Mune ablacim ne guzel yazmissin.Valla ablacım neyi dert ettiğini bilmiyorum ama boşuna dert ediniyorsun, sağlığın yerinde mi? Sevdiğin insanla birlikte misin? Azıcık aşın ağrısız başın mı? Başında her daim dırdır edenin yok mu? Elin kolun sağlam mı? Yediğin içtiğinin tadını alıyor musun? Senden mutlusu yok, hayat dediğiniz gelip geçiyor, 50 yaşına geldiğinizde dert diye kendinizi yiyip bitirdiğiniz çoğu şeyin aslında ne kadar boşuna dertler olduğunu anlayacaksınız.
İnsanlar dağ gibi evlatlarını toprağa veriyor, yiyecek lokma ekmek bulamıyor, hastalıktan her yerleri ağrıdan şişiyor da yine de gık demiyor, diyeceksin abla üzüntü mü yarıştıracağız, hayır asla ama sevip aşık oluyorsunuz, sevdiğiniz adamlar sizi önemsiyor, mutlusunuz daha ne olsun?
Tamam hasretlikte zordur ama ne mutlu ki gidip görebileceğimiz ailelerimiz var, ben babamın vefatı sonrası aslında ne kadar gereksiz şeylere dert deyip üzüldüğümü anladım, bayramda bırak elini öpebilecek mesafede olmayı bir alo diyeceğim babam yok, ailemle aramda 800 km gibi yabana atılmayacak bir mesafe var, annem her hasta olunca telefon başında kalp çarpıntılarıyla bekliyorum yine de mutluyum, çünkü en azından uzaklardayım belki ama eşimle evladımla huzurlu bir hayatım var, onların sağlığı yerinde, dağ başında yavan ekmek yesem de umursamam, azıcık elimizdekilerle mutlu olmayı öğrenelim, ya hem uzak hem berbat evliliklerimiz olsaydı?
Ben adama ve ailesine cok uzuluyorum ya nasil bir hayal kirikligi onlar icindeArkadaşlar daha önceki konularımı bilenler vardır bn bursaya gelin geldim 2 ay oldu ne işimden ne burdaki hayatıma alışamadım geri gitmek istiyorum gidemiyorum depresyondayım çıkmazdayım hergün ağlama krizlerindeyim beni eleştirenler olablr ama yapamıyorum alışamıyorum ailemden birinin sağlık problemi var aklım orda yine ağlamaktan krize girdiğim bi zamandayım vaktinizi çaldım hakkınızı helal edin
Çağa çocuk nerelisiniz acaba bizim oralarda da çağa kelimesi kullanılırda:)Hayır adama bir sürü masraf yaptırdın kimbilir..bari masraflarınıda öde öyle git yazık yahu adama çağa çocuk evlenmesin!!
Valla ablacım neyi dert ettiğini bilmiyorum ama boşuna dert ediniyorsun, sağlığın yerinde mi? Sevdiğin insanla birlikte misin? Azıcık aşın ağrısız başın mı? Başında her daim dırdır edenin yok mu? Elin kolun sağlam mı? Yediğin içtiğinin tadını alıyor musun? Senden mutlusu yok, hayat dediğiniz gelip geçiyor, 50 yaşına geldiğinizde dert diye kendinizi yiyip bitirdiğiniz çoğu şeyin aslında ne kadar boşuna dertler olduğunu anlayacaksınız.
İnsanlar dağ gibi evlatlarını toprağa veriyor, yiyecek lokma ekmek bulamıyor, hastalıktan her yerleri ağrıdan şişiyor da yine de gık demiyor, diyeceksin abla üzüntü mü yarıştıracağız, hayır asla ama sevip aşık oluyorsunuz, sevdiğiniz adamlar sizi önemsiyor, mutlusunuz daha ne olsun?
