bugün itibari ile modunuz ....


  • Ankete Katılan
    1.185
Benim de kaşlarım felaket kendim beceremem ama you tube da falan video izlesem becerebilir miyim diye düşünüyorum
 
Ben kesinlikle daha önceden olduğunu düşünüyorum. Biz şubatın 16sında çok ağır bi grip geçirdik. Şubatın sonuna kadar sürdü. Şimdiye kadar hiç acile gitme ihtiyacı hissetmedim hastalandığımda bi tek bu hastalıkta ağlaya ağlaya hastaneye gittim. Eşimde ve bende ateş yoktu oğlumun ateşi çıktı o da hemen düştü. Öyle olunca domuz gribi değil başka bişey dediler. Zaten 1 sene öncesinde domuz gribi geçirmiştik o yüzden aynı olmadığını biliyodum belirtilerin. Boğaz ve baş ağrısı çok oldu. Kemiklerim inanılmaz ağrıdı,uyuyamadım ağrıdan. Özellikle belim ve bacaklarım. Nefes alamadım resmen düz şekilde yatamadım 2 yastıkla ve yastıklar kalkık şekilde,oturur pozisyonda uyumaya çalıştım. Hamileliğin başındaydım mide bulantılarım geçmişti normalde ne yersem tekrar çıkartmaya başladım o dönemde. Yüzüm şişti özellikle elmacık kemiklerim inanılmaz ağrıdı. Hayatımda ilk defa hastalıktan yüzüm acıdı. Doktoruma sordum çok ağır bi grip geçiriyosun ilaç kullan dedi. Kullanmadım hamileyim diye. En son orta kulak iltihabına döndü. Önce diş ağrısı gibi başladı,bütün çeneme ve suratıma yayıldı sonra kulağa vurdu. O gün acile gittim çünkü sağır olacağımı düşündüm. Ağlaya ağlaya muayene oldum. Antibiyotik verdiler iltihap için. Bi kaç hafta sonra bile kendi doktoruma gittiğimde adam yalvardı resmen “sürünüyosun,lütfen ilaç kullan”diye. Sonra geçti birden. Sonra tekrar başladı gibi oldu öksürük vs. İlki kadar ağır olmadı. Ve hala ciğerlerimde bişey var gibi hissediyorum sanki eskisi gibi değil. Bizim işletmemiz var parayla çok haşır neşir eşim. Çocukta kreşe gidiyordu,kreşte genelde yabancı çocuklar vardı. Full İngilizce konuşulan bi kreş olduğu için geneli yabancı yada bağlantılı olan kişilerdi. Ondan dolayı ben bizim geçirdiğimizi düşünüyorum. Bizim bu kadar ağır geçirdiğimiz bi hastalığı oğlumun bu kadar hafif atlatması o zaman çok şaşırtmıştı. Zaten şubatın 23ünde corona Van’da gözüktü filan diye haberler çıkmıştı instagramda. Ocak başını vs bilemem ama şubatta olması çok muhtemel gibi geliyor. Ben doktoruma önceden geçirdik mi acaba diyince yok o kadar değildir diyodu Şubat sonunu duyunca olabilir demeye başladı mesela. Şu süreç bitince ilk işim yapılabilirse antikor testi yaptırmak olacak benim. Çok merak ediyorum çünkü.
 
Benim de kaşlarım felaket kendim beceremem ama you tube da falan video izlesem becerebilir miyim diye düşünüyorum
Benim kaslar zaten seyrek kas fariyla boyuyordn ama altlari nasi cikmis , ben zaten sekilde vermeyecem cikanmsdi altini toparlamam lazim ama cımbız bulamıyorum bulsam alabilir miyim oda var kasim cok agrir:)
 
Bu yaptığınızı yıkayıp kullanıyor musunuz? Nasıl yıkıyorsunuz?
Yıkanıyor esim dosyalardan tel ciksrdi o teli bantladı paslanmasin diye, ben once iki tanesini kaynatıyordum camsir suyuyla sonrada sabunla citiliyordum yırtıldı. Sonrakileri biri paylamış kaynayan suya bi çay kaşığı camasir suyu koyup icinde 3 4 dkda alti acik ocakta bekliyor sonra kapatıyorum. 5 dk daha bekliyor sonra iyice duruluyorum. Kuruyunca utuluyorum
 
Merhaba size çok teşekkür etmek için üye oldum bu konuyu ilk günden beri takip ediyorum ve size hayran kaldım ne kadar naif bir insansınız çok teşekkür ederim her sabah umut mutluluk veriyorsunuz
 
cok gecmis olsun baya agir gecmis hamileliginde etkisi vardir ilacda kullanamayinca eger onceden varsa bile aciklamalari cok zor neden onlem almadiniz okdr insan gecirmis vs diye daha buyuk olay patlar antikor testleri yapilsa kimbilir kac kiside bagisiklik cikacaktir
 
Bu hastalığın Eyül-Ekim'den beri var olduğunu söylüyor pek çok uzman. Ekim ayında çok saçma bir şekilde zatüre geçirdim ben. Hayatımda böye paçavraya döndüğümü hatırlamıyorum.. Benden yaklaşık 1 ay sonra, evdeki bakıcımız, oğlum, kızım ve eşim günlerce ateşler içinde kaldılar. Domuz gribi dediler ama ben yine de şüpheliyim. Bizden bir kaç gün sonra bize yardıma gelen kayınvalidem ve kayınpederim yatak döşek yattılar. Adamcağız 60 yaşında geldim böyle hastalanmamıştım dedi. Yani ben bu kış herkese musallat olan bu "çok ağır gribin(!)" kesinlikle grip olmadığına inanıyorum.
 
