- 28 Ekim 2017
- 203
- 185
- 33
- Konu Sahibi zaman yolcusu11
- #1
merhabalar hanımlar; nereden başlasam bilemiyorum. eşimle senelerdir süren mutsuz evliliğimizi bitirme konusunda sanırım artık karar verdim. yalnız hata yapıp pişman olmamak adına bir de sizlerden fikir almak istiyorum. fikir verecek olan herkese şimdiden teşekkürler.
eşimle yedinci yılımızı bitirmek üzereyiz. çocuğumuz yok. ikimiz de 30 yaşındayız. ikimiz de çalışıyoruz.
temel problemimiz eşimin benim hayatımı kotrol etme isteği ve bana bireysel bir alan tanımaya yaklaşmaması. örnek vermem gerekirse bi arkadaşımla dışarı çıkmak istesem, kahvaltı yapmak, kahve içmek, alışveriş farketmez, beraber gideriz gitme der. ailemin yanına gidecek olsam bekle su zamana beraber gidelim der. kısacası benim etki alanında uzaklaşmamı istemiyor.
ısrar etsem çırpınsam giderim elbette. ama yoruldum basit bir olay için bile dil döküp sabretmekten. üstelik o mırın kırın edince hevesim de kaçıyor ve eskisi gibi hayattan zevk aldıgım şeyleri yapasım gelmiyor. (not: kendisi de hiç denilecek kadar arkadaşı yok, benden ayrı çok çok nadiren biriyle görüşür. ayda yılda bir)
başka bir sorunumuz eskisi kadar olmasa da kazancımıza göre bizi hiç zorlamayacak şeyleri almak istedigimde bile hesap yapması. hepsini benim için yaptıgını iddia ediyor ama. defalarca uyardım, ben bugün istedigimi yiyemeyeceksem ya da giyemeyeceksem 50 yaşımda lüks jipim olsa ne yazar. ben hediyeleşmeyi çok severim, o ise başka birine asla kıymaz.
bir diğer sıkıntı ise ikimzin hayat görüşleri. o düzenli namaz kılar, günah sayılan şeylerden uzak durmaya çalışır. bence sorun yok. ama zorla benim de öyle olmamı istiyor. kaç defa uyardım içimden gelmeden yapmak istemiyorum. sen söylediğin zaman sırf sen sus diye yapıyorum. sence daha mı iyi oluyo böyle? yok sen allah için yapıyosun der. 30 yaşındayım giydiklerime karışılması gerçekten beni rahatsız ediyor. iyice soğuttu beni dini meselelerden. buna ek siyasi meselelerde de biraz aykırıyız.
sorun bitmez.. biz şu an büyük bir şehirde yaşıyoruz. ama en büyük hayali ailesinin oldugu şehir veya oralara çıkıp çıkıp gidecek yakınlıkta bir şehirde yaşamak. bense bunu istemiyorum. belli bir hayat standardı elde etmişken neden düzenimden vazgeceyim? üstelik de o tarafları sevmiyorken.
bir başka sorun; evlendiğimizden beri ayrı yataklarda uyuyoruz. en başlarda uyku bireysel bir ihtiyaç konforunu elbette ki düşünmesi lazım diye düşünüyordum. ama insan bir sy ayrı kalacağını bildiği gece bile ayrı uyur mu? uyudu. yatak konusu açılmışken cinsel meselelere de değineyim. en baştan beri öyle bir seks düzenimiz yok. benim bu eylemden ciddi haz aldıgım olmamıştı zaten, bir kez de ayrılma süreci atlattıktan sonra iyice isteğim kayboldu. genelde bahanelerle savusturmaya calıstım. su an bir ay boyunca olmadıgı bile oluyor. belki ben istekli olsam sıklaşır evet ama istek duymuyorum ona karşı. çirkin veya bakımsız biri değil. ben de mutlu olayım diye gayret ediyor. ama sanki ev arkadaşım ya da ailemden bir akrabam gibi ona karşı hislerim. cinsel çekim yok.
evet hanımlar. kısacası ondan nefret etmiyorum. üzülmesini de asla istemem. ama düşünmekten yoruldum. bu belirsizlik nedeniyle çocuk da düşünmüyorum. hayat akıp gidiyor.
siz olsanız ne yapardınız?
20 gündür iş dolayısı ile ayrıyız. yani bugün ortaya cıkmış bir durum yok. illa akut bir olay mı beklemeliyim ayrılmak için? pat diye hazır o yokken evi terketsem çok mu mantıksız olur? yıllara haksızlık etmiş olur muyum?
(not: burda birileri boşan dedi diye boşanacak, ya da boşanma dedi diye devam edecek değilim. sadece kararımdan ileride pişman olmamak adına son kararımı vermeden önce başka fikirler arıyorum.)
eşimle yedinci yılımızı bitirmek üzereyiz. çocuğumuz yok. ikimiz de 30 yaşındayız. ikimiz de çalışıyoruz.
temel problemimiz eşimin benim hayatımı kotrol etme isteği ve bana bireysel bir alan tanımaya yaklaşmaması. örnek vermem gerekirse bi arkadaşımla dışarı çıkmak istesem, kahvaltı yapmak, kahve içmek, alışveriş farketmez, beraber gideriz gitme der. ailemin yanına gidecek olsam bekle su zamana beraber gidelim der. kısacası benim etki alanında uzaklaşmamı istemiyor.
ısrar etsem çırpınsam giderim elbette. ama yoruldum basit bir olay için bile dil döküp sabretmekten. üstelik o mırın kırın edince hevesim de kaçıyor ve eskisi gibi hayattan zevk aldıgım şeyleri yapasım gelmiyor. (not: kendisi de hiç denilecek kadar arkadaşı yok, benden ayrı çok çok nadiren biriyle görüşür. ayda yılda bir)
başka bir sorunumuz eskisi kadar olmasa da kazancımıza göre bizi hiç zorlamayacak şeyleri almak istedigimde bile hesap yapması. hepsini benim için yaptıgını iddia ediyor ama. defalarca uyardım, ben bugün istedigimi yiyemeyeceksem ya da giyemeyeceksem 50 yaşımda lüks jipim olsa ne yazar. ben hediyeleşmeyi çok severim, o ise başka birine asla kıymaz.
bir diğer sıkıntı ise ikimzin hayat görüşleri. o düzenli namaz kılar, günah sayılan şeylerden uzak durmaya çalışır. bence sorun yok. ama zorla benim de öyle olmamı istiyor. kaç defa uyardım içimden gelmeden yapmak istemiyorum. sen söylediğin zaman sırf sen sus diye yapıyorum. sence daha mı iyi oluyo böyle? yok sen allah için yapıyosun der. 30 yaşındayım giydiklerime karışılması gerçekten beni rahatsız ediyor. iyice soğuttu beni dini meselelerden. buna ek siyasi meselelerde de biraz aykırıyız.
sorun bitmez.. biz şu an büyük bir şehirde yaşıyoruz. ama en büyük hayali ailesinin oldugu şehir veya oralara çıkıp çıkıp gidecek yakınlıkta bir şehirde yaşamak. bense bunu istemiyorum. belli bir hayat standardı elde etmişken neden düzenimden vazgeceyim? üstelik de o tarafları sevmiyorken.
bir başka sorun; evlendiğimizden beri ayrı yataklarda uyuyoruz. en başlarda uyku bireysel bir ihtiyaç konforunu elbette ki düşünmesi lazım diye düşünüyordum. ama insan bir sy ayrı kalacağını bildiği gece bile ayrı uyur mu? uyudu. yatak konusu açılmışken cinsel meselelere de değineyim. en baştan beri öyle bir seks düzenimiz yok. benim bu eylemden ciddi haz aldıgım olmamıştı zaten, bir kez de ayrılma süreci atlattıktan sonra iyice isteğim kayboldu. genelde bahanelerle savusturmaya calıstım. su an bir ay boyunca olmadıgı bile oluyor. belki ben istekli olsam sıklaşır evet ama istek duymuyorum ona karşı. çirkin veya bakımsız biri değil. ben de mutlu olayım diye gayret ediyor. ama sanki ev arkadaşım ya da ailemden bir akrabam gibi ona karşı hislerim. cinsel çekim yok.
evet hanımlar. kısacası ondan nefret etmiyorum. üzülmesini de asla istemem. ama düşünmekten yoruldum. bu belirsizlik nedeniyle çocuk da düşünmüyorum. hayat akıp gidiyor.
siz olsanız ne yapardınız?
20 gündür iş dolayısı ile ayrıyız. yani bugün ortaya cıkmış bir durum yok. illa akut bir olay mı beklemeliyim ayrılmak için? pat diye hazır o yokken evi terketsem çok mu mantıksız olur? yıllara haksızlık etmiş olur muyum?
(not: burda birileri boşan dedi diye boşanacak, ya da boşanma dedi diye devam edecek değilim. sadece kararımdan ileride pişman olmamak adına son kararımı vermeden önce başka fikirler arıyorum.)