vatandaşla birebir muhatap olan bayanlar lütfen yardım ..

Aynı dert bende var.bin kere borcu yok diyorum hala hiç mi yok diyorlar.Bir gün dayanamadim borcu var da ben sana söylemiyorum dedim.Tamam tamam niye kiziyosun diyorlar bu seferde..inanın artık dayanacak sabrım kalmadı.akşama kadar kaç ksiiyle muhattab oluyorum.gelen gideni aratıyor..bazıları öyle beterki onları saygıyla aniyorum..güler yüzlü olmaya çalışıyorum ama bi süre sonra o da mahvoluyor.oynatmaya az kaldi doktorum nerde durumları yanii :))
 
dilek7760 .!.:
aynen stresten hasta olucam ama Allah büyük bende alışırım elbet:)
Genişletmek için tıkla...
alışırsın tabi kaç senedir çalışıyorsun:44: cnm sıkma canını (diyorum ama ister istemez zor)bende gece uyurken diş sıkma diş gıcırdatma çıkmıştı stres kaynaklıymış dişlerimi kaybetme noktasına gelmiştim sonra troid çıktı tamamiyle stres kaynaklı sonra aman sağlığımdan daha mı önemli demeye başladım ben üstüme düşeni yapayım da gerisi boş
 

tiroid belası bendede var çok geçmiş olsun haklısın içimiz rahat olsun üzerimize düşeni yapalım gerisi boş 4 yılı devirdim :)
 


ben de benzer durumlarla karşılaşıyorum...işim gereği yaşlı amca ve teyzelerle muhattap olmam gerekiyor... mesela bana geldikleri mevzuyu benden başka halledebilecek kimse olmamasın akarşın,yetkili kişi ben olmama karşın,ve defalarca güzelce izah etmeme karşın amca kalkıyor" e ben bi de müdürle konuşayım" diyor... " la bi defol git" diyesin geliyor yani:))) ama yapacak birşey yok..ben her zaman o insanların kendi halam,dedem vs. olduğunu düşünürüm.onlara nasıl muamele edilmesini istiyorsam gelenlere de öyle sabırlı muamele ediyorum..sen de böyle düşünmeye bak....sinirlenince falan bi nefes al...o senin deden, o senin halan vs. diye telkin ver kendine:) bazıları da gerçekten dayaklık oluyorlar onlara da gereken cevabı vermekten çekinme...
 
Bende uzun bir müddet çağrı merkezinde çalıştım. Aman Allahım! gerçekten bazı insanlara laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor.
 
Vatandaş işlem beklerken okey oynayan memurlar da var,sizin gibi işini iyi yapan,sabırlı olanlar da var.İnsanlarla uğraşmak cidden zor.Herkesin yetiştiği ortam,zeka kapasitesi,aldığı eğitim farklı..Haliyle herkese aynı muameleyi gösteremiyorsunuz ya da herkesten aynı tepkiyi alamıyorsunuz.Türk milleti olarak algı sorunumuz olduğu çok açık.Bu sadece iş hayatında değil,sosyal ilişkilerde de öyle.Ödev için sunum hazırlıyorduk arkadaşlarla,içlerinden biri beni defalarca aynı şey için aradı.Bu tür gerizekalılara ışıklı pano yaptırıp büyük harflerle yazsan da kar etmez,anlamazlar,kapasiteleri bu.Böyle kabul edip kendini yıpratmamaya çalışmak en iyisi.Her şeyin bir zor tarafı var işte..
 
Son düzenleme:
allah yardım etsin en başta bende böyleydim şimdi işten çıktım huzurluyum insanlara laf anlatmak o kadar zor ki hele anlamayan insanlara sinir hastası olma noktasını geliyorsunuz çok iyi anlıyorum
 
Sanirim bu bizlerde aliskanlik olmus
hatirlasaniza okula giderken bile fazla kalemin varmi diye sorariz yok denilirsede hic mi yokk deriz bir cok kezde hic mi yok denildiginde aaa bir tane vardi denilip o kalem.cikardi
eskiden kalma bir aliskanlik olmali:)
 
Öğrenciyken bir mağazada satış danışmanlığı yapıyordum. Kampanya olduğunda her yerde yazan kampanyayı indirimi millete tekrar tekrar anlatmaktan dilimde tüy bitiyodu. Gece de uykularımda kampanya sayıklıyordum.

