Her yerde, her sınıfta geçerli değil maalesef. Keşke her yerde böyle olsa. Görevlendirildiğim köy okulunda ilk günüm o kadar kötüydü ki öğle arasında yalnız kalınca ağladım. Ertesi günü stresten midem rahatsızlandı okula gidemedim. Empati, anlayış, güleryüz gibi şeyler büyük zayıflık orada. Derste bana ne saygısızlıklar yaptıklarını anlatsam o nasıl okul dersiniz. Yüzüme karşı el hareketi çeken bile oldu. Bana dedikleri de "bunlar böyle hocam, siz dövün, anca öyle dersi dinletirsiniz." Ben de göstermelik tutanak hazırladım, disiplinle tehdit ederek anca şimdi ders işleyebiliyorum.
Tek tek anlayışlı şekilde konuşmak, velilere ulaşmak, artı/eksi vermek vs hiçbiri işe yaramadı. Kitap okuma saatinde kitap okumayanı videoya alıp müdüre göndermekle tehdit ediyorum. Oysa diğer sınıflarımda ben de öğrencilerle beraber okuyorum. Kaç sayfa okuyacağımızla ilgili kapışıyoruz, kim bu ay en fazla sayıda kitap okuyacak diye yarışıyoruz. Mesela başka bir sınıf, boş dersinde gürültü yaptı ben de koridorun karşısındaki sınıfta ders işliyordum. Gürültü yapıyorlar diye gittim, benden özür dilediler rahatsız ettikleri için ve bir daha hiç gürültü yapmadılar başlarında kimse olmamasına rağmen. Okulda anlayışlı, empatiyle yaklaşan bir öğretmen olarak çok seviliyorum. Ancak o ömür törpüsü sınıf, bu davranışlarımı zayıflık olarak görüp benimle uğraşmaya devam etmeye çalışıyor.