Sizi terk eden sevgilinizi geri getirmenin yolları

Kızlar geçen hafta ikimizde bayram tatili için yaşadığımız yere gitmiştik. Aradı görüşelim dedi. Ne amaçla dedim. Hiç sohbet muhabbet dedi. Bende bu saatte çıkamam dedim. O gece arkadaşlarımin da gazına gelerek mesaj attım. Yarın şu saatte şurdayim. Istersen gelirsin diye. Diğer gün akşamüstüne kadar cevap gelmedi. Ben sinir krizi geçiriyorum tabi resmen takmadı diye. İşte akşam üstü aradı kusura bakma yeni gördüm mesajı ablam hastanede falan ddi. İşte geçmiş olsun dedim. Sen napiyosun falan dedi. Konuştuk biraz. Bir sonraki gün zaten üniversiteyi okuduğumuz şehirlere dönmek zorundaydık. Arkadaşlar dedi ki ara bi ablasını sor aradım uzun bir süre konuştuk hemde o kadar güzel konuştuk ki. Ama en sonunda arada ara böyle iyi oluyo. Canın sıkılınca ara dedi. Bu bana çok dokundu kızlar. Geldim odaya ağladım. Sanki bana acıyormuş gibi. Gururum kırıldı. Tam pişman oldu dönecek diye düşünüyordum. hem de kendisi buluşmak istemişken niye böyle yaptı. Çok yakın arkadaş gibi konuştuk sanki. Ne amaçla buluşmak istedi anlayamadım. Ben ona ayrılırken söylemiştim arkadaş kalamam diye. Niye böyle yaptı ki şimdi. Tam da vize zamanı. Toplayamiyorum kafamı bir türlü. Sizce amacı ne kızlar
 
bende nişanlımı kırdım,hatalarımında farkındayım ,1 yıldırda beraberiz..ben ne yapabilirim peki?

Pisman oldugunu belli et, hayatinda hatalara yer vermemek icin elinden geleni yap.


senmi ayrilmak istedi o mu?
Sebep neydi?
 
 
evet, mutlaka elinden geleni yap, yapmazsan eger ilerde mutsuz oldugunda bununda pismanligini yasayabilirsin.
Insallah yine eskisi gibi olur. Hayirlisi olsun diyelim.
Ilisiyi yurutmek, ayakta tutmak cok zor seyler..
 
iyi ki hayatıma girmişsin!

bir ilişkide nelerin nasıl olması gerektiğini iyi ki yaşayarak öğretmişsin!
o karanlık zamanlarda gün gelir de karşıma çıkıcak olursan yüzüne tükürücem derdim ama şimdi, ola ki karşıma çıkıcak olursan sana teşekkürü bir borç bilirim!

zira sen olmasaydın şu anda hayatıma anlam katan insanın değerini asla bilemezdim!

bana yaşattığın onca acı, yaptığın onca haksızlık olmasaydı sevgilimin yüzümü güldürebilmek için yaptığı onca hareketi anlayamayabilirdim!

bana döktürdüğün onca gözyaşı olmasaydı, mutluluktan ağlamanın daha güzel olduğunu keşfedemeyebilirdim!

bana hissettirdiğin güvensizlik duygusu olmasaydı, sevgilimin göğsüne başımı yasladığımda hissettiğim güven huzur karışımı duygunun kıymetini bilemeyebilirdim!

ama yine de seni affetmiyorum..
affetmeyeceğim!

çok mutluyken bir anda "sana layık değilim" safsatasıyla beni bırakıp gittiğin için değil.. bir insanın sebep yokken bile gidebileceğini gösterip ömür boyu içimde kalacak "ya o da giderse" şüphesi yarattığın için affetmeyeceğim!


Alıntıdır.
 
