ama annem bizim her şeyimizi önümüze getirirdi iş yapmazdık sofra kurmazdık toplamazdık bi anda her şeyi ben yapınca alışamadım, zorlandım, kalkamadım hemen altından. Birini yapsam diğerini bırakıyorum.

Biraz dik başlıyım eşimse bana bişey dediğinde cevap vermememi tamam dememi istyor bense sürekli önce bi açıklama yapıp sonra tamam diyorum.

Örnek :
Kocam :Çamaşırlar kurudu kaç gündür çamaşırlıkta duruyor topla artık onları
Ben: Bi akşam evdeyim onda da yemek hazırla ortalığı topla derken hemen uykum geliyor unutuyorum işte onu, hafta sonu toplayacağım.

Kocam: İşten çıkınca bana niye çıktım diye haber etmedin, mutlaka haberim olacak işten çıktığında eve gittiğinde
Ben: Şöyle şöyle oldu unuttum aramayı eve gelince haber verdim işte
Kocam: Ne zaman tamam demeyi öğreneceksin, uzatma tamam de sadece

Bu şekilde aslında incir çekirdeğini doldurmaz sebeplerle ve sıklıkla ev işi konusundan tartışmalar çıkıyor, bunlar birikti ve ben bi gün patladım. Bi sürü laf saydım ben senin emrindeki asker miyim hizmetçi miyim yap deyince yapacak kukla mıyım, benim de fikrim var iradem var,bunun dışında daha ağır bi sürü şey ve hakaretler... Saydım da saydım üstelik o an öyle bi kriz geçirdim ki kocama da saldırdım vurdum baya bi, elimdekileri fırlattım filan. üstelik bu kriz olayı 3 kez oldu ve biz daha 6 aylık evliyiz.

Ben ona vururken bağırıp çağırıp ağlarken o hiç bir şey yapmıyor öylece duruyor sonra başka odaya gidip sessizce bekliyor.

Sonrasında ilgisinden, yardımından hiç bir şey esirgemiyor ve uyguladığı taktikle beni daha da vicdan azabına sokuyor. Her büyük tartışmadan sonra bana dediği tek şey, daha kötüye gidiyor bak, dikkat et, senden uzaklaşıyorum (duygu olarak)

Dün işten çıkınca onu arayıp haber vermeyi unuttum, sen misin unutan kıyameti kopardı ben sana unutmayacaksın demedim mi diye başlayıp eski konulara geldi. Bana söylediklerini, vurmalarını unutamıyorum. İçten içe belki de kinleniyorum en ufak hatanda, açığında tepkim büyük oluyor, o yüzden sana dikkat et diyorum hata yapma diyorum, kötü olur derken bunu kastediyordum vs..
Ben bu arada sürekli ağlıyorum hıçkıra hıçkıra ne diyeceğimi bilemiyorum haklı çünkü. Sonra sarıldı kucağına aldı beni, sakinleştirdi birlikte sofrayı kurduk yemeğimizi yedik uykum gelince yatak odamıza gelip yanıma yatıp uyuttu beni.

( o benden daha geç yatar ve ben çok çabuk uyurum yanıma gelir her gece sarılır, elimi tutar beni uyutur sonra yine gider. Böyle de bi adam.)

Şimdi kızlar, ben ikili ilişkilerde mi başarısızım, ağresif miyim? ( bu sinir krizleri önceden olmazdı hayatımda 3 kez oldu ve sadece 6 ay içinde yaşandı bunlar )

Kocamı kendi yaptığım şeylerle kaybediyorum, nasıl davranmalıyım, ne söylemeliyim, güvenini nasıl tazelemeliyim bilemiyorum. Annemle de hiç konuşamıyorum çünkü onlarda bi garip beni sürekli kocama karşı dolduruyorlar aklıma gelmeyecek fesatlıklar sokuyorlar. Onlara gittiğimde kocama durduk yere kızıyorum. Oturup konuşacağım, akıl danışacağım olgun bi arkadaşım yok. Hamilelik yeni evlilik derken her şey bulanıklaştı, akli selim düşünemiyorum, dışardan gözle siz daha net görürsünüz diye size anlatmaya karar verdim.

En ufak bi hatada acaba ne olacak, beni ne zaman silecek diye korkar oldum. İnsanız hata yapmadan da olmuyor ki, o kadar dikkat etsem de bişey çıkıyor yine.


bende sennle aynı durumdayım canım en ufak bişeyde sinirkrizleri geçiriyorm cvp veriyorm hakaret ediyorum vuruyorm eşimde bana aynılarını söylüyor böyle yaparsan senden uzaklaşırım diyo bende napacağımı şaşırdım

bugünde küs olduğumz görümcem hastalanmış sinirsel bir durum öyle çok bişi değil eşim götürmüş hastaneye oysaki eşime saygı göstermez beni sevmez bize davranışları çok kötü onun yzünden çok problem yaşadım eşimle önceleri

eşimde muhatap olmuyordu ama işte hastalık olunca dayanamamş telde söyledi ses çıkarmadım ama sinirimde tepemde kendi kendime bu özel bir durum olması gerekeni yapmış diyorum ama içimden bir ses yine eşim onun yaptıklarını unutur onunla iyi olur benm hiç bir suçum olmadığı halde arada ben kötü gelin olurum diye sinirden elim ayağım titriyor eşim gelince bişey söylesem kavga çıkacak söylemezsem içimde tutamam dert olur sinirden yüzüm gözüm yanıyor napsamki sinirime engel olamıyrm

ama daha önceleri bende eşimde hep neyaptysa affettik iyi olduk ama o değişmedi değişmezde eşim çok yufka yüreklidir şimdi tekrar onunla muhatap olmaya başlarsa evimzde huzursuzluk başlayack
napayım arkadaşlar bilen varsa 1 adım beri gelsin
 