İnsanlar hata yapmaktan korkuyor. Emin olmak istiyor. Memura güvenemiyor. Senin yanılma ihtimalinden şüpheleniyorlar. Bir hata yapıldığında 40 kere başımıza iş açılıyor.

Biraz daha kendinden emin, yüksek sesle, düz net cümleler kur. Tekrar aynı soruyu soranla uğraşma. Sen yıpranırsın.
 
Bu mesleği seçerken artılarını/eksilerini düşünmek gerek.
Sinirli ve sabırsız bi yapınız varsa en baştan insanlarla iletişim halinde olmayacagınız bi mesleğe yönelmeliydiniz. Çünkü insanlar hep aynı. Bi olayda karşındakininde insan oldugunu unutabiliyorlar. Hepimizin zaman zaman yaptıgı gibi.
Ki bunlar bide 60+ olunca cok daha zorlaşıyo tahammül etmek.
Fakat yaşlı insanlar bu zamana kadar bi çok olay duymuş, yaşamış, safsatalara kanmışlar.
Yani borcun bitti deyip gönderilen birinin evine 30 yıl sonra haciz gelmesi gibi.
Hepsinin aklında bu var. :))
Dedemden biliyorum her ay sorgulatırdı bize borc var mı bişey çıkmış mı vs diye ve en az 10 kez anlatırdık.
Yani insanlar sırf siz sinir olun diye yapmıyorlar.
Onlarda sert ve ilgisiz memurlara alışkın oldukları için ilgisiz kaldıgınızı tek cevapla geçiştirdiğinizi düşünüyorlar.
Zamanında banka önlerinde yaşlı insanların kuyruk olmaları, belediyedeki işlerini haftalarca 'bugün git yarın gel' diye ertelediklerini düşününce insanların bilinçaltında hep bunlar var.
Türlü türlü insan var. Bu mesleği seçtiğinize göre bu deveyi bu hendekten atlatacaksınız.
Allah yardımcınız olsun.

Bunu bnde yapıyorum. Çünkü mağazaların indirim yazıları kandırmacadan başka bişey değil.
Tüm ürünlerde %50 indirim denilip kasada 'aa o üründe indirim yok!'
Etiket üzerinden indirim denilip 'o etiketler indirime göre düzenlendi'
Yada 2 gün önce baktıgım yemek takımı indirime girince fiyatı katlayıp bu 2 gün önce böyleydi diyince 'bakın 2 gün öncede bu fiyattı, yanlışınız var' (ki fiyattan eminim)
deniliyor.
Bunları satış elemanlarına sormamız yanlış mı?
Kime sormalıyız?

Yani insanlar benim karşılaştıgım şeyleri yaşayınca sorma ihtiyacı duyuyorlar elbette.
 


Yoo tabi ki yanlış değil. Tabi ki sorulacak. Benim iş tanımın oydu zaten. Adı üstünde satış danışmanı :) Sadece örneklendirdim durumu. Farkındaysanız soranları küçümsemedim ama anlatırken yorulduğumdan bahsettim. Yani anlatıyordum. Anlatmaya mecburdum müşterinin kafasındaki soru işaretlerini gidermek için. Ve bunun için para kazandım ben. Gece uykumda da 3 al 2 öde diye sayıklıyordum valla. Satış danışmanlığını savunacak halim yok canım şu an yüksek mühendisim :)

insanlarla iletişimde olmamız gereken bir işteysek böyle şeylerle karşılaşıcaz yani..

Hatta yazımın devamında insanların güveni olmadığından bahsettim çünkü satış danışmanı ya da her neyse orda çalışan memur hata yapabilir. Fiyatını yanlış söyler. o indirimde der kasaya gidersin bakarsın indirimde değil. Her neyse insan hatalar yapar. İşi düşen biri de tekrar tekrar aynı meseleyle uğraşmamak için aynı şeyi tekrar tekrar sorar. Eğer memur karşısındakine emin ve güvenli bir şekilde yanıt verirse ikna edici olursa daha az yorulur. Ama karşımızdakine cevap verirken ağzımızda gevelersek hem karşımızdaki hem biz daha çok yoruluruz.

