31 yaşında bir hukukçuyum. Yorumunuzu şimdi anladım belli kesimlerine de katılıyorum şu an. Ailedeki kişisel problemlerden bahsetmemiştim ben.
Ben zaten ikili ilişkilerdeki sorunun bir üçüncüyü kişiye anlatılmaması gerektiği taraftarıyımdır. Ablamla sorunum, annemle sorunum ya da erkek arkadaşımla sorunum beni ilgilendirir. Şu konuda da haklısınız benim sevgimden dolayı belki ablama kırgınlığım geçer ama erkek arkadaşım uyuz olmaya devam edebilir. Annem de hep der eğer evlenirseniz işin içinden çıkamayana kadar her kavganızı bize anlatmayın siz barışır yolunuza devam edersiniz ama bizim o kişiye bakışımız değişebilir. Ben de bunları düşünüp anlatmazsam anlatmam. Yani benim sorunum beni ilgilendirir ve sevdiğim kişilerin birbirine bakış açılarının değişmesini istemem. Yoksa ben gerçekten beni arkamdan vuracak mı acaba diye bir şeyler anlatmaktan imtina ettiğim bir ilişki sürdüremem bunu hissettiğim kişiyle de devam etmem.
Konu sahibinin dediği şu an açamıyorum telefonu evde bir tartışma var ya da ailem geç saatlere kadar dışarı çıkmama izin vermiyor gibi şeyler çok basit gözümde. Neden bir bahane uydursun ki bunlar için. Belli başlı anlık problemlerini de paylaşamayacak mı? Hiç kimseyi bu zamana kadar bana anlattıklarıyla vurmamamla alakalı belki biraz benim düşüncelerim. Ben en kötü şekilde ayrıldığım erkek arkadaşımın başına istediğim belayı getirebileceğim konuları biliyordum ama sustum. Belki meslek etiğinin yerleştirmiş olduğu bir durum da olabilir bilemiyorum.
Ama ben güven temelli ve şeffaf ilişkiler severim. Sadece ben anlatayım karşı taraf sussun değil. Aramızdaki bağın çok temiz olduğunu onun da bana güvenerek anlattığı detaylardan anlıyorum. Bana kendi ailesiyle de ilgili sorunları anlatsa hep çözümcü olmaya çalışıyorum. Bilmiyorum herkes ya da her ilişki aynı dinamiklere sahip olmak zorunda değil elbette ama insan güvensiz hissettiği bir şeyi yaşamamalı bence.
Güzel üslubunuz ve tarzınız için sevgilerimi yolluyorum size