Sıkıldım...


Sinir oluyorum her şeye
32 yaşındayım çok geç kaldım gibi geliyor bi sürü şey için
Kafamı kullanamadım
Yapamadım
Şimdi de pişmanım
 
Sinir oluyorum her şeye
32 yaşındayım çok geç kaldım gibi geliyor bi sürü şey için
Kafamı kullanamadım
Yapamadım
Şimdi de pişmanım

32 yaşındayım; 32 senede kariyerimin içine tam manasıyla s..tım.
Pişman mıyım? Hayır.
İyi ki s..tım çünkü tatmin olamayacak, bk gibi kalacaktım koca koca duvarların arasında.
Sana "Geç kalmışlık hissi" ile ilintili konumu atayım mı? Gerçi ilk yorumu sen yapmıştın "Ne duruyorsun" diye. Ben de sorim mi sana Witch, ne duruyorsun kuzumm ne duruyon yavreğm, ne duruyon balımmm Evrene "Bak iyi düşünüyom ona göre bi şeyler göstert bana" de; kapılarını kendin kapama. Valla bak "Güç içinde içinde, kdv de içinde" koçları haklıymış.
Keşke Türkiye'de bu kadar ayaklar altına indirilmeseydi şu nlp filan ama hakikaten varmış ya öyle teknikler, bi araştır soruştur. Ya da eski konuma bakabilirsin orada da yazmıştım galibağsı. (Ne çok konu açmışım ya Allah iyiliğimi versin )
 
Yok be güzelim burda bir Ocak oğlağı var
Şu an gölgesiyle bile sorun yaşayan
 
Sinir oluyorum her şeye
32 yaşındayım çok geç kaldım gibi geliyor bi sürü şey için
Kafamı kullanamadım
Yapamadım
Şimdi de pişmanım
30 yaşındayım.
Istediğim okul,bölüm,meslek..için aileme karsi cikamadigim için çok pişmanım.
7 senedir(ocakla 8.senem olacak) majör depresyon tedavisi görüp bedenimi antidepresanlara zehirledigim için çok pişmanım.
7 senedir arkadaşlarım evrimleşmişken(iş,kariyer,çocuk..) taş gibi yerimde saydığım için çok pişmanım.
7 senedir saçım beyazlayincaya kadar ağladığım için çok pişmanım.(En çok da buna üzgünüm)
Her şey için geç kalmışlık hissi var bende de.
Ama sanırım yeni bir hayata duyduğum ihtiyaç daha ağır basıyor.Bu tarafa odaklaniyorum.
Sen de böyle yap.Pismanliklarin ağırlığı hafifliyor böylece.


 
Tamamen katılıyorum.
Her ne kadar bu sözü soyleyenlerden zerre haz etmesem de durmak yok yola devam
 
Tek korkunuz korunmasız ilişkide hamıle kalmakmı dıkkat edım hepatıt HIV frengı kapmayın

En gercekci yorum bu olmus witch hanim bence ilk isin hastane olsun detayli test yaptir...


Sonrasinda zaten yabanci dilin var bir cok firsat cikar karsina...
 
Son düzenleme:
Olduğunuz yer ile sıkıntı var gibi..
İnsanın beraber yaşadığı insan,
Dışarıdaki arkadaşı çok önemli şeyler.
Toprakla uğraşsanıza biraz?
Saksıya bişeyler Eker dururdum.
Ne çok iyi gelmişti içimdeki iğrenç sıkıntıya..
 
Ben boyle durumlarda muzik dinliyorum. Mesela tasavvuf , tsm ya da bazen ozgun ya da slow. Bazen de pop. Karmakarisik. Birdd kitap okuyorum. Kitap cok iyi kafa dagitiyor. Seni baska aleme goturup bulundugun yerden uzaklastiriyor.. en kotu gunlerimde deli gibi kitap okumustum.
Emin ol herkesin boyle zamanlari oluyor. Hatta bazen olmasi gerekiyor. Insan boyle durumlarda kendini dinliyor.
Spora , bende yazildigimda 'aman nerden yazildim simdi oraya nasil gitcem ' derdim ama yuruyus bandinda muzik dinleyip yurumek stresimi alirdi ve birde eve geldigimde normal zamanlardaki gibi miskince yatmaz onun yerine daha enerjik olurdum ister istemez.
Hangi duyguyu yasamak istiyorsan onu yasa. Niye boyleyim diye kafana takma.
Herseyin yoluna girmesi dilegi ile
 
Valla ben de sıkıldım. Dev sıkıldım o yüzden önerim yok. Hayatımdan sıkıldım ama değiştirecek gücüm maddi-manevi YOK! Malesef herşey para demek olduğundan ne hayallerimi ne de hobilerimi gerçekleştirecek imkanım desen o da YOK! Kedilerimle avunuyorum ben de. Müzik dinliyorum, arada diyete spora sarılıyorum falan. Bu hikayede kocan nerede derseniz o da benim gibi olduğundan ondan da hayır beklemiyorum açıkçası. İkimizde işlerimizden mutsuzuz. Yine şükür evimiz arabamız var ama bu hak ettiğimiz yerlerde olmadığımız gerçeğini değiştirmiyor. Velhasıl bu da bir dönem geçecek heralde diyorum.
 
