• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tutkusuz ve Heyecansız Bir Evlilik

fragmannn

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
24 Şubat 2011
468
689
123
İstanbul
Konuya nerden başlasam, ucunu nerden yakalasam bilemedim... 32 yaşındayım 11 yıllık ilişkinin ardından evlendim ve evlilikte 1. yılımız doldu. Ancak sorun şu ki ben çok değiştim, dönüştüm, bakış açım, hayattan beklentilerim, bambaşka biri oldum. Eşimin bana karşı olan aşkı sevgiye evrilirken benimki alışkanlığa, boşluğa evrildi. Birbirimize karşı sonsuz bir saygımız var, zaten öbür türlü olmazdı. Ancak bazen yeterli olmuyor bu. Ya da bana yeterli gelmiyor.
Eşim 41 yaşında ancak fiziksel olarak 30'ların başında gösteren, uzun boylu, yakışıklı ve epey dikkat çeken bir fiziğe sahip. 20'lerimdeyken onun fiziksel özellikleri beni epey cezbetmişti. Bu arada 12 yıllık birlikteliğimizde eşimin bana olan sadakatinden hiçbir zaman kuşku duymadım. Aramızda kıskançlığa dair tek bir tartışmamız dahi olmadı. Ne kısıtlanmaktan hoşlanırım ne de kısıtlamaktan.
Eşim bir bankada memur, benim ise son üç yıldır sanat-kültür çalışmaları yürüttüğüm bir ofisim var. Eşim evden işe, işten eve bir yaşantı sürerken, ben davetlerde, arkadaşlarımla yemeklerde aktif bir hayat sürüyorum. Kimi zaman eşimi davet etsem de o katılmamayı tercih ediyor. Birlikte tek yaptığımız etkinlik film izlemek. O da benim zorumla. Ona kalsa bütün zamanı elinde telefonla sosyal mecralarda geçirebilir ve zaten geçiriyor da. Ki bu da benim en çok eleştirdiğim şey. Evimizde koca bir kütüphane dururken zamanı bu denli boşa harcamayı hazmedemiyorum. İlişkinin başlarındayken bu duruma takılmıyordum. Herkes kitap okumayı sevmek zorunda değil. Ancak 41 yaşındaki bir adamın zamanı bu şekilde heba etmesini sindiremiyorum. Çünkü artık muhabbet edecek tek bir konumuz bile kalmadı. Ben tahammülsüzleştim...
Benim ilişkiden yada evlilikten beklentim yalnızca saygı sevgi ikilisi değil. Tutku, heyecan ve paylaşım olmadan hayatın ne anlamı olur ki! Tek otorite olmaktan da sıkıldım. Her şeyin kararını tek başıma veriyor olmak da... Ben ne dersem o oluyor ya da önemli bir şeyin kararını ben tek başıma veriyorum. Tek başıma karar merkezi olmak istemiyorum artık, heyecanın tutkunun paylaşımın ve çekişmenin olduğu bir ilişki olmalı... Ben sanırım bu monotonluğu kaldıramıyorum. Ya da o kafalardaki erkek motifin bizim ilişkimizdeki temsiliyetinin ben olması hoşuma gitmiyor. Bir ilişkide güçlü taraf ben olmak istemiyorum...
 
Ben ne dersem o oluyor ya da önemli bir şeyin kararını ben tek başıma veriyorum. Tek başıma karar merkezi olmak istemiyorum artık, heyecanın tutkunun paylaşımın ve çekişmenin olduğu bir ilişki olmalı...
Bu düşünceniz ne kadar sağlıksız. Böyle cekismeli bi evlilige sahibim ve yeterince yıpratıcı oluyor. Hep sakin sakin konusacaksiniz bal börek mi olacaksiniz saniyosunuz iki taraf da diretince? Bunun dışında beklentilerinizde haklısınız sadece tutkuyu yanlış konuda arıyorsunuz.
 
Bu ilişkide dominant taraf her zaman sensin sanırım. Adamın tavrı belli kirk yaşından sonra çıldırmış, çekişmeli, heyecanli bir tip olma ihtimali çok düşük. Ya bu deveyi gudersin ya bu diyardan gidersin yapacak bir şey yok. Zaten genelde evliliklerde illaki iki kişiden biri daha sakin diğeri daha hırçın oluyor.iki cambaz bir ipte oynamıyor malesef. Evliliklerde bu şekilde devam ediyor.
 
