Yalnızım ve Üzgünüm

Bu durumu fark ettim ve bu yüzden nasıl davranılacağı konusunda beni bilgilendirmenizi rica ettim.

Zaman ayırıp cevap yazdığınız için teşekkürler ama kader vs. gibi kavramlar benim için anlamlı değil.

Etrafımdaki kişilerin %99'u benim değer verdiğim şeyleri önemsemiyor, insanların çoğu umursamaz, dolayısıyla bu kişilerle bir şeyler paylaşmak içimden gelmiyor. Yeni yeni birkaç kişi tanıyorum, onlar da kendi koşuşturmalarında, işinde gücünde. Acaba bahane mi üretiyorum?
Etrafına kocaman duvarlar örmüşsün ve onları yıkmamak için evet sürekli bahane üretiyorsun.
Senin önemsediğin şeyleri önemseyen insanlarla bir araaya gelmek için çabalaman lazım ama ona da yanaşmıyorsun.
Hayvanlar konusunda hassas mısın mesela barınağa git, sanata ilgin mi var sergilere git, sporu mu seviyorsun mesela bisiklet turlarına katıl.İnsanlar böyle böyle kendine uygun arkadaş ortamı yapıyor. Biraz çabalaman lazım. Kimse oturduğu yerden kafa dengi arkadaş eş bulamıyor ki.
 
Dışarı çıkıp ne yapılır? Bilmiyorum ki...
Sen sadece yapman gerekenleri yapmissin anladigim kadariyla. Monoton, ruhsuz bir hayat. Robot gibi. Ev okul...kendin icin hicbir sey yapmamissin. Mesela sinemaya gidiyor musun ya da konserlere? Muzik aleti calmayi ogrenmek ustemez misin? Ne seversin? Sevdigin seyleri de yapmalisin. Hayat hep ders degil. Ruhunu da beslenelisin. Kendi kisisel gelisimin icin de gerekli bu.
 
Liseden sonraki dönemi nasıl geçirdin arada uzun bi boşluk var. Fikir vermesi açısından merak ettim,yalnızken zamanını nasıl geçirirsin nelerle ilgilenirsin ne okursun hobi edinmek istediğin bişey falan
 
Yeni insanlarla tanışmadan, iletişime gecmeden nasıl olacak ki? Etrafınızdaki insanlarla daha çok konuşun, havadan sudan sohbet edin. Arkadaş çevresi edinmeden olmaz ki. Kendinizi dış dünyaya kapatmayın. Bütün insanlar iğrenç değil. Kimse mükemmel de değil. Hepimizin kendince kusurları var. Çoğu kriterimiz de hoşlantıya bağlı olarak esneyip değişebiliyor zaten.
 
Sosyal hayat için zaman ayırmaya çalışın, isterseniz yaparsınız diye düşünüyorum. Aslında ne kadar doğru bulursun ama internette tanışmak bazı insanlara iyi gelebilir. Tanımadığın insanla fikir alışverişi yaparak onun karakteri hakkında fikir sahibi olabiliyorsun. Yakınlık kurabilirsin. Yüz yüze konuşmaktan çekiniyorsan yazışmak daha rahat olur. Tabi her insana güvenilmeyeceğini bilirsin. Onu ayırt edebilirsin.
 
Karşı cinsin ilgisini çekmek için dış görünüş bı yana dışarıya verdiğiniz enerji çok onemlidir. Ne çirkin kızlar fıstık gibi oglanlarla dolaşıyor diyoruz ya dış görünüş bı yerden sonra devre dışı kalıyor enerji asıl önemli olan. Ve ister arkadaşlık ortamında olsun ister sevgililikte olsun insanlar yanlarında her zaman pozitif neşeli birilerini isterler. Anladığım kadarıyla siz çok da pozitif sayılmazsınız. Çünkü o kadar yazı boyunca sürekli begenmediginizi yonlerinizi anlatmissiniz. Hayata biraz olumlu bakmak gerek. İnsanlar hayatları boyunca zaten sürekli sıkıntı çekiyor bı de özel ilişkisinde sürekli ahlanip vahlanan olumsuz dusunen birini istemez. Aynı sizin gibi bir arkadaşım vardı. Çok karamsardi sürekli bardağın boş tarafını gorurdu. Onun da hayatında biri olmadı çünkü gün boyu suratı asık gezerdi. Bu yerden sonra bu arkadasligimizi da etkilemeye başladı çünkü hic hayatın güzelliklerini goremezdi hep acı hep keder.beni de tüketmeye başladı . Arkadaşı olarak beni bile yordu arkadaşlığımi bitirdim. Sporu kursu bı yana bırakın herşeyden önce hayata olumlu bakmaya çalışın. İnsan ne kadar acı çekse bile nesesini kaybetmemeli. Siz kendinizi sevmezseniz başkası neden sevsin ki. Başkalarına kendinizi nasıl tanitacaginiz tamamen size bağlı. Belki kaba bı tabir olacak ama kendinizi iyi pazarlamalisiniz insanlara karşı. Sürekli pisirik kimseyle konuşmayan ozguvensiz biri olarak tanitirsaniz kusura bakmayın ama bırakın sevgiliyi arkadaş bile bulamazsınız. Kendinize guvenmelisiniz
 