Kendini sevmemek nasıl bir şey?
Ben bencil biri değilimdir, sürekli kendini ödüllendiren, keyifçi biri de değilimdir.

Ama kendimi severim. Kimseyi kendim kadar akıllı, ölçülü, iyi bulamadığım için herhalde. Bayaa takdir ederim kendimi.

Vücudumu da severim. Bi elbise görünce, bu en çok bana yakışır diye düşünürüm. Ne bileyim.

Kendinizi neden sevmiyorsunuz ki
 
Benden bahsettin adeta... negatif radyasyon yayıyor gibiyim... keyifsiz mutsuz asık suratlı.. çevremde pek insan Yok eşin memleketindeyim iki yıldır.. insan ilişkilerim boktan kimseyi sevmiyorum burda eşimde yok işi gereği ya yurt dışında ya açık denizde... insanların mutluluklarını izleyip günü öldürüyorum.
 
Hangi şehirdesiniz..
 
Bende öğretmen olmak isterdim olmadı ama yine hayalim memur olmaktı bir patronum olmayacaktı böylece insanlarla iyi ilişkiler kurmak zorunda olmayacaktım özel sektördeki çalıştım yıllarca Nefret ettim insanların iki yüzlülüğünden yalakalığından.. bir hırs istifa ettim girdiğim Sınavları kazandım yüksek puanla atandım ama kamu da çok farklı değilmiş... bende çalışmayanlara özeniyorum aslında onlarda bize özeniyordur kendi paramızı kazanıyoruz sonucta ama ne şartlarda zaten çevrenden memnun değilsen yapmaktan keyif aldığın bişey yoksa sıkıcı bi şehirdeysen bilmediğin alışamadığın bi manası olmuyo ki..
 
kapasitenin altında çalışmak, aslında yapabileceklerini bilip bir kısır döngüye girmek..
ve ege kasabası hayalleri.
bu beyaz yakalının dramı aslında..
gerçekten biraz kafası çalışıyor olmak yeterli değil.
emek o kadar değerli ki..
şunları söyleyebiliriz tabi..
1-param yok o yüzden yapamıyorum..
2-çevrem yok sesimi duyuramıyorum
3-şansım yok ki, ben ne istesem tersi olur
4-her şeyde referans gerekiyor benim büyük dayılarım yok.
....
çoğaltabiliriz.

ben kendi adıma işimde mutluyum aslında.
ama çok kafa patlattığım, aşırı yorulduğum bir iş yapmıyorum.
bildiğim rutin bir iş, zaman zaman farklılıklar oluyor elbette ona göre bir çalışma hazırlıyor ve rutine devam ediyoruz.
gün içinde telefon mail trafiği, yazışmalar, ofis dışı çalışmalar vs.
parası da ona göre.
zaman zaman sıkılıyor ve ben daha iyisini yapabilirim diyorum amaaaa
daha çok para kazanıp daha sosyal olabilir miydim? hatta mesleğimin ünlüsü olabilir miydim?
bende o kapasite var mı?
evet var. ama emek? emek harcamak lazım.
gerçekten kısır döngüyü kırmak istiyorsak çabalamak, çalışmak zorundayız. yapmıyorsak da üç beş kişiye bakıp "ama onlar şanslı, ama onun ailesi şöyle, ama o zaten zengin" gibi şeyler söylemeye hakkımız olmuyor.

ikili ilişkilerde de, önce insan kendine bakmalı.
önce kendimize değer vermeliyiz evet.
sonrasında ise, şefkat, merhamet, sevgi..
gerçekten sağlıklı seven çok insan çok az bence.
bencilce ve hastalıklı seviyor birbirini pek çok kişi.

beni yirmili yaşların başında herhangi bir enstrüman çalan biri etkileyebilirdi mesela :)
ya da rafine bir sinema zevki olan biri, şiir seven biri..
ilişki yaşamak hesap işi olmuyor tabi ama insanın mantığını da devreden çıkarmaması gerekiyor.
yirmili yaşların başında herkesin bilmeyeceği bir şiiri biliyor diye güzel gözlü bir gence aşık olabiliriz belki ama,
ilişkinin sorumluluğunu taşıyabilecek biri olup olmadığını anlamalı insan otuzlarına doğru..

depresyon yaşama lüksümüz de olmalı..
ben maneviyatımın azaldığını düşünürüm böyle hissettiğim dönemlerde.
dua, şükür mekanizması işe yarar.
ama doğa da tedavi eder insanı.
dere, göl, deniz, dağ, tepe toprak, ağaç, çiçek, orman, kuş,kedi,köpek..

kendin için bir şey yap..
sadece sen sevdiğin sen istediğin için.
toplumsal olarak zorunlu hissettiğin için değil, entelektüel görünmek için değil..
kendinde keşfedilecek, uyanmamış kim bilir neler var?
 

