Sümüklüböceğin hikayesi


merhaba kartopu.....

çok teşekkür ederim.güzel dileklerin için.....bende senin için katılıyorum bu dileklere....tüm annelre....bütün yavrulara mutlu ve sağlıklı uzun yıllar olsun..hayırlı gelecekleri olsun.İNŞALLAH...
 
Güzel yürekli kadın, Denizi'n annesi, öncelikle sümüklüböcüğüne sizlerle birlikte uzun uzun uzun ve güzel güzel güzel bir ömür dilerim. Umarım birde kardeşi olur :) eminim yazdıkların bir çok kişiyi yüreklendirmiştir. benim hiç tüp bebek denemem olmadı fakat bu ay (ilk ve son olacak umarım) tedaviye başlayacağım inşallah, dilerim çabalarım boş çıkmaz fakat birgün kendi biyolojik çocuğum olsa bile birde kimsesiz bir yavruyu evlat edinmeyi çok isterim, bu konuda bize biraz daha ışık tutar mısın? konu hakkında detaylı bilgi verebilir misin? nereye nasıl başvurulduğu, ne şartla arandığı, bekleme süresi vs. gibi ve hangi şehirde olduğunuzuda belki belirtmişsindir ama ben göremedim. cevaplarsan sevinirim Deniz'ini öpüyorum senide canı gönülde kutluyorum.
 
Son düzenleme:

bazen dnüp dönüp okuyorum yazdıklarımı..belki farkında olmadan tekrar yazıyorum..delimiyim ben....
ah o yüzler ah.......evet...bazı bazı düşünüyorum.kızımı almaya gidişimizi...öyle iki saf (biz oluyoruz kocam ve ben)gittik aldık geldik.orada bize taksi çağırdılar.bindik geldik.sonra...sonra ilk şaşkonlığımızla denizi odanın ortasına halıya bıraktık.ilk fotosunu çekti kocam denizimizin...şimdilerde baktıkça ilk fotosu dediğimiz.
daha geçenlerde dedi.biz hep yalnızdık diye kocam...evet hep yanızdık biz.zaten bizim gibiler hep yalnızdır.aslında hiçkimse sizi yanınızda değildir.tedavi süreçlerinde olsun.sadece meraktansonucunu sorarlar...o gün de yalnız olduğumuzu hatırlıyorum düşündkçe..neyse....artık yalnız değiliz..deniz var......

ah o yüzler demişim.okudukça düşündükçe aklımageliyor.bir kaç tanesi var.sanki büyüseler de yaşlandığımda bir yerlerde görsem simalarını hiç unutamayacağım yüzler.bir tanesi vardı.kara mı kara bir böcek..ne yalan söyliyeyim.o bir hafta içinde aklım onda kalmıştı...hala duruyormudur orada?
tam bir kara böcekti o.şopar deler ya.kesin..çok kara.sadece ellerinin içi ve ayaklarının altı pembemsiydi.gerisi kara mı kara...ama bana çok tatlıydı...kara böcek...
oradaki annelere şaka yapmıştım.benimki garanti nasıl olsa bunu da hamile gibi sarsammı acaba diye:))gülmüşlerdi....

ah o yüzler demişim....inanın o bir hafta boyunca kızımın odasındaki 20 küsur çocuğun yüzü gözümün üstünden gitmediler....çok tuhaf bir haftaydı o..hiç unutmıyacağım o bir haftayı.bir hafta tanışma yakınlaşma alışma haftası.....sabah hızlı hızlı adımlarla giderdim.akşam da içim buruk ayrılırdım.gece başımı yastığa koyduğumda uyuyamazdım...ağlardım...ağlardım...ağlardım...
hepsi bana bakıyorlardı...kimi gülüyor kimi bacağıma yapılıyor.kimi yerde yatmış öylece uyumuş kalmış yattığı yerde..kimi alıyor ...kimi sümüklü...kimi salyalı...diş çıkarıyorlar ya...her birinin yalvaran gözleri var...sev beni diyen yüzleri var.kimi çok kara....kimi bembeyaz...kimi de maviş mi maviş gözlü....hah.kimin de de daha minicik olmasına rağmen gözlük bile var.biri otekini eziyor...diğeri aynı oyuncağa uzanınca ya saçı çekiliyor ya vuruluyor öteki tarafından...
ah o yüzler ah....çok ağırlardı o yüzler...göz kapaklarımdaydılar...çokkk yordular beni....bir yol oldu...nerede şimdi o yüzler.inşallah benim denizim gibi annelerindeler.babasındalar..kendilerine ait yataklarında evlerinde uyuyorlar..yoksa halaa oradalar mı?kim bilir?

denizin annesi bu akşam bunları karaladı.....silkineyim...uyumaya hazırlanayım.gerçek dünyaya döneyim...
denizim büyüyor böcekseverler....ah deli kız.ah zilli...pis seni...bzen yaramazlıklarınla delirtiyorsun ya beni...ama annen çokkk seviyor seni...pis seni...

not:fiyonk makarna.....yazacağım sana......sevgiler
 



teşekkürler fiyonk makarna....ah çok sevdim bunu.fiyonk makarna fiyonk makarna....ben de düdük makarna olayım.heh heh...
dilerim tedavin sana yavrunu getirir.

canım..bulunduğun ilin sosyal hizmetler müdürlüğüne başvuruyorsun.evlat edinmek istediğini söylüyorsun.sana yardımcı oluyorlar.bilgi veriyorlar.bekleme süresi maalesef uzun olabiliyor.biz şanslıydık bu konuda.istanbul geneli 18 ay diye biliyorum okuduklarımdan bekleme süresinin.büyük şehirler dışındaki illerde bu süre daha da uzun....
kk da evlat edinmek isteyenler topiği var..bekleme süresi ve diğer bilgiler hakkında oraya da sorabilirisn.orada istanbul dışındaki müstakbel annelr yazıyorlar.yani şehire göre bilgiler farklı olabiliyor.güncel de...
ben bilgim dahilinde olanları hızlıc a yazıyorum.
40 yaş üstü 41e 1 yaş ve üstü çocuk veriliyor.42 ye 2 43e 3 yaş ve üstü....böyle gidiyor.yaş konusunda ben 0-1 yaş bebeğe sahip olamadım.....yani ne kadar önce başvurursak o kadar şanslıyız.
bir de evlenme yılı aranıyor sanırım.biz uzun yıllardır evli olduğumuz için bu konuda bilgiye sahip değilim.biz sormamıştık bilgi de almamıştık.
çocuklarının arasında kaç yaş farkı olsun istiyorsun.inşallah bu ayki tedavin sana bebeğini getirir.ona göre düşün taşın hesabını iyi yap derim...bekleme süresi uzun....ayrıca tebrik ederim seni kararından dolayı...sevgiler..

haaaa....unutmadan...kız çocuğu için bekleme süresi daha fazla!!
 
Son düzenleme:
sevgili düdük makarna yok yok denizin annnesi sıfatın daha güzel, dediğin topiği inceleyeceğim, ama yazdıklarından anladığım kadarı ile max 40 yaş fark olmalı gibi kız çocuk konusu ilginç geldi kız çocuk sayısı mı az yoksa tercih daha ziyade kızdan yana mı acaba :44:

Deniz'ine sevgiler....
 

selam...

kız çocuğunu tercih daha fazla...
 
....Allaha şükürler olsunnnnn...bu akşam uzanık vaizyette idim.kızım anne kalk dedi.annecim ayaklarım acıyo çok yoruldum kalkamam dedim...yavrum,o geldi bacaklarımın arasına girdi.parmağını her zamanki gibi emzik yaptı.ben bacaklarımı salladım yattığım yerde.o uyuyuverdi...canım kızım...evet evet..Allaha milyonlarca şükürler olsun...Güzel Allahım tüm isteyenlere tattırsın bu duyguyu...

bir bebeğin,bir çocuğun size güven duyması yaslanması çokkk güzel...seni çokk seviyorum kızımmmm..
 
denizin annesinden selam

dün tatlı kızımla barbunya ayıkladık.kışlık..çok seviyor ayıklamasını..barbuba barbuba diyor...çokk tatlı...ben açıyorum o içinden tanelerini çıkarıyor...kızm bana yardım etmeyi çok seviyor.birşey yapsam hemen mem diyor.yani ben?o da yapacakmış:))

çocuğunun durmadığındançok hareketli olduğundan yakınan anneler......sizlere tavsiyem eğer okursanız...bezelye ve barbunya verin çok güzel ayıklıyorlar.zevkle...hem onun parmak kasları gelişiyor hem sizin işiniz gör
lmüş oluyor.birlikte birşeyleri paylaşmak ta cabası.....

