2 buçuk aylık evliyim. Evliliğin en güzel geçmesi gereken zamanlarıydı oysa. Içinize atıp biriktirdiğiniz herşey daha sonra geri dönüşü olmayan kırgınlıklara sürüklüyormuş. Nişanımdan bi kaç gün sonra eşimin eski sevgilisiyle telefonda bi kez görüştügünü öğrendiğimde güvenim büyük ölçüde zarar görmüştü. Peki neden devam ettim bilmiyorum. Beni evliliğe ikna edene kadar şiirler yazan adam nişanlılık süresince kalbimi çok kırdı ve bir keresinde bana sözlü hakaret etti. Şunu iyi bilin ki düzelecek sandığınız huyları evlendiğinizde kat kat artarak devam ediyor. Yarın benim doğum günüm. Hayaller kurmuştum onunla ilk doğumgünümde bana nasıl bi surpriz hazırlayacak acaba diye düşünüyorken o başkalarıyla günü geçireceğini söyleyince çok kırıldım. Özel günlere takık değilimdir her gün elinde çiçekle gelmesini beklemem tek istegim ilgidir ama eve gelir gelmez eline telefonu alıp yatana kadar telefonla ilgilenen birinden sadece bir güne mahsus bir incelik beklemek benim hatamdı kabul. Bugün bana istiyosan annenin evine gidebilirsin dedi tartısırken. Hiçbişey diyemedim o kırgınlıkla. Topladım eşyalarımı aldım valizimi ve baba evine döndüm. Arkamdan dediği şey ise anahtarı bırak demek oldu :) Bunu okuyan bi kaç erkek olursa şunları söylemek isterim. Bir gün sizden ilgi dısında beklentisi olmayan, pahalı hediyeler yerine iki üç satır güzel sözler yazmanızı isteyen ve düzelirsiniz diye gözlerinizin içine umutla bakan bir kadın bulursanız kaybetmeyin. Ben erken pes ettim. Rabbim evli olan herkese anlayışlı eşler versin...