son bir sene sana çok baskı yapmışım öyle diyorsun, sevdim çünkü seni hep yanımda istedim çok şey istemişim sonradan fark ettim. gitmek istedin beni bırakıp, ama sen daha kendini tanımıyordun sevgilim, korktum. her yeni ortama girdiğinde değişiyordun tabii sen farkında değilsin. üniversiteyi kazandığında, bir işe girdiğinde hep uzaklaştın benden, içine girmeye çalıştığın yeni ortamlara benden daha çok değer verdin. her seferinde anladın hatanı, onların ettiğimiz kavgalara deymeyeceğini düşündün, ve yine kollarıma onlara tercih ettin. ama bu sefer istediğin çok zordu, en zoruydu. beni bırakıp bir sene boyunca başka bir ülkeye gitmek istedin. burnumun dibindeyken bile sana yaptığın hataları zor gösterebiliyorken o kadar uzaktayken sana ne hissettiğini hatırlatmam çok zor olurdu. bu yüzden gitme dedim sana hep, gidicem dedin sende, hayatının fırsatıymış... hani bende hayatının aşkıydım.
dayanamadım ben de çabaladım seninle birlikte gelebilmek için, başardım. aynı ülke olmasa da daha kolay görüşebileceğimiz bir yere gittim en azından. artık hiç ayrılmayız diye düşündüğüm bir dönem başlamıştı bizim için benim gözümde. ben bunu düşünürken sen ayrılmayı düşünüyormuşsun. ben birlikte çıkıcağımız tatil için heveslenirken, sen bu tatilin sonunda ayrılma planları yapıyormuşsun. halbuki daha bir ay olmuştu gideli, özgürlük çok tatlı gelmişti sana. kendim başka bir ülkenin kültürüne adapte olmaya çalışırken, senin az aramanın sebebini hep senin de o ülkeye alışmaya çalışman olarak görmüştüm. seni özledim diye geceleri seni ağlayarak aradığımda, barlarda gezip tozan sarhoş olan sevgilim açtı telefonlarımı, çoğu kez seni çok seviyorum cümlesini bile bana çok görerek kapadın telefonları.
sensiz, başka bir erkekle günübirlik gittim roma ya, kızdın bana kim bilir kafanda neler kurdun, halbuki yaklaşan doğumgünün için otel bakıyordum sana.
ve tatile başladık, ben herşeyden habersiz güle oynaya, içim içime sığmayarak gittim milanoya, bir aydır görmediğim sevgilime kavuşucaktım çünkü. sımsıkı sarıldım sana. trene bindik, içimde bir sıkıntı var aşkım dedin. ben sebebini anlamadım ama sen zaten biliyormuşsun sebebini. safça öptüm seni. trenden indik karşımızda aşıklar şehri venedik duruyordu. venedikte dolaştık seninle, şarap aldık ve odamıza geldik. sen o şarkıyı açtın, gelevera deresini. aşkım biz hiç ayrılmayalım dedin, ben zaten bırakmam ki seni bebeğim dedim, o an ama ben ayrılmak istiyorum dedin. ben de otelden çekip gitmek istedim. yapamadım, seni o kadar çok şey seviyordum ki planladığımız tatili çöpe atamadım, yanında olmalıydım senin o çok gitmek istediğin konserde. hani o gece yağmurda kanalın etrafında dolaştık seninle sarılarak, sen ne kadar mutluydun venedikteyiz diye, ben ise gözyaşlarım yağmurdan fark edilmiyor diye mutluydum. roma ya gitmek için tren beklerken birbirmize sarılarak ağladık ya, o an ne kadar bekledim aşkım ben çok pişmanım barışalım demeni, düşünmeden barışırdım ki hemen. sen ne dedin ayrılık acısını da birlikte atlatıcaz. roma da aşk çeşmesinin önünde, yanımda kim vardı bilmiyordum. sevgilim mi, eski sevgilim mi, arkadaşım mı neydik biz. orda bile doyarak sarılamadım sana, para attıktan sonra ne diledin dedim sana '' ömür boyu seninle birlikte olmayı diledim'' dedin. ama şimdi öğren o çeşmede dilenen dilekler kabul olmuyor, ben de seninle o an barışmayı dilemiştim kabul olmadı bak. barselona, madrid derken beklediğimiz yere gittik sonunda, lizbona sigur ros konserine. yani birlikte son günlerimiz yaklaşmıştı, konserde ben üşüdüm sen bana hırkanı verdin, hırkanın sıcaklığı bana geçirdiğimiz koskoca üç seneyi yaşattı tekrardan, sahnede kim var ne söylüyor farkında bile değildim ben, sen konserin büyüsüne kapılmış eğlenirken. tekrardan milonaydık, sen praga ben siena ya gidicektim yani artık ayrılık vakti gelmişti. o gece uyurken her zamanki gibi masal anlattın bana, karnımı okşadın ve uykuya daldım. sabah 4 te hiç çalmasını istemediğim alarm çaldı, gitmen gerekiyordu. sarıldık, öpüştük ve bitti. ağlamadım. ayrıldığımıza inanamıyordum ki... gittin, ben yine uyudum, ertesi gün otobüse bindim ve o an fark ettim herşeyin bittiğini. yol boyunca ağladım tam 7 saat. aramadın bir kere ne yapıyorsun gittin mi demek için. hayatımın en kötü bir haftası başladı, geceleri ağlayarak uyandığım hafta. kalbim acıyordu resmen. hissedebiliyordum acıyı. geçti be sevgilim, geçirdiğimiz mutlu günlerin bedeli olarak düşündüm gözyaşını 3.ayın sonunda ağlamamayı öğrendim.

25 ocak sabah 6 da telefonum çaldı, gece 12 yi geçince doğumgününü kutlamadım diye kızıcaksın sandım. bağırıyordun, kızıyordun ama sebebini bilmiyordum. pazar günü sabahın 6 sında bana internet cafeye gitmemi söylüyordun, sorucağın şey için benim yüzümü görmen lazımmış, yüzümün aldığı şekli. çok düşündüm, üç sene boyunca bir kere aldatmamıştım seni, bir kere başkasına bakmamıştım ne olabilirdi ki bu kadar büyük hatam. yalvardım söyle diye, söylemedin. web cam bulamasam da maillerime bakabildim, mail atmıştın gece 3 gibi, doğumgününü hemen kutlamadım diye kızıyordun sadece bu. aradım seni saat 12 olmuştu, ve pazar olduğu için hiçbir yer açılmıyordu. yalvardım, ertesi gün sınavım var çalışamıyorum dedim söyledin, sözlüğe birinden hoşlandığımı yazmışım. üç ay geçmeden nasıl başkasını bulmuşum, bulmamıştım ki aşkım. senden sonra kimseye bakmadım bile ne başkasından hoşlanması. yazdıklarımın açıklamasını yaptım sana 20 gün hatta belki de bir ay boyunca, sonra tesadüf aynı dönemde türkiyede olduk, kahve içtik seninle. çekteki kızların güzelliğinden bahsettin bana. ben barışalım demeni beklerken sen beni sözlükte yazdıklarım için cezalandırıyordun. ben türkiyeye kesin dönüş yaptım, sen hala ordaydın, bir gece msn den dedin ki bana ''ben burda 1.70 boyunda sarı saçlı, mavi gözlü, her erkeğin isteyebileceği bir kızla birlikteyim ama yine de onu barda bırakıp seninle konuşmak için odama geldim, senin yerini doldurmuyor kimse.''
kıskanmadım, ve kıskanmadığımı fark ettiğim an asla eskisi gibi olamayacağımızı da fark ettim. barışmak istiyordun ama barışmak için doğru cümle bu muydu sence.
arkadaşının facebook şifresini alıp, facebookuma bakmışsın, etekli fotoğrafıma kızdın, italyan çocukla konuşmama kızdın, bir partiye gidip sarhoş olmama kızdın, arkadaşlarımla tatile gittim diye kızdın. bu muydu barışmanın doğru yolu peki? hayır bu da değil, kendini affettirmen gerekirken, sen bana hep kızmayı tercih ettin.
türkiyeye döndün, görüştük, ben 9 ayda kendimi yeni bir hayat kurduğumu söyledim, bensiz bir hayat gerçekten hayat mı dedin, hala bilmiyorum cevabını ama böyle olmasını sen istedin.
şimdi de barışmak için aslında ayrılmayı istemediğini ama benim zorladığımı söylüyorsun, ayrılık sebebini haklı çıkarmaya çalışıyorsun, ama hala bilmiyorsun ki barışmak için doğru yol bu değil.
yine okumuşşsun sözlükte yazdıklarımı, hoşlandığın çocuk mu var diyorsun, sen de biliyorsun ki yok kimse hayatımda, olabileceğini ama istemediğimi biliyorsun. senin hayatına benden sonra başka biri girmişken hala hayatıma karışmak istiyorsun. bunu okurken karışmak istiyorum ha sen bunu böyle mi anlıyorsun diyceksin biliyorum.
ama beni bu kadar irdeliyeceğine, kendini affettirmeye çalışsan, ne istediğimi bilmeme yardımcı olmaya çalışsan belki barışmıştık bile. uzaklaştırma beni artık kendinden, çünkü artık çok zor bir noktadayız.
sana inanmıyorum artık nasıl inanmamı beklersin ki , son bir sene beni sevmediğini ayrılık anında duydum senden. hani şu evimizde, her gece birbirimize sarılarak uyuduğumuz son bir sene. şimdi de o zaman öyle demek zorunda kaldım diyorsun. ve sen hala geçmiş karşıma ben isteyerak ayrılmadım, sen zorladın diyorsun.
bunlar bizi eskisi gibi yapmaz artık, artık biz eskisi gibi olamayız. değiştirdim numaramı, hiç sahip olamayacağın yeni bir numaram var, dayanamayıp seni başka telefondan aradığımda bile senden barışabilmemiz adına doğru bir adım beklerken sen içimdeki güzel şeyleri yıkıyorsun.
korkarım ki herşey yıkıldı artık, ve biz diye birşey yok, bitti.
ayrılık unutulur belki ama , ardından atılan her şey yanlış adım yok etti bizi.