çok yorgunum az bakayım dedim.bu akşam üzeri babası denizi dışarı çıkardı.ben de evi kaldırdım temizledim....babası dünyanın en iyi babası diyebilirim.çok sevgili,,,,,çok ilgili....
çok seviyorum onları ben yaaaa....az daha bakınayım nete de....uyusam iyi olacak.insan çalışırken değil de oturunca anlıyor yorulduğunu....
herkese sevgiler..
 
selam böcekseverler
kızımla bu sabah balkonda kahvaltı yaptık.ara sıra yaparız değişiklik.yere örtü.tepside mamalar...tostu çok seviyor.hoş sevmediği pek bişey yok çok şükür.o açıdan şanslıyım.mibik oburum.Allahtan metobolizması çok iyi çalışıyor da tolere ediyor.çok ta hareketli...şişman değil.normal.öperim onu ben....

bugün çokkk güzel yedi kahvaltısını.hiç dökmedi üstüne...büyüyor teyzeleri...sevenleri....tepsiye sütü döktü o başka
yaaa çocuk sahibi olmak bambaşka bişeymiş.bir zaman geliyor sizi çıldırtıyo bir zaman geliyo sevgiden mahvediyo.çıldırdığımız anlar az şükür.o da geçecek inşallah...o bizi biz onu anlamaya çalışıyoruz.iletişim koay değil.çatışmalarımız oluyor elbet.koca koca insanlarız.hangimizin omuyor ki?

burada özeleştiride bulunayım.o daha bebek aslında...ara ara sıkıldığında başparmağını ağzına sokup 10-15 saniye emip balını alıp sonra normal akışına devam eden bir bebek.ben geç yaşta çocuk sahip olmanın bir de anneliğin coşkusuyla onunbirden büyümesini istiyorum.şimdi o beni çok iyi anlıyor algılıyor ya sanıyorum her istediğimi komutumu komut yanlış oldu ona gönderdiğim her iletiyi diyeyim hemen istediğim şekilde bana geri gönderecek sanıyorum...ah ben ah....ben de düzelteceğim kendimi...düşündükça onu anlamaya çalılştıkça düzelmeye çalılşyorum...
anlıyorum ki....onun her yaptığı davranışında bir şey saklı...aslında o bize başka birşey anlatmaya çalışıyor.ama biz sadece gördüğümüz gözle bakınca farklı görünüyor çatışıyoruz.oysa niyeti anlayınca yapmak istediğinde kötü niyet olmadığını görünce üzülüyorsunuz.o beni ben onu büyüteceğiz işte.



artık kızım turist gibi konuşuyor.ne anlatmak ya da ne istiyorsa herşeyi anlatabiliyor kendi dilinde.turist gibi derken misal ;komşumuzun kızının ayağı yanmıştı.grçmiş olsuna gitmiştik.yavrum çok etkilenmiş.sürekli günlerdir bize böyle anlatıyor olayı.günde defalarca:))

esa.....na!.....ayaaa....tay....öf.....öp....

açıklaması.:esma.....ayağı na olmuş acımış.çay dökülmüş.sıcak....öpmüş geçmiş....
arada da anlatırken ğüüüü ğüüü ğüüüüü diye ağladığını anltıyor....tatlım...

bir de park maceramız var....kaydırakta iken erkek çocuğun biri itti kızımı.kendi kaymak için.
esa nın olayının arkasından hemen buna geçiyor.

abuuu....it...

açıklaması.....abi itmiş onu.


heh heh hehe.....günün incileri bunlar...artık kalkıyiiim.nohutlu bulgur pilavı yapayım ona.ve tabiii ki de bize .herkese sevgiler....
yarım saate olur.ancak pişer çeker buyrunnn
 
bir bebeğin,bir yaratığın.bir çocuğun size güvenmesi......mutlulukla uyuması.....huzurla.....çokkkk güzelllll..............
az önce yatırdım sevgilimi.ben ona sevgılım diyorum...sevgılım........Allahın güzel yaratığı diyorum....öyle seviyorum.

