- 23 Ocak 2016
- 35.365
- 51.219
- 598
Allah iyiliğini versin gece gece güldüm kırk yıl düşünsem böyle bir soru aklıma gelmezdi klimanın üstüne hapşurma istatistiki olarak sokağınızdan az insan geçmesinden kaynaklı 1 milyonda bir falandır herhaldeArkadaşlar, bir süredir kafamı kurcalayan bir soru var ama dillendirmiyorum, size bir sorayım dedim. malum havalar sicak, eşim evde sürekli klima çalıştırıyor. Hani klimalara dikkat edin diyorlar ya; bizim klima ünitesi de dış duvarda ve sokak ile arasındaki mesafe 2-3 metre falan. Sokaktan fazla insan geçmiyor, tek tük ama diyelim ki koronalı biri geçti ve hapşırdı, bizim klima onun virüslerini bizim evin içine üfürür mü?
Oku oku oku sadedini merak ettim sonuna kadar okudum ne desem bilemedimSevgili arkadaşlar dünkü maceramı, içimi dökmek ve merak edip okumak isteyen olursa diye, uzun uzun yazdım. Dün Saat 1 gibi çıktık yola bu arada hava gölgede 36 derece, bir de bayram trafiği başlamış. Neyse sorunsuz vardık Büyükşehire. Eşim beni önce bankanın önünde indirecek, eğer arabayı park edecek yer bulabilirse bekleyecek sonra eve götürecekti, oradan da otoparka çıkıp bekleyecekti. Bizim evin önü cadde duracak yer yok otopark da yürüyüş mesafesinde değil, evdeki işlerim bitince onu arayacaktım gelip beni alacaktı. Tam bankanın önüne gelmek üzereyiz ki yolda bir otobüs ile araba çarpıştı. yol tıkandı. eşime dedim ki “Ben burada ineyim sen kimseye bulaşma git otoparka ben eve yürürüm sonra seni ararım” dedim. Yanıma bel çantamı aldım, omzumda bez çanta içinde kolonya ve yedek eldiven var. Kedinin taşıma sepetini de jumbo çöp poşetine koydum aldım yanıma. Yüzüme maske ve normal siperlik taktım. Gittim bankaya kredi kartımı alacağım, Allah'tan bankada sosyal mesafe kuralları uygulanıyordu ve herkes maskeliydi Ancak meğer uzun süredir teslim edilemediği için kredi kartım bir güzel iptal olmuş. “Açılmaz mı?” dedim “yeni başvuru yaparız” dedi memur. Sonra başvuru hattını aradı konuştu “müşteri yanımda siz alın başvuruyu” dedi pat diye telefonu bana uzattı. Ben aldım ama telefonu şöyle iki karış uzaktan tutuyorum adama da "bağırabilir misiniz lütfen duyamıyorum diyorum" ki o mesafeden duyabileyim, adam bana güvenlik soruları sordu sonra annemin kızlık soyadının 5. ve 8. harfini istemez mi? ben nereden bileyim 8. harf hangisi, hadi orada kafamdan hesapladım falan söyledim. Sonra memur bana çarşaf çarşaf kağıtlar imzalattı, sistem kabul etmedi yırttı hepsini, yine imzalattı. Derken ben eşime mesaj attım dedim “işim uzun sen bekle otoparkta”. Telefonum bu arada şeffaf poşettin içinde onun üzerinden kullanıyorum. Memur dedi “teline kod gelecek oku”. Baktım gelmiş bankadan 4-5 tane mesaj hangisi? derken adam "ver ben bakiim"diye aldı teli elimden, okuyup geri verdi; o da oldu koronalı, koltuğumun altında çöp poşeti içinde kedinin taşıma sepeti, zor duruyorum ayakta, iki elim de dolu. Neyse orada eldivenleri değiştirdim. bir elim temiz diğer elimde telefon ve kirli eldivenler çıktım bankadan eve yürüdüm (bir durak) orada temiz elimle cebimden anahtarı çıkartıp kapıyı açacağım. Bu