Yaramaz oğlum ve yaptığı!!



starda bi program vardı biraz izlemiştim. orda ceza alanı oluşturmuşlardı çocuk bi yaramazlık yapınca belli bi süre o minderde oturmak zorundaydı. çocuk başta kaçmaya çalışıyodu ordaki dadı zorla orda tutuyodu filan. değişik gelmişti. çocuk sonra uyum sağlamıştı. bence kesinlikle uzmanından yardım almalı. benimki sadece bi örnek.

zamanında bende bi çocuğun başına taş atmasım kafası yarılmış kanıyomuş ve hala atmaya devam ediyomuşum düşünün oluyo böyle şeyler çokta takma bence. çok aşırıysa eğer bişeyler yaparsın.
 
5 yaş cocugunda gorulen davranislar bunlar.isirmak vurmak yaramazligin azicik daha fazlasidir.anlattiklarinizda inanin cok acayip cok anormal bir sey goremedim.zira bende kucukken isirmaya bayilirdim:)cok cirkef cok cadi bi kiz cocuguydum ve cogunuda hatirliyorum.simdi ise gayet akli basinda meslegi elinde esiyle cocuguyla mutlu bir anneyim.lutfen bu kadar endiselenmeyin panik yapmayin.bahsettiginiz yaş 5 yani anasinifi yaşı.ceza vermekle dogru yapmışiniz.bir de guzel ve uyumlu oldugu gün için ödüllendirmeyi deneyin.ve gerçekten üzülmeyin ilkokula başlayinca 1,bilemediniz 2. Sinifta dahada durulacaktir.benim oglumda boyle oldu.vurur kirardi.1.sinifa basladi ve şiddet egilimli hareketleri bicak gibi kesildi.
 
kesimlikle ya biz komşunun kızı ile birbirimize girerdik ayırmazlardı kendilerini savunmayı öğrensin derlerdi ve halada annelerimiz biz görüşüyoruz çocuk için kavga olayı tamamen saçmalık çünki kavga ettikten sonra oyuna davem ederdik ağlamaktan şişmiş gözlerimizle
düşünsene annelerin kavga edip küstüğünü ne kadar gereksiz
 
çocuk gelişimciyim. burada yazılanlara çok şaşırdım.
o çocuklar sizin olabilir ama onlara asla ceza verme ve incitme yetkiniz yok. çocuklar dünyaya hiçbir şey bilmeden geliyor. o çocukları eğiten ve yöneten öncelikle aileleri sonra öğretmenleri ve cevresidir. bir çocuk arkadaşlarına ister tek başına ister cevresindeki çocuklara uyup bir şeyler yapsın ceza vermeden önce bunun detayına inmek gerekir. babası acaba çocukla oyun oynarken itişerek güç gösterisiyle mi oyunlar oynuyor veya çevresinde bu şekilde oynayan ona güç gösteren veya severken sertçe onu sıkarak seven biri mi var bir komsu akraba gibi. çünkü bu ince detaylar bile çocugun davranıslarını değistirebilmeye yetiyor. o da normal bir şeymiş gibi çevresindeki yaşıtlarına uygulamaya çalısıyor. şu anki çocuga karsı tutumlarınız çocuk ergenliğe girdiginde size bir bir geri dönecektir. şimdi cezayla başa cıktıgınızı sanabilirsiniz fakat kolay da bir yöntemdir fakat çocuk ergenliğe girdiğinde onunla sağlıklı güvene dayalı bir ilişkiniz yoksa verdiğiniz cezalarla hiçbir şekilde yol alamazsınız. biz yetişkinler olarak bile birçok hata yapıyoruz. çok basit bir örnek vereyim. bir bardak kırdınız bunun sonucunda eşiniz size bağırdı sen ne yapıyorsun dikkat etsene hiçbir seyi beceremiyorsun gibi şeyler söyledi ne hissedersiniz kaldı ki yetişkinsiniz biri size bagırsın çağırsın sessiz mi kalırsınız. çocuklar da birer bireydir unutmayın. empati kurarak onlara yaklasın.
 
