Yalnızım ve Üzgünüm

A4kagit .!.:

Merhabalar,

Öncelikle samimi cevabınız için teşekkürler.

Sosyal medya kullanmıyorum çünkü, birincisi temelinde yatan prensip benim yapıma aykırı: ben kimseye "bak ben buralara gidiyorum", "bak ben buralarda yemek yiyorum", "bak ben şu açıyla durup şöyle baktığımda belki hoşlanabileceğin biri düşüncesini sende oluşturabilirim", "bak benim bu fotoğrafımı şu kadar kişi beğendi, bu kadar kişi takip ediyor" gibi mesajları çaresizce ve sessizce ama bağırarak yedi düvele haykırmayı guruma yediremiyorum. Daha da kötüsü tüm bunları yapmayı göze alsam bile dikkatini çekeceğim kimse olmaz çünkü benim pek arkadaşım yok, attığı fotoğraflar yalnızca akrabaları tarafından üç beş beğeni alan bir "sosyal" medya hesabı beni motive etmektense daha da çok yaralar. Dahası,herkes alışıla gelmişliği, sıradanlığı, bayağılığı yerden yere vuruyorken, iş icraata gelince neden sanal bir ortam üzerinden atılan kuru, anlamsız ve yersiz bir mesaj gayet normal olarak karşılanıyor, anlayamıyorum.

Spora gitmiyorum ama spor yapıyorum: biri veya birilerinin beni şekilden şekile girerken, kızarıp bozarıp ter atarken süzebilme ihtimali hoşuma gitmiyor, bunun için evde yapıyorum sporumu.

Tura gitme düşüncesi benim için gayet uygulanabilir bir aktivite ama ben böyle bir etkiliğe katılırsam turun gerekliliklerini yerine getiririm: gittim geri gezip tanımaya çalışırım. Çevreme "Tur mur hikaye ben aslında buraya birileri ile tanışma ihtimali için geldim" mesajı vereceğimi hiç zannetmiyorum; ben ki bir önceki mesajımda bahsettiğim kişi dahil olmak üzere karşı cinsteki insanları rahatsız etmemek için bakmaktan kaçınan biriyim. Dahası sizin ön gördüğünüz senaryoyu dahi aklımda canlandıramıyorum, diyelim ki böyle bir tura katıldım, siz içinde bulunduğum duruma katkı sağlayabilecek bir şekilde olaylar nasıl gelişebilir?

Ben hayatım boyunca hafta içi bir kafeye gittiğimi hatırlamıyorum, hoş hafta sonu kaç kere gitmişim o bile bir muamma ama neyse. İnsanlar böyle aktivitelere nasıl zaman buluyor anlamıyorum, akşam eve gelip, sporumu yapıp duş aldıktan sonra kitap okumaya zamanım ya kalıyor ya kalmıyor, kafeye gidip boş boş oturmak bana uzak bir etkinlik ama hadi diyelim gittim, siz ne olabileceğini ön görüyorsunuz? Biri sandalye çekip karşıma oturacak ve birden sohbet etmeye mi başlayacağız, bu yalnızca filmlerde olan bir şey değil mi?

Evden çıkmam gerektiği konusuna katılıyorum ama çıkıp kişiliğime göre ne yapabilirim onu bilemiyorum.

Bu köpek gezdirme olayı da filmlerden aşina olduğumuz bir sahne ama gerçekte nasıl olmuş, arkadaşınızla tanışan kişi gelip de ne demiş?



İlk mesajımda da belirttiğim gibi elimden gelseydi bu gibi düşünceleri hiç umursamaz yoluma bakardım ama kafamdan atamadığım bir durum, siz görmezden gelebiliyorsanız ne mutlu size!

Genişletmek için tıkla...

Balonyanak .!.:

Başak burcu musunuz ?

Genişletmek için tıkla...

MissCherryBlossom .!.:

Simdi canim ablacim ben de Instagram falan kullanmam, ilgimi gercekten cekmiyor oyle sosyal medyaya foto koyma gibi bir hobim falan da yok pesinen soyleyeyim bana da tepeden baktigin insanlar gibi tepden bakmaya kalkisma diye

Ote yandan tabi ki sohbeti muhabbeti severim, arkadaslarimla takilirim eglenir gulerim. Sosyal hayati severim yani.