arada bizim apartmanın elektriği arsa sahibi (çoktan ölmüş) bir kadının üzerine kayıtlı duruyormuş; bunun için dün gelip tüm apartmanın elektriğini kesmişler. Apartmanda elektrik yok, geldim kapı duvar ve tabi elektronik anahtar çalışmıyor, kapı şifresi de çalışmıyor. Herkes yazlıkta ya da işte, apartman boş. Kapıcıyı aradım (kadın) 4 kere ama telefonu açmadı sonra kadının kocasını aradım dedim böyle böyle kapıda kaldım ben. Adam "aaa ben dışarıdayım, 15 dakika bekleyebilirseniz hemen çıkıp geleyim" dedi. Neyse ben orada bekledim ama artık üzerimden ter damlıyor maske siperlik nefes alamıyorum. Neyse adam geldi, ben girdim apartmana. Çıktım bizim kata (1. kat) tabi karanlıkta anahtar deliğini göremiyorum mecbur elledim her tarafı diğer eldivenlerim de corona oldu. İçeriye girdim eldivenleri çıkarttım bir baktım ki yedek eldivenim bir tane kalmış. Neyse artık üzerimdekiler ağır geldi, koydum çantaları masaya, gittim ellerimi yıkadım siperliği kaldırıp, maskeyi indirdim çeneye. Tarçını arıyorum ama Tarçın yok. Sesimi duyunca hemen çıkardı ama yok. Komşumuzun sahiplendiği diğer iki kedi geziniyor ortalıkta. Aramadığım delik kalmadı. Rahat bir 20-30 dakika geçmiştir. Sesleniyorum her tarafı arıyorum yok. Meğer yatak odası perdesinin arkasına saklanmış ama öyle bir saklanmış ki ikinci kez perdenin arkasına baktığım halde ben onu göremedim ama o beni görmüş olacak ki bu çıktı oradan. Sevdirdi kendini falan. Epey zayıflamış. Neyse evden eşimin sözleşme ve fatura defterini aldım koydum çantaya,, sadece eşime iki şort ve 3 gömlek aldım, bir de 2 eşofman aldım (kışa kalırsak diye), banyodan şampuan ve duş jeli aldım. Mutfakta da bir paket açılmamış çay buldum onu aldım. Dedim poşeti açayım taşıma çantasına Tarçını koyayım. En son taşıma çantasını da alır çıkarım. Tarçını taşıma çantasına götürmem ile birlikte Tarçın çıldırdı. Deli gibi çırpınıp kurtuldu elimden ama sol elimin her tarafından kanlar akıyor. Parçaladı beni. Gittim ellerimi yıkadım. kolonya sürdüm. Dedim biraz sakinleşsin tekrar deneyim. Bu arada yanımda getirdiğim taşıma sepeti yumuşak kumaş türü, rahat eder diye düşünmüştüm ama onun içine koymamın imkanı yok, annemizin yatak odasında taşıma boxu buldum, ama komşumuz onu ellemiş belli ki çünkü her zaman koyduğum dolapta değil yerdeydi. Dedim koronalı olabilir ama ne yapayım buna koyayım. İkinci denememde de her tarafımı yırttı, bacağım dahil, şu an koca bir çizik var, kan aktı resmen. Üçüncüde de aynı. İnanın vazgeçtim onu almaktan her tarafım perişan oldu. Eşimi aradım dedim “ben Tarçını alamayacağım”. Eşim çok şaşırdı. “Bir daha dene” diyor dedim “her tarafım kan revan içinde”. Neyse bu arada eşimin arkadaşı da biz çıkmaya hazır olduğumuzda bize bir emanet getirecekti. Dedim ki eşime “migrosu iptal edelim, arkadaş miigrostan eğer alabiliyorsa sadece hellim peyniri kapsın gelsin yeter. Sonra doğrudan eve gidelim, benim migrosa gidecek halim kalmadı”. Ama dedim bir 10 dakika bekle ben Tarçının gönlünü alayım öyle çıkalım, çünkü Tarçın benden kaçmaya başladı. Annenin yatağının altına girdi