Sizinki biraz narsistlik yalnız. En çok bana yakışır demek falan.
 
Hu huuğğ, bugün naptın Witch?

Bak bugün yaptıklarımı yazayım sana:
Sabah üşenmedim, kahvaltı hazırladım ve bundan keyif almak için tabağımı süsledim. (Ortaokul zamanı açlıktan kendimi öldürebiliritem olduğunu keşfettiğimden bu yana kahvaltıyı kendime sevdirme çalışmalarım sürmekte. Anoreksiya geçmişim var ayıptır söylemesi )

Çayımı demledim bi köşeye koydum, fıkır fokur demlendi ve ben "Çocukla annem ilgilenirken bu çayı keyifle içebilir, biraz internet sörfü yapabilirim" dedim. İçimden böyle geçti, çayı içemesem bile umurumda olmayacaktı. O zaman da oğlanla eciş bücüş arabalar çizmek için oturduğumda içerdim bi yandan soğuk çayımı Şansıma annem boştu, oğlanı pasladım ve bir sörf bir sörf. Yeni müzikler keşfettim; bak bi tanesini bırakıyorum buraya:

(Klibi korkunç ama; müzik iyi)

Sonra geçen başladığım mumya gadının başına geçtim; ne yapsam diye çok düşünmeme bile gerek kalmadı, siyah saçlarına bir sürü gezegen ve yıldız yaptım; o siyahlık bana karamsarlığı hüznü değil, koca bir güneş sistemini ve içindeki bizi anımsattı. Saçları güzel oldu. Sanırım bu türe figürlü soyut deniyordu, bazıları da illüstrasyon mu neyse ondan diyor. Bu tarzı seviyorum dostum, beni bana anlatıyor resmen.

Silikon tabancamı aradım; geçende benim adama ısmarlatmıştım, annemle kavgalıyken. Kapı süsü yapmaya karar verdim. Taa fi zamanı evime gelen hediye yapay çiçekleri makasla kestim; bi de koli-mukavva bi şeyi halka gibi kestim mi tamam, üzerine yapıştıracağım, olacak mı sana cici bi kapı süsü Hiç de sevmem, ama kendim yapınca sevebiliritem olduğunu keşfettim, neyim eksik kız sunumcu gelinlerden? Ben de kapıma bağlarım iki üç kurdele lsahdjlahjldha yok o kadar değil.

Şimdi oğlanın uyku saati, uyuyor. Ben de kahvemi aldım, kknın başına geçtim konuna yazıyorum.

Hayat güzel be Witch. Kendini bırakınca akışa, oh ne güzel. Bi başkası 9327846. başarı belgesini alsın, bana ne? Benim kapımdaki süs, onun kapısında asla olmayacak. Çünkü orijinal olan benim.
Orijinal olan sensin, o, şu bu...

Başarı benim için = İyi yönde orijinal olabilecek bir zekayı, azimle işleyebilme becerisidir.
İşle kendini artık Witch.
 

Annemin lafı.
zeka sende görüldüğü gibi ise yaramıyor.
Keşke ortalama bir akilli olsaydın
Çünkü zekani işleyemedin.
Aykırıydın gumledin .
Sağolsun hep böyle iç acıcı konuşur.
Kendi doğurduğu çocuk yani ben ona ütopik geliyorum istiyor ki memur olayım .
Bir de kooperatif taksidine gireyim
Evet kendisi bir memur ve kooperatifte kaldı hala .
Kalktım gene kedim suratımi yaladı çünkü yoksa uyuyabilirdim .
Entel bir amcamız var bu şehirde kadın olarak bir benle muhabbet eden .
Çok zor arkadaşlık kurmuştum onunla
En sonunda beni sevdi .
Akşam o gelecekmiş bana oturmaya
Birer kahve iceriz
64 ülke gezmiş o anlatır
Bende o anlatırken kendimi o şehirlerde zannederim ....
3 kere boşanmış
Bana şunu hatırlatıyor
Sende yapabilirsin witch ....
67 yaşında ve hala keyifli
32 yaşındayım öldüm...
Ispanyol dili ve edebiyatı varmış bulunduğum yerde
Annem dedi ki sınava girsene yeteneğin var
Pfffffff dedim
Çince biliyorum zar zor geçiniyorum
Kim anlasin ispanyol dilinin kıymetini
Bir kez daha ya bi halt olmazsa geyiğine giremem sanırım.
Yine shake imi içtim
Spora gidicem akşam üstü.
Kalkıp entel yaşlı arkadaşıma kek yapmam lazım
Sever böyle şeyleri....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…