• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sorunlar Halloldu. Başlığı Değiştirdim.

Merhaba Sensible, senin durumlar ne oldu ?

Canım unutmamışsın. Aradan ne kadar zaman geçti. Çok şeyler yaşadık ancak son noktaya geldiğimizde bir çözüm bulduk.
Bazı şeyleri unuttuk, sildik attık kafamızdan, yeniden başladık. Yeniden başlamak içinde bu gerekiyordu zaten.
Çok büyük konuşuyor bazen insan, unutamam dediğin şeyleri öyle bir unutuyorsun ki.. aslında unutmuyorsunda, ilerlemek istiyorsan biraz silmek zorunda kalıyorsun aklındakileri.
Zaman zaman aklıma gelir, sonra hemen başka düşüncelere yönelirim.
Eşimde hatalarını anladı.Şu an evliliğimiz ilk zaman ki gibi değil. 2 yıl oldu artık evliliğin ''oturma'' evresindeyiz herhalde. Eşimin olgunlaştığını ve durulduğunu hissediyorum.
Ufak tefek şeyler hala var, olacakta. Kendimdeki değişime gelince eskisi kadar sabırlı değilim malesef. Eskiden belki fazlasıyla sabırlıydım, şimdi çok hoşuma gitmeyen şeylere kısık seslede olsa tepki koyuyorum. Böyle olmak beni mutlu etmiyor aslında ama böyle olmak zorundayım.
 
boşanın diye demiyorum ama evlilik diye birşey kalmaış ki sizde sadece kağıt üstünde bir imza ve aynı evi paylaşmak zorunda olmak dışında :18:
 
Bir evlilik sadece kocanız sizi aldattı, kumar oynadı içki içti diye bitmez. Bir evlilik asıl, aradaki saygının bittiği, sevginin sorgulanmaya başladığı, fedakarlıkların yok oldugu zamanlarda biter.

Evde yaşadığınız adam aslında 7 senedir tanıdıgınız, ancak bence artık size yabancı olmuş bir adam. Çocuk istemediğiniz, evden gidince rahatladığınız bir adamı neden hala hayatınızda tutuyorsunuz?

Boşanma lafı geçince ağlanmasının sebebi, inanın aşık oldugunuz adamı yada kadını kaybedeceğinize ilişkin değil, 7 senedir verdiğiniz emeğe, içinde olduğunuz çaresizliğe karşı verilen bir cevap gibidir. Ama bunu genelde herkes aşkla karıştırır.

Ama insanız karakterlerimiz farklı. Benim için bir adama olan aşkımın yada saygımın bitmesi boşanma sebebiyken, bir başkası için hiçbir sorun olmayabileceği düşünülebilir. O yüzden karar sizin.
 
Son düzenleme:
Canım unutmamışsın. Aradan ne kadar zaman geçti. Çok şeyler yaşadık ancak son noktaya geldiğimizde bir çözüm bulduk.
Bazı şeyleri unuttuk, sildik attık kafamızdan, yeniden başladık. Yeniden başlamak içinde bu gerekiyordu zaten.
Çok büyük konuşuyor bazen insan, unutamam dediğin şeyleri öyle bir unutuyorsun ki.. aslında unutmuyorsunda, ilerlemek istiyorsan biraz silmek zorunda kalıyorsun aklındakileri.
Zaman zaman aklıma gelir, sonra hemen başka düşüncelere yönelirim.
Eşimde hatalarını anladı.Şu an evliliğimiz ilk zaman ki gibi değil. 2 yıl oldu artık evliliğin ''oturma'' evresindeyiz herhalde. Eşimin olgunlaştığını ve durulduğunu hissediyorum.
Ufak tefek şeyler hala var, olacakta. Kendimdeki değişime gelince eskisi kadar sabırlı değilim malesef. Eskiden belki fazlasıyla sabırlıydım, şimdi çok hoşuma gitmeyen şeylere kısık seslede olsa tepki koyuyorum. Böyle olmak beni mutlu etmiyor aslında ama böyle olmak zorundayım.

Senin adına sevindim canım. Demekki eşin laftan sözden anlayan biriymiş. Ben seninki kadar şanslı değilim..
 
Benim sorunum aslında boşanmayı düşünmek falan değil. Eskisi kadar onu arzulamak istiyorum ama öpmek bile istemiyorum :50: Cinsel ilişki bana bir görev gibi artık :50: Yoksa evliliğim konusunda sabredebileceğim yere kadar sabredeceğim


eğer canınız şevişmek istemiosa bunu söyleyin görev gibi görmeyin sonuçta yapmak zorunda değilsiniz bide biryerde okumuştum cinsel hayatlarını kurtarmak için hergün sevişmeye başlayan çiftler vardı ve bu kuraldı normalde isteksiz olan adam iş seyahatine gitmek zorunda kalınca telefonda nette karısıyla sanal sex yapmış öyle yazmışlardı sizde birşeyler deneyin :)
 
eşin evde olmadığında daha mutluysan onu öpmek bile istemiyorsan soğudum diyorsan evliliğini tekrar gözden geçir derim.çocuğun yokken kararını ver.çocuk olunca insanın eli kolu bağlanıyor hakkında hayırlısı olsun canım:31:
 
Kızlar pek vaktim yok cevap yazamıyorum ilk müsait anımda tek tek cevaplayacağım sizleri
 
Canım bence ne sen eşinden soğumuşsun ne o senden. Boşanmayacaksınız da bence. Zaten olumsuz yorumlara hemen öyle değil de böyle de falan diye durumun aslında o kadar kötü olmadığını kanıtlamaya çalışırcasına konuşuyorsun. Buraya da farkında olmadan aslında okumalarını istediğin için onların bildiği nick le yazıyorsun. Yani sesini duyurmak, onların bu durumu düzeltmesi için birşeyler yapması gerektiğini onlara belli etmek istiyorsun. Aranızda bir takım problemler var. Çözülmeyecek şeyler değil ama iki taraf da çaba göstermeli tabi ki. Özellikle durmadan ailenle ilgili hırlaması çok kötü. Belli ki huysuz bir adamla evlisin, titizliği falan da ondan. Obsesyondan,takıntıdan değil de huysuzluktan gibi geldi o davranışları. Hatta ailecek de benciller. Ama bir taraftan da çok eğlenceli birine benziyor. Hani gel boşanmadan önceki son zamanlarımızı güzel geçirelim falan, koptum o bölümü okurken. Baya kafa bi adam yani. Birşeyleri düzeltseniz çok eğlenceli bir hayatınız olabilir. Ailene karşı belki ailesi çok dolduruyordur ( hele ki hala düğün zamanından konular açıyorsa kesin ailesinden ben söyleyim). Bana kalırsa o seni biraz çocuksu görüyor. Hatta boşanma kararını da küstüm oynamıyorum diyen bir çocuğunki gibi karşılıyor. Hadi hevesini alsın gelsin gibilerinden. Ama birbirinizi seviyorsunuz işte daha fazla üzüp yıpratmayın kendinizi.
 
konuya el atayım bende =)

anladığım kadarıyla belli başlı sorunlarınız;

-çalışmamanız. hem siz hem de eşinizin çalışmaması, kafanızı yoracak bir meşgalenin olmaması, ilişkideki sorunları gözünüzde büyütmeye sebep olur.

