Allah korusun.
Öyle bir durumda zaten evde bırakmazlar. Çok emin olmamakla birlikte pozitif bir vaka varsa orayı da dezentekte etmek gerekir.
Bu durumda muhtemelen size sorulur nereye bırakılacağı. Aileleriniz uzak mı?
Umarım gerek kalmaz. Ben de tek yaşıyorum. Teyzemler dayımlar var şehirde ama ya yaşlar büyük ya da şehir içi bile olsa uzaktalar ve kendi kedileri var, eve alamazlar. Bir tanecik tatlı komşu ablam var o da bakar ama umursar mı pek bilemedim. Galiba babam 6 saat yol gelip kızımı Antalya'ya götürür öyle bir durumda. Umalım ki hiç gerek kalmasın.Benim ailem sehir disinda esimin ailesi burda ama alip bakmazlar kedimize, bakmak için disari cikip evimize geleceklerini de hiç sanmam.
M MrsDelfino Komşuluk ilişkim yok, bulundugum sehirde yakin arkadasim da yok. Eşimin arkadaslari da bize uzak onlar da kalkip taa oralardan kediye bakmaya gelmezler.
Veteriner klinigine birakmak anca olabiliren iyi ihtimal bir bu kaliyir geriye. Yazik sefil olur hayvancagiz.
İnsallah bunlar gercek olmaz
Allah korusun öyle bir durumda biz önce köpekleri ve kedileri bir yerlere bırakıp öyle gitmeyi hesapladık hastaneye.Yurtdisina cikmadim, aileler dahil hic kimseyle gorusmedik zaten ama en kotu senaryoyu dusunuyorum.
Diyelim aldilar ikimizi 14 gun en iyi ihtimalle ne yapar ki kedi?Allah korusun eve gelemesek açliktan aglaya aglaya mi ölecek evde
Lütfen böyle kötü şeyler düşünmeyin CiRiLLA, salgından korunmak için elinizden geleni yaptığınıza ve bu süreci sağlıkla atlacağınıza inanıyorum, zaman zaman bende dört bacaklı kızımı düşünüyorum, bize bulaşsa bırakacak kimsemiz yok, tek emanet edebileceğim kişi veterinerimizBenim ailem sehir disinda esimin ailesi burda ama alip bakmazlar kedimize, bakmak için disari cikip evimize geleceklerini de hiç sanmam.
M MrsDelfino Komşuluk ilişkim yok, bulundugum sehirde yakin arkadasim da yok. Eşimin arkadaslari da bize uzak onlar da kalkip taa oralardan kediye bakmaya gelmezler.
Veteriner klinigine birakmak anca olabiliren iyi ihtimal bir bu kaliyir geriye. Yazik sefil olur hayvancagiz.
İnsallah bunlar gercek olmaz
Umarım gerek kalmaz. Ben de tek yaşıyorum. Teyzemler dayımlar var şehirde ama ya yaşlar büyük ya da şehir içi bile olsa uzaktalar ve kendi kedileri var, eve alamazlar. Bir tanecik tatlı komşu ablam var o da bakar ama umursar mı pek bilemedim. Galiba babam 6 saat yol gelip kızımı Antalya'ya götürür öyle bir durumda. Umalım ki hiç gerek kalmasın.
Bilgili birilerinden duymak daha rahatlatıcı teşekkürlerPaylaşılan çeviride ciddi hatalar var. İngilizce öğretmeniyim ve anadil seviyesinde hakimim, doğrusunu çevirmek isterim.
"2020'li yıllarda ciddi bir akciğer iltihabı benzeri, akciğerlere ve bronşlara saldıran ve bilinen tüm tedavilere direnen bir hastalık dünyaya yayılacak. Hastalığın kendisinden daha da kafa karıştırıcı şey ise ortaya çıktığı kadar hızlı bir şekilde ortalıktan kaybolması olacak, 10 yıl sonra tekrar ortaya çıkacak ve tamamen kaybolacak." Okuduğum tüm çevirilerde bu hastalığın 10 yıl süreceği yazıyordu ancak söz konusu kitapta böyle bir ifade kesinlikle yok. Bu salgının kısa süreceği ve 10 yıl sonra tekrar ortaya çıkıp tamamen yok olacağını belirtmiş yazar.
Kitabın yazarı genel olarak Hristiyanlık ve eski inanışlardan esinlenmiş. Kaynak olarak bunlar var. 2012'de kıyametin kopacağı iddiaları gündemdeyken yazılmış bir kitap. Birçok şey var kitapta bazıları gerçekleşmiş, bazılarıysa gerçekleşmemiş. Tesadüfi olduğunu düşünüyorum.
