bugün itibari ile modunuz ....


  • Ankete Katılan
    1.185

Aynı fikirdeyim. Hele gençler yaşlılara eziyet etme seviyesine gelmişken sürekli bunu vurgulamak çok da hoş sonuçlara yol açmayacak. Gençler için risk az olsa da sıfır değil; bunu herkesin anlaması lazım.
 
Belki kötü niyetli diyeceksınız ama bu kelimeler teselli kelimesi gibi geliyor bana dün de söylemiştim
Risk grubuna vurgu yapıp beklenen şeylerdi gibisine
 
Ne istiyorsunuz bı anlasam. Adam açıkça kim tehlikede diyor.... Sizin buyukleriniz yok mu? Ya da kronik hasta eşiniz dostunuz çocuğunuz... Bunlar için endiselenin istiyor boş vermeyelim diyor
Mesajimda bir şey istediğime dair ne yazıyor?

Her ölümde verilen ileri yaş vurgusu beni rahatsız etti.Bunu belirtirken sizden müsade mi istemeliydim?
Bunun sizde yarattıği hissiyat nedir, neden bu çıkışma?

Evet benim büyüklerim, kronik hastam ve dahi çocuğum var ama en yaşlısının ölümü bile "Ölenlerden biri ileri yaşta." diyerek kendimi rahatlatabileceğim kadar hafif gelmiyor bana.
 
Hepsi. Yaş cinsiyet bunları ayrı ayrı söylemeli. . 60 mı 50 mi 70 mi bilmiyoruz.
 
Peki ne demeli sizce ? Direk yaş mı versin?
 
Evet benim mektup arkadaşım var Çinli, kıza sordum peki beslenme genelde bu şekilde mi diye. Kız dedi hayır mesela ben hiç yemedim böyle şeyleri ama yiyenleri de anlamıyorum zaten. Hepsi öyle değil.
Bu arada bugün düşünüyordum hata mı ettim acaba Türkiye’ye dönmemekle, vaka sayısı da artıyor, bulunduğum yerde sadece 38 vaka var. Allahım sen koru umarım bir sonraki virüs de salgına dönüşmez
 
Siz neredesiniz
 
Hangi ülkedesiniz. Burada vakalar arttı umarım sizin orada artmaz.
 
Beni de rahatsız ediyor özellikle sokaklarda amaçsızca gezen gençlerin yaşlılara tavrını gördükten sonra.
Zaten yaşlılar ölüyor bize birşey olmaz diye düşünecek bir sürü genç var.
Diğer taraftan hastalarla ilgili hiç bilgi vermese de niye vermiyor diye düşüneceğiz.
İleri yaş ifadesini kullanmak yerine dünkü toplantıda dediği gibi daha ayrıntılı bilgi verilmesi daha güzel olur sanki.
 

Bana mantıksız gelmedi.. yayılma hızı falan ülkeye gireni çıkanı düşününce..
Ben zaten yayılacağını kabullendim artık ona takılmıyorum. Virüsün ne yaptığı ortada..

Kişisel tedbirimi alıyorum.. kendimi ailemi ülke bu şekilde koruyabileceğime inanıyorum
 
Bunu suraya birakiyim , belki fazla panik olanlar bir kendine gelir



"1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar.

Mahsur denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağının bilincindedir. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücuduna önce uyuşturucu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın dayanılmaz yakıcılığını anlatır.

Şilep Lizbon’a demir attığında, soğuk hava deposunun kapısını açan kaptan, zavallı denizcinin cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır.

Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. İskoçya’ya götürdükleri Madura şarapları 18 derecede taşınmayı gerektirmiş, şilep yükünü boşalttıktan sonra soğutma sistemi zaten kapatılmış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı bir derece de yükselmiştir.

Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı (ya da donacağına inandığı) için ölmüştür.
(Kaynak: Bernard Werber, ‘İzafi ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi’)

***
Paniğin bağışıklık sistemini % 50 zayıflatan bir etkisi vardır.
Ve zihnimiz bize inanılmaz oyunlar oynayabilir.
Korku çoğu zaman iyidir, sizi hayatta tutar. Lakin panik her zaman kötü sonuçlar verir. İnsanın boş kaldığı, amaçsız hissettiği anlar ise zihnine en kolay yenildiği anlardır.