Yani borcun yok amca demek mesela yanlış bana göre. Arkasından adam ama benim borcum vardı diyecek. Yok bitmiş diye tekrar cevap vereceksin. Ama kesin mi bitmiş hiç mi kalmamış. Sonra tekrar kontrol etmem gerekir mi diye 3. soru sorulacak. Bunun yerine borcunuz tamamen bitmiştir içiniz rahat olsun bizimle bu konuda işiniz kalmadı demek farklıdır. Ya da başka departmana yönlendirilecek birisne de şuna git demek yerine düzgün cümlelerle kesin olarak neden gitmesi gerektiğiyle beraber tek cümle kurularak ifade edildiğinde sorun yaşanmaz diye düşünüyorum.
 

Yorumum sizinle alakalı değil, indirim kandırmacasıyla alakalıydı.
Çok fazla insan biliyorum indirimde oldugunu düşünüp kasada fazla fiyata almak zorunda kalan.
Ben almam ama orda almaktan vazgectim diyemeyen insanlar var.
Bunu yaşadıkları içinde bu kadar fazla soru soruyorlar.
Herkes kendince haklı.
Konu sahibi üzerinden örneklendirirsek;
Karşınızdakinin ne durumda kaldıgını bilmiyorsunuz ve sürekli sordugu için öfkelenebiliyorsunuz, karşınızdakide yaşadıgı durumu tekrar yaşamamak için size evirip çevirip aynı soruyu sorup bunaltıyo ve tepki karşısında kötü sonuçlar olabiliyo.
 

Kimse kasada almak zorunda kalmaz çok ezik değilse.Bırakır giden yani o kadar da değil de. Asıl mesele kıyafeti deniyosun beğeniyosun kafanda kombinlerini yapıyosun hevesli hevesli kasaya gidiyorsun. çalışanın 20 lira dediği şey oluyo sana 60 lira. o an çok heveslendiysen almaya alıyosun ve böyle satış danışmanı sayesinde güzel bir satış yedirilmiş oluyor :)))
 
indirimde diye ayakkabı beğendim kasaya giderken satış danışmanı 2 ürün daha getirip bunları da almanı lazım yoksa ayakkabı köü olur falan dedi hesaplayınca baya arttı bende o zaman almaktan vazgeçiyorum dedim adam utanmadan zaten senin almaya niyetin yok dedi şok oldum.

bu mağada Türkiyenin her yerinde şubesi olan nerdeyse ünlü bir firma. ayıp olmasın diye alışveriş yapamam yani.
 
Saygısızlık terbiyesizlik varsa haklısın ama bunun dışında herşeyle karşılaşılabilir ha buna tahammülün yoksa dizini kırıp evde oturcaksın. karşındaki insanın algısı dar olabilir cahil olabilir anlamakta zorlanabilir vs vs her türlü insanla karşılaşcaksın hiç bi kurumun kapısında zor anlayanlar gelmesin yazmıyo sen işini düzgün yapcaksın helaliyle para kazancaksın

ha gelenler anlayışsızda personel çokmu anlayışlı çokmu düzgün yapıyo işini yapanları tenzih ediyorum:

kapıdan girince şöyle tepeden ayağa bakarlar ha diş geçiremeyecekleri entel bi tipse takım elbiiseli bi bey modern giyimli bi hanımsa iş değişir el pençe en kibar halinle yardımcı olursun ha baktın kendi halinde birazda cahil biriyse yolver gitsin konuşmaya değmez ha bidahamı soru soruyo azarla gitsin zaten hakkını arayamaz

insanlara tahammülü olmayan insanla iletişim olan meslek seçmeyecek hesap kitap yapacak bilgisayar başında oturcak yada dizini kırıp evinde oturcak
 
Son düzenleme:

Ayakkabı satan her mağaza yanında muhakkak pahalı bir ayakkabı bakım ürünü satmak ister. Ben genelde ihtiyacım yok diye geri çeviriyorum, ayakkabıyı alıp çıkıyorum.

Size eğer o ürünlerden alırsanız mı indirimden yararlanabileceğinizi söylediler?
 

2 ürün satmak istedi ürünleri almdan ayakkabıyı kullanamam mı dedim. kullanılmaz hemen deforme olur dedi bende o zaman ayakkabıyı dal almakaktan vazgçetiğimi söyledim.
 