çıkmıyor. Tarçından öyle kötü ayrılmak istemedim. Baktım mutfakta bir tane ödül maması kalmış hemen onu açtım verdim ona yatağın altında yemeğe başladı, o yaladıkça kap da öne doğru geliyor bu da takip ediyor, geldi yatağın ucuna kadar. Ama bu arada bir 10 dakika geçti. Dedim ki bitirsin kabını çöpe atayım kokmasın, öyle çıkarım. O sırada aklıma geldi Boxu koydum karşısına, mama kabını da içine doğru koydum. Tarçın yarı beline kadar boxa girdi yiyor, elimi sokup mamayı boxun dibine götürdüm Tarçın geri kaçtı sonra biraz bekledim, yine girdi boxa ben de kapağını kapatıverdim. Tarçından böyle bir numarayı yemesini hiç beklemezdim keşke en başta deneseymişim. Eşimi tekrar aradım dedim "gel" bu arada baktım Tarçın çok tüy döküyor eşime dedim elektrik süpürgesini de alayım mı? Yazlıkta yok ve o olmadan Tarçının tüyü ile başetmem mümkün değil. Elektrik süpürgesini maalesef üzerine korona bulaşan çöp poşetine koydum, fakat bu sefer bunca eşya ve Tarçını hep bir anda nasıl indireceğim aşağıya onu düşünüyorum. iki seferde indirsem alt kapı kapanacak tekrar giremeyeceğim içeriye. Sonra dedim herşeyi önce daire kapısının önüne çıkartayım, alt kapının arasına birini sıkıştırayım, elektrik süpürgesini ve çantayı indireyim, onları eşime vereyim o arabaya koyana kadar çıkar Tarçını alır inerim. Ama eşimin eldiven takması lazım herşey her yere değdi. Kapının önüne çıkartırken o geldi aklıma eşimi aradım dedim “eldiven giy”. Tam teli kapattım baktım ki aralık kalan daire kapısından diğer kedi Mırloş çıkmış tekrar içeriye giriyor. Kapıyı hemen kapadım. Bakındım, Mırloş içeride ama Hasret yok. Deli gibi evde Hasreti aradım yok. Sesleniyorum mutlaka gelirdi ama yok. Ki Mırloş ve Hasret hiç birbirlerinden ayrılmazlar yapışık ikiz gibiler Mırloş geziyor Hasret yok. Dedim Hasret de çıktı herhalde apartmanın içine kaçtı (bir kere kaçmıştı öyle ta çatı katına kadar çıkmış) Eşimi aradım dedim böyle böyle Hasret kaçtı sen bekle. Çıktım apartmanın içinde Hasreti aramaya. Önce alt kata indim, ara ara Hasret yok. Tek tek katları çıkmaya başladım, elektrik yok, zifiri karanlık, cep telefonunun ışığını açtım tek tek tüm katları çıkıyorum Hasreti arıyorum. 8. kata kadar çıktım (çatı) Hasret yok En alta kadar tekrar indim yok. Bu arada maske ve siperlik de kafamda. ter içinde kaldım. Eve girdim tekrar, ağlayacağım neredeyse, evde salak salak geziyorum baktım ardiyede Hasret dolabın üzerine çıkmış taa tepeden bana bakıyor Allah dedim seni bildiği gibi yapsın. Bu arada alt kata indiğimde gördüm ki kapıcı kapıyı kapamış ama arasına bir çubuk yerleştirmiş kapının mandalı geçmesin diye ve dolayısıyla dışarıdan açılabiliyor, indirdim tüm eşyaları verdim eşime sonra çıktım Tarçını aldım bindim arabaya. Çıktık otoparka eşimin arkadaşı gelmiş bekliyor, ondan da bin kere özür diledim, sağ olsun Hellim peyniri de almış bize. Yerleştirdik hepsini arabanın arkasına geldik. Gerisi sorunsuz geçti. Şu an Tarçın da eve alıştı sayılır, morali iyi. Kendini de güvende hissediyor olmalı ki şimdi göbeğini açmış yatıyor. Gözde ile birbirlerini hemen tanıdılar, yadırgamadılar ama Gözde biraz kıskandı, azıcık trip attı. Arabadan sadece Hellim peynirlerini ve kediyi aldık, diğer eşyalar ile bugün ya da yarın ilgilenmeyi planlıyorum. Gece yorgunluktan yıkamaya üşendiğim için Hellim peynirlerinin kaplarına kolonya sıkıp, buzdolabı poşetine kilitleyip buzdolabına yerleştirdim, birini de hemen açıp saklama kabına aktardım. Dünkü macera da böyle roman oldu :)
