- 14 Nisan 2017
- 9.061
- 33.993
- 548
- Konu Sahibi dislektik_anne
-
- #201
Şu yeni nesil annelerden ben de illallah ediyorum. Ablamın çocuğuna mesela henuz besin alerjisi olup olmadığı denenmemişse (3 gün onu yesin,problem yoksa hep yiyebilir) yemek yerken domates bile veremezsin. Çocuk 16 aylık ama kıyameti koparır.
Bebekler için olmayan ıslak mendil ile elini sildim diye panik olmuştu (elini ağzına atıyor,bunlar zararlı şeyler) . Bir gün çikolata falan alsam çocuğa koşa koşa acile götürür midesini yikatir
Bilmiyorum ya...asla böyle bir anne olmak istemem.
Etrafımda ben de çok görüyorum, hatta kadınlar kulübünde de öyle. Cocugu ile yapışık insanlar, devamlı pohpohlanan çocuklar..
İyi de gerçek dünya bu değil ki.
Bizim mesela yegene 'kuserim ama' gibi cümleler kullanmamız bile yasak (çünkü bebegi rencide edebilirmiş). Böyle çocuklar gerçek dünyaya girince bir paşa-bir prenses olmadıklarını farkına varacaklar. O zaman onların hassas kalbi kırilmayacak mi? Kırılacak. Hem de kendini avutmayi bilmedigi için çok zorlanacak...
Benim de annemle aramda yakın bir ilişki yok. İster mıydim,isterdim tabii. Ama bazı insanlar var annesini bırakmamak için iki gün iş gezisine gidemeyen, annesinden onay almadan bir iş yapamayan, annesinin ağzının ta içine bakan,özgüvensiz ve sinik, evlenince evinde annemi özledim diye ağlayan....
Böylelerini görünce de öyle olmadığım için icin sukrediyorum.
Bence siz yeni nesil annelere çok aldanmayin, iç gudulerinize ve çocuğunuzun yonlendirmelerine güvenin
Şu yeni nesil annelerden ben de illallah ediyorum. Ablamın çocuğuna mesela henuz besin alerjisi olup olmadığı denenmemişse (3 gün onu yesin,problem yoksa hep yiyebilir) yemek yerken domates bile veremezsin. Çocuk 16 aylık ama kıyameti koparır.
Bebekler için olmayan ıslak mendil ile elini sildim diye panik olmuştu (elini ağzına atıyor,bunlar zararlı şeyler) . Bir gün çikolata falan alsam çocuğa koşa koşa acile götürür midesini yikatir
Bilmiyorum ya...asla böyle bir anne olmak istemem.
Etrafımda ben de çok görüyorum, hatta kadınlar kulübünde de öyle. Cocugu ile yapışık insanlar, devamlı pohpohlanan çocuklar..
İyi de gerçek dünya bu değil ki.
Bizim mesela yegene 'kuserim ama' gibi cümleler kullanmamız bile yasak (çünkü bebegi rencide edebilirmiş). Böyle çocuklar gerçek dünyaya girince bir paşa-bir prenses olmadıklarını farkına varacaklar. O zaman onların hassas kalbi kırilmayacak mi? Kırılacak. Hem de kendini avutmayi bilmedigi için çok zorlanacak...
Benim de annemle aramda yakın bir ilişki yok. İster mıydim,isterdim tabii. Ama bazı insanlar var annesini bırakmamak için iki gün iş gezisine gidemeyen, annesinden onay almadan bir iş yapamayan, annesinin ağzının ta içine bakan,özgüvensiz ve sinik, evlenince evinde annemi özledim diye ağlayan....
Böylelerini görünce de öyle olmadığım için icin sukrediyorum.
Bence siz yeni nesil annelere çok aldanmayin, iç gudulerinize ve çocuğunuzun yonlendirmelerine güvenin
Tam değinmek istediğim noktaya değinmişsiniz. Çocukları adına her şeye karar veren, onlar için tüm önlemleri alan ebeveynler (paraşüt ebeveyn deniyormuş) onların kendine olan özgüvenini, sorun çözme becerisini yok ediyor bence.
Bunu en iyi eşimle kendimde anladım ben. Benim ailem hiç bir şeyime karışmadı, belki de hiç karışmadı onlarınki de aşırıydı bence ben her şeyimi tek başıma halleden bir insan oldum, hayatta hiç bir sorunumu aileme gidip anlatan biri olmadım, bilmezler sormazlardı bile. Tüm sorunlarımı kendim hallederim. İşte bakıyorum mesela herkes sorunu başkasının üzerine atma peşinde ben sorun çözme peşindeyim.
Eşimin ailesi de tam tersi, sürekli her şeylerini düzenlemişler, her şeyden sorumuşlar, eşimin annesi mektup bile yazmış bir kuruma oğlumu işe alın şu bu, 37 yaşında evlenene kadar bir gün dahi markete ekmek almaya bile yollamamışlar, kv bunu söylediğinde şaka yapıyordur sanmıştım sonra eşimle markete gidince market poşetini bile açamadığını görünce şok geçirmiştim. Adamı küçük çocuk gibi eğitiyorum bazen, yani bildiğin çocuk gibi benden öğreniyor. Görümcem keza annesi evliliğindeki her şeyi biliyor ve yönetiyor, damat rahatsız bundan bakalım ne zaman patlayacak.
İki aile de uç örnek ama bence ortası olmalı. Gerektiği yerde müdahale edilip, gerektiği yerde kendi kararlarını alması sağlanmalı.