-eşinizin eleştirel yapısı. bu konuyu kendisi ile konuşun. bir ara benim eşim de bunu yapmıştı bana. kendisi zaten yapı olarak eleştirel bir insan. sevdiklerini çok eleştirir (evet bence de tuhaf bir durum :D) fakat dozu artırmıştı. ne yapsam kusur buluyordu. normalde iyi yaptığım şeyleri de onun bu yapısı yüzünden kötü yapmaya ve daha dikkatli yapmaya dolayısıyla daha fazla hata yapmaya başladım... sonra baktım olmuyor bir ara sinirlerim bir gerildi, çok fena patladım :D baya korktu ama anlaması için bunu yapmam şiddetli bir tepki vermem gerekiyordu. çünkü güzellikle söylüyordum anlamıyordu. velhasıl o patlamadan sonra anladı. eleştiri dozunu azalttı. bende kendimi psikolojik olarak güçlendirdim. o eleştirdiğinde savundum ve ağzının payını verdim:37: zamanla daha da azaldı bu durum. ha tamamen bitmedi. zaten onun karakterinde var bitmez ama en azından azaldı daha dikkatli. sizde benim yaptığım gibi yapın. bu konunun ne kadar insanı gerdiğini biliyorum. çünkü bende bu durumdan dolayı soğmuştum bir ara. insan kendisini hep yargılanıyor hissedince mutlu olamıyor. zamanla durumu kişisel almayıp eşinizin yapısının bu olduğunu fark ettiğinizde hem kabul edip büyütmezsiniz durumu hem de eşinizin tepkileri de değişir...

-ailenizle ilgili içerlediğiniz şeyleri paylaşın eşinizle. suçlamadan yaptıklarının sizde ne düşündürdüğünü ve ne hissettiğini anlattın. ben senin ailen için şöyle yaptım...vs tarzı konuşmalara girmeyin asla. bunun yerine onun dikkatini asıl anlatmak istediğiniz konuya çekin. ailenize daha saygılı olması bunun sizi üzdüğü ..vs gibi...

-eşinizle ilgili kendinize olumsuz telkinler vermeyi bırakın. ''onu sevmiyorum, öpmekten hoşlanmıyorum'' diye diye iyice böyle düşünür hale gelirsiniz. şu an bir süreçtesiniz. ilişkilerde iniş çıkışlar normaldir. bu süreçler gelip geçicidir, böyle düşünün. süreç değişir eşinizi yeniden tutkulu halde de seversiniz. ama kendinize hep olumluyu telkin edin. aklınıza eşinizle ilgili olumsuz şeyleri getirip bunları defalarca kendinize hatırlatmayın. bunun sonucu eşinizin tamamen olumsuz yanlarına odaklanmanızdır. oysa tüm insanlar iyi kötü nötr davranışlardan oluşur. sizde mükemmel değilsiniz ve eşinize sorsak onun da sizin açınızdan şikayetçi olduğu şeyler vardır. ama genel anlamıyla siz hepsinin toplamısınız. bu anlamda eşinizi sırf olumsuz davranışlara sahip birey olarak görüp karşı tarafa itmeyin... bunun yerine olumluya ve iyiye odaklanın ki zamanla daha da iyi olsun..

-birşeylerin eksik olması yada istediğiniz gibi olmaması ilişkinin tümünü yargılatmasın size. evet eşinizde eksik yönler var ama herkeste her ilişkide olan şeyler. bu bocalamaları aşmaya çalışın. ilişkinin tümünü yargılayıp bitirmeye değil... bu kadar emek verdiğiniz ilişkide zorluklar sizi yıldırmasın. daha iyisi için çabalayın ve düzeleceğine inanıp bunun için adım atın...

gece gece yatmadan çenem düştü baya yazdım :D umarım konu sahibine biraz faydam dokunur. Allah huzurlu mutlu evlilik nasip etsin =)

İkimizde çalışırken de aynı şeyler sorun oluyordu, hatta daha büyük derecede sorun oluyordu. Eşimin eleştirel yapısı ile ilgili onunla defalarca konuştum , ben iyi yaparsam bazı şeyleri o da eleştirmezmiş. Yani yine sorun bende oluyor. Eğer tam yaparsam eleştirmezmiş... Ailemle ilgili yaptığı şeyleri hiç ona söylememiştim boşanma konuşmasına kadar. Ama sabret sabret nereye kadar. Ve o benden fazla diyor "benim ailem şunu yapıyor senin ailen yapmıyor" vb tarzında şeyler. Size birkaç örnek vereyim.

Bir gün (onun annesi de bizde kalıyorken), perde yıkadım ve ıslakken asacaktım ütü problemim olmasın diye. Bana ısrarla "perde ıslak asılmaz olur mu yle şey diyip durdu. Ben de ısrarla olabileceğini annemin de öyle yaptığını söyledim. Bana bunu söylediğim halde "olmaz öyle şey perde ıslak asılmaz" diye inatla söylemeye devam etti. Sonra annesinin yanına gitti. 5 dk sonra gelip "evet ya perde ıslak asılıyormuş, annem de öyle yapıyormuş, ama önceden öyle yapmazdı" dedi. Yani annesi "evet perde ıslak asılır" dedikten sonra perdenin ıslak asılacağına ikna oldu. Benim annemin öyle yapmış olması doğru olduğunu göstermiyordu ama kendi annesinin öyle yapmış olması bunun doğruluğunu kanıtlıyordu. Annesi perde ıslak asılır diyene kadar "perde asla ıslak asılmaz" diye direnen adam annesinin de öyle yaptığını öğrenince ikna olmuştu... Benim annemin yemek yapma tarzı yanlış, yemeklerini beğenmiyor. Kendi annesi en güzel yemekleri yapıyor, onun annesinin yemek yapma tarzı en iyisi. Benim babam müsteşar yardımcısıyken hobi olarak araba tamir ettiği için gazetelere çıkmıştı ama bir görseniz arabaya ne zaman binse baban bu işten anlamıyor, bak balatalardan ses geliyor vb bir sürü şey söylüyor. Yine en iyi kendisi biliyor yani. Onların izlediği kanallar kaliteli bizimkilerin izledikleri kalitesiz. Onların yeme şekli olması gerektiği gibi benimki garip. Her konuda onlar en iyisi.

Bugün alışveriş merkezine gittik. Giderken açtı. Yolda küfür etmediği, sarmadığı şoför kalmadı. Gidene kadar bin kere küfür etti ona buna kızdı. Alışveriş merkezine girdik, sakindi ama yine insanlarla uğraştı. Bir de şöyle insanlar var yavaş yürüyenler, bir de böyleleri var, bir de şu tipler var, bir de bu tipler var. Herkese bir kusur buldu. Kendisi başka şeriti ihlal edip birinin önüne kırarsa haklı ama başkası aynısını yaparsa asla yol vermez inatlaşır, başkası yapınca trafik kuralını çiğner, bir sürü de küfür eder tabi.