Merhabalar,

Ben yirmi sekiz yaşındayım ve şimdiye kadar hiç kimse ile bir ilişkim (erkek arkadaş/sevgili) olmadı, dahası ben bu durumu kafama çok takar oldum. Gün içerisinde, aklımda sürekli yalnız olduğum düşüncesi var. Akşam kafamı yastığa koyduğumda da "bir gün daha geçti gitti ve ben bugünü de yalnız biri olarak geçirdim" diye düşünüp duruyorum ve ne kadar acıdır ki bunu ne kadar süredir yaptığımı artık hatırlayamıyorum bile.

Şu anda öğrenimime devam ediyorum ve biliyorsunuz ki üniversitelerde, öğrenciler için, günlük yaşama kıyasla daha rahat bir yaşam var. Yolda yürürken el ele tutuşan çiftler görüyorum, onlar için sevinsem de benim yüreğim dağlanıyor, çok merak ediyorum nasıl bir duygu diye. Geçenlerde yalnızca yan yana yürümekte olan bir çift gördüm, ne el ele tutuşuyorlardı, ne birbirleri ile konuşuyorlardı, ne de birbirlerine bakıyordular, öylece usul usul yürüyorlardı, yalnızca yürümek olsa bile ne çok isterdim öyle huzurlu bir şekilde yürümeyi. Nitekim şimdiye kadar benim elimden hiç tutan olmadı, gözlerimin içine bakan hiç olmadı, beni sımsıkı saran biri hiç olmadı. Bırakın anlamlı bir durumu, en son ne zaman biri ile rastgele, bir şey alıp verirken vs., bir temas yaşadım onu da hatırlamıyorum.

Şimdiye kadar aklımdan geçen birkaç kişi oldu, hiçbiri ile iletişime geçme teşebbüsünde bulunmadım/bulunamadım. Yalnızca, uzunca zamandır aklımda olan son kişinin sosyal medya profilinde dolaşırken bir fotoğrafını yanlışlıkla beğenmem üzerine kendisi benimle iletişime geçti. Ben de “ok yaydan çıktı” diyerek kendisine durumu anlattım, ne var ki kendisi ilgilenmediğini belirtti. O istemedikten sonra benim yapabileceğim bir şey yoktu. Ben onca zaman hayaller kurmuşken, beni tanımak bile istemeyişine oldukça üzüldüm ama sanırım artık yavaş yavaş bu durumu da unutuyorum. Hatta, biraz abes olsa da, bana günaydın diyen kişiler için bile “acaba benden hoşlanıyor mu” diye kaldırıp koyar oldum.

Sosyal medya kullanmam; okuldan eve, evden okula gidip gelirim; yaşadığım şehirde yakın arkadaşım yok ki yakın arkadaşlarım da benim hakkımda bu konuları önemsemez; dersler dışında zaman ayırdığım bir etkinliğim yok ki buna zamanım da yok, dolayısıyla lütfen kursa yazıl, spora git (bunca zamandır ilgilenen olmadığına göre herhalde güzel sayılmam, dahası şimdiye kadar hiç iltifat eden de olmadı, ama kilom boyumun son iki hanesinden az), kulüp etkinliklerine katıl gibi önerilerde bulunmayın. Zamanım olsa dahi bu gibi ortamlarda aradığım nitelikte kişiler bulunmuyor.

Elimde olsa bu konuları hiç düşünmez, yalnızca öğrenimime odaklanırdım ama yapamıyorum. Lütfen “boş ver”, “aldırma”, “eğitimine odaklan”, “her şey olacağına varır”, “özendiğin şeyler hiç de öyle değil”, “ben yaşadım da ne oldu”, “bu gibi şeyler en ummadığın zamanlarda olur” vs. gibi basma kalıp telkinlerde bulunmayın. Açıkçası bu düşüncelerimi sizinle paylaşmamdaki amaç nedir veya siz bana ne diyebilirsiniz ki hiç bilemiyorum ama nedense yazmak istedim.