Ay kusura bakmayın da 11 yıl bu ilişkiden sıkılmadınız, monoton değildi de 1 yılda mı değişti her şey?bence siz evlilikte aradığınızı bulamamışsınız ya da evliliği farklı bişi sanmışsınız.Hani 1-2 yıl birlikte olup evlenince değişseniz anlicam da eşinizle ilgili bunca şeyi 11 yıl anlayamadınız mı?
 
Eşinizin yaşıda öyle pek küçük değilmiş karakteri oturmuş değişmez muhtemelen.
Sevgililik dönemi çok uzun sürmüş ondanmı bu sıkıntılı durumlarınz acaba? Bide tutku diyince bende cinsellik falan sandım. Ciddi sorunlarınız yoksa dert edinmeyin bence yerinizde olmak isteyen pek çok çift vardır illa.
 
Esinizin yapisi edilgen galiba. 11 senedir eminim ki zaten boyledir. Eh siz de 20 yasinda degilsiniz, hayata bakis aciniz 1 senede degismemistir. Bunlara rağmen evlendiyseniz ve 1 senede pisman olduysanız ya hayattan ne istediginizi bilmiyorsunuz ya da evlenince sihir filan olacak sanmissiniz.
 
Bence sizin genel olarak memnuniyetsiz bir tavrınız var. Muhtemelen eşiniz dominant olsa bu seferde neden benim dediğim olmuyor diye sıkıntıya düşeceksiniz. 11 yıllık ilişkinin tutkusu 1 yılda bitmez. Dediğiniz gibi siz değişmişsin ve 40 küsür yaşında adama bana ayak uydur ben değiştim derseniz hayal kırıklığına uğramama gibi bir durumunuz yok zaten.
 
Annemin bir sözü vardır:Kısa zamanda tanışıp evlenenlerin evliliği daha güzel,uzunömürlü oluyor,uzun-uzun yıllar sevgili olup herşeyi tüketenlerin değil.Bence 11yıl evliliği beklemek için çok uzun süre,bazı şeyleri tüketmişsiniz belki,belki evliliği farklı düşünüyordunuz,bilemem...Konuşup anlaşamazmısınız?
 
Eşinizle daha çok paylaşım yapmak istiyorsunuz anladığım kadarıyla dışarıda plan yapmayı deneyin başbaşa tiyatro,konser, bale, sinema... gibi en çok hangisine yakınsa. Her ay bir etkinlik yapabilirsiniz mesela.
 
Bence şuan yazdıklarınız anlık bi sinir sıkıntı hali. Genel düşüncenizin bu olmadığını düşünüyorum sakin kafayla bi kere daha düşünün. Çünkü 11 yıldır birlikte bişeyler paylaşıyordunuz da ilerledi bu iş şimdi nasıl 1 yılda bitsin.

Kısa süreli bi bunalımdasınız diyorum
 
Meslekler belli, yaşam tarzı da genel olarak belli olur.
Tabi 12 yılın yaklaşık 10 yılı sorun yoktu çünkü siz davetten davete gezmiyordunuz.
Son 3 yıl ofis işiyle davet davet gezer oldunuz.
Bankada yorulan eşinizin dinlenme ve eğlenme adına geçirdiği tüm zamanlar
size batar olmuş.
Onu anlamaya çalışın.
Hepsine olmasa bile davetlerden bir ikisine katılmasını beklediğinizi anlatın mesela.

Adamda sorun yok, değişen o değil sizsiniz.
Şikayet etmeye pek hakkınız yok bana göre.
 
11 yıl evliliği beklemek için uzunca bir süre.
Kavuşalım harika olacak diye beklerken hayalkırıklığına uğramışsınız sanırım
1 yıl önce daha farklı mıydı eşiniz?
Yani evlenince mi böyle oldu?

Aynen 11 yıl birliktelik çok uzun bi süre 1 yılda mı kendini belli etmiş?
 
Evimizde koca bir kütüphane dururken zamanı bu denli boşa harcamayı hazmedemiyorum. İlişkinin başlarındayken bu duruma takılmıyordum. Herkes kitap okumayı sevmek zorunda değil.
Baştayken önemsemediğimiz durumlar sonradan dert oluyor.Bundan sonra çok geç değiştiremezsiniz.
 