birçok anne kendi çabalarıyla montessori yöntemlerini hakkıyla uygulamaya çalısıyor. bu forumda da çok fazla bu şekilde anne var dilerseniz faydalarını nasıl cocuklar yetiştirdiklerini okuyun. bu kadar anne kendi cabalarıyla bir şeyler yapmaya çalısırken ben egitimciyim diyen bir kişinin sırf biraz daha caba gerektirdigi için bunları teoride bilgiler olarak insanlara sunması beni çok sasırttı. kesinlikle teoride bilgiler degil istenirse gayet uygulanabilecek ve hiçbir çocugu incitmeden örnek çocuklar yetiştirmenizi saglayacak yöntemler. fakat insan kazanmaya çalışmak tabi ki daha zor kolaya kaçıp ezip sindirmek daha kolay. ayrıca bu egitim sistemlerinin hiçbirisinde kendi çocugunuzu önde tutun denmiyor bunları uygulamaya çalısan annelere herkesin kendi canı tabi diyerek kendi çocuklarına zarar verenlere neler yaparlar denilmiş. bu anneler burada kendi çocukları için ceza vermeyin demiyor herkes başka bir annenin küçük çocugunun hisleri için yazıyor ve ayrıca bu egitim sistemlerinin hiçbirinde zaten kendi çocugunuz prens prenses denmiyor. sizin çocugunuzun çevresini olusturdukları için diğer cocukların da incinmemelerini önemseyin problemlere öyle yaklasın kendi cocugunuzdan ayırmayın deniyor. birçok anne sadece kendi çabalarıyla bunları bosvermeyip dikkate alıp çaba gösterirken bir egitimcinin bunları hafife alması ve teorik olarak degerlendirmesi gercekten üzücü. BİR EGİTİMCİ OLARAK SÖYLÜYORUM montessori yöntemleri kesinlikle teorik değildir. sonuçlarını da uygulayan aileleri inceleyerek görebilirsiniz.
 

Çocuğun anne baba ayrı, baba sürekli hapise girip çıkıyor.
Bir diğerinin babası hayat kadını peşine düşmüş anne koca derdinde.
Çocuk Allah'a emanet yaşıyor.

Bunlar masal değil!
Benim sınıfın yarısı böyle çocuklardan oluşuyor mesela.
Sevgiyle de yaklaşırım, uzun uzun sabrederim ama bilinçli olarak bir başka çocuğa verilen
zarara gülümseyerek ahhh canım diye yaklaşamam.

Evet bunun ilk yaklaşımı sakince uyarı ve nedenlere inmek, çözüm aramaktır.
Ama belli bir zaman sonra ısrarla zarar vermeye devam eden çocuğa karşı sakinliği bir kenara bırakır
gerekli cezaları veririm.

Tek tip hayatlar yok ki tek tip uygulamalarla her çocuk şak diye kazanılsın.

Hadi önce şu parçalanmış, daha da kötüsü parçalanamayan parçalansa da kurtulsak dedirten
ailelere el atın da daha kolay olsun bir şeyler.

Daha çok uğraştırıyor diye dediğiniz olay o sürede bir başka çocuğun dişine, gözüne mal oluyor farkında mısınız?

Eğitimci olmanız sizin de olaya havadan atıp tutma olarak yaklaşmanıza engel olamamış görüldüğü gibi.

Hadi o engin bilgilerinizle, sihirli değneğinizle önce bu ailelere sonra o çocuklara ulaşın.

Ama dikkat edin o tanıdığınız uzun, uğraştırıcı zaman bir başkalarının canından götürmesin.

Sevgiler..
 
