Ben o anne duygusalı kadınlarından biriyim.

Elbette istisnalar vardır ama ben şöyle düşünüyorum, annenin rahminde büyüyorsun, doğuyorsun ilk onun kucağında saatlerini geçiriyorsun, annen seni emziriyor hem de göz göze, baba ne kadar girişken olursa olsun, anne 1-0 önde başlıyor çocukla ilişkisine. Dünyaya geldiğimizde ilk annemizi sesini tanıyoruz, bu kadar tensel temas olunca önce onun kokusunu biliyoruz. Bunlar gelip geçici şeyler değil, anne çocuk arasındaki bağın neden bu kadar kuvvetli olduğunu açıklayan şeyler bence. Bir de hormonal, duygusal sebepler var ki, bu konuda da ebeveyn olma yetenekleri konusunda da erkeklere göre çok avantajdayız. Kısaca, bir anne gibi olmuyor kimse, babayla ilişki zamanla, babanın çabalarıyla gelişiyor ama anneye göbekten bağlıyız, yeri gelince ağzımıza s.çsa bile baba diye değil, anne diye ağlamamız bundan. Bu yüzden ben anne ve babayı eşit göremiyorum bir çocuğun hayatında. Baba da çok çok önemli ama annenin yokluğu yakıcı bir şey ya. (inşallah çok duygusal olmamıştır

) Bir de babaanne baksın tabi, ama çocuk haftada 5 gün anasından uzak kalmasın bence.