Ben özellikle devlet kurumları veya bankalarda borcun bittiğinin sözlü olarak söylenmesini istemiyorum mesela. Eğer verebiliyorsa mutlaka evrak, borç dökümü, makbuz vs. istiyorum veya ses kaydı yapılan bir telefondaysam tek cümlede teyit ettiriyorum "xxx adına bilmem hesabında hiçbir borç bulunmadığını söylüyorsunuz, doğru mudur" diye. Çünkü karşımdaki memur veya görevli en ufak hata yapsa sonuçlarını o çekmeyecek, ben çekeceğim.

Muhtemeldir benimle karşılaşıp "bugün manyak bir kadın "borcun yok" dediğim halde makbuz istedi" diye başlık açmanız

Hele ki yaşlılar bu konularda çok daha telaşlı ve şüpheci oluyorlar.
 

Yorumunuzun noktasina kadar katiliyorum cok haklisiniz.musteride oldum calisanda oldum.ben vatandasim.hakkimi ararim diyerekten camurlasan insanlarda var,korkudan agzini acip bir sey soramadigin,hemen azarlayan memurlarda var.bende borcum tamamen sifirlandimi diye israrla sorarim.cep tlf cikinca ev telefonunu iptal ettik ve kadina fazla dan al sonra basimiz agrimasin dedik hayir hic kalmadi dedi.meger 23 kurusluk bir sey kalmis.yillar sonra bize o numaradan 300 kusur borc cikti.23 kurus katlana katlana ne hale gelmis.eger devletten maas aliyorsan vatandasin isinide goreceksin arkadas
 
Ha bir de daha önce bahsettiğim gibi, işe giriş evrakımı toparlarken annemle babamın evlilik tarihleri arasında 10 yıl fark çıktı. Babamın annemle evlilik tarihi 1979, annemin babamla evlilik tarihi 1989 görünüyordu düşünebiliyor musunuz

"Napacağım" dedim görevli memura, "kütükte yanlış yazılmıştır, düzelttirin" dedi. "Nasıl düzelteceğim, benim kütüğüm başka şehirde" dedim. "Buradan ben yapamam, dilekçe yazın" dedi. "Hanımefendi benim pazartesi bu evrakı teslim etmem lazım, burası da nüfus idaresi ve siz muhtemelen talimat geçebilirsiniz, ben prosedürü bile bilmiyorum" dedim. "Ama ben napıyımm onlar yanlış yazmışş" vs vs. Gittim müdürüne, "böyle bir yanlışlık mümkün mü, ben niye bunun peşinde koşmak zorunda olayım?" bıdı bıdı söylendim, "haklısınız hanımefendi, buyrun siz oturun, nüfus cüzdanınızı verin ben kütüğünüzün olduğu yerdeki nüfus idaresiyle konuşayım, bugün içinde düzeltme yetişir muhtemelen, sıraya da tekrar girmezsiniz ben buradan doğru evrakı veririm size" dedi. Teşekkür ettim.
O sırada bir anne geldi, ikiz çocuklarının doğum tarihleri farklı yazılmış ve bu yüzden çocuklarının birini kursa kaydettiremiyormuş. Adam onun işini de halletti.

Ben ısrarcı olmasam bir saatte halledilebilecek karışıklık için günlerce koşturacak ve işe giriş evrakımı zamanında veremeyecektim. Muhtemelen o konuştuğum memur da benim hakkımda "elli kere aynı şeyi sordu" demiştir. Siz işinizi düzgün yapıyorsunuzdur mutlaka ama ben bu memur yüzünden bir sorunla karşılaştığımda farklı şekillerde soruyorum mesela :)
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.

Benzer Konular

tanışma hikayem ve sonrası duyduğum korku
2 3 4
Yorumlar
76
Görüntüleme
7K
idilbilgeasya
Ayrılmalı mıyım? yardım edin bana
10 11 12
Yorumlar
222
Görüntüleme
41K
kosantembelhayvan
Bekir Ağırdır: Seçmen PKK’nın faturasını HDP’ye kesmeyecek, beyaz Türk oyları artabilir
Yorumlar
4
Görüntüleme
1K
Chess
C
Yardım edin lütfen...
2 3
Yorumlar
47
Görüntüleme
3K
arabatavyki
Demirtaş: HDP barajı aşamazsa görevi bırakırım
Yorumlar
1
Görüntüleme
1K
tiona
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…