Kültürel uçurum var arada evet.
Ama bunu farketmek için dünya zamanınız varmış zaten.
Şimdi lafını etmeniz tuhaf.
On yıl büyük bi süre insan hayatında.
Bence siz biraz şımarmışsınız evlendikten sonra.
Ya da rahat batmış.
Yazdıklarınız buram buram kibir kokuyo.
Eşiniz de masumca sizi seven ve bu egolu düşüncelerinizden habersiz biri sanırım.
Allah yardımcısı olsun adamcağızın.
 
Konuya nerden başlasam, ucunu nerden yakalasam bilemedim... 32 yaşındayım 11 yıllık ilişkinin ardından evlendim ve evlilikte 1. yılımız doldu. Ancak sorun şu ki ben çok değiştim, dönüştüm, bakış açım, hayattan beklentilerim, bambaşka biri oldum. Eşimin bana karşı olan aşkı sevgiye evrilirken benimki alışkanlığa, boşluğa evrildi. Birbirimize karşı sonsuz bir saygımız var, zaten öbür türlü olmazdı. Ancak bazen yeterli olmuyor bu. Ya da bana yeterli gelmiyor.
Eşim 41 yaşında ancak fiziksel olarak 30'ların başında gösteren, uzun boylu, yakışıklı ve epey dikkat çeken bir fiziğe sahip. 20'lerimdeyken onun fiziksel özellikleri beni epey cezbetmişti. Bu arada 12 yıllık birlikteliğimizde eşimin bana olan sadakatinden hiçbir zaman kuşku duymadım. Aramızda kıskançlığa dair tek bir tartışmamız dahi olmadı. Ne kısıtlanmaktan hoşlanırım ne de kısıtlamaktan.
Eşim bir bankada memur, benim ise son üç yıldır sanat-kültür çalışmaları yürüttüğüm bir ofisim var. Eşim evden işe, işten eve bir yaşantı sürerken, ben davetlerde, arkadaşlarımla yemeklerde aktif bir hayat sürüyorum. Kimi zaman eşimi davet etsem de o katılmamayı tercih ediyor. Birlikte tek yaptığımız etkinlik film izlemek. O da benim zorumla. Ona kalsa bütün zamanı elinde telefonla sosyal mecralarda geçirebilir ve zaten geçiriyor da. Ki bu da benim en çok eleştirdiğim şey. Evimizde koca bir kütüphane dururken zamanı bu denli boşa harcamayı hazmedemiyorum. İlişkinin başlarındayken bu duruma takılmıyordum. Herkes kitap okumayı sevmek zorunda değil. Ancak 41 yaşındaki bir adamın zamanı bu şekilde heba etmesini sindiremiyorum. Çünkü artık muhabbet edecek tek bir konumuz bile kalmadı. Ben tahammülsüzleştim...
Benim ilişkiden yada evlilikten beklentim yalnızca saygı sevgi ikilisi değil. Tutku, heyecan ve paylaşım olmadan hayatın ne anlamı olur ki! Tek otorite olmaktan da sıkıldım. Her şeyin kararını tek başıma veriyor olmak da... Ben ne dersem o oluyor ya da önemli bir şeyin kararını ben tek başıma veriyorum. Tek başıma karar merkezi olmak istemiyorum artık, heyecanın tutkunun paylaşımın ve çekişmenin olduğu bir ilişki olmalı... Ben sanırım bu monotonluğu kaldıramıyorum. Ya da o kafalardaki erkek motifin bizim ilişkimizdeki temsiliyetinin ben olması hoşuma gitmiyor. Bir ilişkide güçlü taraf ben olmak istemiyorum...

hikaye bana cok tanidik geldi..bir arkadasim askla bekledi evlendiler..hersey cok iyidi..kiz kariyer, ortam degistirdi...kisa surede cocugun yaptigi hersey ters gelmeye basladi...yapamiyoruz bosanalim dediler...sonra olayin asli anlasildi kiz baska ortamlarda yeni bir adamla tanismis onun icin artik esine tahammulu kalmamis..hatirlatti bi an iste.. (bu arada o adamdan da ayrildi eski esimi ozledim,onun gibisi yokmus diye ama artik oluru yoktu tabi)
 
İnsan bir senede kolay kolay değişmez bence siz bu süreçte değişmişsiniz ama harcanan zamana kıyamayıp eşiniz de uyumlu biri olduğu için evlenmişsiniz, ama evlilik başlı başına her şey kolay gitse bile insanın üstünde bir yüktür muhtemelen bu ağırlık verdi size heyecanınızda sevgililikte tükendiyse şimdi katlanmam zor geliyor muhtemelen de ayrılabilirsinşz gibi geliyor bana.
 
Back
X