Dediğini gibi yapmaya çalışıyorum. Olumlu yönlerini düşünmeye çalışıyorum. Ama olumsuzlar üst üste gelince onları unutuyorum :( İyi biridir. Merhametlidir. Benim gibi hayvanseverdir. Sokak köpekleri için arabasında özel mama taşır. Birisi yasa dışı bir iş yapsa kabul etmez, işin içinde olmak istemez. Hak yemez. Benim canım bir şey isterse hemen alır. Beni mutlu etmeye çalışır. Kendi eksiği olsun ama 5 tane kıyafetim olsun gider 6. yı da bana alır. Çok telefon düşürüp kırıyorum, içine su kaçırıyorum diye gitti su geçirmez, kırılmaz telefon aldı bana:1: SOnra ben market alışverişini hiç sevmem hep o gider yapar. Evde ne eksik ne fazla bilir. Evlendiğimizden beri temizlik malzemeleriydi, market alışverişiydi o yapar. Ara sıra işe yardım eder. Eve vaktinde gelir. Arkadaşlarıyla dışarı fazla çıkmaz. Gerçi çok arkadaşı da yoktur zaten öyle dışarı çıkacak.

Gelin görün ki yıkadığım bulaşıkları kontrol eder tek tek bunda iz kalmış, bardakları yanlış dizmişsin şöyle diz, tezgahta domates çekirdeği kalmış ya bir şeyi doğru yap ya yapma. Bir ara hergün çamaşır yıkıyordu neyseki o huyu azaldı. 3 çamaşır bile olasa makine çalıştırır. 4-5 tabak için bulaşık makinesi çalıştırır. Annemler bize geldiğinde "hoşgeldin" e hiç vaktinde çıkmadı. Hep içerde oyalandı ya elini yıkadı ya içerde başka bir şey yaptı. Geldiklerinde telefonla ilgilenir, çok sohbete katılmaz. Annemin izlediği bir şey varsa ve o bunu beğenmiyorsa o programla ilgili aşağılayıcı sözler kullanır. Kendi sevdiği bir şarkı çalıyorsa radyoda ve ben sevmiyorsam yine de beni dinlemez kendi istediğini dinler. Ama benim sevdiğim onun sevmediği bir şarkı varsa "ıyyy aptal kadın" (şarkıcıya) vs gibi sözler kullanarak hemen kanalı değiştirir. Sevişmek için yanına yaklaşsam genelde pek havasında olmaz ve "dur uyuyor" der. O istediği zaman sevişilir, onun istediği şeyler dinlenir, onun istediği şeyler yenir... onun zevki zevktir, başkalarınınki saçmalıktır. O haklıdır başkaları haksız. Sadece o da değil ailesi. Ailesinin de görüştüğü akraba yok, aile dostları yok. Çok az yani. Bayramda kimseyi ziyaret etmezler mezarlık dışında. Bayramda da kimse onlara gelmez, bu bayram bir kişi ziyarete geldi. Bana komik gelmeyen şeye saatlerce hakkahalarca gülerler.

Haa iyilerdir. Severim hepsini. Örneğin gelin olduğum halde onlarda kaldığımda iş yaptırmazlar, geç kalkarım neden geç kalkıyorsun gelinsin demezler. Sadece sofra hazırlar kaldırır bulaşık yıkar kahve yaparım tek yaptığım iş budur. Kötü sözleri ya da tavırları hiç olmadı bana karşı. (ablasının kına gecemde ve düğünümde yaptığı alınganlıklar ve bütün gün surat asmalarını hesaba katmazsak)... Ama yemek yerken yeme şeklimle alay ederler, sürekli uğraşırlar. Bunlara alınmıyorum, onlarla beraber gülüyorum hatta bende kendimle alay ediyorum ama çok fazla oluyor. Annesinin benim istediği şekilde yemek yapmasından bahsetmiştim, aslında alındığım için değil, ama sürekli yapmayı çok isteyip sırf ben sevmediğim için yapmadıkları yemeklerden cadıkedi yemez ondan yapmadım, acı sevmez ondan koymadım, yapcaktım ama şimdi o sevmiyor diye yapmadım dediklerinde benim yüzümden istedikleri yemekleri yiyemedikleri için üzülüyorum ve kendimi kötü hissediyorum. Kendi annemden çok ararım annesini ama her seferinde az arıyorum diye trip atar. Onlara karşı nasıl davranacağımı bilemiyorum. Her hareketime sözüme bir anlam yüklüyorlar ve ben artık sitem duymaktan , alınganlık görmekten bıktım. Yine de kendimi haklı gördüğüm halde sırf annesi üzülmesin diye, aramızda problem çıkmasın diye özür diledim. Onlar üzülmesinler diye gitmek istemediğm yere giderim, hatta istiyor gibi yaparım. Onlar üzülmesin diye istemediğim şeyleri yerim, seviyor gibi yaparım.

Ama eşimin ve ailesinin yanında kendimi çok beceriksiz ve zevksiz hissediyorum. Artık eşimin yanında kendimi kadın gibi hissedemiyorum. Bana iltifat ederken bile şöyle ediyor ; "ben zevkli bir insanım o yüzden kendini çirkin hissetme" ... Sürekli ağzından düşmez "babanın evinde gördün mü bunları?" bu espri olarak söylediği bir şey ama sürekli sürekli söylenir mi?... Arkadaşlarım bize gelir, hepsi bir koltuğa dizilir, onun yanında çekinirler. O varken benle görüşmek pek istemezler. Çünkü onun yanında rahat edemezler. Geçen arkadaşlarımla eve giriyorduk, ayakkabıları içerde çıkaralım bu seferlik dedim "hayır dışarıda" diye direktif verdi. Herkes paşa paşa dışarıda çıkardı ayakkabısını.

Ha ben de mükkemmel değilim evet. İyi bir ev hanımı değilim. Düzenli bir ev hanımı değilim. Ama bekarken beni bilenler evlenince çağ atlamışsın resmen diyorlar. Çünkü eşime ayak uydurmaya çalışıyorum ve kendimi çok zorluyorum. Çok yemek yapmayı bilmem, genelde hep aynı şeyleri yeriz. Ütüler ve katlancak çamaşırlar bir odada birikir, hemen vaktinde toplamam. Sık sık toz almam.

Paraya çok önem veriyor. Bana harcarken çok gözü görmez ama mesela onun ailesini havaalanından aldığımızda gaz parası batmıyor ama ben babamı havaalanına götürecek olayım gaz parasını verdi mi der mesela... Şu arkadaşımla görüşeceğim derim o düğünde bir şey takmadı sana hediye alacaktı onu da almadı görüşme der. Her zaman söylerim ben hiçbir şeyi karşılık bekleyerek yapmam. O aramadı sen arama... O gelmedi sen gitme... Hep karşıdakinin bana ne yapıp yapmadığı ile kıyaslayıp ona göre davranmamı bekliyor. Bu da hiç huyum değildir. Ben hiçbir şeyi karşılık bekleyerek yapmam. Bir gün işle ilgili çok güzel bir gelişme katetmiştim ama iş yerinde birkaç aydır maaş alamıyordum. İşle ilgili olan o gelişmeden bahsettim sevine sevine bana dönüp "sen bana paradan haber ver" dedi. Önce bir tebrik et...

