BİR CAN BAĞIŞLAYIN
Bir can bağışlayın...
Bu bayram bir can bağışlayın.
Bir can... yüreği olan
bir can...
Bağışlayın bu bayram...
Öldürmek ile yaşatmak aynı olabilir mi?
Gözlerinin içine bakın, başını okşayın...
Onun bir annenin peşinden koşacak kadar özlem, yavrusunu arayıp bulacak kadar sevgi, ölüm
karşısında çırpınıp kaçmak isteyecek kadar duygu taşıdığını düşünün.
Bağışlayın...
*
Yok eğer kesmek bir ibadetse ve tüm din adamlarının 'Çocuklar görmesin' önerisine
inanıyorsanız, kendinize sormalısınız:
Çocuklardan gizli bir ibadet olabilir mi?
Güney Asya'da yetim-öksüz kalmış 45 bin çocuk yardım bekliyor.
Geçen gün LÖSEV'in lösemili yoksul çocuklarını gördüm. Kaderin
kurbanlarıdır onlar.
Onlar büyüsünler, mutlu yaşasınlar, acısız nefes alsınlar diye neler vermezdim.
Kuzuları kesip-boğazlayıp öldürmek yerine parasını LÖSEV'e verin, çocuklar yaşasın.
*
Bizler insanız.
Allah'ın bizlere verdiği akılla övünürüz.
O akıl bize; binlerce yıl önce belki de zorunlu nedenlerle konulmuş 'kesme bayramının' bu
çağda 'yaşatma bayramına' dönüşmesi gerektiğini söylemiyorsa...
Çocuklardan gizli gizli 'kesme ibadeti' aklınıza yatıyorsa...
Bari elinizi vicdanınıza koyun.
Merhamet edin.
Eliniz kanlı çocuklarınızı kucaklayıp öpmeyin.
*
Yaşatmak ile öldürmek aynı olabilir mi?
“ En büyük mutluluk yaşatmaktır”
Bir kurbanlığın başını okşayın.
Gözlerine bakın.
Onun da yaşamak istediğini, korktuğunu, biraz daha nefes alabilmek için çırpındığını görün.
Biz insanız.
:1no2: