arkadaşım ne hissettiğinizi çok iyi anlıyorum. sizinki gibi zor, çok zor bir eş bende de var. kırk yılda bir memlekete ailesinin yanına gittiğimizde kardeşi, ablaları bile diken üzerinde olur. şu yemeğe kusur bulur buna laf atar... gerçi eskiye göre düzelmiş diyolar, yavaş yavaş adam ediyorum onu işte
şaka bir yana.. sorun ettiğiniz ve sıkıntısını çektiğiniz şeylerin çoğunu bende yaşadığım için (daha yeni evli olmama rağmen) ne demek istediğinizi anlıyorum. ben de bir ara eşimin yanında kendim gibi olamıyordum. hep eleştiri. hep direktif. başkalarını över durur adam, ama bana bir defa güzel bir laf etmez. sizin iş teklifiniz gibi hep sonuç odaklı ve olumsuz...
evlilikten sonra oturdum düşündüm. yahu bu adam hep mi böyleydi ben mi göremedim yoksa yeni mi böyle davranıyor. fark ettim ki aslında hep böyleydi. sadece ben o zamanki sevgi gözünden dolayı yeterince fark edememişim bunu. şimdi aynı evde yaşayıp gerçekler bir bir suratına çarpınca yeni uyandım. ha bazı konularda aslında önceden konuştuğumuz yada onu tanıdığım şeklinde dışında da davranmaya başladı ama bunları da duruma göre oluşma şeklini anlayıp ona göre tepki göstermeye çalıştım bende...
konu uzun ve benim bunları kabul etmem, tepkilerimi koymam, duruma uyum sağlamam oldukça uzun bir süreç aldı. bu süreçte kitaplar okudum (ki size de öneririm muhakkak okuyun, Dr. David Burns, çift ve özellikle erkekler hakkında terapi yapan bir psikoterapist. 3 kitabı var çevrilen hepsini okuyun. bir de Terrence Real ın evlilik hakkında bir kitabı var onu da edinin) sonra sindirmeye, anlamaya, kabul etmeye ve ona göre uyum sağlamaya çalıştım...
burdan yazılacak bir kaç söz size pek etki etmez. kendimden de biliyorum. durumu çözmek için köklü çözümler gerek yoksa yine nüks eder. eğer kitaplar fayda etmezse aile terapistine gidin beraber..
bu açıklamadan sonra birkaç şey daha yazayım. öncelikle eşinizin ailesinin ve eşinizin özgüven problemi var. bu yüzden hep bir övgü alma çabasında ve alınganlar. yemeklere sizin için dikkat ettiklerini mi söylüyolar ''anneciğim, çok teşekkür ederim, zahmet edip o kadar dikkat ediyorsunuz ama hiç gerek yok. kendinize göre yapın ben zaten yerim. size de zorluk çıkarmak istemiyorum'' vs tarzı yaptıklarınızı gördüğünüz ve takdir ettiğinizi sözlerle gösterin...böyle böyle hem onlar bunu söylemeyi bırakır hem de siz rahatlarsınız...yani böyle özgüveni eksik insanları arada övün ki sizin üzerinizde güç yada baskı yapma durumundan kurtulasınız...
---annenizle sohbet etmemesi meselesine takılmayın. saygıda kusur etmiyorsa bırakın sohbet etmesin. saygıda kusur ettiğinizi düşündüğünüz zamanda da yalnız kaldığınız zamanda onu uyarın. yoksa sohbet muhabbet için zorlamayın.
---anne babanızı kendi ailesi ile kıyaslaması meselesine izin vermeyin. şu daha iyi yapar bu daha iyi yapar konularına girmeyin. eşiniz bu konuda belki yaptığı şeyin yanlışlığını size nasıl hissettirdiğini göremiyor. o zaman siz gösterin ona. bu konulardaki kıyaslamalardan hoşlanmadığınız gerekirse sert bir dille gösterin.
---''annem daha iyi yapar'' meselesi gibi meseleleri görmezden gelin. sizin doğru yaptığınız ve kendi hatasını görünce o zaten fark edip aynı şeyi yapmayacaktır bir daha. bu tarz birkaç şeyi eşimde bana yaptı. kız kardeşim daha iyi yapar vs.. ben hiç yorum yapmadım. ha bozuldum elbette ama yorum yapmadım. sonra kendi yaptığı şeyin uygunsuzluğunu fark etti. sonra sonra azalttı bu durumu. artık yapmıyor çok şükür.. velhasıl eğer uygunsuz bir söz yada davranışta bulunursa bazen yapılacak en iyi şey tepkisiz kalmaktır...ki böylece hatasını görebilsin...
---temizlik, düzen ve titizlik konusu onun yapısından kaynaklanır. ve değişmesi zordur. bazı insanlar çok titizken bazıları da daha rahat ve dağınıktır. sizin evliliğinizde siz rahatsınız eşiniz değil. bunu kabul etmeye çalışın. bizim evliliğimizde de ben titizim, tozdan dağınıklıktan hoşlanmam ama eşim... Allah umuduna

benim de onun bu dağınık yapısını kabul etmem çok uzun zaman aldı. çok kavga ettim bu konuda. evi etrafı pis dağınık görmek beni çıldırtıyordu ama onun mantığı ''ev kirletilmek için değilmidir'' =/ şeklinde olunca çok zor uyum sağladık.. sonra baktım kavga gürültü olmayacak bu konu değişmeyecek kabul etmeye çalıştım. yorum yapmadım dağınıklığı hakkında zamanla gözüme daha az batar oldu. ben şikayet etmeyince de tuhaf bir şekilde kendisi daha düzenli olmaya başladı

ilginç ama bazen işin çözümü da bu işte: kabul et ve görmezden gel...
---son olarak... arkadaş çevresi ve karşılık beklememek hakkında... bu konuda ben de biraz eşinize katılıyorum açıkçası. arkadaş çevresi için bence ne kadar alıyorsanız o kadar vermek doğru olandır. yine de madem rahatsız oluyorsunuz sizin özel çevreniz olduğun için bu konuya eşinizin karışmasına izin vermeyin. onlar birşey vermesede eski dostlarımdır görüşmek konuşmak isterim dersiniz olur biter... eşinizi izin veren konuma oturtmayın...bir de..belki sizi paylaşmak istemediği için de böyle söylüyor olabilir. bu konuda da ona biraz güvence verin ''senin yerin sana verdiğim değer çok ayrı'' bu şekilde rahatlayıp size karışmayı da bırakabilir...
konular çok uzun ve ben de aklıma gelenleri yazdım. ilişkilerde birşeyler birikince çözülmeyecek aşılmayacak gibi gelir ve gidişat da hep kötüye gidilecek diye düşünülür. oysa teker teker sorunlar çözüldükçe daha iyi ve yakın bir ilişkiye de sahi olursunuz. şimdi böyle sayınca sanki ilişkiniz çok kötü eşiniz çok kötü diye düşünebilir okuyanlar ama ben öyle düşünmüyorum açıkçası. ben sizin anlattıklarınız kadar hatta daha da zor süreçler geçirdim ama aştık çok şükür. sabırla, ısrarlar ve iyi niyetle aşmaya çalıştım. düzelmesini istediğim için çabaladım ve benim çabamı görünce eşimde düzeldi. yani daha iyi hale gelebilir. her zaman böyle gitmeyecek. umutsuzluğa kapılmayın. söylediğim kitapları edinmeye çalışın ve aklınızdaki soruları yine burdan konuşalım =) inşallah daha iyi olur herşey..