Aklıma gelenleri yazıyorum şimdilik...:43:
 
Canım bence ne sen eşinden soğumuşsun ne o senden. Boşanmayacaksınız da bence. Zaten olumsuz yorumlara hemen öyle değil de böyle de falan diye durumun aslında o kadar kötü olmadığını kanıtlamaya çalışırcasına konuşuyorsun. Buraya da farkında olmadan aslında okumalarını istediğin için onların bildiği nick le yazıyorsun. Yani sesini duyurmak, onların bu durumu düzeltmesi için birşeyler yapması gerektiğini onlara belli etmek istiyorsun. Aranızda bir takım problemler var. Çözülmeyecek şeyler değil ama iki taraf da çaba göstermeli tabi ki. Özellikle durmadan ailenle ilgili hırlaması çok kötü. Belli ki huysuz bir adamla evlisin, titizliği falan da ondan. Obsesyondan,takıntıdan değil de huysuzluktan gibi geldi o davranışları. Hatta ailecek de benciller. Ama bir taraftan da çok eğlenceli birine benziyor. Hani gel boşanmadan önceki son zamanlarımızı güzel geçirelim falan, koptum o bölümü okurken. Baya kafa bi adam yani. Birşeyleri düzeltseniz çok eğlenceli bir hayatınız olabilir. Ailene karşı belki ailesi çok dolduruyordur ( hele ki hala düğün zamanından konular açıyorsa kesin ailesinden ben söyleyim). Bana kalırsa o seni biraz çocuksu görüyor. Hatta boşanma kararını da küstüm oynamıyorum diyen bir çocuğunki gibi karşılıyor. Hadi hevesini alsın gelsin gibilerinden. Ama birbirinizi seviyorsunuz işte daha fazla üzüp yıpratmayın kendinizi.

Bazı gözlemleriniz doğru ama bazılarına yanılıyorsunuz. Ailesinin ve onun görmesini istemem aslında bu yazdıklarımı. Çünkü daha büyük problem yaşayabilirim. Ben evliliğime kimse karışsın istemem, bir problemimiz varsa ve başkaları bunu çözmek için devreye girecekse o evlilik bitmiştir zaten. İkimiz çözemiyorsak başkasının yardımıyla çözemeyiz , terapist dışında. Terapiste gitmeyi de o istemiyor.

Yukarıda uzunca bir yazı yazdım, size de aynılarını söylerdim büyük ihtimal o yüzden onu okursanız daha açıklayıcı olabilir. :5:

Bence de benim boşanma sözlerimi "küstüm oynamıyorum" diyen bir çocuğunki gibi karşılıyor :1:
 
eğer canınız şevişmek istemiosa bunu söyleyin görev gibi görmeyin sonuçta yapmak zorunda değilsiniz bide biryerde okumuştum cinsel hayatlarını kurtarmak için hergün sevişmeye başlayan çiftler vardı ve bu kuraldı normalde isteksiz olan adam iş seyahatine gitmek zorunda kalınca telefonda nette karısıyla sanal sex yapmış öyle yazmışlardı sizde birşeyler deneyin :)

Sorun şu ki ben ondan çok istekliyim. Ben başlatıyorum çoğunlukla. Ama artık kendimi onun karşısında kadın gibi hissetmiyorum. Onu öpmekten keyif almıyorum , soğuttu beni :50:
 
Eşime göre ben değişirsem hiçbir şey yok sorun yapacak.]
yukarıdaki cümle eşinin karakterini ortaya koyuyor.
7 senede temizlik takıntılı olduğunun sinyallerini vermedi mi?


Hayır :( evliliği düşersek 6 sene diyelim. 6 senedir karşımda şaka yapan, beni el üstünde tutan, güleryüzlü, sakin bir adam vardı. Şimdi suratsız, küfreden, sinirli, bencil, kendini beğenmiş ama yine bana değer veren, beni seven bir adam...
 
Tam olarak okuyamadım tüm sayfaları ama,
anladıgım kadarıyla sen olaylara duygusal olarak yaklaşıyorsun,
en ufak şeyi kafana takan bir yapın var sanırım.

Çünkü mesela kayınvalidenin yemek konusunda dediklerini bile bana göre yanlış anlamışsın.
Aksine sana özel yapıldıgı için sevinmeliydin.
Ben de evlendiğimde öyleydim, her şeyi yemezdim, sulu yemekte et oldugunda yemezdim.
Kayınvalidem biz onlarda oldugumuz zaman hep benim yiyecegim şekilde yapardı yemekleri,
hala da öyle. Açıkçası ben deger verdiğini düşünür sevinirdim :)
Biraz da bakış açısı sanırım :)

Neyse zaten bunları geçelim asıl sorun eşin.
Evet titiz olması, sürekli komut vermesi , eleştirmesi çekilmez hale getirir insanı.
Ama ben tüm bunları eşinin işsizliğine bagladım. Hatta cinselliği bile.

Erkekler stresli oldugu zamanlarda , kafaları doluyken ruhsal olarak degişebiliyorlar.
Mesela aşırı titizliğinin altında yatan sebep bile psikolojik.

Bu degişim ilişkinizi etkilemiş ama sen de kendi kendini çok dinliyorsun.
Kendini dinledikçe eşinin her hareketine bir anlam yüklemişsin.

Aslında olaylara biraz daha pozitif bakabilsen ortada çözülmeyecek kadar çok çok büyük sorunlar olmadıgını görebilirsin.

Senin davranışların eşini de dolaylı yoldan etkiliyordur.

Bak mesela ilişkimizi düzeltmek için şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye örnekler vermişsin,
biraz bunlara ara ver. Eşininle ilgilenmemeye çalış.
Yani ilgilenme derken zihninden onu at. Umursamaz ol. İşte o zaman eşinin tavırları degişecek :)

Yazım tarzımdan o şekilde bir profil çizmiş gibi duruyorum , evet. Ama aslında öyle biri değilimdir. Karamsar değilimdir, kendimi çok dinlemem, çok kafama takmamaya çalışırım ama artık doldum sanırım. :50:

Annesinin beni düşünerek yemeklere acı koymaması ya da sevdiğim yemekleri yapması güzel bir şey. Ama sürekli sürekli cadıkedi bunu sevmiyor ondan koymadım, şunu yapacaktım ama o yemez diye yapmadım, şunu koyacaktım ama o sevmez diye koymadım dediği için ben kendimi kötü hissediyorum. Benim yüzümden sevdikleri yemekleri yiyemiyorlar gibi hissediyorum ve bu beni rahatsız ediyor.

Eşimin üzerine düşmüyorum ki... Bi ara baktım ki kötü davranmaya başladım, hep suratım asıktı ister istemez... Çok ilgilenmiyordum. Sonra üzüldüm şimdi yeni yeni biraz ilgi göstermeye başladım.

İnanın pozitif bakmak için çok uğraşıyorum ama negatif şeyler ağır basınca pozitifleri de alıp götürüyor :43:

Çok istiyorum eskisi gibi olalım, eskisi gibi seveyim, eskisi gibi isteyeyim... Eskisi gibi özleyeyim... Ama olmuyor... Tam her şey iyiye giderken öyle şeyler söyleyip yapıyor ki bir anda uzaklaşıyorum ve eskiye dönemiyorum :( bir ara stresten bir haftada 4 kilo vermiştim. Aramız düzelmeye başlayınca kilo vermem durdu ama şimdi onu arzulamamak canımı çok sıkıyor. Ev arkadaşı gibiyiz, kanka gibiyiz.
 
