Yalvarıyorum Bu Durumdan Kurtarın Beni

doğru şekilde ifade etseydiniz de doğru anlasaydım. her neyse iyi günler
 
doğru şekilde ifade etseydiniz de doğru anlasaydım. tanıyı teşhisi hekimler koyar gidin onlara çemkirin kısacası. iyi günler

Anlasilmayacak bisey yok. Siz de sorun olduğunu düşünüp yollamiosunuz. Bi insan intihara tesebbus etmedikce ya da birini kesmedikce ciddi tanilarin hicbiri konmuyor, konmasi düşünülmuyor, konulmak akla gelmiyor, konulmak akla gelip psikiyatra ilac yazilmak uzere sevki yapilmiyor, konulmasi konusulmuo dusunulmuo. Otuzbin farklı sekilde mi yazayim lafi. Ne fark etcek. Burda da kadinin sorunu takıntı. Sen ister gör ister görme. Illa yuzbin defa el yikama oykusu, takintilari yuzundne normal hayattan geri kalma gibi dibin dibi semptomlar aramayin artik. Okb demek illa tum aktivitelerine engel oluyor demek degil. Iki haftadir bi yemini düşünen insan takintilidir. Akıl mantık aliyor mu sizin aksini?
 
Uzman değilim ama zamanında OKB tedavisi gördüm konunuzu okuduğumda aklıma ilk önce OKB hastalığı geldi.
 
Neyse konu sahibi senin problemin takıntı. Burdaki sacma sapan dine kacan yorumlari falan dinle istersen ama sen bilirsin yani. Yok teshis koymak cok zormus agizdan kerpetenle cikmaliymis falan. Kelime oyunlarina gerek yok bu ölüm kalim meselesi de degil basit bi takinti. Uzatmayin salak salak.
Yalnız bir üstte ki üye size bayağı güzel laf soktu :) Kendisini tebrik ediyorum. Bu durumda size de gülüyorum.Teşekkürler. Cevabınızı aldıysanız konudan çıkabilirsiniz :) ahahah akşam akşam bayağı hoş bir etki yarattı
 
Sen o an için yemin etmişsin ve Allah içini biliyor. Sonuçta hisler de değişebilir. Yani bugün yemin edip sevdiğimi söylediğim birinden yarın soğuduğumda yalan yere yemin etmiş sayılmam bence. Bence bi abdest alıp sakince bir yerde bir süre kendinle başbaşa kal ve tüm samimiyetinle tövbe et. Tövbe kapısı her zaman açıktır ve bu konuları çok kafana takma. Senin muhattabın Allah ve o bizi bizden iyi biliyor, ettiğimiz duadan belki yarın pişman olacağımızı da biliyor
Teşekkür ederim, içimi rahatlattiniz
 
Herkese merhaba,

İlk defa bu platforma bu denli ihtiyaç duyuyorum. Lütfen benden yardımlarınızı, tavsiyelerinizi, tesellilerinizi esirgemeyin.
Bir süre önce hiç istemediğim ve nasil olduğunu anlamadığım bir konuda yemin etmiş bulundum.
Konu şöyle, erkek arkadaşım hiç alakası olmayan bir konuda bana eski erkek arkadaşıma yönelik bir ima da bulundu. Hâlâ ona karşı bisiler hissettiğimi ve içinde bulunduğumuz durumu bu sebeple yaptığımı ima etti. Daha doğrusu böyle mi diye sordu. Bunu düşünmesine sebebiyet verebilecek bir durum oluştu onun açısından. Ama benim aklımdan dahi geçmediği için sok geçirdim. Hiç aklimda yoktu, bir anda neye uğradığını şaşırdim ve hiç yapmadığım, hâlâ daha nasıl olduğunu anlamadigim bir şekilde ( çok ağlıyor ve aşırı duygusal olduğum bir anda) " eğer böyle dusunduysem, bu niyetle yaptıysam tüm ailemin, sevdiklerimin ölümünü göstersin Allah, öyle perişan olayım, gün yüzü görmeyeyim eğer bu niyetteysem " dedim.

Bunu nasıl dedim bilmiyorum. Nasıl bu kadar aptal, bu kadar güçsüz olabildim bilmiyorum. Hani insan bazen istemediği bir şeyi yapmış bulur ya kendini, tam olarak öyle oldum. Çok ağlıyor, çok şaşırmış bir haldeydim. Çıktı ağzımdan. Günlerdir yedim bitirdim kendimi.