Iste benim soylemek istedigim sey de bu. Henüz bes yasinda minnacik bir cocuktan bahsediyoruz. Sevgiyle yaklasmayip sorunlari cozmeye calismadan duyarsiz bir cocuk yetistirmeye kalkisilirsa ilerleyen donemlerde sorun cig gibi buyuyerek devam eder. Bu bir döngüdür.
Ögretmen cocuklara sinif ortaminda bagirip cagirip butun arkadaslarinin onunde ona ceza vererek, cocugun once utanma yetisini kaybetmesine neden oluyor zamanla da cocuk duyarsizlasiyor. Bu duyarsizlastirilan cocuklardan bir kaci hapise bir kaci kotu yollara gidiyor. Onlarda birey onlarda cocuk sahibi oluyorlar ve onlarin cocuklariylada yine ogretmenler ilgileniyor. duzeltmeye bir yerden baslamak iyi bireyler ortaya cikarmak gerek.. bu durumu Siz de kabul ediyorsunuz aileler ve yetistirme tarzi cocugun karakterinde cok etkili sevgisiz ve sevgiyle buyutulen cocuklar arasindaki farki sizin ogrencilerinizden de goruyoruz. bu cocuk henuz bes yasinda biseyleri duzeltebilmek icin hic de gecmis degil neden bu cocuga sorun cozmeyle degil de cezayla yaklasilmasi noktasinda israrcisiniz. Sevgiyle yaklasilmasini simartmakla eş tutmak neden? Iste orda da bir sınır var arastirirsaniz sevgiyle yaklasip cezasiz sınırlar konulmasi ve sorun cozmeye yonelik bi egitim bu. Insallah bir gun kalbinizdeki katiliktan biraz kurtulursunuz. Insallah hicbir cocugun hakkina girmeden zaten ziyan olmuslar deyip kurtarilabilecek cocuklara yardimdan geri kalip da haklarina girmessiniz.
Biraz dinimize de bakin peygamber efendimizin nasil cocuk yetistirdigine bakin herhangi bir cocuga parmak sallamis mi bakin. Onu taslayan cocuklara bile nasil davrandigini belki iclerinden biri kurtulur deyip de helak olmalarina karsi geldini ve yine cabaladigini hatirlayin. Ogretmenlik gercekten kutsal meslektir hic kolay degildir.
Kimse size ahhhh canim diye yaklasin da demiyor cok farkli bir bakisiniz var, ya simartmak ya ceza vermek degil iki ucta bakiyosunuz olaya. Bahsettigim simartmak degil anlamaya calisip cozum bulmak inanin degisiyorlar.
Ayrica montessori de bu uygulamalari ilk olarak yetimhanelerde uygulamis ve sonuc almistir. Tabi ki tek basina birseyler yapmak zor turkiye sartlarinda fakat bi hikaye vardir orman yanarken bi kus gagasiyla su tasiyomus söndürmek icin. diger butun buyuk hayvanlar sadece seyrediyorlarmis ve ne ise yarayacak ki yaptigin diyerek kusun cesaretini kiriyorlarmis. kus da demis ki uzerime ne dusuyorsa en iyisini yapmaya calisiyorum ise yaramasa bile gerisini siz dusunun
SEVGIYLE KALIN. HOSCAKALIN.
 
Konuyu acan bayan,cocugunu anlamadan dinlemeden ceza verdigini falan soylememiş.bayanı ve eşini zan altinda birakip itham etmekle yardimci olamazsiniz cocuk egitiminde ceza da vardir ödülde.ve lutfen anlatmak istediklerinizi kisa öz ve anlasilir cumlelerle yaziniz.buraya adeta bir kitap yazmisiniz.
 

Alıntıyla yazsanız da ben de farketsem yazdığınızı.

Neyse..

Sizin gösterdiğiniz sevgiyi, sabrı, anlayışı kullanan çocuklar da var.

Ufak sorunlara karşı kimse ceza verip bundan mutluluk duymaz.

Anlamadığınız şey o gösterdiğiniz sınırsız anlayışı kötüye kullanma konusunda ısrarlı olan çocukların varlığı.
Gerçekten varlar ve sandığınız kadar masum olmayabiliyorlar da.

Defalarca uyarmanız, cümlelerin başını sonunu değiştirerek kırk türlü anlatmanıza rağmen
aynı yanlışı yapmaya devam ediyorlar.

Alay edercesine, ben de şu kadarcık boyumla senin sabrınla böyle oynarım dercesine..

Karşınızda haksız yere morartılmış, şişirilmiş göz, kırılmış diş, yarılmış kafa görünce
gelen veliye montessoriyi siz anlatırsınız artık.

Ölmedi ya çocuğunuz canım yaşıyor işte orası yaralı eksik kalıversin aaaa montessori okuyun biraz diye yollarsınız :)

Benim için birinin diğerinden üstünlüğü yok.
Hiç birini gereksiz şımartmam ya da cezalandırmam.

Daha yazmayacağım size..
İyi akşamlar..
 

Yok kendisi bana yazıyor zaten uzun uzun.
Konu sahibinden çıktı olay :)
 
Yok kendisi bana yazıyor zaten uzun uzun.
Konu sahibinden çıktı olay :)
Cocuk gelisimciyim dedigi icin yazdiklarini okumak istedim.ama cok uzundu üşendim okumaya:) okumayi pek sevmedigimden kisa anlatimlar daha cok hosuma gidiyor
 
Cocuk gelisimciyim dedigi icin yazdiklarini okumak istedim.ama cok uzundu üşendim okumaya:) okumayi pek sevmedigimden kisa anlatimlar daha cok hosuma gidiyor

Okumayı severim.
Üşenmeden okudum sıkıcı, iç içe anlatıma rağmen.

Sadece keşke deneyim kokan, içi dolu yazılar olsa gerçekten memnun kalacağım ama maalesef..
 