bu akşam erkencikten uyudu...gündüz uykusunu eksik aldı.ondan sanırım...uyudu....uyudu ama uzun süre bırakmadım kollarımdan...tv nin sesi de açık kalmıştı...ama o uyuyordu...öyyle güzel uyuyordu ki.huzurla...nanakları da tombiş tombiş...gözleri...sanki kapalıyken bile gülüyordu..Allahıma şükrettim.Sana şükürler olsun ded,m Allahım.bu güne şükürler olsun...

devam etsinnnnn...sonsuza kadar...kimse çimdirmesin......
 
Allah hiç bir sebeple ayırmasın sizi birbirinizden, öyle güzel anlatıyorsun ki hislerini kokusunu bile alıyorum denizin mis mis, güzel kızın kaç aylık şuan?
 
bu gece senin için ne çok şey okudum kızım...gözlerim acıyor...babanda mesaide idi....en yakın zamanda sana bir sünger alacağım.beraber kedi yapacağız....

fiyonk....teşekkürler....kızım artık 2 yaşında genç bir kız
 
Son düzenleme:
ağlayarak okudum mutluluğunuzu inanın siz nasıl bir meleksiniz ALLAHım sizi miniğinizden ayırmasın bu güzellikleri herkes yaşar inşallah sevgiyle kalın...
 

başından beri okuyorum yazdıklarınızı kendimi annelik konusuda bu kadar yetersiz hissederken öyle gıpta ediyorum ki size.. keşke evladım için sizin gibi sizin kadar bir anne olabilsem.. benim kızım da hep kucağımda uyuyor, o uykuya daldığında ben de bırakmak istemiyorum kucağımdan, her anı güzel ama sanki uyurken bir başka melek oluyorlar.. Allah bozmasın mutluluklarımızı..
 
ağlayarak okudum mutluluğunuzu inanın siz nasıl bir meleksiniz ALLAHım sizi miniğinizden ayırmasın bu güzellikleri herkes yaşar inşallah sevgiyle kalın...

melek mi?yok canım...estağfirullah...arada sesimi yükseltiyorum vicdan yaptıkça soruyorum annelere.bağırmayan yok gibi...gibisi de yok sanırım....
amin canım aminnnnn.inşallahhh...Güzel Allahım tattırdı bozmasın...Allah hiçkimseyi yavrusundan ayırmasın...biliyormusun yavrum diye seviyorum...hiç böyle olacağımı bilmiyordum...önceden...yani anne olmadığım yıllarda çocuğu olan birinin çocuğuna yavrum diye seslendiğinde buruk olurdum...artık ben de diyorum...bu çok güzel...
bende değil bu....Allah insanın içine sevgiyi yerleştirince oluyor...benden değil...kuldan değil....
güzel dileklerin için teşekkürler....sevgiyle kal.
 

lütfen ...hiç kimse tam anne değil...anne olmaya çalışan insanlarız...gayret ediyorum öğrenmeye çalışıyorum.okulu yok ki bunun:))
amin ....amin...Allah bozmasın mutluluklarımızı.....
 

lütfen ...hiç kimse tam anne değil...anne olmaya çalışan insanlarız...gayret ediyorum öğrenmeye çalışıyorum.okulu yok ki bunun:))
amin ....amin...Allah bozmasın mutluluklarımızı.....
 
Çocuğuna hayır diyemeyen, böyle olunca da parmakta oynatılan yeni nesil anne-babalara günümüzde hayli sık rastlamak mümkün. Oysa bu tarz çocuk yetiştirme, sadece kendini önemseyen bir nesil yetişmesine neden olabilir!

