- 20 Şubat 2016
- 1.042
- 1.059
- 133
- Konu Sahibi M I N E R V A
-
- #61
Dünyaca tanınan biri olduğu için örnek vereceğim, İdil Biret 8 yaşındayken müzik eğitimi için Fransa'ya gitmiş, İdil Biret gibi müzik dehası olacağı öngörülen ve Dünyaca ün yapmış birçok müzisyenimiz daha 8-10 yaşlarındayken yurtdışına gitmişler, belki kimisi ailesiyle gitmiştir hepsinin biyografisini net olarak bilmiyorum ama zamanında el kadar çocuk olan bu insanların aileleri evlatlarının geleceği için hasret çekmeyi, bağırlarına taş basmayı bile göze almış.Ben de zaten gidecek ille de ortaokuldan mezun olur olmaz, 14 yaşında gidip liseyi yurtdışında okuyacak demedim. İsterse gider, hatta Türkiye içinde de yatılı olarak o zaman ki durum el verirse ve gitmek isterse gider, diye açıkladım. Fakat arkadaşlar, 14 yaşındaki çocuğa bu cazip gelir zaten, dediler... dediler de dediler.
Dünyaca tanınan biri olduğu için örnek vereceğim, İdil Biret 8 yaşındayken müzik eğitimi için Fransa'ya gitmiş, İdil Biret gibi müzik dehası olacağı öngörülen ve Dünyaca ün yapmış birçok müzisyenimiz daha 8-10 yaşlarındayken yurtdışına gitmişler, belki kimisi ailesiyle gitmiştir hepsinin biyografisini net olarak bilmiyorum ama zamanında el kadar çocuk olan bu insanların aileleri evlatlarının geleceği için hasret çekmeyi, bağırlarına taş basmayı bile göze almış.
Kimse kimseyi evladının geleceği için eğer iyi bir adım olacaksa farklı bir şehirde veya ülkede okumasına onay vermeyi vicdansızlık olarak nitelendiremez, belki çocuğunuz bir matematik dehası olacak ve yurtdışı okulların dikkatini çekecek, belki İdil Biret gibi, belki Pekinel kardeşler gibi müzik dehası olarak görülüp Almanya, Fransa gibi ülkeler okullarına davet edecek, annelik fedakarlık demekse evladının geleceği için onun yoluna taş olmamakta bir fedakarlıktır.
Aynen katılıyorum, bir varsayım üzerinden size vicdansız denilmesi de ayıp, aman boşverin takmayın kafanıza, özür dilerim ama süper anne, muhteşem anne, kutsal anne, ayağı öpülesi eş, tapılacak eş modası hasıl oldu artık, eh haliyle yarışa girenler var, çocuğunu göğsünden 5 cm uzaklaştıran vicdansız anne ilan ediliyor, bazıları içten içe size hak vermiştir de hak verdik derlerse bağlı bulundukları o gruptan dışlanırlar, o yüzden gık demeye cesaret edemezler, bildiğinizden şaşmayın, anneliğinizi bildiğiniz gibi yapın, herkes kendine baksın önce.Ben de önüne kesinlikle taş koymak istemiyorum. Kendini ve ne istediğini bilen bir çocuk olsun istiyorum. Zamanın ne göstereceğini kimse bilemez. Ben sadece düşüncemi belirttim ve enteresan bir tepki aldım.
Daha on sene var ama o zaman geldiğinde çocuklarımın önüne tüm seçenekleri koyarım. Elbette onların o zaman ki karakterlerini de ele alarak bazı kararları veririm.
Sonra diyorlar ki; Hayat çok koptun her şeyden. Koptum çünkü artık her şey iki yüzlü gelmeye başladı. 5 sene önce şen şakrak sohbetler ettiğim arkadaşlarımla, bugün oturup doğru düzgün iki kelime edemiyorum. Arkadaşlarım sosyal medyada mükemmel anne, her gün çocuklu post ama gerçeğe dönersek hepsi klasik anne. Değişen ben değilim aslında onlar. Hemen hemen tanıdığım herkes samimiyetten kopup, gösteriş delisi olmaya başladı. Arkadaşlarımdan tut, eski komşularıma kadar herkes. Yaptıkları her şey aslında birbirleri arasında bir yarış. Bir hafta önce kızımı okuldan alırken benden 15 yaş büyük eski komşumla karşılaştım, sitedeki diğer komşuları sordum; ben artık çok görüşmüyorum onlarla, dedi. Şaşırdım çünkü aralarında birbirlerine manevi kız kardeşim dediği insanlar var. Herkes birbirinin arkasından konuşup yüzüne gülüyor. Ben ayak uyduramadım maalesef bu tür oyunlara. Olduğum gibiyim kabul eden buyursun gelsin. Cici anne, cici arkadaş, cici komşu olamam.Aynen katılıyorum, bir varsayım üzerinden size vicdansız denilmesi de ayıp, aman boşverin takmayın kafanıza, özür dilerim ama süper anne, muhteşem anne, kutsal anne, ayağı öpülesi eş, tapılacak eş modası hasıl oldu artık, eh haliyle yarışa girenler var, çocuğunu göğsünden 5 cm uzaklaştıran vicdansız anne ilan ediliyor, bazıları içten içe size hak vermiştir de hak verdik derlerse bağlı bulundukları o gruptan dışlanırlar, o yüzden gık demeye cesaret edemezler, bildiğinizden şaşmayın, anneliğinizi bildiğiniz gibi yapın, herkes kendine baksın önce.