Sen diyorsun ki

- ilgi duydugun konudan hoslanan erkek olmaaaaaaz. Misal tiyatroya gittin, orda yanina oturan adam arada sohbet etmek kendini tanitmak istedi. Sen yazmissin ki kesin o benim kadar kulturlu degildir! konusmam bile. Bu durumda ortak noktan olan bir insani tanimicaksin bile.

- sporda olmaz diyorsun. Ben mesela luks bir spor salonuna gidiyorum, bana benzer sosyo-ekonomik sartlarda erkekler de uye yani ortak noktamiz var. Sen diyorsun ki o da olmaz. Yahu niye olmasin belki adamin muhabbetine bayilacaksin? Bana yaklasan bir abi oldu valla gayet kibar ve yakisikliydi, sana gore o da olmaz cunku o avukat ben muhendisim ya mesleklerimiz hic benzemiyor.

- sana gore isyerinde de olmaaaaaaaaaaz. Ben son 2 sevgilimi de isyerinde tanidim, ikisine de cilginca asik oldum. Teknik mesleklerde, ayni meslegi yapmak buyuk bir ortak taban sagliyor. Bu yuzden doktor-doktor evliligi gayet yaygin (bence) mesela.

Boylelikle dunya populasyonunun %90ini elemis oldun. Hobi yok, spor salonu yok, is hayati yok, hicbiri sana layik degil biri Instagrama foto atiyor bosbeyinli, oburu spor salonunda kari kiza yanasiyor gevsek, o kotu, bu ciddiyetsiz ... eee o olmaz bu olmaz kim olsun peki? Hicbir sans vermezsen insanlari nasil taniyacaksin?

Tamam duzgun insan bulmanin zor oldugunu ben de kabul ediyorum ama bu kadar karamasar bakarsan, aramazsan da nasil bulacaksin ki?

Genişletmek için tıkla...

Nonamexxx .!.:

Ben tiyatroda yanima oturan adamla evlendim. Kendisi de tiyatro oyuncusu gayet de kulturlu ☺

Genişletmek için tıkla...

MissCherryBlossom .!.:

Tiyatro oyuncuysa afedersiniz ama tas gibidir panpa Iyi yapmissin gayet sosyal olarak sicak ve kulturlu oluyorlar

Genişletmek için tıkla...

A4kagit .!.:

Öncelikle ilgilenip mesaj atan herkese teşekkür ederim, dahası geç cevap verebildiğim için de özür dilerim. Muhtemelen şimdi de herkese bir cevap yazmayacağım ama zaman içerisinde makul mesajları cevaplandırmaya çalışacağımı bilmenizi isterim.