Çocuğunuzun her davranışını büyüteç altına alan, ona sınırlarını öğretmede tutuk davranan ve bunun gibi hatalar yapan ebeveynler olabilirsiniz. Çocuğunuzu bu tarz yetiştirmeniz, abartılı özgüven şişirmesiyle benmerkezci, sadece kendisini önemseyen, insani duyarlılıkları zayıf kalacak bir nesil yaratmanıza neden olur. Uzmanlar, yeni nesil anne-babaların çoğu çocuğa sınırlarını öğretmekte tutuk davrandığını, özgüven aşılamada abartıya kaçtığını ve net bir ses tonuyla dur diyemediğini belirtiyor. Medical Park Fatih Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sinem Demir ve Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü Pedagog Güzide Soyak bu konuyu sizlere açıklıyor. İşte çocuklarınızı büyütürken etrafınızdan duyduğunuz hatalı bilgiler:



“Çocuğa asla kızılmaz yüksek sesle konuşulmaz”
Çocukların onurlarını kırmamak, onları ruhsal ve fiziksel olarak korumak sadece sizin değil, hepimizin görevi. Ancak çocuk, kimi zaman net ve sert yönlendirmelere de ihtiyaç duyar. Örneğin; size herkesin yanında tekme atan 3 yaşındaki çocuğunuza, sakince “bu yaptığın pek hoş değil” demek yerine, sert ve net bir ses tonu ile “yapma!” diyerek, sert ve donuk bir yüz ifadesi ile tepki verebilirsiniz. Çünkü çocuğunuzun şiddet göstermesini normal karşılarsanız, bu davranışı artırarak yineler.

“Başkalarının yanında çocuğa kızılmaz”Çocuğunuz, “başkalarının yanında çocuklara kızılmaz” bilgisini kullanarak, başkalarının yanında dizginlenemez davranışlar sergileyebilir. Örneğin; başkalarının yanında sürekli gürültü yapan çocuğunuza da sert bir şekilde “hayır” diyebilmelisiniz. Çünkü çocuğunuz, çevreye verdiği rahatsızlığın farkında olmaz. Ona sınırlarını öğretecek olan sizsiniz. Çocuğunuz bu sınırları ihlal ettiğinde, o anda müdahale ederek, net yönlendirmelerle bu ihlallere dur diyen taraf siz olmalısınız.

“Başkalarının çocuğuna asla müdahale edilmez”
Eskiden genç annesinin başa çıkmakta zorlandığı bir çocuğu, tatlı sert bir müdahale ile hizaya getiren teyzeler vardı. Günümüzde ise bir kafeteryada ortalığı birbirine katan bir çocuğa çoğunluk, “başkasının çocuğuna asla müdahale edilmez” düşüncesi ile sessiz kalabiliyor. Oysa görmezden gelmek, hatta çocuğa gülümsemek yerine; anne-babayı rencide etmeyecek şekilde çocuğa dönerek ''Anneni çok zor durumda bırakıyorsun ve bağırtınla da hepimizi rahatsız ediyorsun'' denilebilir.

“Çocuğun her merakı giderilmeli”Çocuğunuzun her sorusunu ayrıntılarıyla cevaplarsanız, düşünceleri ve hayal gücü yetişkin cevaplarıyla sınırsızca karşılık bulursa; çevrenin onun sorularına ve konuşmalarına yetişemediği ve bir süre sonra rahatsızlık vermeye başlayan bir çocuk haline gelebilir. Çocuğunuz, bazı sorularının cevabını kendi hayal gücünden tamamlayabilir. Her şeyi ayrıntısıyla bilmek zorunda değil. Her sorusunun ayrıntılarıyla yanıtlanması, düşünce hızını ve konuşma miktarını kontrolsüz hale getirebilir. Bu da onun kaygı düzeyini artırabilir, “yetişkin dili” ile konuşan “büyümüş de küçülmüş” bir duruma getirebilir.

“Her seslenişe cevap vermeli”Her seslenişine (o anda bir yetişkin ile muhabbet halindeyken bile) karşılık alan çocuğunuz sınır problemi yaşar. Bir başkasıyla konuşurken konuşmanızı bölen çocuğunuza her seferinde cevap vermek; ona “Diğerlerinin birlikte yaptıkları şeyler değil, sadece senin ne istediğim önemli” mesajını gönderir. Çocuğunuz, isteğinin anında giderilmesini ister. Bunu normal karşılamak ve diğer konuşmayı önemsememek, doğrudan bu mesajı verir. Oysa bu doğru bilinen yanlışı yapmasanız bir süre sonra sizin konuşmanızın bitmesini bekleyen çocuğunuzu göreceksiniz.