2020'nin sonlarında insanlığın bir kısmının dome city adında tek çatıda birleşmiş şehirlerde yaşayacağımız falan yazıyor kitapta. Aratıp fotoğraflara bakabilirsiniz, tam bi bilim kurgu filmi görüntüsü. Bir de 2020'lere kadar dünya dışı varlıkların tüm toplumlar tarafından biliniyor olacağını, onlarla iyi ilişkiler kurup onlardan öğrendiğimiz teknolojiyle 2012 yılında insanlı Mars keşfi gerçekleştirileceğini, 2040'lardaysa Ay'a kurulan istasyonların büyük turist çekeceğini yazmış. Uzaylı kısmına geçince o anlık korkularım son buldu kitaba dair.Bilgili birilerinden duymak daha rahatlatıcı teşekkürler
Bunun sahte olduğu açıklanmış, ama gerçek olsaydı da anlamının farklı olduğunu, mayıs ayında olacak bir depremi değil de farklı bir şeyi işaret ettiğini düşünürdüm. Mayıs depremi demiş, çeviri hatası ya da bilinen başka bir şeye atıfta bulunuyor olabilir derdim. Neyse ki gerçek değilmiş. Mayıs depremi diye aratınca da 1766 ve 1556'daki Marmara depremleri çıkıyor.Banada whatsaap dan böyle bir görsel geldi..Mayıs ayında büyük bir deprem olacak yazıyor..uydurma diye düşünüyorum ama şuan her yerde böyle şeyler görüyoruz insanları panikletmek istiyo olabilirler
Dome city aratınca aziz malaki diye bir adamın istanbul kehaneti çıkıyor 7 tepeli şehir yok olacakmış. Korku filmi gibi insan kafayı yer yahu bunları okusa.2020'nin sonlarında insanlığın bir kısmının dome city adında tek çatıda birleşmiş şehirlerde yaşayacağımız falan yazıyor kitapta. Aratıp fotoğraflara bakabilirsiniz, tam bi bilim kurgu filmi görüntüsü. Bir de 2020'lere kadar dünya dışı varlıkların tüm toplumlar tarafından biliniyor olacağını, onlarla iyi ilişkiler kurup onlardan öğrendiğimiz teknolojiyle 2012 yılında insanlı Mars keşfi gerçekleştirileceğini, 2040'lardaysa Ay'a kurulan istasyonların büyük turist çekeceğini yazmış. Uzaylı kısmına geçince o anlık korkularım son buldu kitaba dair.
Benim bahsettiğim görüntü buydu. 2018'den itibaren atmosferin çok kötü bir hâle geleceği ve ekinlerimizin mahvolacağı, 2020'nin sonlarına doğru insanlığın bu görseldeki şehirlerde yaşamaya başlayacağını yazmış Sylvia Browne. Yazılan şeylerin yarısından çok daha fazlası gerçekleşmemiş, ara ara sayfalardan bir şeyler okuyup arattım ben de. 2008 ile 2020 arasında bir ABD başkanının ofisinde kalp krizinden öleceği yazıyordu, mesela. Az önce yazdığım Mars keşfi de planlanmış ama yapılmamış.Dome city aratınca aziz malaki diye bir adamın istanbul kehaneti çıkıyor 7 tepeli şehir yok olacakmış. Korku filmi gibi insan kafayı yer yahu bunları okusa.
Kehanetler adı altında aslında birçok yazarın ele aldığı kitaplar, senaristlerin dizi veya çizgi film olarak kurguladığı senaryolar var, mesela bir salgın olacağı, ünlü basketbolcu Kobe Bryant'ın helikopter kazası 1990'lı yıllarda ABD'li ünlü bir çizgifilmde yer aldı, çizgifilmin bazı bölümlerine bakınca gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi beklenen olaylarda var, Dome City denilen şey Under the Dome dizisinde anlatılan sanırım, Stephen King romanından uyarlanma bir dizi, kitabın basımı 2009 galiba ama King'in iddiasına göre taslağı yıllar önce yazmış ama kaybetmiş.2020'nin sonlarında insanlığın bir kısmının dome city adında tek çatıda birleşmiş şehirlerde yaşayacağımız falan yazıyor kitapta. Aratıp fotoğraflara bakabilirsiniz, tam bi bilim kurgu filmi görüntüsü. Bir de 2020'lere kadar dünya dışı varlıkların tüm toplumlar tarafından biliniyor olacağını, onlarla iyi ilişkiler kurup onlardan öğrendiğimiz teknolojiyle 2012 yılında insanlı Mars keşfi gerçekleştirileceğini, 2040'lardaysa Ay'a kurulan istasyonların büyük turist çekeceğini yazmış. Uzaylı kısmına geçince o anlık korkularım son buldu kitaba dair.
Evet gördüm fotoğrafı bence 2020 için gerçekleşmesi çok zor ihtimal en azından Türkiye için zor böyle bir teknolojimizin olduğunu sanmıyorum. Gelişmiş ülkelerde durum farklı olabilir. Okuduğum ve denk geldiğim kadarıyla yılın ilk yarısı yorucu ikinci yarısı rahat geçeceği yönünde. Gaybı Allah bilir böyle şeyler stresten başka birşey getirmiyor ve kötü olaylar olmadıkça da gündeme gelmiyor neyseki.Benim bahsettiğim görüntü buydu. 2018'den itibaren atmosferin çok kötü bir hâle geleceği ve ekinlerimizin mahvolacağı, 2020'nin sonlarına doğru insanlığın bu görseldeki şehirlerde yaşamaya başlayacağını yazmış Sylvia Browne. Yazılan şeylerin yarısından çok daha fazlası gerçekleşmemiş, ara ara sayfalardan bir şeyler okuyup arattım ben de. 2008 ile 2020 arasında bir ABD başkanının ofisinde kalp krizinden öleceği yazıyordu, mesela. Az önce yazdığım Mars keşfi de planlanmış ama yapılmamış.
