okuyorum, sadece senin yazdıklarını okuyorum.
bir insan kendini bu kadarmı güzel ifade eder diye tabiri caizse aval aval bakıyorum:26::26:
ALA cım istediklerinde düşündüklerinde haklısın hattaa bazı yazdıklarına aaaa aynı benim gibi düşünüyor dedim içimden ama şunu unutma erkekler maaalesef daha çok içinde yaşıyor bazı şeyler. benim eşimde yoğun bir şekilde çalışıyor ama akşam evinde. ilgi illaki çok çok fazla maalesef olamıyor yoğunluğundan ve kafasının dolu olmasından.. pazar günü içinse yaaa allah aşkına bi pazarım var yatıp uyuyım derok yat derim ama yine çıkarız akşamda olsa..yani hem onun dediği hem benim dediğim... biz kadınlar nariniz erkeklerin bizim gibi ince düşünmesini bekleriz ama bu herzaman olmuyor. eşimin doğumgünlerinde merdivenlere ufak notlar yazarım okuya okuya çıkar takım elbise aldıysam eğer kapıya asarım şok olur eşimde sağolsun özel günlerde götürür yemeğe çiçeklerimi şirkete gönderir ama dediğim gibi bazı konularda malesef ince olmuyorlar...yazdıklarını okurken içimden geçirdim yine acaba 10 seneyi devirince bizde böyle olurmuyuz veya nasıl oluruz dedim... sen ayakları üzerinde durabilen bir bayansın en mantıklısını düşünüp hareket edeceğine eminim herşey olacağına varır, dur bakalım sen arama o ne kaadar dayanacak aramadan bi onu görelim..
Daha tam 1 ay önce burada hep beraber halaylar çekmiştik hatırlarsınız. "Ben bu hale nasıl geldim..." başlıklı konumda derdimi sizlerle paylaşmış, hep beraber mutlu sona vardığımızı düşünmüş, zafer nidalarıyla halaylar çekmiş, şarkılar söylemiştik. Ancak durum hiç de öyle değilmiş. Eşim de ben de örtmüşüz demek ki bir şeylerin üstünü. Her ikimiz de 10 senelik evliliğimizde ve 4 senelik flört dönemimizde yapadıklarımızı hep hasır altı etmişiz. Bunu dün anladık.
Durup dururken, Tv seyrederken şakayla başlayan bir konunun sonu, ayrılık kararına vardı. Her ikimiz de öyle döktük ki içimizi. İkimiz de yorulmuşuz aslında birbirimize farkettirmesek de, her ikimizin de artık mecali kalmamış bir şeyleri alttan almaya, örtbas etmeye.
Velhasıl bilenler bilir, geçen ay hazırlamış olduğum (o malum konu zamanı) anlaşmalı boşanma dilekçesi hala çekmecede bir yerde duruyormuş. Çıkardım verdim eşime akşam. Yarın giderken bunu adliyeye verirsin sana zahmet diye. Kabul etti o da. Sonra ben kızımızın yatağında uyudum, eşim kendi yatağında. (gerçi her ikimiz de uyuduk sayılmaz ya evin içinde köşe kapmaca oynadık desek daha doğru olur)
Hiç ses yükselmedi, hiç hakaret olmadı biliyormusunuz? Belki bunlar olsaydı (her ikimiz için de) çok sinirliydik sinirle verilen bir karar diyebilirdim ama ne acı ki değil...
Gayet mantıkla, gayet soğukkanlılıkla ve gayet sessizce verilen kabul edilen bir durum bu... İçim acıyor, biliyorum ki onun ki de acıyor ancak sonu da yok işte.
Yaşanan herşey bişeyler almış götürmüş biz farketmeden...
valla artik zaman gecmiyo gibi...pazara kadar nasil beklicez biz bu aklimizdaki sorularla,süphelerle....keske esin pazar gelse vede sana"sacmalama!ne bosanmasi!dilekceyide yirtip cöpe attim"dese..keskeee....peki kizina bunu nasil aciklicaksin?onuda düsündün mü?bence bu olayda en önemli olan nokta o...ona bunu izah etmen lazim...cokta kücük yavrumm
Sorunlardan en büyüğü sizin inançsızlığınız aslında.. Eşiniz halinden çok şikayetçi olan kısım gibi görünmüyor sanki.. Sizden gayet memnun, evliliğinden memnun.. En azından benim anladığım bu.
