En kötüsü de biliyor musun. O yaşadığın güzel günlerde bu kötü günlerin geleceğini hiç düşünmüyorsun. Birden başına gelince de inanamıyorsun. Seni o kadar çok anlıyorum ki. Ama geçiyor. Zaman yolunu o kadar çok değiştiriyorki, dönüp baktığında geriye kocaman dönemeçli yollar görüyosun.
O dönemlerde bizi anımsatan bir kelime, bir müzik, bir ses.. hepsinde midemle kalbimin arasında kimsenin bilmediği kara bir boşlukta bir acı hissetmiştim. Acılar kolay kolay geçmiyor. Çünkü güzellikleri, mutluluklrı, heyecanları çabuk eksitiyoruz. Acıları, ulaşılmazlıkları hep en üst noktada tutuyoruz. Geride kalmasınlar diye. Napalım biz insanoğluyuz. Yapabileceğimiz birşey yok, çünkü hamurumuz böyle.
Nice yaşanmışlıklar, nice acılar, nice başlangıçlar, nice umutlar... Ben onları yürüdüğüm yoldaki taşlara benzetiyorum. Sadece bazen önümdeki taşlar büyük oluyor takılıp düşüyorum. Bazen canım acıyor. Ama yara sonuçta iyileşiyor. Yapman gereken, o düştüğün yerden hemen uzaklaşki, hatırlayıp yaran acımasın. Orda takılıp kaldığın sürece acımasa bile sana hatırlatma yapacak ve yaran sızlayacak.
Umarım bu zor günleri atlatmanı sağlayacak yeni heyecanlar kapındadır ve daha fazla karnındaki acı seni yakmaz. Bol şanslar..