Okuyup zaman ayırdığınız için teşekkür ederim, tavsiyeleriniz varsa bunları duymaktan memnun olurum.
Ben de okuldayım o el ele gezen çiftlerin arkasında neler olup bittiğini size anlatsam diliniz erir. Bence sosyal medya kullanmaya ve daha dışa dönük olmaya çalışın. İnsanlarla muhabbet kurun. Giyiminize özen gösterin. Komplekslerinizi aşın. Doğal ve neşeli davranın. Sizi farkeden birileri çıkacaktır
 
Canim ac bi instagram sayfasi kendine.
Süslen giyin..al anneni cik bi cafeye..cektir iki üc güzel resmini ve paylas. Altina kendi yorumlarini hayatina bakis acina dair birseyler paylas. Hem goruntunden hoslanan hem yazilarini paylasimlarini begenen kafa dengi biri bulur seni.
 
Konular mı birbirine benziyor yoksa...
Geçen biri ne arkadas ne sevgilisi oldugunu yazmıştı işi gücüde vardı.Çok güzel degilim diyordu kendı çapımda ıyıyım vs vs.. Sosyalde degıldi.
Bı an tüm önerileri biliyor gibi daha bastan susturulunca herkes. Sanki mevzu aynı kişi aynımı diye düşünmeden edemedim.
Neyse.
Hayırlısı hakkınızda.
Çok düşünmeyin derim.
Kurtlu baklanın bile alıcısı olur derlermiş.
 
Öncelikle şunu belirteyim ki lisede tam da bu yüzden depresyona girmiştim. Bir gün ağlama sesimi duyup annem yanima gelip neden agladigimi sormustu. Ben de kimsenin beni begenmedigini ve cok cirkin oldugumu soylemistim. Annem de;' Insanlarin seni sevmesini istiyorsan önce sen kendini seveceksin. Sen kendin hakkinda ne dusunursen insanlar da senin hakkinda aynisini düşünür.' demisti. Bu sozunu hic unutmuyorum. Hayatta bircok kere de tecrube ettim bunu emin ol.
Sosyallesme konusunda ise kendi adima sunu soyleyeyim ben okuldan sonra ne zaman calismaya basladim o zaman sosyallesmeye ve insanlarla iletişim kurmaya basladim. Cunku calisirken mecburen konusmak zorunda kaliyorsun,insanlari tanimaya basliyorsun ve ogreniyorsun zamanla ne konusman gerektigini.. Eskiden akrabalarinin icinde konusmamasiyla meshur olan ben,simdi hic tanimadigim birinden cakmak istesem arkadas olabiliyorum. Tavsiyem
- evet sosyal medya hesabı acman ozguven tazeler.
- Yalnizligin seni karamsar olmaya itecegini asla unutma. Bunu kendine yapma.
- Insanlarla konuşmaktan cekinme. Olumsuz bir tepki dahi alsan ne kaybedersin sonunda onu dusun.
Ben sana guveniyorum. Mutlaka basaracaksindir. :))
 
Etrafına kocaman duvarlar örmüşsün ve onları yıkmamak için evet sürekli bahane üretiyorsun.
Senin önemsediğin şeyleri önemseyen insanlarla bir araaya gelmek için çabalaman lazım ama ona da yanaşmıyorsun.
Hayvanlar konusunda hassas mısın mesela barınağa git, sanata ilgin mi var sergilere git, sporu mu seviyorsun mesela bisiklet turlarına katıl.İnsanlar böyle böyle kendine uygun arkadaş ortamı yapıyor. Biraz çabalaman lazım. Kimse oturduğu yerden kafa dengi arkadaş eş bulamıyor ki.
Haklısınız, saydığınız aktivileri belki birer örnek olarak verdiniz ama bunlar üzerinden nasıl düşündüğümü sizlerle paylaşmak isterim. Hayvanlara dokunamam ama barınağa gittim diyelim, ne yapacağım ben orada:) O esnada barına gelmiş başka bir kişi ile iletişim kurup bir şeyler mi paylaşacağım, gerçekten bu mümkün mü? Ya da bir sergiye gittim diyelim, ne gibi bir ortam oluyor orada, ben bir esere bakarken biri yanıma sokulup benimle mi tanışacak? Veyahut bisiklet turuna katıldım diyelim, nefes nefese pedal çevirirken, denk getirip yan yana ilerlemeye çalışırken kendimi mi tanıtacağım? Genelde hep fotoğrafçılık kursu tavsiye edilir, kim gidiyor bu kurslara? İşi gücü bırakıp fotoğraf nasıl çekilir diyen kişilerin nasıl bir yaşamı vardır? Oturulan yerden bir şey olmadığı konusunda kesinlikle haklısınız.