Tamam hasretlikte zordur ama ne mutlu ki gidip görebileceğimiz ailelerimiz var, ben babamın vefatı sonrası aslında ne kadar gereksiz şeylere dert deyip üzüldüğümü anladım, bayramda bırak elini öpebilecek mesafede olmayı bir alo diyeceğim babam yok, ailemle aramda 800 km gibi yabana atılmayacak bir mesafe var, annem her hasta olunca telefon başında kalp çarpıntılarıyla bekliyorum yine de mutluyum, çünkü en azından uzaklardayım belki ama eşimle evladımla huzurlu bir hayatım var, onların sağlığı yerinde, dağ başında yavan ekmek yesem de umursamam, azıcık elimizdekilerle mutlu olmayı öğrenelim, ya hem uzak hem berbat evliliklerimiz olsaydı?
Bende asker eşiydim, bende 2 gnlükken doğunun en ücra köyünde bir basıma kaldım ve günlerin eşimin görevden dönmesini beklemekle geçiyordu, çok şeylere maruz kaldık, gece bomba sesleriyle de uyandım, şehir merkezine gidemediğimiz için 40 derece ateslerle havale de geçirdim. Gerçekten hayatı o zaman tanıdım sevdiğini kaybetme korkusunu orada yaşadım , ölüm o kadar burnumuzun ucundaydıki ben hayatı orada tanıdım , gözlerim doldu şuan coks ey yazmak isterdim ama yazamıyorumO kadar haklisin ki.. Ayni durumu esimin ekip arkadasi patlamada sehit oldugunda yasamistim. 1.5 yasinda bebekle tek basina kalan sevdicegini hayat arkadasini kaybeden o kadinin o el kadar babasiz kalan sabinin halini gorunce dertlerimden utanmistim. Ve esimin tek sansi o gun cok hasta oldugu icin raporlu olmasiydi ve goreve gidememeseydi. Eger gitseydi o gun ben de onu kaybedebilirdim.. o gunden beri ne sacma sapan seyleri takarim kafama ne de esimi uzebilirim gereksiz nazlarla triplerle. Aileme 1000 km uzaklikta dogunun en ucra kosesinde yasiyoruz. Ozluyorum bende ama iznimizi bile rahatlikla kullanamiyoruz. Cogu tatilimizden cagirdiklari icin erken donuyoruz. Hatta balayimizdan bile erken donduk. 3 gunkuk gelinken evde yalniz basima kaldim gunlerce. Uzuluyorum hem de cok uzuluyorum. Ama esime bunu yansitmaya bile cekiniyorum. Sevdigim sag salim yanimdaysa , gorevden donunce su evimize geliyorsa o koy gbi yere omrum boyunca katlanirim. Konu sahibi diyor ya yasamayan bilemez diye. Aslinda en cok yasayanlar bilir gurbeti. Ama herkesin simarma luksu yoktur sadece.
Canım bende sende aynı durumdayım annemden ayrıyım baska ildeyim cok özlüyorum cok merak ediyorum ama elimden birşey gelmiyor eninde sonunda bir ayrılık var ailemiz sevdiklerimiz özellikle anne baba gibi canlarımız biz ölene kadar bizimle yasayamaz illaki bir ayrılık var kendimi böyle teselli ediyorum doğmamış cocuğuma odaklanmaya calışıyorum geçmişe değil geleceğe odaklan tavsiyem yoksa sinir krizleri gecirirsün sürekli boyle zamanlarda hayal kurmak ilaç gibidir arada gidip görürsün onlar gelir boyle zaman geçerArkadaşlar daha önceki konularımı bilenler vardır bn bursaya gelin geldim 2 ay oldu ne işimden ne burdaki hayatıma alışamadım geri gitmek istiyorum gidemiyorum depresyondayım çıkmazdayım hergün ağlama krizlerindeyim beni eleştirenler olablr ama yapamıyorum alışamıyorum ailemden birinin sağlık problemi var aklım orda yine ağlamaktan krize girdiğim bi zamandayım vaktinizi çaldım hakkınızı helal edin
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?