- 14 Ekim 2014
- 3.265
- 3.578
- 168
- Konu Sahibi desperatezynp
-
- #41
O bahsettiginiz fazla sancili nisanlilik surecini suanda yasayan ve 12 gun sonra dugunu olan bir Allah'ın kuluyum. 3 yıldır tek bir kavga etmeden bugunlere gelip (hatta universite ogrenci evini birlikte paylasip peri masallarindaki kadar mutlu 2 yıl gecirip), herkes tarafindan ornek cift gosterilip nişan doneminde aileler yuzunden birbiriyle neredeyse kanli bicakli hale gelmis bir ciftiz. Daha dogrusu ben onla kanli bicakli hale geldim o her zaman sakin ve mantikli yapisini korumayi basarabilen biridir. Benim sinir sistemin ciddi cokuntu icinde. Ve bu yuzden evlenince sizin gibi olmaktan korkuyorum inanın.. Bence bu durumun yasadiginiz sorunlarin gecici bir disa vurumu. Ama boyle gitmesin.. Evliliginiz yara alir. Toparlanmalisiniz.
Konu sahibinin anlattiklarini ben dogal bulmadim acikcasi.
Yeni evliligi boyle yasayan da mutlaka ki vardir ama cidden mantikli bulmuyorum. Simariklik gibi.
Bence ne zorluklarla esine kavustugunu hatirlayip, esine her firsatta sarilmali, her firsatta sevismeli, kendi kendini motive etmelisin.
Calisiyor musun bilmiyorum ama calismiyorsan esine sariyor da olabilirsin bak.
Ooo hayirli olsun :)
Az kalmis.
Konu sahibinden feyz alma bu konuda.
Evliligi bir amac olarak gordugunuz icin. Ulasmak icin at gibi yaristiginiz "muhtesem yuksek sosyal statu"ye ulastiginiz icin. Artik iyice kendinizi salar, rehavete birakirsiniz. Kadinlari aptallastiran ve hayatla (bebek yapma) disinda ilisigini kestiren evlilik kurumuna hosgeldiniz.Merhaba arkadaşlar, uzun süreli bir ilişki, aşırı sancılı bir nişanlılık sürecinden sonra nihayet evliyim... Ancak yolunda gitmeyen birşeyler hissediyorum. Eşime karşı tuhaf bir ilgisizliğim söz konusu. Heyecanlanmıyorum artık, eve gelmesi yakınlaştığında kendime özen göstermek istemiyorum, mutfakta onun için saatlerce yemek pişirmek istemiyorum. Hatta bu aralar pek yakınlaşmakta istemiyorum. Birlikte oturup sohbet etmek güzel, ama bundan fazlası içimden gelmiyor. Sanki arkadaşımmış gibi.. Buna benzer sıkıntılar yaşayanlar varsa tecrübelerini okumak için sabırsızlanıyorum.. (Bu arada 2 buçuk aylık evliyim).
Aynı anlattığınız şekilde geçti nişanlılık dönemim. İçimde istemesemde eşimin ailesine karşı kin duyuyorum, eşime her baktığında babasını görüyorum.. İnanılmaz tartışmalar yaşadık ama uzun süreden sonra ayrılıp herşeyi mahvetmek istemedik. Şimdiyse ona göre unutulup gitmesi gereken meseleler olarak kaldı, çünkü hasar gören taraf hep ben oldum...O bahsettiginiz fazla sancili nisanlilik surecini suanda yasayan ve 12 gun sonra dugunu olan bir Allah'ın kuluyum. 3 yıldır tek bir kavga etmeden bugunlere gelip (hatta universite ogrenci evini birlikte paylasip peri masallarindaki kadar mutlu 2 yıl gecirip), herkes tarafindan ornek cift gosterilip nişan doneminde aileler yuzunden birbiriyle neredeyse kanli bicakli hale gelmis bir ciftiz. Daha dogrusu ben onla kanli bicakli hale geldim o her zaman sakin ve mantikli yapisini korumayi basarabilen biridir. Benim sinir sistemin ciddi cokuntu icinde. Ve bu yuzden evlenince sizin gibi olmaktan korkuyorum inanın.. Bence bu durumun yasadiginiz sorunlarin gecici bir disa vurumu. Ama boyle gitmesin.. Evliliginiz yara alir. Toparlanmalisiniz.