İkimizde çalışırken de aynı şeyler sorun oluyordu, hatta daha büyük derecede sorun oluyordu. Eşimin eleştirel yapısı ile ilgili onunla defalarca konuştum , ben iyi yaparsam bazı şeyleri o da eleştirmezmiş. Yani yine sorun bende oluyor. Eğer tam yaparsam eleştirmezmiş... Ailemle ilgili yaptığı şeyleri hiç ona söylememiştim boşanma konuşmasına kadar. Ama sabret sabret nereye kadar. Ve o benden fazla diyor "benim ailem şunu yapıyor senin ailen yapmıyor" vb tarzında şeyler. Size birkaç örnek vereyim.

Bir gün (onun annesi de bizde kalıyorken), perde yıkadım ve ıslakken asacaktım ütü problemim olmasın diye. Bana ısrarla "perde ıslak asılmaz olur mu yle şey diyip durdu. Ben de ısrarla olabileceğini annemin de öyle yaptığını söyledim. Bana bunu söylediğim halde "olmaz öyle şey perde ıslak asılmaz" diye inatla söylemeye devam etti. Sonra annesinin yanına gitti. 5 dk sonra gelip "evet ya perde ıslak asılıyormuş, annem de öyle yapıyormuş, ama önceden öyle yapmazdı" dedi. Yani annesi "evet perde ıslak asılır" dedikten sonra perdenin ıslak asılacağına ikna oldu. Benim annemin öyle yapmış olması doğru olduğunu göstermiyordu ama kendi annesinin öyle yapmış olması bunun doğruluğunu kanıtlıyordu. Annesi perde ıslak asılır diyene kadar "perde asla ıslak asılmaz" diye direnen adam annesinin de öyle yaptığını öğrenince ikna olmuştu... Benim annemin yemek yapma tarzı yanlış, yemeklerini beğenmiyor. Kendi annesi en güzel yemekleri yapıyor, onun annesinin yemek yapma tarzı en iyisi. Benim babam müsteşar yardımcısıyken hobi olarak araba tamir ettiği için gazetelere çıkmıştı ama bir görseniz arabaya ne zaman binse baban bu işten anlamıyor, bak balatalardan ses geliyor vb bir sürü şey söylüyor. Yine en iyi kendisi biliyor yani. Onların izlediği kanallar kaliteli bizimkilerin izledikleri kalitesiz. Onların yeme şekli olması gerektiği gibi benimki garip. Her konuda onlar en iyisi.

Bugün alışveriş merkezine gittik. Giderken açtı. Yolda küfür etmediği, sarmadığı şoför kalmadı. Gidene kadar bin kere küfür etti ona buna kızdı. Alışveriş merkezine girdik, sakindi ama yine insanlarla uğraştı. Bir de şöyle insanlar var yavaş yürüyenler, bir de böyleleri var, bir de şu tipler var, bir de bu tipler var. Herkese bir kusur buldu. Kendisi başka şeriti ihlal edip birinin önüne kırarsa haklı ama başkası aynısını yaparsa asla yol vermez inatlaşır, başkası yapınca trafik kuralını çiğner, bir sürü de küfür eder tabi.

Dediğini gibi yapmaya çalışıyorum. Olumlu yönlerini düşünmeye çalışıyorum. Ama olumsuzlar üst üste gelince onları unutuyorum :( İyi biridir. Merhametlidir. Benim gibi hayvanseverdir. Sokak köpekleri için arabasında özel mama taşır. Birisi yasa dışı bir iş yapsa kabul etmez, işin içinde olmak istemez. Hak yemez. Benim canım bir şey isterse hemen alır. Beni mutlu etmeye çalışır. Kendi eksiği olsun ama 5 tane kıyafetim olsun gider 6. yı da bana alır. Çok telefon düşürüp kırıyorum, içine su kaçırıyorum diye gitti su geçirmez, kırılmaz telefon aldı bana:1: SOnra ben market alışverişini hiç sevmem hep o gider yapar. Evde ne eksik ne fazla bilir. Evlendiğimizden beri temizlik malzemeleriydi, market alışverişiydi o yapar. Ara sıra işe yardım eder. Eve vaktinde gelir. Arkadaşlarıyla dışarı fazla çıkmaz. Gerçi çok arkadaşı da yoktur zaten öyle dışarı çıkacak.

Gelin görün ki yıkadığım bulaşıkları kontrol eder tek tek bunda iz kalmış, bardakları yanlış dizmişsin şöyle diz, tezgahta domates çekirdeği kalmış ya bir şeyi doğru yap ya yapma. Bir ara hergün çamaşır yıkıyordu neyseki o huyu azaldı. 3 çamaşır bile olasa makine çalıştırır. 4-5 tabak için bulaşık makinesi çalıştırır. Annemler bize geldiğinde "hoşgeldin" e hiç vaktinde çıkmadı. Hep içerde oyalandı ya elini yıkadı ya içerde başka bir şey yaptı. Geldiklerinde telefonla ilgilenir, çok sohbete katılmaz. Annemin izlediği bir şey varsa ve o bunu beğenmiyorsa o programla ilgili aşağılayıcı sözler kullanır. Kendi sevdiği bir şarkı çalıyorsa radyoda ve ben sevmiyorsam yine de beni dinlemez kendi istediğini dinler. Ama benim sevdiğim onun sevmediği bir şarkı varsa "ıyyy aptal kadın" (şarkıcıya) vs gibi sözler kullanarak hemen kanalı değiştirir. Sevişmek için yanına yaklaşsam genelde pek havasında olmaz ve "dur uyuyor" der. O istediği zaman sevişilir, onun istediği şeyler dinlenir, onun istediği şeyler yenir... onun zevki zevktir, başkalarınınki saçmalıktır. O haklıdır başkaları haksız. Sadece o da değil ailesi. Ailesinin de görüştüğü akraba yok, aile dostları yok. Çok az yani. Bayramda kimseyi ziyaret etmezler mezarlık dışında. Bayramda da kimse onlara gelmez, bu bayram bir kişi ziyarete geldi. Bana komik gelmeyen şeye saatlerce hakkahalarca gülerler.

Haa iyilerdir. Severim hepsini. Örneğin gelin olduğum halde onlarda kaldığımda iş yaptırmazlar, geç kalkarım neden geç kalkıyorsun gelinsin demezler. Sadece sofra hazırlar kaldırır bulaşık yıkar kahve yaparım tek yaptığım iş budur. Kötü sözleri ya da tavırları hiç olmadı bana karşı. (ablasının kına gecemde ve düğünümde yaptığı alınganlıklar ve bütün gün surat asmalarını hesaba katmazsak)... Ama yemek yerken yeme şeklimle alay ederler, sürekli uğraşırlar. Bunlara alınmıyorum, onlarla beraber gülüyorum hatta bende kendimle alay ediyorum ama çok fazla oluyor. Annesinin benim istediği şekilde yemek yapmasından bahsetmiştim, aslında alındığım için değil, ama sürekli yapmayı çok isteyip sırf ben sevmediğim için yapmadıkları yemeklerden cadıkedi yemez ondan yapmadım, acı sevmez ondan koymadım, yapcaktım ama şimdi o sevmiyor diye yapmadım dediklerinde benim yüzümden istedikleri yemekleri yiyemedikleri için üzülüyorum ve kendimi kötü hissediyorum. Kendi annemden çok ararım annesini ama her seferinde az arıyorum diye trip atar. Onlara karşı nasıl davranacağımı bilemiyorum. Her hareketime sözüme bir anlam yüklüyorlar ve ben artık sitem duymaktan , alınganlık görmekten bıktım. Yine de kendimi haklı gördüğüm halde sırf annesi üzülmesin diye, aramızda problem çıkmasın diye özür diledim. Onlar üzülmesinler diye gitmek istemediğm yere giderim, hatta istiyor gibi yaparım. Onlar üzülmesin diye istemediğim şeyleri yerim, seviyor gibi yaparım.