Eki Görüntüle 2669121
Kendinize bir konu açsanız orada böyle paylaşımlarınızı yazılarınızı yazsanız aslında daha iyi olur sanki küçük bir öneriydi sadece hem okumak isteyenler oraya gelir ayrıca korona tedbirlerinizi çok üst düzeyde almışsınızGünaydın Sevgili dostlarım, dün çok maceralı bir gündü, merak edenler için bir sonraki yorumda anlatırım. Gece geç yattım ve sabah da uykumu aldım diyebilirim, tabi güneş çoktan doğmuş. Bugün de morallerimizi yüksek tutabilmek dileği ile size daha önce fotoğrafladığım bir gün doğumunu, küçük goncası ile beraber kırmızı bir çardak gülü ve kedim Tarçını gönderiyorum, sevgilerimle
Eki Görüntüle 2669099 Eki Görüntüle 2669100 Eki Görüntüle 2669101 Eki Görüntüle 2669102 Eki Görüntüle 2669103
Ben de çok severim yazlıktaki evimize gittiğimizde mutlaka haftada 1 sabah da olsa yürüyüşe çıkar o gün doğumunu izlemeyi izlerken yürümeyi çok severim. Ama erken kalkmak mesele nasıl başarıyorsunuz bana bi diyiverinTeşekkür ederim. Ben aslında kendiliğimden sabahları erkenden uyanırım. Normalde güneşle beraber uyanırım, dolayısıyla güneş yeni doğmuş olur, hiç saat kurmam, erken yatmış ve uykumu aldıysam kendiliğimden güneş doğmadan da uyanırım ve o anlara tanıklık etmeyi çok severim. Sizin de daha güzel gün doğumlarına tanıklık etmeniz dileği ile sevgiler...
Aşı Korana çıkmadan önce de vardı. Bana çoğu kişi komplo teoricisi der ama birileri acayip bir oyun oynuyor. Aşı acaba başka hastalıklara neden oluyor mu?Rusya aşı bulmuş, ne zaman gelirburalara
umarım olumlu yönde mutasyona uğramıştır. başka umudum yok.Çok merak ediyorum sonucu..
Teşekkür ederim. Ne güzel, konunuzun bir linkini atın ben de geleyim. Hangi bölümde açtınız?Yaaa çok tatlısınız naifliğinizi buradan hissedebiliyorum. Bu şekilde yazmak en başta kendi ruhunuza iyi geliyor değil mi? Öylesine iyi anlıyorum ki sizi benim dertlerimi yazdığımı bir topiğim var kimse okumasa bile kötü olduğum dönemde orada hep yazdım sanki birileri okuyormuş gibi aslında yazmamın sebebi derdimi bi yere yazıp dökmekti sonra başladı birileri gelmeye sonra sonra ee biz üye olmadan okuyorduk aynı durumları ben de yaşadım deyip üye oldum birlikte dertleşelim dediler arkadaş olduk
Yok yok siz oraya gelmeyin panikatak grubu orası etkilenirsinizTeşekkür ederim. Ne güzel, konunuzun bir linkini atın ben de geleyim. Hangi bölümde açtınız?
Ya ben zaten "enkötüsenaryolar.com" diye bir site açacağım yakında. EtkilenmemYok yok siz oraya gelmeyin panikatak grubu orası etkilenirsiniz
ben de aynıyımYa ben zaten "enkötüsenaryolar.com" diye bir site açacağım yakında. EtkilenmemAslında panik atağım yoktur sadece aşırı tedbirli biriyimdir, aklıma her türlü senaryo gelir.