Aksine, ben özgürlükçüydüm hep, paramı kazanıp dünyayı gezmek istedim,uzun süre çalıştım ve çeyiz yaptım kendime :s evlilik düşüneceğim en son şeydi... Biz sevgiliyken çok daha mutluyduk. Ancak içinde bulunduğumuz toplumun yapısı gereği, bu ilişkiyi resmiyete taşımamız gerekti. Şimdiyse ciddi bir bocalama yaşıyorum.Evliligi bir amac olarak gordugunuz icin. Ulasmak icin at gibi yaristiginiz "muhtesem yuksek sosyal statu"ye ulastiginiz icin. Artik iyice kendinizi salar, rehavete birakirsiniz. Kadinlari aptallastiran ve hayatla (bebek yapma) disinda ilisigini kestiren evlilik kurumuna hosgeldiniz.
Ama siz karar verdiniz, kimse sizi tabanca zoruyla evlendirmedi. Kendi elinizle orzgurlugunuzu bir tepsinin icinde teslim ettiniz. Bence sorumlulugu kabul edin,ya bu kurumdan istifa edin ya da devam edin.Aksine, ben özgürlükçüydüm hep, paramı kazanıp dünyayı gezmek istedim,uzun süre çalıştım ve çeyiz yaptım kendime :s evlilik düşüneceğim en son şeydi... Biz sevgiliyken çok daha mutluyduk. Ancak içinde bulunduğumuz toplumun yapısı gereği, bu ilişkiyi resmiyete taşımamız gerekti. Şimdiyse ciddi bir bocalama yaşıyorum.
Dönem dönem olur böyle şeyler size tavsiyem birlikte gezmelere falan gidin arkadaşlarla buluşun size heyecan lazım biraz monotonlaşmışsınız sanırımMerhaba arkadaşlar, uzun süreli bir ilişki, aşırı sancılı bir nişanlılık sürecinden sonra nihayet evliyim... Ancak yolunda gitmeyen birşeyler hissediyorum. Eşime karşı tuhaf bir ilgisizliğim söz konusu. Heyecanlanmıyorum artık, eve gelmesi yakınlaştığında kendime özen göstermek istemiyorum, mutfakta onun için saatlerce yemek pişirmek istemiyorum. Hatta bu aralar pek yakınlaşmakta istemiyorum. Birlikte oturup sohbet etmek güzel, ama bundan fazlası içimden gelmiyor. Sanki arkadaşımmış gibi.. Buna benzer sıkıntılar yaşayanlar varsa tecrübelerini okumak için sabırsızlanıyorum.. (Bu arada 2 buçuk aylık evliyim).
Burasi cogunlukla anlamak varken elestirmeyi secenlerle dolu. Sizi de pek anlayamamislar, sanki evlenmek cok kolaymis yada herkes cicekli bahcelerdem gecerek dunya evine giriyormus gibi.. ama ben anliyorum sizi. Insan yipraninca ve yillardir hayalini kurdugu evlilik yolunda surekli sorunlar yasayinca psikolojisi fazlaca bozuluyor ve mutlu olmasi gereken seylere mutlu olamamaya basliyor. Bence birlikte bir evlilik terapistine gidin. Sorunlarinizi aşma yolunu, yiprananlari onarma yolunu secin. Sonucta artik sevdiginiz adamla evlisiniz ve tum yasanmis olanlar bunu degistirmiyor. Mutlu olmalisiniz, mutlu olmak icin gerekirse yardim almalisiniz.Aynı anlattığınız şekilde geçti nişanlılık dönemim. İçimde istemesemde eşimin ailesine karşı kin duyuyorum, eşime her baktığında babasını görüyorum.. İnanılmaz tartışmalar yaşadık ama uzun süreden sonra ayrılıp herşeyi mahvetmek istemedik. Şimdiyse ona göre unutulup gitmesi gereken meseleler olarak kaldı, çünkü hasar gören taraf hep ben oldum...
Merhaba arkadaşlar, uzun süreli bir ilişki, aşırı sancılı bir nişanlılık sürecinden sonra nihayet evliyim... Ancak yolunda gitmeyen birşeyler hissediyorum. Eşime karşı tuhaf bir ilgisizliğim söz konusu. Heyecanlanmıyorum artık, eve gelmesi yakınlaştığında kendime özen göstermek istemiyorum, mutfakta onun için saatlerce yemek pişirmek istemiyorum. Hatta bu aralar pek yakınlaşmakta istemiyorum. Birlikte oturup sohbet etmek güzel, ama bundan fazlası içimden gelmiyor. Sanki arkadaşımmış gibi.. Buna benzer sıkıntılar yaşayanlar varsa tecrübelerini okumak için sabırsızlanıyorum.. (Bu arada 2 buçuk aylık evliyim).