Cezalandirmak onu daha hircin ve size karsi gardini alan sizi dusman olarak goren bi cocuk haline donusturecektir. Birseylerden mahrum birakarak cocugunuzu egitemezsiniz. İlk once onunla arkadas olun ve dinleyin muhabbet havasinda yanlislari dogrulari anlatin.
 
Cezalandirmak onu daha hircin ve size karsi gardini alan sizi dusman olarak goren bi cocuk haline donusturecektir. Birseylerden mahrum birakarak cocugunuzu egitemezsiniz. İlk once onunla arkadas olun ve dinleyin muhabbet havasinda yanlislari dogrulari anlatin. Onu anlamaya calisin ve asla dovmeyin.
 
Evet, arkadaşı onunla öyle oynadı diye bu şekilde eğilimleri var. Birde yanında yaramaz bir çocuk varsa hemen ona uyabiliyor. Ailede kesinlikle bağırma, çağırma yoktur. Sürekli konuşulur, anlatılır. Artık ceza en son caydırma yöntemi olmuştur. Dinlemiyorsa artık ne yapmak gerekir ki?
 
Siz sanırım benim yazdıklarımı okumamışsınız. Anlayıp dinlemeden burada yazdıklarınıza bakılırsa çok çelişki içerisindesiniz..
 
Her sonuç doğurabilir bu yöntem ama denemeden bilemeyiz. En son çare olarak kullanılan bu yöntem belkide ileride veya benim yaşlılığımda da bana ceza olarak geri dönebilir. Ama artık bazı şeyler çığrından çıktığı vakit insan bir şeyler arıyor. Yapılacak birşeyleri denemeye çalışıyor. Dediğim gibi biz her yolu denedik, anlatma, konuşma, bütünlük, babası okuluna gitti arkadaşlarına kitaplar okudu. İlgilendik. Fakat oyun olarak gördüğü bu şiddet eğiliminde tamamen bizden çıkan olaylar, yani dış etkenler. Arkadaş, bakıcının oğlu vs. Ama şuanda çok şükür biraz daha iyi.
 
cezalandırma bence de kesinlikle bir yöntem olamaz. zaten adil bir yöntem olsaydı çocuğunuzun da tasvip etmediği, hoşlanmadığı bir durum yaşadığında aynı yönteme başvurmasını haklı bulmanız gerekirdi. çocuğa bunu yaparsan ceza veririm demek yerine bunu yapmazsan sana ufak bir ödül vericez demek bence de daha yapıcı. bu ödül illa ki maddi değer taşımak zorunda değil. tv izleme süresini bi günlüğüne uzatmak, bir parça fazla çikolata vermek gibi ufak şeyler için bile çocuklar müthiş değişimler gösterebiliyorlar. bence bu inancımızdaki cehennem korkusuyla değil cennetle ödüllendirilme arzusuyla yaşamak isteğinde dahi en çok kendini gösteren davranış farklılığıdır. korku bırakın çocukları yetişkin insanları bile inanılmaz hatalar yapmaya sürüklüyor. aileye ve etrafa karşı daha hırçın davranmalarına sebep oluyor... dayak zaten ağıza bile alınmamalı bence. annelik veya babalık topluma ait bir bireye şiddetle yaklaşma yetkisi vermez hiçbir insana... elbette bazen çok sinirleniyoruz. ama unutmamak lazım ki öfke de insana dair... işte çocuklarımızda başka şeylere öfkelenebiliyorlar. sorun zaman zaman öfke hissetmeleri değil, öfkeyi kontrol etmeyi ve değiştirerek başka şeylere yöneltmeyi bilmemeleri. siz de öfkeye öfkeyle karşılık verince iş çığrından çıkıyor. öğretici olmak yerine yaptığı hareketi desteklemiş oluyorsunuz aslında. bir de öğretmenlerinde şikayet duyduğunuzda neden böyle yaptın, öğretmenin söyledi vs demeyin bence. çünkü bu defa öğretmene, eğitim sistemine, ve sözkonusu arkadaş/arkadaşlara karşı da daha fazla sinirlenmesine sebep olursunuz. kısaca öfkesini tekrar yüzeye çıkarır ve beslersiniz. bunun yerine detaylı sorular sorarak kendi anlatmasını sağlayın. böylece hem dürüst olmayı, hatasıyla yüzleşmeyi de öğrenmiş olur. bir de çocuklar kendileri dile getirdiğinde yanlışlarını daha iyi görebiliyorlar... uzun ve sıkıcı olmamıştır umarım. kolay gelsin, sevgiler :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…