Ama eşimin ve ailesinin yanında kendimi çok beceriksiz ve zevksiz hissediyorum. Artık eşimin yanında kendimi kadın gibi hissedemiyorum. Bana iltifat ederken bile şöyle ediyor ; "ben zevkli bir insanım o yüzden kendini çirkin hissetme" ... Sürekli ağzından düşmez "babanın evinde gördün mü bunları?" bu espri olarak söylediği bir şey ama sürekli sürekli söylenir mi?... Arkadaşlarım bize gelir, hepsi bir koltuğa dizilir, onun yanında çekinirler. O varken benle görüşmek pek istemezler. Çünkü onun yanında rahat edemezler. Geçen arkadaşlarımla eve giriyorduk, ayakkabıları içerde çıkaralım bu seferlik dedim "hayır dışarıda" diye direktif verdi. Herkes paşa paşa dışarıda çıkardı ayakkabısını.

Ha ben de mükkemmel değilim evet. İyi bir ev hanımı değilim. Düzenli bir ev hanımı değilim. Ama bekarken beni bilenler evlenince çağ atlamışsın resmen diyorlar. Çünkü eşime ayak uydurmaya çalışıyorum ve kendimi çok zorluyorum. Çok yemek yapmayı bilmem, genelde hep aynı şeyleri yeriz. Ütüler ve katlancak çamaşırlar bir odada birikir, hemen vaktinde toplamam. Sık sık toz almam.

Paraya çok önem veriyor. Bana harcarken çok gözü görmez ama mesela onun ailesini havaalanından aldığımızda gaz parası batmıyor ama ben babamı havaalanına götürecek olayım gaz parasını verdi mi der mesela... Şu arkadaşımla görüşeceğim derim o düğünde bir şey takmadı sana hediye alacaktı onu da almadı görüşme der. Her zaman söylerim ben hiçbir şeyi karşılık bekleyerek yapmam. O aramadı sen arama... O gelmedi sen gitme... Hep karşıdakinin bana ne yapıp yapmadığı ile kıyaslayıp ona göre davranmamı bekliyor. Bu da hiç huyum değildir. Ben hiçbir şeyi karşılık bekleyerek yapmam. Bir gün işle ilgili çok güzel bir gelişme katetmiştim ama iş yerinde birkaç aydır maaş alamıyordum. İşle ilgili olan o gelişmeden bahsettim sevine sevine bana dönüp "sen bana paradan haber ver" dedi. Önce bir tebrik et...

Aklıma gelenleri yazıyorum şimdilik...:43:


ruhum daraldı okurken, katlanılır gibi değil..işin kötüsü erkek arkadaşımın birerbir huyları aynı ama ben başından beri tepkimi gösteriyorum az da olsa etki ediyor..sizi çok iyi anlıyorum gerçekten insanın sevgisini, saygısını tüketen şeyler bunlar..ben evli olmadgım halde bazen o duyguya kapılabiliyorum..siz aynı evdesiniz daha zor tabi bir an önce birşeyler yapmalısın:(
 
ruhum daraldı okurken, katlanılır gibi değil..işin kötüsü erkek arkadaşımın birerbir huyları aynı ama ben başından beri tepkimi gösteriyorum az da olsa etki ediyor..sizi çok iyi anlıyorum gerçekten insanın sevgisini, saygısını tüketen şeyler bunlar..ben evli olmadgım halde bazen o duyguya kapılabiliyorum..siz aynı evdesiniz daha zor tabi bir an önce birşeyler yapmalısın:(

Normalde çok neşeli, çocuksu, şen şatrak , taklit yapan, arkadaşları arasında "delidir ne yapsa yeridir" olarak algılanan bir tipimdir. Ama şu anda kendimi yaşlanmış hissediyorum. Evdeyken ciddiyim artık. Eşime şirinlik yapıyorum bakıyorum yalandan ilgilenip gülümsüyor, tüm hevesim gidiyor sonra. Evde bildiğin kadınım. Arkadaşlarımın arasında çocuğum ve arkadaşlarımla daha mutluyum :43: Ve bunu hissetmek zoruma gidiyor, eşimin yanında da öyle olmak istiyorum ben :( artık eskisi gibi sevgi dolu, güler yüzlü değilim ona karşı. İçimdekiler büyüdü çünkü :43:
 
İkimizde çalışırken de aynı şeyler sorun oluyordu, hatta daha büyük derecede sorun oluyordu. Eşimin eleştirel yapısı ile ilgili onunla defalarca konuştum , ben iyi yaparsam bazı şeyleri o da eleştirmezmiş. Yani yine sorun bende oluyor. Eğer tam yaparsam eleştirmezmiş... Ailemle ilgili yaptığı şeyleri hiç ona söylememiştim boşanma konuşmasına kadar. Ama sabret sabret nereye kadar. Ve o benden fazla diyor "benim ailem şunu yapıyor senin ailen yapmıyor" vb tarzında şeyler. Size birkaç örnek vereyim.

Bir gün (onun annesi de bizde kalıyorken), perde yıkadım ve ıslakken asacaktım ütü problemim olmasın diye. Bana ısrarla "perde ıslak asılmaz olur mu yle şey diyip durdu. Ben de ısrarla olabileceğini annemin de öyle yaptığını söyledim. Bana bunu söylediğim halde "olmaz öyle şey perde ıslak asılmaz" diye inatla söylemeye devam etti. Sonra annesinin yanına gitti. 5 dk sonra gelip "evet ya perde ıslak asılıyormuş, annem de öyle yapıyormuş, ama önceden öyle yapmazdı" dedi. Yani annesi "evet perde ıslak asılır" dedikten sonra perdenin ıslak asılacağına ikna oldu. Benim annemin öyle yapmış olması doğru olduğunu göstermiyordu ama kendi annesinin öyle yapmış olması bunun doğruluğunu kanıtlıyordu. Annesi perde ıslak asılır diyene kadar "perde asla ıslak asılmaz" diye direnen adam annesinin de öyle yaptığını öğrenince ikna olmuştu... Benim annemin yemek yapma tarzı yanlış, yemeklerini beğenmiyor. Kendi annesi en güzel yemekleri yapıyor, onun annesinin yemek yapma tarzı en iyisi. Benim babam müsteşar yardımcısıyken hobi olarak araba tamir ettiği için gazetelere çıkmıştı ama bir görseniz arabaya ne zaman binse baban bu işten anlamıyor, bak balatalardan ses geliyor vb bir sürü şey söylüyor. Yine en iyi kendisi biliyor yani. Onların izlediği kanallar kaliteli bizimkilerin izledikleri kalitesiz. Onların yeme şekli olması gerektiği gibi benimki garip. Her konuda onlar en iyisi.