Arkadaşlar ben etrafımda aklı başında biri olarak taninirim. Tutarsız , anlamsız davranışlarım, durup durup yemin eden bir halim yoktur. Nasıl dedim tüm bunları bilmiyorum. Kahrediyorum kendimi. Demek ki aklı başında sanıyordum ya da saniliyordum. Çünkü aklı selim kimse böyle bir şey demez.

Yemin ettiğim konuda samimiydim. Gerçekten aklımın ucundan geçmeyen bir konudan dolayı yargilanmistim. Erkek arkadasimi çok seviyorum ama hani bazen insan eskiye, eski günlere özlem duyar, bazen geçmişinde ki insanlara karşı içinden " ne günlerdi" der bir özlem duyarsın. Ya da bazen bir dönem hayatında olmuş birinin arkadaşlığını özlersin. Bu his zaman zaman geliyor ve diyorum ki yalan yere mi yemin ettim ?

Her şekilde yemin etmiş olmak beni kahrediyor. Arkadaşlar o günden beridir neredeyse doğru düzgün yemek yemiyorum, uyuyamıyorum. Annem babam kardeşlerimin tek tek acısını görürüm diye düşünüp kahroluyorum, öyle ya da boyle yemin etmiş olmak beni kahretti. Ruh sağlığım bozuldu. 3 haftada 4 kilo verdim. Çok kötü bir haldeyim. Bunu yaşayacağım korkusu, pişmanlığı beni almış durumda. Kabuslar görüyorum. Bana ne önerirsiniz ? Bu aptallığımdan nasıl kurtulur refaha ererim ? Erer miyim ?
Allahtan baska hic birseyin uzerine yemin edilmez.Yani yemin sayilmaz.Ayrica halk arasinda cok sık kullanilan yeminlerin hukmu yoktur.Cok kafaniza takildiysa 3 gun oruc tutun.Ayrica mutsuzluk mutsuzlugu getirir.
 
Siz de obsesif kompulsif bozukluk belirtileri var. Hemen silkelenin ve kendinize gelin. Tövbe edin. Allah en büyük affedicidir.
 
Düşünsem bu kadar uzun yemin cümlesi kuramazdim bu nasil köşeye sıkışmak 7 sülale dahil olmuş 😂
 
Anlasilmayacak bisey yok. Siz de sorun olduğunu düşünüp yollamiosunuz. Bi insan intihara tesebbus etmedikce ya da birini kesmedikce ciddi tanilarin hicbiri konmuyor, konmasi düşünülmuyor, konulmak akla gelmiyor, konulmak akla gelip psikiyatra ilac yazilmak uzere sevki yapilmiyor, konulmasi konusulmuo dusunulmuo. Otuzbin farklı sekilde mi yazayim lafi. Ne fark etcek. Burda da kadinin sorunu takıntı. Sen ister gör ister görme. Illa yuzbin defa el yikama oykusu, takintilari yuzundne normal hayattan geri kalma gibi dibin dibi semptomlar aramayin artik. Okb demek illa tum aktivitelerine engel oluyor demek degil. Iki haftadir bi yemini düşünen insan takintilidir. Akıl mantık aliyor mu sizin aksini?

Hanımefendicim neden ısrarla anlamak istemiyorsunuz? Cehalette, yanlışta bu kadar ısrar etmek neden? İdrak yolları
enfeksiyonu mu oldunuz? ben anlatmaktan bıktım siz ısrarla anlamamaktan bıkmadınız. sabır çekerek son kez size cevap veriyorum.