Normal. Evliliğin ilk yılı tehlikelidir, hatta ilk iki yılını devirmişleri asıl o zaman tebrik etmek lazım diyorum.
Ne kadar flört etseniz de, evlilik işi ayrıdır. Birden aynı evde farklı bir düzende yaşamaya başlarsın, hani buluştuğunuzda 4-5 saat onun yanındayken sana mükemmel görürnen o adam var ya, evdeyken; osurur, wcye kapağı açmadan işer, ona dokunmasan tv önünde ayı gibi yatar, senle evlenmiş olmanın verdiği rahatlıkla sana eskisi gibi hayran davranmaz hayvan davranmaya başlar. Evlenirken yaptığı borçlar da onu boğar. Aileler falan görüşme işini dengeleyemez ya çok boğar ya hiç aramaz sormaz.. bunlar hepsi sizi gerginleştirir...
Sen yeni bi evde yeni bi düzenin içine girme telaşıyla bunlarla da yüzleşir, sanki o evlendiğin adamın gitmiş olduğunuzu sezip sonsuza dek böyle mi oalcak diye birden boşluğa düşersin.
İşte orası, hoş geldin burası evlilik :) Ama böyle sürmüyor tabi, nişanlıyken sevgiliyken falan yaşadıklarını bi kenara bırak onlar ayrı şeyler.
Evlilikle yaşananlar da ayrı olur. Biraz şoka girdiğinden tahammülsüz olmuşsun ve eşin sana batmış anladığımca bir de tartışma yaşamıssınızdır.
Hepsi geçecek, bunlar bir süreç. İkiniz de yeni düzene alışıyorsunuz, alıştığınızda en iyi arkadaşın o olacak. Tartıştığınızda bile güleceksiniz yeri gelecek, 1 saat önce vazo kırıyorsan 1 saat sonra sarılıp film açıp izleyeceksiniz.
Demem o ki, gene biraz da beklentilerine ve neleri feragat edebileceğine bakıyor iş. Aynı şekilde eşin için de geçerli...
Eşim bu konuda bırakın konuşmayı beni dinlemek bile istemiyor, çünkü ne zaman konuşmaya başlasak kavgaya dönüşüyor. Patlaması yakın bir volkan gibiyim içimde sönmeyen bi nefret var ve bu uzun yıllardır beraber olduğum eşimin önüne geçiyor. Düğünüm bile eşimin tuhaf ailesi yüzünden mahvoldu. Onlardan hiç haz etmememe rağmen aramzda bir sıkıntı yokmuş gibi ilgili konuşuyorum, hiç tavır yapmıyorum, saygısızlık etmiyorum. Onlarsa hiç burunlarından kıl aldırmıyor.. Yanii mağdur olan ben, üzülen yıpranan ben, eşimde birşeyler söyleyip yatıştırmıyor. Ailesine suç bulmak istemiyor hatta benim ailemi atıyor öne.... Bizimde aynı sizin gibi geçti sevgililik dönemimiz. Aşırı güzel zamanlar geçirdik ortak noktalarımız vardı, ama şuan o zamanlardan eser yok. Evlilik değil ama, ailelerin işin içine girmesi herşeyi mahvetti... Çok konuştum :) Yorumlarınız için teşekkürler.Burasi cogunlukla anlamak varken elestirmeyi secenlerle dolu. Sizi de pek anlayamamislar, sanki evlenmek cok kolaymis yada herkes cicekli bahcelerdem gecerek dunya evine giriyormus gibi.. ama ben anliyorum sizi. Insan yipraninca ve yillardir hayalini kurdugu evlilik yolunda surekli sorunlar yasayinca psikolojisi fazlaca bozuluyor ve mutlu olmasi gereken seylere mutlu olamamaya basliyor. Bence birlikte bir evlilik terapistine gidin. Sorunlarinizi aşma yolunu, yiprananlari onarma yolunu secin. Sonucta artik sevdiginiz adamla evlisiniz ve tum yasanmis olanlar bunu degistirmiyor. Mutlu olmalisiniz, mutlu olmak icin gerekirse yardim almalisiniz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?