“Aile içi kararlar mutlaka çocuğada sorulmalıdır”Bu doğru bilinen ama aslında yanlış olan bir başka bilgi. 6 yaşında ancak hafta sonunda nereye gidileceğine karar vermesi istenen, 8 yaşında ancak eve alınacak mobilyayı seçen, 4 yaşında ancak akşam menüsü onun seçimine göre düzenlenen çocuklara işaret eder. Demokratikliğin çocuğunuzu kapsaması demek, aile içindeki önemli her karara çocuğunuzu da katmak demek değil. Bazı kararları sadece yetişkinler vermeli. Karar verme sistemine her zaman çocuğunuzu da katmak, hatta onu asıl karar verici yapmak çocuğunuzda yük yaratır, ego yüklemesine yol açar.

“yemek yemeyen çocuğa asla zorlama yapılmaz”
Bu, sadece pediatrinin değil, psikolojinin de kısmen konusu. Bebeğinize abartılı şekilde yemek yedirmeye çalışmanız, 7-8 yaşlarındaki çocuğunuzun ağzına yemek tıkmanız (bu, bağımlılık açısından riskli bir belirti) ne kadar sağlıksızsa; yapısal olarak yememeye yatkın çocuklara asla baskı yapmamak da gerçekçi değil. Özellikle 2 yaş civarındaki çocuğunuz, bu konuyu iyice oyuna çevirir, yemek yerken gezer. Gezerken ya da masadayken, çocuğunuzun ağzını açmak istemediği zamanlarda da net (ancak şiddet, aşırı öfke göstermeden) yönlendirmelerle yemek yedirebilirsiniz.

Çocuğunuzu özgüvenli yetiştirin
Her anne baba çocuğunun kişilikli olmasını ve özgüveninin gelişmesini ister. Birçok anne-baba sınırsızlığı davranış kontrolünde zorlanmayı özgüvenle karıştırır. İlk bebeklik döneminden itibaren temel güven duygusunun oluşturulması için sizlere birçok görev düşüyor. Temel ihtiyaçlarının zamanında karşılanması, koşulsuz sevgi ve kabul etme güçlü anne-baba-çocuk ilişkisinin ilk adımlarını oluşturur. Sevildiğini hisseden ve ihtiyaçları zamanında görülen bir bebek aynı zamanda saygı da gördüğünü anlar. Sezgilerinin çok güçlü olduğu bu dönemde duygularınızı dokunarak hissettirmek kelimelerden daha güçlü olacak.

Her çocuk biricik ve bir çocuk diğerine benzemez, bu kardeş bile olsalar geçerli bir kural. Farklılıklara saygı göstermek, karşılaştırma yapmamak, onların kendi yetenekleri ile ilgili doğru bilinçlenmelerini sağlar. İletişim kurarken göz teması kurmak, yaşına uygun kelimelerle konuşmak, onun da kendini ifade etmesine izin vermek, duyguların ifadesini önemsemek iletişimi güçlendirecek. Tutumlarınızın tutarlı ve dürüst olması da önem taşır. Tutarsız rol model olmak çocuğun kendi yeterliliğiyle ilgili olumsuz mesajlar almasına neden olur. Karşılıklı saygı ilişkinin temelinde olması gereken bir unsur. Onun birey olduğunu kabul etmek... Haklarını görmek ve bunları önemsemek ona kendisini değerli olduğunu hissettirir.

Aile ile birlikte ilerleyen yıllarda değişen çevre şartlarının, içinde bulunduğu sosyal ortamın da çocuğunuzun özgüveninde etkisi olur. Olabilecek bütün olumsuz etkilere rağmen sağlıklı ebeveyn-çocuk ilişkisi özgüvenin gelişmesindeki en önemli unsur.







kk da bir topikte okudum...kopyaladım.içim şimdi daha rahat....sanırım doğru yoldayım....bazı bazı bağırıyorum.ona da söylüyorum annecim sana bağırmak istemiyorum lütfen ...elleme...yapma...bırak gibi bağırdığım oluyor.yağlı birşeyleri ya da kendisine zarar verebilecek birşeye yaklaştığında...ya da bu sıralar çok fazla tırmanmaya başladı...herşeyden geçtim..temizlik dağınıklık iş güç...gözüm hep onda.hiç ayrılmıyorum yanından.ONA BİRŞEY OLMASIN....
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…