Kimsenin keyfinizi kaçırmasına izin vermeyin, neden evlilik çocuk söz konusu olunca toplum sadece kadınların üstünde baskı kurar? Siz hiç 30-40 yaşına gelmiş bir erkek için şu çirkin cümlenin kurulduğunu duydunuz mu? "Ay Ahmet 30 yaşına geldi hala evlenmedi evde kaldı resmen" denildiğini duydunuz mu? Ben duymadım şahsen, hep Ayşe'ler Fatma'lara söylenir, söyleyenler de kadınlar.
Çocuk mevzu olur yine kimse Ahmet'e 40 yaşına geldi evlenmedi, bu yaştan sonra çocuğu olmaz demez, kadınların yumurta rezervi azalıyor, menopoz riski oluyorsa aynı döngü erkekler içinde var, kadınların vücudu yaşlanmaya başlıyor da erkeklerin vücudu 20'sinde sabitleniyor mu?
Ataerkil toplum yapısını, kadınların üstündeki baskıyı sürdüren kişiler yine kadınlar.
Bence gelin herşeye sıfırdan başlayın, kendinizi incelemeyi, kendinizi dinlemeyi bırakın, etrafın söylediklerine kulak tıkayın, hayatı yeniden pozitif hale çevirin, kendinizi sevin, size kaybettirdikleri özgüveni yeniden kazanın, siz genç yaşınızda topluma faydalı olmak için çabalamış, aslında belki de size ayyy sen daha evlenmedin mi diyen birçok insandan çok daha fazla şey başarmışsınız.
Hayat yalnızca evlenmekten ibaret değil, yaşamak, yaşama tutunmak için mutlaka evli ve çocuklu olmak gerekmiyor, hayattaki tek başarı da evli çocuklu olmak değil.
Siz sanıyor musunuz ki her evlenen mutlu?
Belki binlerce evli kadın yeniden bekar olabilmenin hayalini kuruyor? Ama hiçbiri bunu kendine bile itiraf edemiyor, 20'li yaşlarda evlenip de 20 yıllık evliliğini bitirmiş kaç kadın tanıyorum, hepsi boşandıktan sonra çok daha mutlu oldu, bir daha evlenmeyi düşünmüyorlar bile.
Bırakın isteyen istediğini düşünsün, siz hayatınızın keyfini çıkarmaya bakın, evlilik mi? Eğer kaderinizde evlilik varsa kısmetiniz sizi dünyanın bir ucunda olsanız da bulur, o zamana kadar her gününüzü güzel geçirmeye bakın çünkü dünyaya bir kere geliyoruz ve yaşadığımız hiçbir günün tekrarı yok.