Kehanetlere komplo teorisyenlerine inanır ve prim verirsek akıl sağlığımızı yitiririz. O tarz şeyleri söyleyen insanların da büyük bir çoğunluğu akıl sağlığı yerinde olmayan insanlar zaten. Ben hiç bakmıyorum o yüzden bu tarz şeylere. Sylvia Browne'ın Kehanetler kitabından koronavirüs ile ilgili sayfa çok fazla paylaşıldığı için dikkatimi çekmişti, akademik bir siteden pdf'ini indirmiştim burada görünce bir bakayım dedim sadece. Böylelerine prim vermemeliyiz.
Hafif atlatıyor görünüyorsan almıyorlar, eve gönderiyorlar çünkü yatak kapasitelerini ağıer hastalar için ayırıyorlar.Bu karantina işi nasil oluyor biri beni aydinlatabilir mi?
Diyelim supheyle hastaneye gittim Allah korusun koronadan karantinaya almak istediler diyelim. Bu durumda eşimi de karantinaya alirlar. Evde kedim var bakacak kimse de yok ne olur boyle bir durumda, kendimi geçtim zavallo kedim aklima geldi bize bulaşsa ne yapar kedimiz
Birçok şehrin belediye başkanı paylaşım yaptı bu konuda, Sivil Toplum Kuruluşlarıyla iş birliği içinde sokaktaki canlarımıza besleme yapılıyormuş. Yılmaz Büyükerşen ve Tunç Soyer'in bu konudaki paylaşımlarını gördüm. Benim de aklım kampüsümüzdeki canlarda kalmıştı. Yakın zamanda oraya bir sokak kedisi bırakmıştım, virüsten önce gördüğümde gayet kilo almıştı. Umarım kampüs içindekileri de unutmuyorlardır.Arkadaşlar ya Sokak hayvanları baya sıkıntıdalar. . Herkes eve çekilince bir de restoranlar falan kapatılınca yiyecek bulmaları zorlaştı. Ne yapılabilir acaba.
Bizde de yoktur babamin bile elini öpmem. Edimlerde var. Super olacak bu geleneğin bitmesi bu sayede.El öpme geleneği de virüs sayesinde ölecek ufff değme keyfime. Biz de yoktur el öpme , eş tarafında var. Senden beş yaş büyüktür ama merhaba der bir bakarsın el ağzının önünde . Suratına şöyle gerinip bir Osmanlı tokadı patlatasım geliyor bu tür insanların.
Ben verdim gecen akşam. Her akşam verilebilir tabiki marketlere gittiğinizde veya eve kargo söylediğimizde dostluk maması diye satılıyor onlardan alabiliriz ben ev yemeği verdim ama . Baya yazık oldu onlaraArkadaşlar ya Sokak hayvanları baya sıkıntıdalar. . Herkes eve çekilince bir de restoranlar falan kapatılınca yiyecek bulmaları zorlaştı. Ne yapılabilir acaba.
Benim bahsettiğim görüntü buydu. 2018'den itibaren atmosferin çok kötü bir hâle geleceği ve ekinlerimizin mahvolacağı, 2020'nin sonlarına doğru insanlığın bu görseldeki şehirlerde yaşamaya başlayacağını yazmış Sylvia Browne. Yazılan şeylerin yarısından çok daha fazlası gerçekleşmemiş, ara ara sayfalardan bir şeyler okuyup arattım ben de. 2008 ile 2020 arasında bir ABD başkanının ofisinde kalp krizinden öleceği yazıyordu, mesela. Az önce yazdığım Mars keşfi de planlanmış ama yapılmamış.
Kehanetlere komplo teorisyenlerine inanır ve prim verirsek akıl sağlığımızı yitiririz. O tarz şeyleri söyleyen insanların da büyük bir çoğunluğu akıl sağlığı yerinde olmayan insanlar zaten. Ben hiç bakmıyorum o yüzden bu tarz şeylere. Sylvia Browne'ın Kehanetler kitabından koronavirüs ile ilgili sayfa çok fazla paylaşıldığı için dikkatimi çekmişti, akademik bir siteden pdf'ini indirmiştim burada görünce bir bakayım dedim sadece. Böylelerine prim vermemeliyiz.
Ben çöpü çıkarırken evden birşeyler götürüyorum elimde ne varsa ama yeterli değil tabiArkadaşlar ya Sokak hayvanları baya sıkıntıdalar. . Herkes eve çekilince bir de restoranlar falan kapatılınca yiyecek bulmaları zorlaştı. Ne yapılabilir acaba.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?