Bugün alışveriş merkezine gittik. Giderken açtı. Yolda küfür etmediği, sarmadığı şoför kalmadı. Gidene kadar bin kere küfür etti ona buna kızdı. Alışveriş merkezine girdik, sakindi ama yine insanlarla uğraştı. Bir de şöyle insanlar var yavaş yürüyenler, bir de böyleleri var, bir de şu tipler var, bir de bu tipler var. Herkese bir kusur buldu. Kendisi başka şeriti ihlal edip birinin önüne kırarsa haklı ama başkası aynısını yaparsa asla yol vermez inatlaşır, başkası yapınca trafik kuralını çiğner, bir sürü de küfür eder tabi.

Dediğini gibi yapmaya çalışıyorum. Olumlu yönlerini düşünmeye çalışıyorum. Ama olumsuzlar üst üste gelince onları unutuyorum :( İyi biridir. Merhametlidir. Benim gibi hayvanseverdir. Sokak köpekleri için arabasında özel mama taşır. Birisi yasa dışı bir iş yapsa kabul etmez, işin içinde olmak istemez. Hak yemez. Benim canım bir şey isterse hemen alır. Beni mutlu etmeye çalışır. Kendi eksiği olsun ama 5 tane kıyafetim olsun gider 6. yı da bana alır. Çok telefon düşürüp kırıyorum, içine su kaçırıyorum diye gitti su geçirmez, kırılmaz telefon aldı bana:1: SOnra ben market alışverişini hiç sevmem hep o gider yapar. Evde ne eksik ne fazla bilir. Evlendiğimizden beri temizlik malzemeleriydi, market alışverişiydi o yapar. Ara sıra işe yardım eder. Eve vaktinde gelir. Arkadaşlarıyla dışarı fazla çıkmaz. Gerçi çok arkadaşı da yoktur zaten öyle dışarı çıkacak.

Gelin görün ki yıkadığım bulaşıkları kontrol eder tek tek bunda iz kalmış, bardakları yanlış dizmişsin şöyle diz, tezgahta domates çekirdeği kalmış ya bir şeyi doğru yap ya yapma. Bir ara hergün çamaşır yıkıyordu neyseki o huyu azaldı. 3 çamaşır bile olasa makine çalıştırır. 4-5 tabak için bulaşık makinesi çalıştırır. Annemler bize geldiğinde "hoşgeldin" e hiç vaktinde çıkmadı. Hep içerde oyalandı ya elini yıkadı ya içerde başka bir şey yaptı. Geldiklerinde telefonla ilgilenir, çok sohbete katılmaz. Annemin izlediği bir şey varsa ve o bunu beğenmiyorsa o programla ilgili aşağılayıcı sözler kullanır. Kendi sevdiği bir şarkı çalıyorsa radyoda ve ben sevmiyorsam yine de beni dinlemez kendi istediğini dinler. Ama benim sevdiğim onun sevmediği bir şarkı varsa "ıyyy aptal kadın" (şarkıcıya) vs gibi sözler kullanarak hemen kanalı değiştirir. Sevişmek için yanına yaklaşsam genelde pek havasında olmaz ve "dur uyuyor" der. O istediği zaman sevişilir, onun istediği şeyler dinlenir, onun istediği şeyler yenir... onun zevki zevktir, başkalarınınki saçmalıktır. O haklıdır başkaları haksız. Sadece o da değil ailesi. Ailesinin de görüştüğü akraba yok, aile dostları yok. Çok az yani. Bayramda kimseyi ziyaret etmezler mezarlık dışında. Bayramda da kimse onlara gelmez, bu bayram bir kişi ziyarete geldi. Bana komik gelmeyen şeye saatlerce hakkahalarca gülerler.

Haa iyilerdir. Severim hepsini. Örneğin gelin olduğum halde onlarda kaldığımda iş yaptırmazlar, geç kalkarım neden geç kalkıyorsun gelinsin demezler. Sadece sofra hazırlar kaldırır bulaşık yıkar kahve yaparım tek yaptığım iş budur. Kötü sözleri ya da tavırları hiç olmadı bana karşı. (ablasının kına gecemde ve düğünümde yaptığı alınganlıklar ve bütün gün surat asmalarını hesaba katmazsak)... Ama yemek yerken yeme şeklimle alay ederler, sürekli uğraşırlar. Bunlara alınmıyorum, onlarla beraber gülüyorum hatta bende kendimle alay ediyorum ama çok fazla oluyor. Annesinin benim istediği şekilde yemek yapmasından bahsetmiştim, aslında alındığım için değil, ama sürekli yapmayı çok isteyip sırf ben sevmediğim için yapmadıkları yemeklerden cadıkedi yemez ondan yapmadım, acı sevmez ondan koymadım, yapcaktım ama şimdi o sevmiyor diye yapmadım dediklerinde benim yüzümden istedikleri yemekleri yiyemedikleri için üzülüyorum ve kendimi kötü hissediyorum. Kendi annemden çok ararım annesini ama her seferinde az arıyorum diye trip atar. Onlara karşı nasıl davranacağımı bilemiyorum. Her hareketime sözüme bir anlam yüklüyorlar ve ben artık sitem duymaktan , alınganlık görmekten bıktım. Yine de kendimi haklı gördüğüm halde sırf annesi üzülmesin diye, aramızda problem çıkmasın diye özür diledim. Onlar üzülmesinler diye gitmek istemediğm yere giderim, hatta istiyor gibi yaparım. Onlar üzülmesin diye istemediğim şeyleri yerim, seviyor gibi yaparım.

Ama eşimin ve ailesinin yanında kendimi çok beceriksiz ve zevksiz hissediyorum. Artık eşimin yanında kendimi kadın gibi hissedemiyorum. Bana iltifat ederken bile şöyle ediyor ; "ben zevkli bir insanım o yüzden kendini çirkin hissetme" ... Sürekli ağzından düşmez "babanın evinde gördün mü bunları?" bu espri olarak söylediği bir şey ama sürekli sürekli söylenir mi?... Arkadaşlarım bize gelir, hepsi bir koltuğa dizilir, onun yanında çekinirler. O varken benle görüşmek pek istemezler. Çünkü onun yanında rahat edemezler. Geçen arkadaşlarımla eve giriyorduk, ayakkabıları içerde çıkaralım bu seferlik dedim "hayır dışarıda" diye direktif verdi. Herkes paşa paşa dışarıda çıkardı ayakkabısını.

Ha ben de mükkemmel değilim evet. İyi bir ev hanımı değilim. Düzenli bir ev hanımı değilim. Ama bekarken beni bilenler evlenince çağ atlamışsın resmen diyorlar. Çünkü eşime ayak uydurmaya çalışıyorum ve kendimi çok zorluyorum. Çok yemek yapmayı bilmem, genelde hep aynı şeyleri yeriz. Ütüler ve katlancak çamaşırlar bir odada birikir, hemen vaktinde toplamam. Sık sık toz almam.

Paraya çok önem veriyor. Bana harcarken çok gözü görmez ama mesela onun ailesini havaalanından aldığımızda gaz parası batmıyor ama ben babamı havaalanına götürecek olayım gaz parasını verdi mi der mesela... Şu arkadaşımla görüşeceğim derim o düğünde bir şey takmadı sana hediye alacaktı onu da almadı görüşme der. Her zaman söylerim ben hiçbir şeyi karşılık bekleyerek yapmam. O aramadı sen arama... O gelmedi sen gitme... Hep karşıdakinin bana ne yapıp yapmadığı ile kıyaslayıp ona göre davranmamı bekliyor. Bu da hiç huyum değildir. Ben hiçbir şeyi karşılık bekleyerek yapmam. Bir gün işle ilgili çok güzel bir gelişme katetmiştim ama iş yerinde birkaç aydır maaş alamıyordum. İşle ilgili olan o gelişmeden bahsettim sevine sevine bana dönüp "sen bana paradan haber ver" dedi. Önce bir tebrik et...