"Okb aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
1) Bu bozukluk sırasında kimi zaman zorla ve istenmeden gelen ve çoğu kişide anksiyete ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemler.
2) Kişi bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir düşünce ya da eylemle etkisizleştirmeye çalışır.
Kompulsiyonlar aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
1) Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulaması gereken kurallara göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. dua etme, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma)
2) Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.
B. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde 1 saatten daha fazla zaman alırlar) ya da kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar. "

Yukarıdaki paragrafı KENDİM yazmadım. ALANINDA UZMAN BİNLERCE KİŞİ VE BİLİM ADAMI TARAFINDAN OLUŞTURULAN, TÜM DÜNYADA KABUL GÖREN, RUHSAL BOZUKLUKLARDA TANI EL KİTABI OLARAK KABUL GÖREN, DENEY VE BİLİMSEL ÇALIŞMLARA DAYANAN, DSM-V (mental bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı) kitabından alıntı yaptım. Bu kitap tüm dünyada ruh sağlığı alanında çalışan kişiler tarafından tanı koyma ve tedavi sürecinde kullanılıyor. yani hekimler tanıyı sizin aksinize MABADINDAN uydurarak koymuyor, buradaki kriterleri ve sayıları göz önünde bulundurarak koyuyor.
ve buradaki kriterleri okuduğumuzda fark ediyoruz ki, sizin "DİBİN DİBİ" diye tabir ettiğiniz semptomlar tanı koymada ayırıcı görev görüyor. yani bunlar tanı koymak için gerekli semptomlar. ayrıca okb veya diğer başka bir ruhsal bozukluk fark etmeksizin ruhsal bozuklukların en büyük ortak özelliği ve ayırıcı yönü "insanın aktivitelerine engel olması, günlük hayatını sekteye koyması"dır. dikkat çekerim, bunu yine ben söylemiyorum, kitaptan okuyarak yazdım.

hanımefendinin durumu ile ilgili düşüncemi de kendisine ilettim/tekrar ileteceğim. ama hadi diyelim ki ben tamamen yanlışım ve benim yazdığım her şeyi boş verelim. hanımefendide okb var. OKB'nin açılımı obsesif "KOMPULSİF" bozukluk demek. bana hanımefendiden bir tane kompulsif davranış örneği verir misiniz? bir tane? kompulsif davranış ne demek biliyor musunuz? kompulsif davranış ne işe yarar biliyor musunuz? insanlar bu davranışı neden yapar?

kısacası konu sahibine ve kendime tavsiyem/son sözüm;
Alim ile eyle sohbet, bulursun mertebe
cahil ile etme sohbet dönersin merkebe
 
Son düzenleme:
Yalnız bir üstte ki üye size bayağı güzel laf soktu :) Kendisini tebrik ediyorum. Bu durumda size de gülüyorum.Teşekkürler. Cevabınızı aldıysanız konudan çıkabilirsiniz :) ahahah akşam akşam bayağı hoş bir etki yarattı
sayın muzlu pasta, bir iki örnek ile durumu açıklamak istiyorum.
takıntılı korku ve takıntılı davranışlar bizi okb'ye , korku ve endişe bizi anksiyeteye götürür.
örnek vermek gerekirse;
"ani bir olay ve kaza ile ölmek/yaralanmak takıntım var (obsesyon/takıntı)+ bu durumu rahatlatmak için sürekli evdeki bir şeyleri kontrol ediyorum (ütü, priz, ocak, yemek altı vs= kompulsif davranış) = obsesyon ve kompulsiyon yani okb.

"sevdiklerimi/ailemi kaybetmekten korkuyorum, bana veya sevdiklerime bir şey olacak gibi geliyor, onlardan haber alamazsam endişeniyorum, kalbim çarpıyor,tansiyonum oynuyor, soğuk soğuk terliyorum= anksiyete.

bunlar tabiki net şeyler değil ama bu yaşantılar bize bunları düşündürür. bence sizin durmunuz anksiyeteye daha yakın gibi çünkü kompulsif davranıştan bahsetmediniz. iyi günlerr
 
sayın muzlu pasta, bir iki örnek ile durumu açıklamak istiyorum.
takıntılı korku ve takıntılı davranışlar bizi okb'ye , korku ve endişe bizi anksiyeteye götürür.
örnek vermek gerekirse;
"ani bir olay ve kaza ile ölmek/yaralanmak takıntım var (obsesyon/takıntı)+ bu durumu rahatlatmak için sürekli evdeki bir şeyleri kontrol ediyorum (ütü, priz, ocak, yemek altı vs= kompulsif davranış) = obsesyon ve kompulsiyon yani okb.

"sevdiklerimi/ailemi kaybetmekten korkuyorum, bana veya sevdiklerime bir şey olacak gibi geliyor, onlardan haber alamazsam endişeniyorum, kalbim çarpıyor,tansiyonum oynuyor, soğuk soğuk terliyorum= anksiyete.

bunlar tabiki net şeyler değil ama bu yaşantılar bize bunları düşündürür. bence sizin durmunuz anksiyeteye daha yakın gibi çünkü kompulsif davranıştan bahsetmediniz. iyi günlerr
Naif anlatıminiz için teşekkür ederim, zaten başka sebeplerden dolayı psikolojik destek almak hep aklımda. Sadece maddi anlamda biraz toparlanmam gerekiyor. Sabrıniz, güzel anlatıminiz için teşekkür ederim 🌺
 
Hanımefendicim neden ısrarla anlamak istemiyorsunuz? Cehalette, yanlışta bu kadar ısrar etmek neden? İdrak yolları
enfeksiyonu mu oldunuz? ben anlatmaktan bıktım siz ısrarla anlamamaktan bıkmadınız. sabır çekerek son kez size cevap veriyorum.


"Okb aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
1) Bu bozukluk sırasında kimi zaman zorla ve istenmeden gelen ve çoğu kişide anksiyete ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemler.
2) Kişi bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir düşünce ya da eylemle etkisizleştirmeye çalışır.
Kompulsiyonlar aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
1) Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulaması gereken kurallara göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. dua etme, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma)
2) Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.
B. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde 1 saatten daha fazla zaman alırlar) ya da kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar. "

Yukarıdaki paragrafı KENDİM yazmadım. ALANINDA UZMAN BİNLERCE KİŞİ VE BİLİM ADAMI TARAFINDAN OLUŞTURULAN, TÜM DÜNYADA KABUL GÖREN, RUHSAL BOZUKLUKLARDA TANI EL KİTABI OLARAK KABUL GÖREN, DENEY VE BİLİMSEL ÇALIŞMLARA DAYANAN, DSM-V (mental bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı) kitabından alıntı yaptım. Bu kitap tüm dünyada ruh sağlığı alanında çalışan kişiler tarafından tanı koyma ve tedavi sürecinde kullanılıyor. yani hekimler tanıyı sizin aksinize MABADINDAN uydurarak koymuyor, buradaki kriterleri ve sayıları göz önünde bulundurarak koyuyor.
ve buradaki kriterleri okuduğumuzda fark ediyoruz ki, sizin "DİBİN DİBİ" diye tabir ettiğiniz semptomlar tanı koymada ayırıcı görev görüyor. yani bunlar tanı koymak için gerekli semptomlar. ayrıca okb veya diğer başka bir ruhsal bozukluk fark etmeksizin ruhsal bozuklukların en büyük ortak özelliği ve ayırıcı yönü "insanın aktivitelerine engel olması, günlük hayatını sekteye koyması"dır. dikkat çekerim, bunu yine ben söylemiyorum, kitaptan okuyarak yazdım.

hanımefendinin durumu ile ilgili düşüncemi de kendisine ilettim/tekrar ileteceğim. ama hadi diyelim ki ben tamamen yanlışım ve benim yazdığım her şeyi boş verelim. hanımefendide okb var. OKB'nin açılımı obsesif "KOMPULSİF" bozukluk demek. bana hanımefendiden bir tane kompulsif davranış örneği verir misiniz? bir tane? kompulsif davranış ne demek biliyor musunuz? kompulsif davranış ne işe yarar biliyor musunuz? insanlar bu davranışı neden yapar?

kısacası konu sahibine ve kendime tavsiyem/son sözüm;
Alim ile eyle sohbet, bulursun mertebe
cahil ile etme sohbet dönersin merkebe
Bence de anlatmayın anlayacağı yok zaten. Yazdıklarınızi okuduğunu bile düşünmüyorum. Böyle insanlar okumaktan çok cevap verme peşinde. Hiç bir eğitimi yok bu konuda ama direkt" takintilisin, OKB var sen de " gibi bilim dışı kafasına göre yazarlar
 
Kendinize inanarak ‘gerçek ve kalıcı düşüncem ile ilgili söylediklerim doğruydu’ diyerek ddurumu acilen düzeltmelisin yoksa korkularını hayatına çekersin. Neye inanırsanız o olur...
 
Tevbe istigfar çek. Bir Yetim başı okşa tamamdır. Kimseyi inandırmak için yemin etme herkes kendi penceresinden bakar kimsenin düşüncelerini değiştiremezsin...
 
Back
X