Daha 6 aylık evlilik ve üstüne de bebek...
Seni bu hale getiren nedenler bunlar.
Bazı insanlar o yeni gelinlik sürecini baya zor atlatırlar. Ben de onlardan biriydim. Sürekli agresifdim. Yıllarca sevdiğim adama kavuşmuştum ama mutlu değildim. Üstüne vajinusmus oldum vs. vs. Çok şükür atlattım ama zor dönemlerdi.
Bence kesinlikle psikoloğa gitmelisin. Yeni gelinlik ve hamilelik sürecini sağlıklı bir şekilde atlatman için bu şart :31:
Ve bir daha sakın şiddetle bir şeyleri çözmeye çalışma :19: Çok yanlış... Sözlü şiddeti bile yapma. Böyle hem sen yıpranırsın, hem eşin, hem de bebeğin :10:
 
Adapte olamamışsın evet..Ama bu sana karşındaki adama patlayıp tekme yokan girme hakkını vermez..
Gün gelir aynısını o da yapar, ses çıkarmaya hakkın olmaz..

Eğer bir öfke kontrolsüzlüğü yaşıyorsan uzmana görün derim...

Tekrar güvenini nasıl tazeleyeceğine gelince, elbette bir daha o patlamalara izin vermeyerek, kendini kontrol ederek..

Evlilikte çiftlerin birbirinden beklentileri olur..O beklentiler konusunda orta yolda buluşulur..

Ben eşinin sana karşı yanlış bir davranışını ya sana karşı bir suistimalini görmedim şu anlattıklarından yola çıkarak.
 
Eşiniz bana benziyor. Ve benim hayatıma girmiş tüm insanlar arkadaşlarım ailem sevgilim vs. yaşadıkları sinir krizlerinin, öfke patlamalarının sebebinin ben olduğumu dile getirirler. Ben yıllar sonra onlara hak verdim bu hususta. Ancak tabi ki fıtratımı değiştiremedim. Ben şiddet görmedim de, ses yükselmesi ve anlamsız hakaretler karşısında susar sakinleşmesini beklerim. Ses yükselmesinden hoşlanmadığımı, çirkefliğin sebebinin acizlik ve ifade eksikliği olduğunu belirtirim. Sonra da sevgimin azaldığını ve soğuduğumu söylerim. Olan da budur aslında. Bir taktik yahut plan değildir sanıldığı gibi.

Nihayetinde kimsenin vazgeçilmez olmadığını, ölümün bile unutabildiğini düşünmekteyim. Bu düşünceye ve hissiyata sahip olunca sinirlenmek için bir sebep olmuyor :) Muhtemelen eşiniz de gayet sakin bir üslupla, ironi yahut ima ile fikrini dile getiriyordur. Bu da sizi daha da çileden çıkarıyordur. Kaybetme korkusu yaşadığınız için de daha hırçın bir insan haline dönüşüyorsunuz. Üzülerek belirtmeliyim ki, eşiniz anlattığınız gibi bir karaktere sahip ise "dikkat et hareketlerine uzaklaşıyorum" derken şaka yapmıyor. Gerçekten uzaklaşıyor...

Eşinizin hali olgunluktan değil fıtrattan. Kendinizi suçlamanız gerekiyor mu? Şiddete başvurduğunuz için evet. Ancak bir insan bu hale geliyorsa, sorun sadece kendisinde değildir. Kendimden daha doğrusu benim yol açtığım öfke nöbetleri dolayısıyla biliyorum :) Eğer kendinizi değiştirmezseniz bir müddet sonra sakin kalabilmeyi öğrenseniz dahi "eşim neden öfkelenmiyor?" diye çıldırmanız muhtemeldir. Yine tahminim şudur ki, eşiniz genel itibariyle sinirlenmiyor ancak patladığı noktada da ağzının ayarı olmuyor. Yanılıyor da olabilirim tabi.

Ben karşımda sinir krizi geçiren insan gördüğümde sadece gülerim. Susar başka bir odaya geçerim. Kusura bakmayın ancak travmatik bir olay vuku bulmadıysa sinir sisteminin kontrol edilebileceğine inanıyorum. Sırf zayıf olduğu için karşısındaki insanı rahatsız etme hakkını kendinde gören insana susmaktan başka bir şey sunulmaz. Eşiniz belki de başka türlü davranmaya lüzum görmediği için susuyordur. Ancak unutmayacak. Yapılan her şeyi sakinlikle karşılayan insanlar eninde sonunda patlar. Patladığı noktada da hisleri tamamen tükenmiş olur. Tavsiyem psikiyatra gidip sakinleştirici hafif bir ilaç kullanmanızdır. Lakin kısa süreliğine. Uzun vadede sonuç için, eşinizin fıtratını kabullenin.
 