Sürekli sıkıldığınızı düşünmek, haberleri takip ederek olası felaket senaryolarına kafa yormak, sosyal medyadaki komplo teorileri ve asılsız haberler ile paranoyada level atlamak yerine zihninizi oyalacak işler ile meşgul olmayı deneyin.
(Duygu Eren)"
 
Ben o hikayeyi okudum yakinlari hasta degildi niye eve kapansin yazmis o kadar uzuldum ve kizdimki anlatamam. Hikaye ailenin sosyal medyada savunmasi ile.dogrulaniyor.
Abi kamu calisani. Yazik degilmi o calisanlara.
Abinin esi saglikciymis sanirim
Bu anlatılan bizim burada oldu. Hatta 300 kişi karantinada burda. Tabi neresi olduğunu söylemiyorum.
 

Tüm vefat haberleri aynı gruptan olduğu için ve yaşlılarımız yeterince tedbir almadığı için
bu vurgunun yapıldığını düşünüyorum.

İlk okuduğumda da böyle anladim, üzerinde düşündüğümde de farklı bir kanıya kapılmadım..
 
Su yaslilar konusu ne tuhaf bi hal aldi ya.. gencler cikip dalga geciyo hepsi zabita olmus hepsi polis. Ne kadar vicdan yoksunu pislik bi millet olmusuz bizler ya.. Allah bizi helak etmiyorsa yatip kalkip dua edelim cunku fazlasinI hak ediyoruz
İşte bu yüzdendir ki hiç kimse için algı oluşturmamamız gerekir, yalnızca yaşlı nüfusumuz için değil, tüm milletler ve ırklar için vicdanlı olmalıyız, zira yapılan ırkçı söylemler profillere de taşmış ne yazık ki, çekik gözleri yaksınlar, iyileştirmesinler, yaşatmasınlar denmeye başlamış ne kadar acı ve vahim.

Ülkemizde daimi yaşayan Asya'lı insanlar var, bu virüs yüzünden beslenen nefreti, ırkçı söylemleri eyleme dönüştürecek insanlar olduğunu unutmayın, bir gün birisi sokakta bir Çin vatandaşını yakmaya çalışırsa, her gördüğü çekik gözlüyü öldüresiye döverse lütfen bu yazdıklarımı aklınıza getirin, başka ülkelerde bize karşı yapılan ırkçılığı düşünün, kendimize yapılmasını istemediğimiz ırkçılığı başka milletler için istemeyin, unutmayın onlarında aileleri var, çocukları var, yaşlıları var, bir virüs yüzünden vicdanımızı kaybetmeyelim.

Ve rica ediyorum şu videoyu izleyin.

 
Ben bir yazi okumustum. Cin zamaninda cok aclik ceken cok fakir bir toplum olmus. Evlerde mutfaklar kapatilip buyuk yemekhanelere kisitli ogunlere mecbur kalmislar. Cok buyuk bir ulkede bu kultur bir kisimda kalmis hala cok fakir cok kotu sartlarda yasayan kesim varmis. ulkenin tamamina vahsi hayvan tuketiyor demek zaten dogru degil. yillar icinde evrilmisler ver duygularini kaybetmisler gibi geliyor. Simdi hangimiz yasadigimiz sehirde evimizde yiyecek bulamasak kentler yemekhane kursa kolay kabullenebiliriz.
 
Hangi ülkedesiniz. Burada vakalar arttı umarım sizin orada artmaz.
Kıbrıs’tayım... Rum tarafında çok vaka var, kuzeydeyim ve 38 vaka var sadece burada... yaklaşık iki haftadır okula gitmiyoruz ve bir haftadan uzun süredir de her yer kapalı market eczaneler hariç. Eczaneler öğlen 1 buçuğa, marketler akşam 6’ya kadar çalışıyor .
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…