Elbette ki instagram vs. gibi sosyal medya araçlarını kullanan kişilerin seçimlerine saygı duyuyorum ama bu belirttiğim şeylerin geçersiz olduğu anlamına gelmez. Görünen o ki siz bu gibi araçları kullandığınız için yazdıklarımdan rahatsız olmuşsunuz dahası beni de “dar görüşlü” olmakla suçlamışsınız. Aslına bakarsanız düşüncelerimin dar görüşlülük kavramı ile pek bağlantısı yok ama doğru betimlemeyi kullanıp kullanmamış olmanızı pek önemsemiyorum nitekim bana yönelttiğiniz ithamların benim için pek bir değeri yok çünkü yaptığım değerlendirmeler bir anlık heyecanla birden ağzımdan çıkan şeyler değil, aksine uzun süreli gözlem ve irdelemelere dayanan, akıl ve mantık çerçevesinde yoğrulmuş gerçekçi ve dolayısıyla çoğu zaman muhatabını yaralayabilecek nitelikte olan ifadelerdir. Bu iddiamı doğrulayacak en basit örnek de bizzat yazdığınız mesajda bulunmaktadır: arkadaşınızla gittiğiniz o “güzel” mekânda fotoğraf çekip bunu internet ortamında alakalı alakasız kişilerle paylaşmanın kime ne faydası var? Ben söyleyeyim siz ve fotoğrafta bulunan arkadaşınız haricinde hiç kimseye en ufak bir faydası yok! Peki bunu neden yapıyorsunuz? Çünkü siz birilerinin orada o arkadaşınızla olduğunu bilmesinden haz alıyorsunuz nitekim içinde bulunduğunuz sosyal durum, sahip olduğunuz ekonomik yeterlilik gibi çeşitli faktörler sizi fotoğrafınızı gören diğer birçok kişiden üstün kılıyor. Lakin, arayışı içinde bulunduğunuz tek şey bu üstünlük hissi değil aynı zamanda siz beğenilmek ve onaylanmak istiyorsunuz, o yüzdendir ki fotoğrafı paylaştıktan sonra telefonu kapatıp kenara koymaksan her dakika başında fotoğrafınızı kaç kişinin görüntülediğini, kaç kişinin beğendiğini, beğenenler arasında kimlerin olduğunu kontrol ediyorsunuz. Siz ve sizin gibi pek çok kişi bu araçları kullanabilir, kullanmasının ardında yatan bu gerçekleri inkâr da edebilir, bu durum benim için hiçbir sorun teşkil etmez hatta tercihlerinizden dolayı saygı duyduğumu da söylerim ki aslında hissettiğim asıl hissiyatım umursamamaktır. Benim biraz önce belirttiğim gibi dürtülerim, ihtiyaçlarım yok. Ben kimsenin beğenisine veya onayına muhtaç değilim. Ben elimde bulunan imkanları diğer kişilerin gözüne sokma çabasında olamam. Ben bazılarımızın iyi bildiği ama işine gelmediği için görmezden geldiği görgüye dayalı, ahlaki ve medeni gereklilikleri benimseyerek samimiyetle hayatına uygularım.

Sanıyorum ki spor vs. gibi sosyal ortamlarda hemcinslerimizle tanışmak daha kolay, mesela siz aynı yakınlığı bir erkeğe gösterir miydiniz? “Yabani” yakıştırmanızı bir noktaya kadar kabul edebilirim çünkü iletişim problemimin olduğunun ben de farkındayım, hâl böyleyken ne yapılabilir onu merak ediyorum.

Turda tanışma durumu da ilginç, hani uygun olanı önce tanışıp arkadaş olduktan sonra yakınlık durumu kendiliğinden ilerliyorsa karşımızdaki kişiye ilgi duymalıydık. Mesela o arkadaşınız hiç kendine sordu mu acaba eşim gerçekten kültürel bir faaliyet amacıyla mı o tura katıldı yoksa “avlanmak” için mi, eğer öyleyse böyle kaç tura katıldı vs. diye? Ya da eşi ile orada tanışmaydı onun için daha “iyi” biri ile acaba ileride tanışır mıydı?

Tüm kapıları belki de bizzat ben kapatıyorumdur, bu konuda haklı olabilirsiniz, içinde bulunduğumuz durum aslında kendi tercihlerimizin bir sonucudur denir ama ben yalnız olmak istemiyorum ki…

İlginiz ve iyi dileğiniz için tekrar teşekkürler.

Genişletmek için tıkla...

Nonamexxx .!.:

Ben tiyatroda yanima oturan adamla evlendim. Kendisi de tiyatro oyuncusu gayet de kulturlu ☺

Genişletmek için tıkla...

LaraPars .!.:

Yaa ne tatlı
Belçim bilginde yılmaz erdoğanla tiyatro oyununda tanışıp evlendiler diye biliyorum :) o değil de en yakın zamanda tiyatroya gidesim geldi belki bende hayatımın aşkını bulurum

Genişletmek için tıkla...

Nonamexxx .!.:

Evet, tam bir tesadufler silsilesiydi tanismamiz. Anlatsam inanmazsiniz. evlilik teklifini de tiyatroda aldim. Gidin gidin

Genişletmek için tıkla...