Hepinizin yorumunu atlamadan tek tek okudum. Ben için her kelimesi o kadar kıymetli ki...

Genel olarak sorun benim dik başlılığımdan kaynaklanıyor. Bi arkadaş demiş belki kendinizi küçük görüyorsunuz, size uyarınca gıcık oluyorsunuz o yüzden biriktiriyorsunuz diye. Doğru demiş. Bu zamana kadar kimseye hayatıma müdehale etme şansı vermedim ama o benim kocam ve bizim evimiz. Adam onu kaldır bunu yap derken çok da haksız değil. Bekarken yediğim tabak masamda dururdu canım isteyince kaldırırdım, annemlerdeyken zaten annem yapardı. Yine öyleyim. Akşam yediğim yoğurdu sehpada bırakıp gidip uyudum. Onun da gözüne batıyor ben sana cam sil halı koltuk sil demiyorum, yediğini lavabonun içine koyup ıslat kurumasın diyorum diyor. Haksız değilki. Ben bile bu kadar sorumsuz olduğumu bilmiyordum.

Kadraj, KK`da eger bir kadin gelip de 6 aylik evliyim ve 3 kez esim tarafindan siddet gördüm diye yazsa, kadinlar olarak sinirleniyoruz ve bosan diyoruz. Yani benim hep söyledigim seylerden bir tanesi sudur: siddet ve aldatma; ikisi, veya herhangi biri olunca, BOSAN! :) Bekara kadin (kari kelimesinden hoslanmiyorum) bosamak kolay diye de hatta elestirilir, bosan diyenler.

Pisman olan erkekler oluyor hatta, bir kere vurdu pismanim dedi, yine vurdu diye yakinir kadinlar, biz de hep birlikte bir kere olduysa bunun devami daha gelir deriz.

Aslinda kocana bu durumda bosanmasini söylememiz gerekir.

Fakat sen de farkinda varmissin zaten ki buraya konu acmissin, hatani düzeltmek icin bir yol ariyorsun. Esinin sakin fitrati seni cileden cikariyor olabilir. Ben de genelde cileden cikarim karsimdaki insan susarsa, beni sucluymusum gibi ortada birakirsa... Büyük ihtimalle %100 de hatali degilsin, her tartismanin iki tarafi vardir bunu hep söylerim ben. Onun da hata yaptigi konular muhakkak vardir. Fakat genel anlamda anlattigin onun bizde iyi biri oldugu hissi uyandiriyor.

Yeni evliligin basinda her cift adapte olamama sorunlari yasar, sen hamilesin üstelik ve planli bir hamilelik degil bu. Herseyin üst üste gelisini de hesaba kataraktan, önüne yeni bir yol ciz. Ne kadar sinirlenirsen sinirlen, elini esine kaldirmayacagina dair söz ver ve sözünü tut. Evlilige adapte olmaya calis, zaten yardim eden bir insanmis, biraz daha sorumlu olmaya calis. Belli ki düzen konusunda da hassas bir esin var, genelde sakin insanlar düzenli de oluyorlar, elinden geldigince kendi sorumluluklarini yerine getir. Evini ve kocani sahiplen, bebegine alis, hamileliginin tadini cikarmaya calis.

Baktin ki yapamiyorsun, kendine söz de versen, kendini telkin de etsen olmuyor, o zaman bir psikologa gitmek istedigini söyle esine, birlikte gidin hatta. Belki ise yarar.

Dogacak bebegin huzurlu bir yuvaya ihtiyaci oldugunu düsün ve rahatlamaya calis.
 
Eşimle tanıştıktan 6 ay sonra birbirimiz için akıl, ruh ve kalp olarak uygun olduğumuzu düşünüp hemen evlendik. Nitekim yaşlarımız da evlenmek için hiç de küçük değil ve iş güç, askerlik gibi beklememizi gerektiren engeller yoktu. Ben İst da yaşıyordum ailem bi anadolu şehrinde ve orada yaşamak istemediğim için üni okuduğum ve kendimi iyi hissettiğim şehirde zar zor bi düzen tutturmuştum. Çok zorlanıyordum düzenli işim yoktu ama tutunmaya direniyordum. Eşim annemlerin olduğu şehirde iş bulmuş ve 3 yıldır orda yaşıyormuş kendi ailesi de başka şehirde. Biz tanıştıktan sonra onun işi düzeni orda hem de ailem orda diye ben tekrar memleketime döndüm. Her şey o kadar hızlı oldu ki, korunmamıza ve 1 yıl bebek düşünmemize rağmen balayında zırt diye hamile kaldım. üstüne evlendikten 2 ay sonra işe başladım. İşim rahat 8-5 hafta sonu tatil vs ama hamileliğim çok kötü geçtiği için ben bi anda çöktüm.