O kadar korumacı olmak da hiç iyi değil, evet haklısınız herşeyin bir ortası olması lazım, bizim ailede de var eşiniz gibi biri, sizin de öyle miydi bilmiyorum ama bizim akrabanın üstüne titrenme nedeni erkek çocuk olmasından kaynaklıydı, annesi kızlarına o kadar düşkün değildi ama oğlunun parmağına kıymık batsa ortalık ayağa kalkardı, kıyamıyor diye evlenene kadar çalışmasına bile izin vermedi, o iş ağır, bu iş uzakta, kışın üşür yazın terler diye diye oğlunu pasif biri yaptı, adam 60 yaşına geldi hala pasif, nerede nasıl davranacağını bilemiyor, erkek adamdır bir işte öncülük yapsın deyip alıp yanınıza gidemezsiniz, siz koşturursunuz o bakar, o derece pasif.
Herşeyin azı karar fazlası zarar derler o hesap.
Bütün hayatımı kızına göre planlıyoruz ,alis veriş gezme tatil , o bir bebek ve ben her konuda dikkatli olmalıyım, benim kızımda 15 aylık şuan uyurken yanında yatıyorum izlemek bana dokunması herşey dünyanın en güzel duygusu . Bi annenin çocuğunun etrafında pervane olmasının nesi rahatsız edici?? Yavrusunu aşırı koruması kollaması .Hayattaki tek çocuk sahibi insan ben degilim mantigindayim anneliği yaşarken kendinden fazlasıyla ödün vermek yüzde yüz çocuk odaklı yaşamak aman mikrop kapar endişesinde olmamak aman çocuğumda çocuğum diye yaşayan bir anne olmadım görmemişin çocuğu olmuş gbi davranmadım anlatabildim mi :)
10 yıl 3asilama 5 tüp bebek , evet görmemisin çocuğu olmuş ben oluyorum .. çok güzel yazmissinizŞahsen hiçbir anneyi yargılamak haddime değil diye düşünüyorum. "buldumcukc gibi aşağılayıcı laflar kullanmak da yalnis. Bazi kadınlar ne zor şartlar altında anne oluyor. Bazıları kaç bebek kaybettikten sonra anne oluyor. Birilerinin ne yaşadığını nerden biliyoruz ki. Bi çok kadin kendilerinin yaşayamadıklari çocukluğunu cocugunda telafi eder. Onlar zamaninda korunmadigi için koruyucu olurlar. Biz nerden bilelim. Kendinizi sorgulayacak yerine kendiniz ve kendi cocugunuza odaklanin. Zira yazınızda diğer annelere karşı ne kadar yargılı ise, başkası bir kac aylik çocuğu bırakıp ise gittiğinizi yargilar. Herkes dönüp kendi hayatına baksın. Kendi ailesineen uygun şartları kursun. Gerisi kimseyi ilgilendirmez
İşte maalesef hem ailesi etken olmuş hem de eşiniz zaten mülayim dediğimiz karakterde bir insan bence, o yüzden de demiştim çocuğun karakteriyle de doğru orantılı bazı şeyler.Eşimin bir de kız kardeşi var, ona karşı da aynılar. Daha çok her işlerini halledip kendine bağımlı hale getirip, her istediğini yaptırma ve yönetme güdüsü ile davranıyorlar hep. Eşim 40 küsür yaşında adam ve yönetici, hala personeline nasıl davranması gerekir ben öğretiyorum. İnsan ilişkileri zayıf, insanları tanımıyor zira, hep annesi düzenlemiş hayatını. Yüzlerine gülen herkes iyi niyetli sanıyorlar...
İşte maalesef hem ailesi etken olmuş hem de eşiniz zaten mülayim dediğimiz karakterde bir insan bence, o yüzden de demiştim çocuğun karakteriyle de doğru orantılı bazı şeyler.
10 yıl 3asilama 5 tüp bebek , evet görmemisin çocuğu olmuş ben oluyorum .. çok güzel yazmissiniz
İtham etmek çok yanlış. Benim ilk hamileliğim sonlandı, kızım 4 ay sırt üstü yatmamın sonucu sağlam doğdu, ben işe başlamadım, tüm ilgim ve hayatımı bebeğime göre yönlendirdim diye buldumcuk mu oldum :) Ben farklı bir karakterim, tek vasfım bebeğimin annesi olmak değil ama bu ilgimi, dikkatimi, sevgimi azaltacağım anlamına gelmez. İthamda bulunmak ne kolay. Bende bulunayım mesela; bebek 3 aylıkken işe başlayan para delisidir. Para bürümüş gözünü, parayı bebeğinden çok seven kadınlar başlar işe bebek o kadar küçükken. Güzel oldu mu? Olmadı değil mi? Düşünmeden, empati yapmadan konuşmayalım lütfen15 aylık bir kızım var.3 aylıkken anneanneye bırakıp çalışmaya başladım.Oyunlar oynarız vs gelişimi güzel bir bebek aslında.Ama benim etrafında gördüğüm birşey var ve bu beni sorgulamaya itiyor ister istemez.yeni dönem annelerinde bir yavrum evlâdım hayatı ondan ibaret görme durumu mevcut. Evet evlâdım icin en iyisini yapmaya çalıştım şartlar dahilinde ama hiç olurum biterim diyen buldumcuk bir anne olmadım.Bagimli bir birey olmasını istemiyorum kızımın ilerde.Genelde serbest bıraktım ama saldım çayıra mevlam kayıra şeklinde değil kendimin de bir hayatım olduğunun çalışma şartlarımın zor olduğunun farkında olarak bu telkinle yaşıyorum.Fanusta büyümüyorum çocuğu.sizinde cevrenizde gördüğünüz böyle örnekler var mi doğru olanı mi yapıyorum yoksa ilgisiz anne miyim ben doğrularım çok birbirine girdive hep dogumdan önce kendimi şartlarım ben eleştirdiğim annelerden olmayacağım diye ve şimdi kafam ve vicdanım çok karisiyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?