Aynen. Kafasına silah dayayıp, gideceksin diyecekmişim gibi tepkilendiler.ben 18 yasina geldiklerinde bavullarini ellerine verip gonderecem diyorum, esim bile kiziyor
bence takilmaya gerek yok,
cocuk hazirsa zaten kendisi talep edecektir, hazir degilse de iyi egitim alsin diye cocugu zorlayacak haliniz yok ya.
Bu sosyal medyanın bir sonucu mudur yoksa zaten var olanı sosyal medyanın desteklemesi midir bilemem ama istisnaları kendini bilenleri tenzih ederim lakin insanlar kadın erkek fark etmeden bir öne çıkma, beğenilme furyasına kapıldı gidiyor, çoğu maddiyatla ilintili bir yarış var, arabasıyla, eviyle, eşyalarıyla, kullandığı telefondan tutun da gittiği cafe-restaurant'a kadar nereye ne harcadı, ne marka kıyafetler aldı herşeyde bir yarış halindeler, işleri, eşleri, çocukları, eğitim seviyeleri derken bir bakıyorsunuz etrafınızdaki bir sürü insana yabancılaşmışsınız.Sonra diyorlar ki; Hayat çok koptun her şeyden. Koptum çünkü artık her şey iki yüzlü gelmeye başladı. 5 sene önce şen şakrak sohbetler ettiğim arkadaşlarımla, bugün oturup doğru düzgün iki kelime edemiyorum. Arkadaşlarım sosyal medyada mükemmel anne, her gün çocuklu post ama gerçeğe dönersek hepsi klasik anne. Değişen ben değilim aslında onlar. Hemen hemen tanıdığım herkes samimiyetten kopup, gösteriş delisi olmaya başladı. Arkadaşlarımdan tut, eski komşularıma kadar herkes. Yaptıkları her şey aslında birbirleri arasında bir yarış. Bir hafta önce kızımı okuldan alırken benden 15 yaş büyük eski komşumla karşılaştım, sitedeki diğer komşuları sordum; ben artık çok görüşmüyorum onlarla, dedi. Şaşırdım çünkü aralarında birbirlerine manevi kız kardeşim dediği insanlar var. Herkes birbirinin arkasından konuşup yüzüne gülüyor. Ben ayak uyduramadım maalesef bu tür oyunlara. Olduğum gibiyim kabul eden buyursun gelsin. Cici anne, cici arkadaş, cici komşu olamam.
Benim patronlarım çocuklarını lise başlar başlamaz yurtdışına gönderiyor şuan gidenlerin hepsi kız Universiteyi de yurtdışında okuyor gayet aklı başında kendinden amin donanımlı kız çocukları ben bile gurur duyuyorum onları görünce.Merhaba, iyi akşamlar.
Konu aslında içeriği itibari ile büyütülecek bir konu değil ama büyüdü. Varsayımlar üzerine sohbet ederken konu, saçmalama, için nasıl el verecek, vicdansız mısın el kadar çocuğa dek geldi.
Bir whatsapp arkadaş grubumuz var. Arkadaşlarla çocuklarımız hemen hemen aynı yaşta. Muhabbet eğitime geldi. Arkadaşlardan biri, ünüversiteyi burada okutturmam kesinlikle, dedi -ki çocuklar daha beş yaşında. Yani öylesine bir konu. Bu konu üzerine konuşurken bende, "Eğer olursa lisede bile gönderebilirim," dedim. Kızlarda bana başladı, yok artık, saçmalama, yaşı çok küçük olacak, evinden ailesinden koparmak olur mu?
"Çocuğum isterse neden olmasın," dedim. Ya konu o kadar saçma ki... bir anda vicdansız oldum.
Ya hanımlar, siz çocuğunuzu o da isterse, yurtdışında okutacak gücünüz olsa okutmaz mısınız? Ne bileyim o zaman geldiğinde önüne bu seçeneği de koymaz mısınız? Tamam düşününce çok zor, yaşaması daha zordur elbette. Ben düşününce çocuğum iyi bir eğitim alır, diyorum ama başka bir yanım ya en güzel çağlarından birini kaçırırsan, diyor. Anne kız yapabileceğiniz birçok şeyden ödün verirsin vs.
Niye böyle tepki koydular bilmiyorum da vicdansız da değilim. Çocuğu aileden koparmak mıdır bu?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?