Sen sadece yapman gerekenleri yapmissin anladigim kadariyla. Monoton, ruhsuz bir hayat. Robot gibi. Ev okul...kendin icin hicbir sey yapmamissin. Mesela sinemaya gidiyor musun ya da konserlere? Muzik aleti calmayi ogrenmek ustemez misin? Ne seversin? Sevdigin seyleri de yapmalisin. Hayat hep ders degil. Ruhunu da beslenelisin. Kendi kisisel gelisimin icin de gerekli bu.
Evet, hep sorumluluklarımı yerine getirdim ve her zaman da aklımın bir köşesini işgal ettiler. Sinemaya gitmiyorum çünkü film izlemek bence anlamlı değil, kurgulanmış bir şeyle zaman harcamak gibi geliyor. Hayatımda hiç konsere gitmedim, müzik dinlerim ama kalabalığın, gürültünün ortasına girmenin ne anlamı var çözebilmiş değilim, evde rahat rahat dinlemek varken:) Öğrenim gördüğüm alan en çok tutkum olan şey ama ondan bile sıkılır oldum şu sıralar. Bir de şu var ben bu konu ile ilgilenen biri ile ilişki kurmak istemem çünkü rekabetçi bir yapım var, bu durumu bir yarışa dönüştürürüm diye kendi bölümümden kimseyle ilgilenmedim ve ilgilenmeyi de düşünmüyorum.

Liseden sonraki dönemi nasıl geçirdin arada uzun bi boşluk var. Fikir vermesi açısından merak ettim,yalnızken zamanını nasıl geçirirsin nelerle ilgilenirsin ne okursun hobi edinmek istediğin bişey falan
Liseden sonra ara vermeden üniversiye devam ettim eğer kastettiğiniz bu idi ise. Üniversitede hep dersler var aklımda. Derslerden başka bir şey yapmaya pek zaman kalmıyor dolayısıyla birazcık kitap okuyabiliyorum, yemek vs. derken gün bitiyor.

Hepinize cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Müsadenizle geri kalan mesajlara yarın cevap vermek isterim, iyi geceler.
 
Haklısınız, saydığınız aktivileri belki birer örnek olarak verdiniz ama bunlar üzerinden nasıl düşündüğümü sizlerle paylaşmak isterim. Hayvanlara dokunamam ama barınağa gittim diyelim, ne yapacağım ben orada:) O esnada barına gelmiş başka bir kişi ile iletişim kurup bir şeyler mi paylaşacağım, gerçekten bu mümkün mü? Ya da bir sergiye gittim diyelim, ne gibi bir ortam oluyor orada, ben bir esere bakarken biri yanıma sokulup benimle mi tanışacak? Veyahut bisiklet turuna katıldım diyelim, nefes nefese pedal çevirirken, denk getirip yan yana ilerlemeye çalışırken kendimi mi tanıtacağım? Genelde hep fotoğrafçılık kursu tavsiye edilir, kim gidiyor bu kurslara? İşi gücü bırakıp fotoğraf nasıl çekilir diyen kişilerin nasıl bir yaşamı vardır? Oturulan yerden bir şey olmadığı konusunda kesinlikle haklısınız.


Evet, hep sorumluluklarımı yerine getirdim ve her zaman da aklımın bir köşesini işgal ettiler. Sinemaya gitmiyorum çünkü film izlemek bence anlamlı değil, kurgulanmış bir şeyle zaman harcamak gibi geliyor. Hayatımda hiç konsere gitmedim, müzik dinlerim ama kalabalığın, gürültünün ortasına girmenin ne anlamı var çözebilmiş değilim, evde rahat rahat dinlemek varken:) Öğrenim gördüğüm alan en çok tutkum olan şey ama ondan bile sıkılır oldum şu sıralar. Bir de şu var ben bu konu ile ilgilenen biri ile ilişki kurmak istemem çünkü rekabetçi bir yapım var, bu durumu bir yarışa dönüştürürüm diye kendi bölümümden kimseyle ilgilenmedim ve ilgilenmeyi de düşünmüyorum.