Evlilik, hamilelik, zihin olarak tutucu bi şehirde yaşamak, iş hayatına alışma derken öyle zorlandım ki bir türlü adapte olamadım. Hiç bir şeye yetişemedim. Bekarlığın verdiği rehavetle de hemen bi ev kadını moduna geçemedim. Kocam ev işlerine sofra kurmaya kaldırmaya yardım eder ama annem bizim her şeyimizi önümüze getirirdi iş yapmazdık sofra kurmazdık toplamazdık bi anda her şeyi ben yapınca alışamadım, zorlandım, kalkamadım hemen altından. Birini yapsam diğerini bırakıyorum.

Biraz dik başlıyım eşimse bana bişey dediğinde cevap vermememi tamam dememi istyor bense sürekli önce bi açıklama yapıp sonra tamam diyorum.

Örnek :
Kocam :Çamaşırlar kurudu kaç gündür çamaşırlıkta duruyor topla artık onları
Ben: Bi akşam evdeyim onda da yemek hazırla ortalığı topla derken hemen uykum geliyor unutuyorum işte onu, hafta sonu toplayacağım.

Kocam: İşten çıkınca bana niye çıktım diye haber etmedin, mutlaka haberim olacak işten çıktığında eve gittiğinde
Ben: Şöyle şöyle oldu unuttum aramayı eve gelince haber verdim işte
Kocam: Ne zaman tamam demeyi öğreneceksin, uzatma tamam de sadece

Bu şekilde aslında incir çekirdeğini doldurmaz sebeplerle ve sıklıkla ev işi konusundan tartışmalar çıkıyor, bunlar birikti ve ben bi gün patladım. Bi sürü laf saydım ben senin emrindeki asker miyim hizmetçi miyim yap deyince yapacak kukla mıyım, benim de fikrim var iradem var,bunun dışında daha ağır bi sürü şey ve hakaretler... Saydım da saydım üstelik o an öyle bi kriz geçirdim ki kocama da saldırdım vurdum baya bi, elimdekileri fırlattım filan. üstelik bu kriz olayı 3 kez oldu ve biz daha 6 aylık evliyiz.

Ben ona vururken bağırıp çağırıp ağlarken o hiç bir şey yapmıyor öylece duruyor sonra başka odaya gidip sessizce bekliyor.

Sonrasında ilgisinden, yardımından hiç bir şey esirgemiyor ve uyguladığı taktikle beni daha da vicdan azabına sokuyor. Her büyük tartışmadan sonra bana dediği tek şey, daha kötüye gidiyor bak, dikkat et, senden uzaklaşıyorum (duygu olarak)

Dün işten çıkınca onu arayıp haber vermeyi unuttum, sen misin unutan kıyameti kopardı ben sana unutmayacaksın demedim mi diye başlayıp eski konulara geldi. Bana söylediklerini, vurmalarını unutamıyorum. İçten içe belki de kinleniyorum en ufak hatanda, açığında tepkim büyük oluyor, o yüzden sana dikkat et diyorum hata yapma diyorum, kötü olur derken bunu kastediyordum vs..
Ben bu arada sürekli ağlıyorum hıçkıra hıçkıra ne diyeceğimi bilemiyorum haklı çünkü. Sonra sarıldı kucağına aldı beni, sakinleştirdi birlikte sofrayı kurduk yemeğimizi yedik uykum gelince yatak odamıza gelip yanıma yatıp uyuttu beni.

( o benden daha geç yatar ve ben çok çabuk uyurum yanıma gelir her gece sarılır, elimi tutar beni uyutur sonra yine gider. Böyle de bi adam.)

Şimdi kızlar, ben ikili ilişkilerde mi başarısızım, ağresif miyim? ( bu sinir krizleri önceden olmazdı hayatımda 3 kez oldu ve sadece 6 ay içinde yaşandı bunlar )

Kocamı kendi yaptığım şeylerle kaybediyorum, nasıl davranmalıyım, ne söylemeliyim, güvenini nasıl tazelemeliyim bilemiyorum. Annemle de hiç konuşamıyorum çünkü onlarda bi garip beni sürekli kocama karşı dolduruyorlar aklıma gelmeyecek fesatlıklar sokuyorlar. Onlara gittiğimde kocama durduk yere kızıyorum. Oturup konuşacağım, akıl danışacağım olgun bi arkadaşım yok. Hamilelik yeni evlilik derken her şey bulanıklaştı, akli selim düşünemiyorum, dışardan gözle siz daha net görürsünüz diye size anlatmaya karar verdim.

En ufak bi hatada acaba ne olacak, beni ne zaman silecek diye korkar oldum. İnsanız hata yapmadan da olmuyor ki, o kadar dikkat etsem de bişey çıkıyor yine.
yazık çok yazık.
kocana çok üzüldüm.
derhal aklini başına topla ve evliliğini duzene sok.
seno çocuğa nasıl bakacaksin merak ettim doğrusu
 
oncelikle diyalogunuzda sizin patlama yasayacagınız birsey goremedim...
aksine onun "eve gidince neden haber vermiyorsun" diye hesap sormasına ben 1-2kez acıklama yapar sonra onun kızmalarına karsılık zaten sorusu dahi sacma iken uzerimde baskı olusturup "senden soguyorum" demelerini haklı bulmazdım...

fakat genel olarak tartısmalarınızda siz patladıktan sonra eşinizin alttan alıp sessiz bir yere cekilmesi ve sonrasında hata yaptıgınızı soyleyerek ikna etmesini kendi ilişkime benzettim. maalesef ben de her seyi cok uzatan, kısaca "tamam" diye cevap verip gecistiremeyen biriyim.

biz bu durumu konustugumuzda onun yorumu şuydu:
arada sırada sakinlestirmek icin sadece tamam de, acıklama yapma, bu erkegi rahatlatır :))
ve tartıstıgın zamanlarda da tam tartıs ve açık bırakma, mantıksal sebeplerin cok olsun, ne zaman ki sen bunu yapıyorsun kabul etmek zorunda kalıyorum demisti. (hatta ben bazen tartıma konusu bardak ise o sorunu kökenine inip duygusal olarak onun kontrol edemedigi seyleri elestiriyorum, bizimki bunu demese de farkettigim su ki asıl o zaman durup dusunuyor ve o zaman ozur dilediginde aynı hatayı tekrarlamamak icin daha cok ozen gosteriyor. )
belki bu diyalogun yardımı dokunur, sizle de paylasayım dedim.

ek: yeni okudum, tabak, camasır konusuna birsey diyemeyecegim, bunları yapmanız gerketigi bebeginiz oldugunda alıskanlık haline getirmediginiz bu seyler nedeniyle daha cok zorlanacagınız aşikar. eşinize bu konularda konusmasına fırsat vermeyin ama işe yetisemiyorsanız yardımcı olmasını da isteyebilirsiniz...
 
Son düzenleme:
Evliliğe adapte olamamışsınız birde üzerine hamilelik.. Zor bir dönem ama eşiniz bukadar sevgi dolu biriyken istekleri küçük şeyler, daha dikkatli olup özen gösterirseniz isteklerini unutmamış ve atlamamış olursunuz. Aksi taktirde evliliğiniz bu şekilde yürümez. Ufacık şeyler için çok büyük pişmanlıklarınız olur. Biraz kendinize hakim olun, bir uzmandan da yardım alabilirsiniz. Eşinizin size olan sevgisini ve saygısını bitirip farklı yollara yönlendirirsiniz...

Bence esiniz pasif agresif biri sizi kole yapmaya calisiyor gel git topla vs.psikolojik bir savas gibi.nesi kucuk istek anlamadim oldukca bunaldim konusma tarzini okurken kusura bakmayin
 
Son düzenleme:
Bu sozlere kalibimi basarim, cok guzel yazmissiniz. Konu sahibesi oyle bir yazmis ki, sanki adam mukemmel bir insan, kendi iyi bir es degil, artik adam nasil sartlandirdiysa.....

Konu sahibesi anormal, garip bir insan degil ; kocasi da bence hic oyle melek falan degil.

Sana katiliyorum adamda bir baskici pasif agresif tutum terbiye veren biri edasi var.sorunlu biri
 
Bence esiniz pasif agresif biri sizi kole yapmaya calisiyor gel git topla vs.psikolojik bir savas gibi.nesi kucuk istek anlamadim oldukca bunaldim konusma tarzini okurken kusura bakmayin

Evlilik köle olmakmı sizin için. Ozaman bizde eşlerimizden hiçbir şey istemeyelim. Bukadar basitmi evlilik ne ifade ediyor sizin için. Eşiniz sizin rakibiniz değil. Sizlerin istediği sanırım, işten gelsin kocolarınız yemeginizi yapsın, evi temizlesin siz sigaranızı tüttürün hatta kocalar doğursun çocuklarıda...
 
İşten çıkarken haber vereceksin, çamaşırları artık benim hoş görmeyeceğim durumlar.

E sen arasana o zaman hayatım derim sanırım ben, zorunluluklardan hiç hoşlanmam.

Çamaşırları toplamak da bence çalışan ve hamile bir kadının 'görevi' değil. Eşin hayatım ben şurayı topluyorum hadi sen de çamaşırları al askıdan dese anlarım.

Eşine vurman çok hatalı malesef. Bu aranızdaki saygıyı yok eder.
 
Evlilik köle olmakmı sizin için. Ozaman bizde eşlerimizden hiçbir şey istemeyelim. Bukadar basitmi evlilik ne ifade ediyor sizin için. Eşiniz sizin rakibiniz değil. Sizlerin istediği sanırım, işten gelsin kocolarınız yemeginizi yapsın, evi temizlesin siz sigaranızı tüttürün hatta kocalar doğursun çocuklarıda...

Kuusra bakmayin zihniyetimiz cok farkli sanirim ben kimsenin emireri degilim kocamda benim emir erim olamaz.yap et bu ne emrivaki.sizde buna evlilik diyorsaniz bir daha dusunun derim.tabi su da var insanlar gerceklerle yuzlesmek mutsuz olduklari ile yuzlesmek istemezler.bu yuzden de maalesef agresif olyyorlar herkesin evliligi benim gibidir diyerek kendilerini avutuyirlsr.bu benim evlilik anlayisim degil.ama siz bu sekilde dusunuyor ve mutluysaniz sorun yok.gorus bildiriyorum ben burada forumun amaci bu zaten.yazdiginiz sizin dusunceniz ama uslubunuz tartisilir tabi
 
Son düzenleme:
Genel anlamda konu sahibine şımarık denmiş.
Ama eşin yaptıkları gözardı edilmiş.
Adam bir şey olduğunda sürekli küfür ediyor, sürekli emir veriyor
ve işten çıkıp eve gittiğinde konu sahibinden her gün ültimatom istiyor.