Alıntıdır.
 

aynen benim suandaki psikolojim. cok güzel bi yazi
 
kizlar hala ses seda yok beyefendiden.. ben yeni bi iliskiye basladim.. nekadar bu dogru degil deniliyosada bilmiyorm kendimi daha iyi hissediyorum, kendmi yalniz hissetmiyorum..o biriyle beraber ben neden yalnizim demekte istemiyorum buyüzden..heleki bu kisiden hoslaniyosanz hayirda diyemiyosunuz bi tarafta :)

ama sormak istedigim bisey var.. kiskandrmayi falan tavsiye etmiyosunuz ya.. bu acaba belkide ise yaramazmi diye düsünüyorum.. yani facemi acsam iliskisi var yapsam falan hic bi sekilde bi sans yokmu bana yazmasi yada bana ulasmasi icin?

yani aranizda bu durumda olan ve sonra kiskandirdiktan sonra bir sekilde korkup gelen yokmu? :44:
 
Kızlar mesaj attı az önce. Hani arıcaktın sen beni bugün numaramı sildiysen eğer söyle yazmış. Bende dersten çıkınca haber verseydin arıcaktım senden haber bekledim yazdım. Ben haber verdim sana mesaj attım, dersim bitti diye arıcak olsaydın arardın sen sevgilini ara ancak yazmış. Oysa ki haber falan vermedi, mesaj gelmedi bana. Yalan mı söylüyor sizce mesaj attım diye ? Ne cevap yazayım ben şimdi buna ?
 
Kaçan kovalanır kızlar gerçi bu zamana kadar hiç terkedilmedim ama cok sevdiğim birinden ayrıldıktan sonra kendi geldi yani ne yaparsanız yapın çok yalvarmayın oluruna bırakın
 


Canım ben varım gördüğün gibi. Biliyorsun zaten anlatmıştım sana da. Kıskandırma olayını yaptım, işe yaradı yada yaramaya başladı diyelim. Kuzu kuzu sürekli mesaj atıyor, arıyor, her lafında sevgilimle ilgili bişeyler ima ediyor. Kuduruyor. Ama her erkekte işe yarayacak diye bişey de yok tabii.
 
Kaçan kovalanır kızlar gerçi bu zamana kadar hiç terkedilmedim ama cok sevdiğim birinden ayrıldıktan sonra kendi geldi yani ne yaparsanız yapın çok yalvarmayın oluruna bırakın

Arkadaşın dediğine katılıyorum. Bende çok yalvardım, çok üstüne düştüm. Sizler biliyorsunuz kızlar durumu. Ama sonra burdaki taktikleri uyguladım sırasıyla sizlerin sayesinde. Şimdi ne mi oldu ? İpler yine benim elimde. Utanmasa yalvarcak neredeyse.
 
senmi ayrilmak istedi o mu?
Sebep neydi?
o ayrılmak istedi. İşte ben sadık bir erkek değilim. Seni üzmek istemiyorum. Zaten ayrı şehirlere gidicez sonumuz yok bizim falan dedi. 3 aydır çektiğim acı tarifsizdi. Uzun bir süre kendime gelemedim. Tam unutmaya çalışırken böyle yapması dağıttı beni. Neden arkadaş olalım ki. Anlayamıyorum bu yaptığının amacını.
 

Seninki git gide alinganlasiyor.
Mesajkutunu kontrol et, bana ders bitti musait olduguna dair bir mesaj gelmedi.
Belki yanlis kisiye yollamisindir. Ayrica sende arayabilirdin beni musait oldugunda.
Cimri pinti sey kendi niye aramadiysa
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…