A4kagit .!.:

Bir çoğunuz iyi insanlarsınız, ben böyle devam ettikçe dilediğim şeylerin gerçekleşemeyeceğini bana anlatmaya çalışıyorsunuz ama ben bu durumu kabullenemiyorum çünkü değişeyemeyeceğimi biliyorum. Gençken içime işlememiş böyle şeyler, nedense zamanında başaramamışım ben bu işleri, şimdide geriye böyle yaşamayı zor da olsa kabullenmek kalıyor. Benim neyime hoş birine ilgi duyup onun canını sıkmak, onun ne suçu var ki benimle bir ömür boyu beraber olsun. Ne yapalım biz de elimizden geldiğince sizin için kendimizi paralarız yeter ki siz sıcak yuvanızda ailenizle mutlu mesut oturun. Belli mi olur belki o da tez zamanda bulur birini huzurlu bir hayat sürer.
Bundan sonra burada kolay kolay bir şey paylaşacağımı sanmıyorum, bir şey yazacak olursam bu mesajı tekrar tekrar okur kendime ket vururum, dolayısıyla bence siz de boşuna nefesinizi tüketmeyin onun yerine tiyatroya gidin belki de sizi bekleyen birileri olur.

Sağlıcakla kalın, bundan sonra A4kagit yok hükmündedir.

Genişletmek için tıkla...

LaraPars .!.:

Nasip kısmet işte ayağınıza kadar gelmiş resmen harika bir hikaye Allah mutlu etsin bir ömür

Genişletmek için tıkla...

A4kagit .!.:

Ne yapalım biz de elimizden geldiğince sizin için kendimizi paralarız yeter ki siz sıcak yuvanızda ailenizle mutlu mesut oturun.

Genişletmek için tıkla...

A4kagit .!.:

Bir çoğunuz iyi insanlarsınız, ben böyle devam ettikçe dilediğim şeylerin gerçekleşemeyeceğini bana anlatmaya çalışıyorsunuz ama ben bu durumu kabullenemiyorum çünkü değişeyemeyeceğimi biliyorum. Gençken içime işlememiş böyle şeyler, nedense zamanında başaramamışım ben bu işleri, şimdide geriye böyle yaşamayı zor da olsa kabullenmek kalıyor. Benim neyime hoş birine ilgi duyup onun canını sıkmak, onun ne suçu var ki benimle bir ömür boyu beraber olsun. Ne yapalım biz de elimizden geldiğince sizin için kendimizi paralarız yeter ki siz sıcak yuvanızda ailenizle mutlu mesut oturun. Belli mi olur belki o da tez zamanda bulur birini huzurlu bir hayat sürer.
Bundan sonra burada kolay kolay bir şey paylaşacağımı sanmıyorum, bir şey yazacak olursam bu mesajı tekrar tekrar okur kendime ket vururum, dolayısıyla bence siz de boşuna nefesinizi tüketmeyin onun yerine tiyatroya gidin belki de sizi bekleyen birileri olur.

Sağlıcakla kalın, bundan sonra A4kagit yok hükmündedir.

Genişletmek için tıkla...

A4kagit .!.:

Herkese tekrar merhabalar,

Bu konuyu açmamın üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş olsa da benim duygusal hayatım da hiçbir değişiklik olmadı, hâlâ yalnız ve üzgünüm. Değişen bir şey varsa o da kendimle her baş başa kaldığımda aklıma gelen içinde bulunduğum duruma ek olarak devamına “Ben neden yaşıyorum?” sorusunu da kendime soruyor oluşum.