Domuz gribi icin test yapildi mi peki
 
Bende mutfağa bile giderken tutuna tutuna zorla gidiyodum resmen. Bacaklarım tutmuyor gibiydi. Dediğim gibi biz 1 sene önce domuz gribi geçirdik ailecek yine hiç bu kadar değildi. Aynı çocuk doktoruna götürdüğümüz için kayıtlarında var zaten direk aynı şeyi mi geçiriyosunuz?belirtiler aynı mı?diye sordu. Hayır değil yani alakası yok. Ben o zaman buna göre kat kat iyi hissediyodum kendimi. Oğlum çok kötü hastaydı o zaman mesela ama biz eşimle daha iyidik. Bu sefer tam tersi oldu çocuk kolay atlattı biz süründük. Ha bide bizden sonra işletmedeki bikaç kişi aynı şekilde hasta oldu onlarda ateşte vardı mesela. Tekinin kızı 40 derece ateşlendi,orta kulak iltihabı oldu o da. Muhtemelen benim eşimden geçti ona da. Eşim iş kolik bi adam gitmedi mesela işe yok ben yapamıyorum iyi değilim diye. Bilmiyorum neydi ama inşallah geçirmişizdir.
 
Benimki yine umut dağıtıyor Eylülde düğünler maskesiz, eski düğünler gibi olacak demiş
İnanmıyorum ama doğru çıkarsa üzülürüm gerçi niye üzüleyim keşke doğru çıksa da düğünüm iptal olmuş olsa
 

Eklentiler

  • CC660874-215A-4DFC-8104-291D96D35A4C.webp
    10,7 KB · Görüntüleme: 77
Aynı tarihlerde ben de bir doktor muayenesine gitmistim.doktorum da cok iyidir hostur ama surekli yurtdisina giderdi gezmek amacli ve yabanci hastalari da oluyordu. Velhasıl ben muayeneden 3,4 gun sonra birden hastalandım. Dediginiz gibi o nasıl bir bel bacak ağrısıdır.kivrandim resmen. Hiç böyle birşey yaşamamıştım. Ateşlendim ateş 1 gün sürdü. Aynı zamanda ciddi ishal oldum 4 gün falan sürdü
Insan geçirdim diye düşünüyor böyle olunca.
Işin garip tarafı valla şuan gülüyorum yazarken ama tekrar muayeneye gittiğimde benim doktorun beli ağrıyordu oturup kalkamıyordu
 
Az önce bir haber okudum. Giriş çıkış yasağı kalkan büyükşehirlerde haftasonu dışarı çıkma yasağı olmayacakmış. Ben Tekirdağ’da yaşıyorum. Burada yasağa rağmen insanlar zor duruyor evlerinde. Bu hafta yasak yoksa bayramda da yoktur. Şu an çıldırmak üzereyim. İki aydır evde oturduk. Her şey boşunaydı. Çok aceleci davrandılar. Çok üzgünüm?
 
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2020/05/12/almanyadan-ic-acici-haberler-var
Hıncal Uluç'un bugünkü köşesinden alıntıdır:

Koronavirüsle ilgili güzel haberler geldi Almanya'dan.. Yıllardır Frankfurt'ta yaşayan ve korona döneminde günde ortalama 14-15 saat çalışan Aile Doktoru arkadaşım Erdoğan Karatay, pazar akşamı itibarı ile, bizzat içinde yaşayarak edindiği izlenimleri yazdı.. Okurken içiniz rahatlayacaktır, sanırım..
Söz doktorda...
*
Almanya'dan daha önce olduğu gibi yine güzel haberler var Corona ile ilgili.
Yeni tespit edilen günlük hasta sayısı oldukça düştü, dolayısıyla kayıplar da azaldı. Bu, günlerdir devam eden bir durum. Bunun sonucunda belli koşullarla, kısıtlamaların çoğu kalktı. Sadece restoran ve eğlence yerleri kaldı, onlar da yakında kademeli olarak açılacak.
Sanırım Türkiye için de aynı gelişimden bahsedebiliriz.
Almanya'da, bugün itibariyle toplam tespit edilen hasta sayısı yaklaşık 170 bine yükseldi, kayıp sayısı ise 7 bin 400'lerde.
Şimdi, bazı önemli konulara değinmek istiyorum.
Salgının hızı neden azaldı birçok ülkede?
En büyük pay alınan önlemlerde kuşkusuz..
Sosyal mesafe, hijyen kurallarına uyma, sokağa çıkma yasağı, alışveriş merkezlerinin, eğlence yerlerinin, okulların kapatılması gibi..
Bu durum virüsün yayılma hızını azalttı, zaten biz doktorların istediği de buydu. Çünkü yalnızca bu sayede hasta sayısı mevcut yoğun bakım ünitelerinin sayısını aşmaz, bütün ihtiyacı olan hastalara yoğun bakım ve gerektiğinde solunum cihazı sağlanabilirdi.
Gelinen durum sevindirici ama bu kesinlikle "Corona yavaş yavaş bitiyor, biz yakında eskiye döneceğiz" anlamına gelmiyor.
Hayır! Corona bitmedi, uzun süre de bitmeyecek.
Hemen moralinizi bozmayın..
Daha önce yazdım ya.. Bu virüs de, diğer virüsler gibi hayatımızın bir parçası olarak devam edecek. Ancak birçok insanda bağışıklık gelişeceği için bulaşma hızı çok azalacak.
Bir diğer nokta, virüsün mutasyona uğraması, yani kendini değiştirmesi.
Yeryüzünde bütün canlılar yaşamak ister, hiçbir canlı ölmek istemez.
Corona da yaşamak ister. Coronanın yaşayabilmesi için mutlaka bir konağa ihtiyacı var. İnsana, ya da hayvana..
Çünkü dış dünyada çok kısa süre yaşayabilir.
Bu virüsün insanda yaşamını sürdürebilmek için onunla birlikte yaşaması, yani insanı öldürmemesi lazım.
Yani, kendini ve neslini devam ettirmek için insanı öldürmemesi şart.
Bazı ülkelerden bize gelen araştırmalar, virüsün değişim geçirmeye başladığını, ölümcül olma açısından zayıfladığını gösteriyor.
Gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta daha var..
Şu anda dünyanın hiçbir ülkesinde bütün Corona vakaları tespit edilmiş değil, zaten böyle bir şey mümkün de değil. Çünkü pek çok insana Corona bulaşmış, ancak hiç belirti vermemiş, ya da çok az belirti vermiş, hastalık atlatılmış. Bu insanlara test yapılmadığından, gerçek Corona sayısını da bilemiyoruz.
Yalnızca bir tahmin yürütebiliyoruz.
Benim ve bazı meslektaşlarımın kanısı, tespit edilen vakaların beş veya altı katının şu anda bu hastalığı farkında olmadan atlatmış olduğu, dolayısıyla uzunca bir süre için bağışıklık kazandığı yönünde. Bu da yayılma hızını azaltıyor tabii.
Kendi muayenehanemde yaptığım testlerde, az sayılmayacak kişide belirtisiz atlatılmış Corona vakası tespit ettim. Bu insanların çoğunun hiçbir şikayeti olmamıştı.
Ayrıca.. Bir Alman ilaç firması çok büyük bir atılım yaparak, yüzde yüze yakın başarıyla sonuç veren bir test sistemi geliştirdi. Üstelik bu test sadece COVID-19'u saptayacak, yani başka virüslerle hatta başka zararsız Corona türleriyle bir karışma durumu asla söz konusu olamayacak. Bu, dünyada bir ilk.
Federal hükümet bu testten mayıs ayı için 3 milyon adet, haziran için ise 5 milyon adet sipariş verdi bile.
Bu arada beni çok rahatsız eden bir konudan bahsetmeden geçemeyeceğim.
Sosyal medyanın ve ondan sorumsuzca aktarma yapan, yazılı ve sözlü medyanın yarattığı bilgi kirliliği!
İnsanlar, "normal" haberlere pek ilgi göstermiyor.. Olumlu, daha çok da olumsuz, sansasyonel haberler daha rağbet görüyor, daha çok "alıcı" buluyor.
Bütün dünyanın gündeminde şu an bu pandemi olduğundan, sosyal medyadaki haberlerin de büyük bir çoğunluğu doğal olarak Corona ile ilgili. Kişi sosyal medyada çok ilginç bir şey gördü mü, hemen başkalarına da iletiyor, onlar da başkalarına.
Doğruluğunu sorgulayan kimse olmadığından bakıyorsunuz bu yanlış haber milyonlara ulaşmış bile.
Genellikle olumsuz haberler daha popüler olduğundan, daha çok bunlar paylaşılıyor.
Size doktor olarak bir tavsiyem olacak..
Ruhsal durumumuz ne kadar iyiyse, savunma sistemimiz o kadar güçlü olur. Tersinden bakarsak, ruhsal durumumuzun bozuk olması, şu sıralar bize çok lazım olan savunma sistemimizi "Olumsuz" etkiler. Siz siz olun, güzel şeyler paylaşın; insana mutluluk veren, sevindiren şeyler! Yakın bir gelecekte daha güzel haberler verebilmek umuduyla sağlıklı kalın.
 
Niye her şey boşuna olsun?
Aradan geçen sürede virüsün yapısı, bulaşma hızı, etkisi değişti.
Çıldıracak bir durum yok sakin olmaya çalışın biraz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…