Siz eşinizi çok sevseniz de ona olan inancınızı kaybetmişsiniz. Çözüm ne? Tabi ki eşinizin çabasıyla gerçekleşecek. Ben bunun için çabalayamam, "ya herru ya merru" işine gelirse tavrıyla hareket ederse elbette olumlu sonuçlanmayacak. Ama kendisinin bu kadar duyarsız olacağını sanmıyorum. Onu hareket geçirecek şey "boşanma dilekçesi" olmayacaktı ama o anı geriye alamıyoruz maalesef
aslında tabi bu da yetiştirilme tarzıyla ilgili bir durum.
insanları yargılamadan önce nasıl yetiştirildiklerine de bakmak gerekir.
ben mesela gerçekten vıcık vıcık bir evde el bebek gül bebek büyüdüm. evlenmeden bir gün önce bile (25 yaşındaydım bu arada) annemle babamın arasına "açılın gelen varrrrr" diyip girip ikisini de mıncır mıncır mıncıklardım. erkek kardeşim sevmez mesela öpmeyi, öptürmeyi (karısını öptürüyordur tabi eşeğin sıpası) yatırırıdım onu tombiş yanaklarını sıka sıka kızartırdım. koşa koşa gider yüzünü yıkardı
eşim tarafına gelince: belay cım sen biraz daha tamin ediyorsundur aile yapısını diye düşünüyorum. çok seviyeli hatta neredeyse soğuk denebilecek bir aile yapısı. hatta bir kaç ay önce eşimle küçük kaynım serzenişte bulunmuşlardı annelerine "bize hiç sarılmadın sen" diye.
çok geçmiş olsun ..çok üzüldüm ..hemen karamsar olmayın inş kötü birşey çıkmaz ...her şerde bir hayır gizlidir..belki bu durum sizin barışmanıza vesile olur....kendinizi üzmeyin yıpratmayın..iyi düşününki iyi olsun...Bu arada bizde gelişme mi nedir ne denir bilinmez ama bazı şeyler var..
Akşam anneme gittim. Biraz oradan buradan kouştuk ama annemde vardı bir gariplik. Ben kendi depresifliğimden öyle olduğunu zannettim. Arada dr vs diyorlardı babamla ikisi fısır fısır.
Neyse uzatmayayım. Babamın uzun süredir boynu ağrıyordu. Boyun düzleşmesi vardı onun getirisi olduğunu düşünüyorduk. Geçen hafta MR çektirmişti. Sonucunu sorduğumda gene düzleşme ile alakalı ağrılar olduğunu söylemişti babam.
Meğer değilmiş. Boynunda bir lezyon tespit edilmiş. Bu lezyonun fıtık veya düzleşme ile ilgili olmadığını biliyorlar ama neden olduğunu bilmiyorlarmış. Ciğer ve prostat sintigrafisi temiz çıkmış. Meğerse bugün PET CT yapılacakmış. Yani bizim anlayacağımız dille yazmam gerekirse, vücutta hiç hoş olmayan bişey var ancak bu bulunan henüz yavrusu, anasının nerde olduğunu bulmak için taramaya girecekmiş.
Ben zaten rahatsız olduğum için saklamışlar benden.
Ben duyar duymaz eşimi aradım tabi. Ağlaya ağlaya anlattım böyle böyle diye. Başka hiç bişey ne o sordu ne de ben. Konuştuk, kapattık....
Şu an tamamen durdu beynim zaten.... Artık hiç bişey düşünemiyorum sadece dua ediyorum....
çok geçmiş olsun ..çok üzüldüm ..hemen karamsar olmayın inş kötü birşey çıkmaz ...her şerde bir hayır gizlidir..belki bu durum sizin barışmanıza vesile olur....kendinizi üzmeyin yıpratmayın..iyi düşününki iyi olsun...
Bazen herşey üst üste gelir. Allah babanıza acil şifalar versin. Yaş ilerledikçe bir sürü sağlık sorunu çıkıyor doğal olarak. Ama bana kalırsa bizim ve bizden sonraki nesil hastalık söz konusu olunca çok daha "çürük". İnanın bana babanız, büyüklerin tabiriyle "eski toprak". Allah'ın izniyle onlara kolay kolay bişey olmaz. Daha sağlamlar bizden. Bizi yıkan, onlara fiske gibi gelir. Belki biraz moral problemi yaşar ama desteğiniz ve sevginizle yaşam kalitesini yükseltecektir. İnanmak çok önemli biliyorsunuz. İnanın ve hayattan güzel şeyler çağırın. İçimizden bile konuşsak, hayat herşeyi duyuyor unutmayın.
Çok geçmiş olsun Ala.. Ben de ne yazık ki söylediğiniz kelimelere aşina biriyim. Ama lütfen olumlu düşünün. İnşallah sorunsuz bir şekilde atlatacaksınız durumu..
Her şerde bir hayır vardır dedikleri de belki budur. Hemen eşinizi aramanız onunla dertleşmeniz bir şeylerin göstergesi tabi.. Allah hayırlara çıkarsın..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?