Aklıma gelenleri yazıyorum şimdilik...:43:

Yemin ediyorum ruhum daraldı...

Bu ne böyle :(
Çok zor bir eşin var.

Hani demişsin ya o olmadıgı zaman özlemiyorum çok rahatım,
çünkü onun yanında rahat degilim diye,
çok haklısın arkadaşım.

Ne desen haklısın...

Bir insanın yanında en rahat olacagı kişi eşiyken bu durum katlanılmaz bir durum.
Fakat flört döneminde bunları farketmemeniz gerçekten ilginç...

Eşinin olumusuz yanları oldugu gibi olumlu yanları da var.
Ama işte iltifat ederken bile kendini öne çıkarması insanı çileden çıkarır.

Zaten duygusal anlamda doyurulmuş bir kadın olsan , aslında bunları gözardı bile edebilirdin.
O da olmayınca her şey göze batıyor.

Alacagın karar ne olursa olsun, hakkında hayırlısı olsun...
 
Yemin ediyorum ruhum daraldı...

Bu ne böyle :(
Çok zor bir eşin var.

Hani demişsin ya o olmadıgı zaman özlemiyorum çok rahatım,
çünkü onun yanında rahat degilim diye,
çok haklısın arkadaşım.

Ne desen haklısın...

Bir insanın yanında en rahat olacagı kişi eşiyken bu durum katlanılmaz bir durum.
Fakat flört döneminde bunları farketmemeniz gerçekten ilginç...

Eşinin olumusuz yanları oldugu gibi olumlu yanları da var.
Ama işte iltifat ederken bile kendini öne çıkarması insanı çileden çıkarır.

Zaten duygusal anlamda doyurulmuş bir kadın olsan , aslında bunları gözardı bile edebilirdin.
O da olmayınca her şey göze batıyor.

Alacagın karar ne olursa olsun, hakkında hayırlısı olsun...

Ben şu ana kadar boşanmadıysam, hep sabrettiysem sırf onun iyi yönleri yüzündendir bu. Ama hoşlanmadıklarım bu ara o kadar çoğaldı ki iyileri de görmemeye başladım :50:

Ben süslenirdim, işe giderdim, iş yerinde ne kadar kişi varsa ooo bu ne güzellik, çok şirin olmuşsun derdi. Eşimden tık yok... Söylediğimde de farkediyorum ama söylemiyorum diyordu... Şimdi umursamıyorum bile... Saldım artık vallaha kendimi... Bazen onu kapıda seksi kıyafetlerle beklerdim, hiç düşündüğüm gibi yaklaşmazdı. Şimdi hiç karşısına seksi giyinip çıkmak istemiyorum... Tüm heveslerimi söndürdü o...

Ona hep derim. Ya sen böyle miydin? Ben seni nasıl tanıyamadım? Annesine bile sordum hep böyle miydi diye böyleydi dedi. Peki dedim ben nasıl farketmedim anne 6 yıl?.. E siz ayrı şehirlerde yaşıyordunuz, yan yana geldiğinizde hep güzel şeylerden bahsettiniz, hep özlem vardı aranızda, o yüzden bu yönlerini ortaya çıkaracak bir şeyler olmadı ki dedi... Vallaha öyle... Haklı kadın...Hep güleryüzlü, hem sıcakkanlı, hep sevgidoluydu benim aşkım... Bu adamdan hoşlanmıyorum ben...:50: Ve bu cümleleri yazarken gözlerim doluyor :43:

Ablası bile bizde kaldığında "cadıkedi Allah sana sabır versin ablacım çok zor bi adam bu çokkk" derdi. Yani sağolsunlar bu konuda objektifler. Taraf tutmuyorlar.

Arkadaşlarım hep o şehirdışına çıkınca geliyordu bize. Sonra yasakladı o yokken bana gelmelerine. O varken niye gelmiyorlarmış da o yokken geliyorlarmış. E diyorum senin yanında rahat edemiyorlar. Niye ben öcü müyüm diyor. Anlatamıyorum da :(
 
Son düzenleme:
konunuzu okurken, acaba bunu ben mi yazdım dedim
eşim yaptığım hiç bir işi beğenmez
her şeyi ardımdan bi daha yapar
mesela bulaşık yıkarım, az kokmasın diye makinaya koymam elde yıkarım, uğrasıp yıkadıgım bulaşıkları alır makinaya dizer
ne yemek yapayım derim söylemez bişey, ne istersen yap der, sonra begenmez gece yarısı yeni yemek yaptırır
çöpe bişey atarım çöpte o düzgün mü duruyor rastgele mi atılmış diye bile bakar
kahvaltıda süt süt ürünlerini hemen önümden alır ısınmasın bozulur diye dolaba koyar, daha doğrusu bana koy der, koymam, kendisi yapar
şunu şuraya koy bunu buraya diz, sanırsınız ki bu evin hanımı o. :52::52: bazen eşimin bir umutsuz ev kadını oldugunu düşünüyorum

her şeyi denetleme kontrol etme isteği :( çok çok bunaltıcı oluyor bazen

yani benzer bi durum bende de var, çözüm bulursan bana da söyle lütfen :ssz::ssz:
bu konu sayesinde yazıp rahatladım, sağol vallahi Allah razı olsun

ama bunun dışında çok iyi anlaşıyoruz, maddi manevi cinsel anlamda problemimiz yok, her şeyden önemlisi çok seviyoruz, bu yüzden sabrediyorum.
 
Normalde çok neşeli, çocuksu, şen şatrak , taklit yapan, arkadaşları arasında "delidir ne yapsa yeridir" olarak algılanan bir tipimdir. Ama şu anda kendimi yaşlanmış hissediyorum. Evdeyken ciddiyim artık. Eşime şirinlik yapıyorum bakıyorum yalandan ilgilenip gülümsüyor, tüm hevesim gidiyor sonra. Evde bildiğin kadınım. Arkadaşlarımın arasında çocuğum ve arkadaşlarımla daha mutluyum :43: Ve bunu hissetmek zoruma gidiyor, eşimin yanında da öyle olmak istiyorum ben :( artık eskisi gibi sevgi dolu, güler yüzlü değilim ona karşı. İçimdekiler büyüdü çünkü :43:

çok iyi anlıyorum..içinden birşeyler yapmak gelsede ne de olsa işe yaramıcak buz gibi bir hava oluşacak diye kendini geri çekiyorsun.. bu çok kötü bir durum istediğin gibi özgür davranamıyorsun.. çok eğlenceli bir insanken ciddi keyifsiz çekilmez bir hal alıyorsun.. eşine direkt olmasada ne hissetiğini anlatmışsın eşinin buna alınmayıp hala devam ediyor olması da garip, yani gurur yapması gerekmez miydi..gidince özlemiyorum hatta evde tek kalmayı seviyorum diyorsun az çok anlıyordur herhangi birşey söylemiyor mu?
 
Back
X