30 yaşındayım, ilk defa sahiden benim de "böyle birini unutmam lazım" dediğim biri oldu hayatımda. ihanet etti falan. baktığın zaman evet böyle birini unutman lazım ama o iş pek öyle olmuyormuş bunu yaşayarak öğrendim. hayatımda değil artık, başka sorunlar da vardı zaten ama ilginçtir ki ne kadar kötü bile olsa sevmişsen sahiden öyle hemen bitmiyor. duyguların zamanla, yavaşça soğumasını bekleyeceksin. unutmam lazım unutmam lazım dedikçe kendi kalbinin ve beyninin üzerine gittiğin için ters tepiyor sanki. kesinlikle beni hak etmediği doğru, onu unutmam gerektiği doğru, bir daha bu ilişkinin dikiş tutmayacağı da doğru ama zaman zaman ben de özledim. biraz azaldı gerçi. önemli olan o insanı tekrar hayatına almamak. ayrıldıktan sonra bana akla gelebilecek her bahane ile yazdı. borcunu ödemek için, doğum günümü kutlamak için vs. en son artık geçen hafta, rüyamda gördüm diyerek bile yazdı. sonra da çıkardı ağzındaki baklayı. beni özlemişmiş de bilmem ne. yemedim tabii, çekti kendini. yazmıyor artık. bu adımlarına rağmen yumuşayıp da almadım hayatıma onu tekrar. düzelmeyeceğini biliyorum çünkü. bence kalbimizin üstüne gidip kendimize kızmak yerine zamana bırakmak daha doğru.
önüme bakabiliyor muyum, yani tabii ki bakıyorum ama çok hevesle değil. beni heyecanlandıran kimse yok. kimseyi tanıyasım yok. çivi çiviyi söker kafası bende işe yaramıyor. gerçekten beni heyecanlandıran biri çıkmadığı sürece hayatıma kimseyi almayı düşünmüyorum. kimse yok şu an hayatımda, kimseyle konuşmuyorum. ama karşımdakini de tanıyorum bu detayı bilse iyice üzerime düşer tekrar barışmak için. o yüzden sır gibi saklıyorum. onu unuturum, unutmam onlar başka mesele ama bende durumlar böyle.