Gündelik yaşantımda ise kayda değer bir değişiklik oldu ve bir işe başladım. Burada edindiğim çevrede dikkatimi çeken biri var. Her ne kadar ben kendi değerlendirmemin bir önemi olmadığını düşünsem de bu kişinin hoş biri olduğu tezi sanıyorum ki iş yerinde diğer kişilerin de katılacağı bir önerme olur. Mustarip olduğum karşı cins ile iletişim sorunu yüzünden birçok kişi ile yakın bir ilişki kuramadığım gibi bu kişiyle de tanışmaktan öteye geçemedim. Başlarda bu kişinin hoş olduğu ve beraberinde çalıştığı gruptan ötürü çevresinden epey ilgi gördüğü, dolayısıyla benim kendisi hakkındaki düşüncelerimin onun için bir değeri olmayacağı düşüncesi ile onu fikrimden bir nebze de olsa uzak tutabiliyordum. Dahası, çalışma ortamımız aynı olmadığı için, her gün karşılaşmıyorduk ve dolayısıyla onu geri plana itmek daha kolay oluyordu. Şimdilerde ise üzerinde çalıştığı iş dolayısıyla benim çalıştığım bölgeye daha sık gidip gelir oldu ve onu gördükçe, sesini duydukça aklımı ondan alamıyorum. Konuştuğu zaman içimden susmasını diliyorum ki ben de işime odaklanabileyim aksi takdirde ağızından çıkacak bir kelime ile hakkında bir şey daha öğrenir miyim düşüncesi ile anlattıklarına istemsizce dikkat kesiliyorum. Muhtemelen içinde bulunduğum hâl nedeni ile kendisine çok fazla anlam yüklüyorum; onu hiç tanımamış olsaydım aklımı işime daha fazla verebilirdim. Sorun şu ki muhtemelen etrafındaki diğer kişilere istemsizce bakarken birkaç kere göz göze geldik ve bu durum neticesinde ben aklımı ondan daha fazla alamaz oldum. Şimdi bu durumda ne yapmalı? Aklımda bu düşünceler varken ben işime tam olarak odaklanamıyorum ve bu durum beni üzüyor. Onu aklımdan söküp atmak mümkün olsaydı muhtemelen bunu tercih ederdim ama böyle bir şey mümkün değil. Kendimi bir noktaya kadar dizginleyebilsem de yoğun etki altında bir noktadan sonra başarısız oluyorum. Denk geldiğimizde günaydın demediğim veya selamlamadığım birine (bir kere başımla selamlar gibi oldum tepki vermedi) birkaç kere göz göze geldik diye karşısına çıkıp “Hoş biri olduğunuzu düşünüyorum” da diyemem. “İsteyerek göz göze mi geliyoruz yoksa bazen baktığınız tarafta mı oluyorum?” diye de soramam. Tüm cesaretimi toplayıp karşına geçsem ne diyebilirim? Hadi diyelim niyetimi belli eden bir şey dedim ve uygun görmediğini belirtti ben bu kişi ile aynı ortamda nasıl çalışacağım? Aklımda bu gibi sorular varken ben ne yapayım?

Not: Ben yine önden tedbirimi alayım: çalıştığımız işler aynı değil dolayısıyla “Şu konuda bana yardımcı olur musun?”, “Bu nasıl yapılır?” vs. vs. gibi klişe sorularla diyalog kuramam. Kendisinin sosyal medya hesabı var ama benim yok, onun için hesap açıp “Bak ben şu kişiyim, seni de tanımak istiyorum” diye bir itirafta bulunmak da bana göre değil.

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

Genişletmek için tıkla...

Venustengelenisik .!.:

Bi an Sabahattin Ali nin "kürk mantolu madonna"sini okuyorum sandım bu nasıl bir üslup böyle maşallah. türkçen su gibi akıyor.
16 sayfada yazilan hic bir öneriyi beğenmeyen benim yazdıklarımı dikkate alacak degil tabiki. Oneri vermeye gelmedim fakat fazla pesimist buldum arkadaşı. Hayatta anlamli bulduğu tek bi nokta yok. Daha cok lise gençleri bu kafada olur. Varolus kargaşası icinde öz kimligini ararken yalnizlasir herşey anlamını yitirir. İnsanlarin hayat telasesiyle yaptıkları bu kişiler icin küçük düşürücü ve komiktir.
Aslında işin özü kendini sevmekten geçiyor. Nerde kendiyle kavgali, kendine küs bir insan var hayatına bakın. Herkese kendini kapatmış ve nefret dolu. Yaşamak böyle bunyeler icin cok daha zor vesselam...

Genişletmek için tıkla...

lindayasor .!.:

Yaaa hay çok yaşa:))) ben de bi türlü çıkaramıyordum kim bu kim bu diye diye sebahattin ali bu ya off şükür:)))

Genişletmek için tıkla...