Bence konu sahibi şiddet uygulamakla ne kadar hatalıysa eşi de ona böyle davranmakla o kadar hatalı.
 
Kuusra bakmayin zihniyetimiz cok farkli sanirim ben kimsenin emireri degilim kocamda benim emir erim olamaz.yap et bu ne emrivaki.sizde buna evlilik diyorsaniz bir daha dusunun derim

Evet kesinlikle haklısınız zihniyetimiz çok farklı.. Ben eşim evliliğim için fedakarım eşimde aynen benim için. Saygımda hizmetimde sonsuzdur, onunda benim için. Hiçbir zamanda rakibim değil hayatı paylaştığım yoldaşım sevdiğim adamdır..
 
Evet kesinlikle haklısınız zihniyetimiz çok farklı.. Ben eşim evliliğim için fedakarım eşimde aynen benim için. Saygımda hizmetimde sonsuzdur, onunda benim için. Hiçbir zamanda rakibim değil hayatı paylaştığım yoldaşım sevdiğim adamdır..

Yukaridaki konu cok baska bence sevgili kinder..dogru olan sevgi saygi tatli dil elbette ama bu karsilikli olur..
 
Sizi çok iyi anlıyorum, geçenlerde aynı durumu ben yaşadım, onların sakinlikleri bizi çileden çıkarıyor aslında ..
Her şeye onay veren, ön göremeyen, ilişkiyi idare edemeyen bir adam varsa karşında insan ne yapacağını şaşırıyor.....
Çok şükür biz arayı düzelttik ama yaptıklarımdan ben de çok pişmanım, ne olursa olsun şiddet hiçbir şeyin açıklaması olamaz....
 
Eşimle tanıştıktan 6 ay sonra birbirimiz için akıl, ruh ve kalp olarak uygun olduğumuzu düşünüp hemen evlendik. Nitekim yaşlarımız da evlenmek için hiç de küçük değil ve iş güç, askerlik gibi beklememizi gerektiren engeller yoktu. Ben İst da yaşıyordum ailem bi anadolu şehrinde ve orada yaşamak istemediğim için üni okuduğum ve kendimi iyi hissettiğim şehirde zar zor bi düzen tutturmuştum. Çok zorlanıyordum düzenli işim yoktu ama tutunmaya direniyordum. Eşim annemlerin olduğu şehirde iş bulmuş ve 3 yıldır orda yaşıyormuş kendi ailesi de başka şehirde. Biz tanıştıktan sonra onun işi düzeni orda hem de ailem orda diye ben tekrar memleketime döndüm. Her şey o kadar hızlı oldu ki, korunmamıza ve 1 yıl bebek düşünmemize rağmen balayında zırt diye hamile kaldım. üstüne evlendikten 2 ay sonra işe başladım. İşim rahat 8-5 hafta sonu tatil vs ama hamileliğim çok kötü geçtiği için ben bi anda çöktüm.

Evlilik, hamilelik, zihin olarak tutucu bi şehirde yaşamak, iş hayatına alışma derken öyle zorlandım ki bir türlü adapte olamadım. Hiç bir şeye yetişemedim. Bekarlığın verdiği rehavetle de hemen bi ev kadını moduna geçemedim. Kocam ev işlerine sofra kurmaya kaldırmaya yardım eder ama annem bizim her şeyimizi önümüze getirirdi iş yapmazdık sofra kurmazdık toplamazdık bi anda her şeyi ben yapınca alışamadım, zorlandım, kalkamadım hemen altından. Birini yapsam diğerini bırakıyorum.

Biraz dik başlıyım eşimse bana bişey dediğinde cevap vermememi tamam dememi istyor bense sürekli önce bi açıklama yapıp sonra tamam diyorum.

Örnek :
Kocam :Çamaşırlar kurudu kaç gündür çamaşırlıkta duruyor topla artık onları
Ben: Bi akşam evdeyim onda da yemek hazırla ortalığı topla derken hemen uykum geliyor unutuyorum işte onu, hafta sonu toplayacağım.

Kocam: İşten çıkınca bana niye çıktım diye haber etmedin, mutlaka haberim olacak işten çıktığında eve gittiğinde
Ben: Şöyle şöyle oldu unuttum aramayı eve gelince haber verdim işte
Kocam: Ne zaman tamam demeyi öğreneceksin, uzatma tamam de sadece

Bu şekilde aslında incir çekirdeğini doldurmaz sebeplerle ve sıklıkla ev işi konusundan tartışmalar çıkıyor, bunlar birikti ve ben bi gün patladım. Bi sürü laf saydım ben senin emrindeki asker miyim hizmetçi miyim yap deyince yapacak kukla mıyım, benim de fikrim var iradem var,bunun dışında daha ağır bi sürü şey ve hakaretler... Saydım da saydım üstelik o an öyle bi kriz geçirdim ki kocama da saldırdım vurdum baya bi, elimdekileri fırlattım filan. üstelik bu kriz olayı 3 kez oldu ve biz daha 6 aylık evliyiz.

Ben ona vururken bağırıp çağırıp ağlarken o hiç bir şey yapmıyor öylece duruyor sonra başka odaya gidip sessizce bekliyor.

Sonrasında ilgisinden, yardımından hiç bir şey esirgemiyor ve uyguladığı taktikle beni daha da vicdan azabına sokuyor. Her büyük tartışmadan sonra bana dediği tek şey, daha kötüye gidiyor bak, dikkat et, senden uzaklaşıyorum (duygu olarak)

Dün işten çıkınca onu arayıp haber vermeyi unuttum, sen misin unutan kıyameti kopardı ben sana unutmayacaksın demedim mi diye başlayıp eski konulara geldi. Bana söylediklerini, vurmalarını unutamıyorum. İçten içe belki de kinleniyorum en ufak hatanda, açığında tepkim büyük oluyor, o yüzden sana dikkat et diyorum hata yapma diyorum, kötü olur derken bunu kastediyordum vs..
Ben bu arada sürekli ağlıyorum hıçkıra hıçkıra ne diyeceğimi bilemiyorum haklı çünkü. Sonra sarıldı kucağına aldı beni, sakinleştirdi birlikte sofrayı kurduk yemeğimizi yedik uykum gelince yatak odamıza gelip yanıma yatıp uyuttu beni.

( o benden daha geç yatar ve ben çok çabuk uyurum yanıma gelir her gece sarılır, elimi tutar beni uyutur sonra yine gider. Böyle de bi adam.)

Şimdi kızlar, ben ikili ilişkilerde mi başarısızım, ağresif miyim? ( bu sinir krizleri önceden olmazdı hayatımda 3 kez oldu ve sadece 6 ay içinde yaşandı bunlar )

Kocamı kendi yaptığım şeylerle kaybediyorum, nasıl davranmalıyım, ne söylemeliyim, güvenini nasıl tazelemeliyim bilemiyorum. Annemle de hiç konuşamıyorum çünkü onlarda bi garip beni sürekli kocama karşı dolduruyorlar aklıma gelmeyecek fesatlıklar sokuyorlar. Onlara gittiğimde kocama durduk yere kızıyorum. Oturup konuşacağım, akıl danışacağım olgun bi arkadaşım yok. Hamilelik yeni evlilik derken her şey bulanıklaştı, akli selim düşünemiyorum, dışardan gözle siz daha net görürsünüz diye size anlatmaya karar verdim.

En ufak bi hatada acaba ne olacak, beni ne zaman silecek diye korkar oldum. İnsanız hata yapmadan da olmuyor ki, o kadar dikkat etsem de bişey çıkıyor yine.

ayyy geleceğimi gördüm sankim... :26: ne kötü durum değilmi o kadar tartışıyorsun onu suçluyorsun sonra sakinleşince bi bakıyorsun aaa suç sende... haklıyken haksız duruma düşmüş oluyor insan o koca çenesini tutamayanlardanım bende malesef ben gayet dik başlı lider burç aslan ve ve nişanlım tabikide ikizler... onun bi öyle bi böyle olması çileden çıkartıyor beni sürekli bi yönetme çabası içinde ama iyiliğinede çok iyi yaa çok seviyorum o kadar mükemmel geliyorki dünya bi yana o bi yana bi gülüşü dünyaya bedel.. :16: sizi o kadar iyi anlıyorumki inşallah durumlarımız düzelir.. size şimdi nasıl katlanıyorsun hayatına müdahale ettirmeye falan gibi yorumlar gelecektir hatta gelmiştirde belki okuyamadım o kadar ama bilinki Allah dağına göre kar verirmiş ben hep derimki nişanlıma benden başkası katlanamaz banada ondan başkası... birbiri için yaratılmış deyimi bizim gibiler içindir herhalde umarım bu problemlerimizi bi gün aşabiliriz.. her ne olursa olsun o büyük tartışmalar başınızı göğsüne dayadığınızda içinize kocaman bi nefes çekip kokusunun o tarifsiz tadına vardığınızda hiç birşeyin veremeyeceği o mutlulukla uçup gidiyor hafızalardan.. sırf bunun için katlanmaya değmezmi..
 
Canım ben de evlenir evlenmez hamile kaldım, dik başlılıktan öte özhürlüğe alışmış ve kimsenin bana karışamayacağını düşünen bir insandım eşim de tabi baskın bir karakter, ilk aylar ben tartışmalarda çıldıroyordum yere üstü dolu tepsi fırlatmalar, avazım çıktığı kadar bağırmalar, kapıları çarpıp gece sokağa çıkmalar falan, kötüydüm yani ama bak çok normal bunlar ilk zamanlarda lütfen korkma ve evliliğe bebeğe sakın pişman olma, bu bir süre gidecek böyle sonra birden bi bakmışsın o seni öğrenmiş sen onu, evliliğe alışmışsınız bazı şeylerin üstünde bile durmamaya başlamışsınız, hamilelik sıkıntısı da var şimdi ondan böylesin. İnan geçicek bu günler, yeterki birbirinize unutulamayacak şeyler söylemeyin.
 
sevgili arkadaşım.....bu ne şımarıklık ne haksızlık ne suç...ben 31 yaşında evlendim..eşimde 31 yaşında ve üstelik anne babadan ayrı abisiyle ki oda ara sıra eve gelen biri olarak kendi evinde 4 sene yalnız yaşamış bir insan..ben ise bugüne kadar her kararımı kendi almış yaptığım iyi kötü herşeyin arkasında durmuş yılmamış bezmemiş mücadele vermiş biriyim...

yani artık ikimizinde kişiliği oturmuş fedakarlık ödün vermek uyum sağlamak çok zor hale gelmiş yaşlarda evlendik..benzer durumları bende yaşadım evliliğimin ilk yılı çok çok kötüydü..her defasında boşanmalımıyım diye düşünüyordum.evi terketmişliğimde oldu..nede olsa ben güçlüyüm ayakta kalırım edalarındaydım hep ona karşı ve o bundan hiç hoşlanmıyordu..ister üni mezunu ister ilkokul mezunu olsun erkekler her daim kendine ihtiyaç duyan kadınları sever ve korumacı içgüdülerinden dolayı hep korumak kollamak hesap verilen taraf olmak isterler..ama bu bana çok zıttı ben yapıyorsam oda yapacaktı..orta yolu bulmamız çok zor geliyordu o yüzden boşanmak her daim kafamda yerleşmiş bir düşünceydi.. şiddet evet..bende uyguladım..okadar acayip laflar söylüyordu ki artık o laflara karşı laf söylemekten se birtane indireyim sussun istiyordum..yaptımda ama eşimde bana karşılık veriyordu ama hiçbir zaman dayak boyutunda olmadı ki her daim karşılık veririm ..bunlar meziyet değil elbet...ama sabır denen şey bende artık tükenmişti..ben sadece huzur istiyordum..
sonra aile danışmanına gittim...yalnız gittim haberi olmadan eşimin...kadın bana dedi ki.."HAYATTA HEP SAVAŞMIŞSIN ÜNİDE İŞTE KENDİ AİLEnDE..VE EŞİNLEDE HEP BİR SAVAŞ HALİNDESİN..KENDİ HAYATININ İPLERİ HEP SENİN ELİNDE OLMUŞ şimdi güvenip kimselere veremiyorsun..anlattığın kadarıyla eşinde uyumlu bir insan değil bencil biraz..(ki bencildir kendi zevkleri kendi hayatı vs bu böyle devam eder) kavga ederken askerlerini çıkarma hemen dedi...eşinde askerleri çıkartıyor savaşıyorsunuz dedi.." ve daha bir çok şey..ve bildiğimiz şeyleri yüksek sesle başka birinden dinlemek gibi birşey terapiler..
oturdum düşündüm....kendim değişmeden onu nasıl değiştirebilirdim ki...yavaş yavaş bazı şeylerden ödün vermek zorunda kaldım..baktım ki ben ödün verdikçe oda veriyor...hiç onaylamadığım düşünceleri olurdu evet ya gerçekten haklısın ben düşünemedim gibi oyunlar yapmaya başladım..halbuki dibine kadar haklı olduğumu bile bile..evliliğimin 2.yılı bitti eylülde ve biz daha ancak 9 aydır ortak bir alan bulduk ortak bir paydada birleştik..

hele ki sen daha yeni evliliğe alışmaya çalışırken gün gelip annene babana hesap veremezken eşine hesap vermeye alışmaya çalışıyorsun biryandan hamile kalıyorsun ki hamilelik başlı başına zor bir süreç iki zor süreci kaldırmak insanın sinirlerinide sabrınıda zıplatır..ben eşimi olduğu gibi oda beni olduğum gibi kabul etmeye yeni yeni başladık..ama çok anlattım çok konuştum...bazı davranışlarımın huy alışkanlık olduğunu değiştirmemin zaman alacağını sabretmesini ve aynen benimde onun davranışlarına sabretmem gerektiğini, tepkilerini daha alçak sesle yapması gerektiğini ikimizinde fedakarlık ödün verecek yaşları atladığımızı ama beraber olmak istiyorsak bu kötü günleride geride bırakabilecek yaşta olduğumuzu belki onbin defa anlattım.. ben eşinin tamamen suçsuz senin tamamen suçlu olduğuna inanmıyorum..onunda farkına varması gerekiyor..sende kendi başına kurduğun daha özgür bir ortamdan yeni bir ortama geliyorsun ve üstüne üstlük çokta istemediğin biryerde şehirde anladığım kadarıyla..onunda bunları anlaması gerekiyor...sana zaman vermeli..6 ay çok kısa..bıraksın çamaşırlar öyle kalsın toplanmasın....üstüne gelmesin...aramayı unuttuğunda daha güzel bir dille anlatsın "mesela ah inatçı unutkan karım benim ...bak yine unuttun beni iş çıkışı aramaya..seni merak ediyorum " gibi gibi kimse durup dururken çıldırmaz ve şiddete baş göstermez..
kendine de eşine de ve bebeğinize de haksızlık etmeyin olur mu..ben eminim ki isterseniz ikinizde huzuru yakın zamanda bulursunuz..
 
Back
X