Evet oldukça aşırı tedbirli birisin belli bir gününü yazmışsın ya okudum korona ile ilgili tedbirlerin üst düzeydeYa ben zaten "enkötüsenaryolar.com" diye bir site açacağım yakında. EtkilenmemAslında panik atağım yoktur sadece aşırı tedbirli biriyimdir, aklıma her türlü senaryo gelir.
Ben kendiliğimden güneşle beraber uyanırım, yazın 6-7 arası kışın da 7-8 arası uyanırım bir işim olmasa bile. Benim biyolojik uyku uyanıklık ritmim böyle, bebekliğimde de güneşle uyanırmışım. Hanı bazı kişiler tavuk (erken kalkar erken yatar sabahları daha zinde olur) bazı kişiler de baykuş olur ya (geç yatar geç kalkar, akşamları ya da geceleri daha zinde olur), yapı meselesi, ben tavuk eşim de tam tersine baykuştur. Ben hiç saat kurmam, üniversite sınavına gireceğim gün bile saat kurmadım. Ancak bazı geceler çok geç yattıysam üstüste ertesi gün geç kalkabiliyorum sonra tekrar eski düzene dönüyorum.Ben de çok severim yazlıktaki evimize gittiğimizde mutlaka haftada 1 sabah da olsa yürüyüşe çıkar o gün doğumunu izlemeyi izlerken yürümeyi çok severim. Ama erken kalkmak mesele nasıl başarıyorsunuz bana bi diyiverin
Evet benim endişelerim sevdiklerime bir şey olması ile ilgilidir. Ama tedbirli olmak yapıma işlemiş; bir örnek vereyim bir kere arabamızı komşumuzun arsasına bırakmamız gerekmişti, yedek anahtarı da komşuya emanet edeceğiz eşim "ver Hasan bey'e" dedi ben de "yok Hasan bey'e vermeyim eşine vereyim eve koysun, Hasan bey şimdi cebine atar onu bizim arabanın çevresinde zeytin toplamaya çıkar, bir yere değer / çarpar, anahtarın uzaktan kumandası kapıyı açar adamın haberi olmaz" dedim. Ama bunu söylerken de çok doğal söylüyorum, hiç düşünmeden. Eşim "yuh artık, kırk yıl düşünsem aklıma gelmez, neler geliyor aklına" dedi. İşte bu korona virüs ile ilgili de neler neler geliyor aklıma siz hesap edin :)ben de aynıyım. her konuda en kötüsünü düşünürüm. ay ama çok yorucu oluyor. aslında siz pozitif birisiniz. yani burdan bile alabiliyorum enerjinizi. sadece sevdiklerinize bir şey olmasından korkuyorsunuz. aslında sizin yaptığınız doğru bu hastalık sürecinde. burdan bize ne kadar moral verdiniz. her gün bıkmadan hem de. ne bileyim ben evden çıkamadığım zamanlarda sizin fotoğraflarınıza bakıp moral buldum çoğu zaman. artık çıktık valla hiç önlem kalmadı. annemi de tutamıyorum. sonumuz hayrola.
Ben de geç yatıp erken kalkan cinstenim ama gün doğumu kaçırıyorum maalesefBen kendiliğimden güneşle beraber uyanırım, yazın 6-7 arası kışın da 7-8 arası uyanırım bir işim olmasa bile. Benim biyolojik uyku uyanıklık ritmim böyle, bebekliğimde de güneşle uyanırmışım. Hanı bazı kişiler tavuk (erken kalkar erken yatar sabahları daha zinde olur) bazı kişiler de baykuş olur ya (geç yatar geç kalkar, akşamları ya da geceleri daha zinde olur), yapı meselesi, ben tavuk eşim de tam tersine baykuştur. Ben hiç saat kurmam, üniversite sınavına gireceğim gün bile saat kurmadım. Ancak bazı geceler çok geç yattıysam üstüste ertesi gün geç kalkabiliyorum sonra tekrar eski düzene dönüyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?