Liseden sonra ara vermeden üniversiye devam ettim eğer kastettiğiniz bu idi ise. Üniversitede hep dersler var aklımda. Derslerden başka bir şey yapmaya pek zaman kalmıyor dolayısıyla birazcık kitap okuyabiliyorum, yemek vs. derken gün bitiyor.

Hepinize cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Müsadenizle geri kalan mesajlara yarın cevap vermek isterim, iyi geceler.

Siz gerçekten kendinizden sıkılmıyor musunuz? Ben sıkıldım sizden yazdıklarınızı okurken. İnsanların sizde bir şeyler bulması gerekir arkadaş olmayı istemesi için, sizde hiç bir şey yok ki.

Barınaklarda gönüllüler olur günün hemen hemen her saati. Onlarla tanışıp arkadaş olabilir, hayvanlarla ilgilendikten sonra bir şeyler içmeye gidebilirdiniz mesela eğer hayvan sevseydiniz. Sanatla ilgilenseydiniz sergi açılışlarının genelde kokteyl ile başladığını, bu aşamada insanların birbiriyle sohbet ettiğini bilirdiniz. Bisiklet turlarına ilgi duysaydınız o turların sadece pedal çevirmekten ibaret olmadığını, molalarda insanların sosyalleştiğini hatta günlerce süren turlarda aynı odada aynı çadırda yattıklarını, akşamları ateş başı sohbetlerin olduğunu bilirdiniz. Hiç birini bilmiyorsunuz çünkü hiç bir şeye ilginiz yok.

Filmler kurgu diye sevmiyorsunuz, çünkü etkileyici bir filmden arkadaşlarınızla çıkıp herkesin seyredilen film hakkında kahve eşliğinde sohbet etmesinin keyfini hiç tatmamışsınız. Konserleri sevmiyorsunuz çünkü bangır bangır müzik eşliğinde bağırarak şarkı söyleyip dans etmenin insanı ne kadar deşarj ettiğinden haberiniz yok. Kitap okumuyorsunuz çünkü... oyuna gitmiyorsunuz çünkü... bu çünküler sürer gider. Kuzum sizin hayata dair zevk aldığınız ne var?

Her şeyi bir kenara bıraktım. Diyelim karşınıza bir adam çıktı, sizden etkilendi tanıştınız ettiniz. Ne paylaşacaksınız bu insanla? Ne vereceksiniz karşınızdakine? Nasıl zaman geçireceksiniz onunla, nasıl mutlu edeceksiniz? Bunları düşündünüz mü hiç?

Biraz sert olmuş olabilir ama gencecik bir kadının 72 yaşındaki annemden bile daha asosyal olması beni üzdü açıkçası. Yazık etmeyin kendinize.
 
Merhabalar,

Ben yirmi sekiz yaşındayım ve şimdiye kadar hiç kimse ile bir ilişkim (erkek arkadaş/sevgili) olmadı, dahası ben bu durumu kafama çok takar oldum. Gün içerisinde, aklımda sürekli yalnız olduğum düşüncesi var. Akşam kafamı yastığa koyduğumda da "bir gün daha geçti gitti ve ben bugünü de yalnız biri olarak geçirdim" diye düşünüp duruyorum ve ne kadar acıdır ki bunu ne kadar süredir yaptığımı artık hatırlayamıyorum bile.

Şu anda öğrenimime devam ediyorum ve biliyorsunuz ki üniversitelerde, öğrenciler için, günlük yaşama kıyasla daha rahat bir yaşam var. Yolda yürürken el ele tutuşan çiftler görüyorum, onlar için sevinsem de benim yüreğim dağlanıyor, çok merak ediyorum nasıl bir duygu diye. Geçenlerde yalnızca yan yana yürümekte olan bir çift gördüm, ne el ele tutuşuyorlardı, ne birbirleri ile konuşuyorlardı, ne de birbirlerine bakıyordular, öylece usul usul yürüyorlardı, yalnızca yürümek olsa bile ne çok isterdim öyle huzurlu bir şekilde yürümeyi. Nitekim şimdiye kadar benim elimden hiç tutan olmadı, gözlerimin içine bakan hiç olmadı, beni sımsıkı saran biri hiç olmadı. Bırakın anlamlı bir durumu, en son ne zaman biri ile rastgele, bir şey alıp verirken vs., bir temas yaşadım onu da hatırlamıyorum.

Şimdiye kadar aklımdan geçen birkaç kişi oldu, hiçbiri ile iletişime geçme teşebbüsünde bulunmadım/bulunamadım. Yalnızca, uzunca zamandır aklımda olan son kişinin sosyal medya profilinde dolaşırken bir fotoğrafını yanlışlıkla beğenmem üzerine kendisi benimle iletişime geçti. Ben de “ok yaydan çıktı” diyerek kendisine durumu anlattım, ne var ki kendisi ilgilenmediğini belirtti. O istemedikten sonra benim yapabileceğim bir şey yoktu. Ben onca zaman hayaller kurmuşken, beni tanımak bile istemeyişine oldukça üzüldüm ama sanırım artık yavaş yavaş bu durumu da unutuyorum. Hatta, biraz abes olsa da, bana günaydın diyen kişiler için bile “acaba benden hoşlanıyor mu” diye kaldırıp koyar oldum.

Sosyal medya kullanmam; okuldan eve, evden okula gidip gelirim; yaşadığım şehirde yakın arkadaşım yok ki yakın arkadaşlarım da benim hakkımda bu konuları önemsemez; dersler dışında zaman ayırdığım bir etkinliğim yok ki buna zamanım da yok, dolayısıyla lütfen kursa yazıl, spora git (bunca zamandır ilgilenen olmadığına göre herhalde güzel sayılmam, dahası şimdiye kadar hiç iltifat eden de olmadı, ama kilom boyumun son iki hanesinden az), kulüp etkinliklerine katıl gibi önerilerde bulunmayın. Zamanım olsa dahi bu gibi ortamlarda aradığım nitelikte kişiler bulunmuyor.

Elimde olsa bu konuları hiç düşünmez, yalnızca öğrenimime odaklanırdım ama yapamıyorum. Lütfen “boş ver”, “aldırma”, “eğitimine odaklan”, “her şey olacağına varır”, “özendiğin şeyler hiç de öyle değil”, “ben yaşadım da ne oldu”, “bu gibi şeyler en ummadığın zamanlarda olur” vs. gibi basma kalıp telkinlerde bulunmayın. Açıkçası bu düşüncelerimi sizinle paylaşmamdaki amaç nedir veya siz bana ne diyebilirsiniz ki hiç bilemiyorum ama nedense yazmak istedim.

Okuyup zaman ayırdığınız için teşekkür ederim, tavsiyeleriniz varsa bunları duymaktan memnun olurum.
Kuzuuuuuu sana bisey diyim mi. Sessiz akan nehir öyle usulca gider ama sen denizde dalgalar Yaratirsan o zaman seni duyan cok olur!! Fark Yarat dinamik ol. Enerji yay. O enerjiden etkilenmeyen olmazsa zaten sal gitsin. Isigini kapatmissim sen görünmüyorsun simdi o isigi acip isik sacma zamani gelmis tam zamani!!! 28 yas offf en güzeliii! Aktif olcaksin. Inan bana bunlari sana hassas, sessiz sakin birisi yaziyor.!! Burcumda yengec:) örnek vereyim yine kendimden: Sinifta sunum yaparken heyecandan geberirdim ne diyecegimi sasirirdim herkes beni kücük görürdü teselli ederdi iyiydi iyiydi diye ama ic sesim kötüYdün dediYse kar etmiyordu bende. etraf ne diyosa bakmicaksin. Sonra bir gün diger bir sunuma güzelce hazirlandim. Hem icerik hemde kendi dis görünüsüm olarak iyi hazirlandim. Daha sonra bitkisel sakinlestirice de alarak ciktim herkesin karsisina ve parladim bir star gibi. O sunum bittikten sonra varya herkes wow cok güzeldi dedi ya iste tamam! Ic sesimle ayniydi. Ic sesinle disarisi uyunca daha bi baska oluyor. Göklere ucuyorsun! Smdi önce kendini sev. Ne yap biliyo musun? Hosuna giden Özelliklerini ses kaydina al ve her gün dinle!!! Accayip aktifleseceksin!
 
Sadece 1 kisi hoslanmadi diye herkes mi hoslanmiy1acak. Benim de vakti zamaninda canimi sikan bir olaydan uzaklasmistim herkesten. Simdi bakiyorumda cok sacmaymis. Guzellik goreceli herkesin aradogi farkli seyler. Ama sirf bir kisi reddetti diye soyutlamayin kendinizi en iyi ortam universitede oluyor. Rabbim insallah gonlunuze gore birini cikarsin. Yalnizlik zor zanaat. Cok iyi anliyorum sizi.
 
Back
X