Yolda yürüyen kadınlardan kıskanmak.

Bence de öyle rahatsız edecek bakış kesinlikle başkadır. Her kadın beğenilmedi ister. Özellikle hemcinsi tarafından. Benim eşimle ilişkim farklıdır iyi de arkadaşızdır. Öyle bakip amiyane tabirle karı kız kesmiyoruz tabi ama benim de çok dikkatimi çeker. Anlık bakarım kılık kıyafetini nasıl da yakistirmis, saçlar da ne güzel, ayakkabı, çanta vs. Bence herkes bakar. Anlık kısa bakışlarla ya da öylesine dikkat çeker.
 

Ne alakası var? Güzele güzel demeyi bileceksin hepsi bu kadar. İnsanoğlu doğası gereyi karşı cinse meğillidir. Önce bi bunu algılamak lazım. Bende bakıyorum oda bakacak. Bu gayet olağan bir durum. Bakmakla yatmak ayrı şey. Önce bi bunu kabullenmek lazım. Ayrıca bakmak var bakmak var. İçine düşer gibi bakmak başka güzel diye bakmak başka. Karşıdakini rahatsız etmeden baktıktan sonra ne var bunda? Herhalde sokağın ortasında bağıra bağıra yapmıyoruz bunu. Kendi kendimize duyacağımız şekilde oluyor. Güzele güzel demeyi bilmek gerekir. Fesatlanmanın alemi yok. Dünyanın en çirkin kadını ben olmadığıma göre, en güzel kadını da ben değilimdir öyle değil mi? Biraz kadın erkek doğasını bilerek hareket etmek gerekir. Saçma kıskançlıkların lüzumu yok. Adamları kıskançlıktan sıkboğaz ediyosunuz, sonrasında vay neden aldatıldım vay neden şöyle oldu böyle oldu. İnsani bir dürtüye baskı uygulamaya kalkacağınıza durumu olduğu gibi kabullenmek bana göre daha sağlıklı. Size göre özgüvensiz olabilir. Çokta fifi yani
 
Bendede. Vardi ilk evlendigimde nereye bakiyo diye surekli esime bakardim kavga bile cikardigim oldu ama yillar gectikce bende umursamaz oldum suan ona degilde etrafima bakiyorum boyle dhaa rahat :)
 
Boğucu bir davranış. Baskı istek doğurur unutmayin.
Dışarıda rahat olmayı deneyin. Binaları izleyin, vitrinleri izleyin.
 
Bakmak ile görmek aynı şey değil bence. Eğer bilinçli bir anlık bakış bile varsa ben bunu sorun ederim. Kıskanç bir insan değilim, kısa şort da mini etek de giyerim. Ama yanımdaki adamın başka kadınları bir saniyeliğine bile olsa kötü hissettirip "neden bunu giydim ki sanki" diye düşündürmesi beni geri dönüşü olmayan yollara sokar.

Sevgiliniz özellikle bakmıyorsa ve sizi rahatsız eden şey dışarı çıktığında şortlu insanlar görüyor olması ise ona yapacak bir şey yok. Sizi de şortlu görüyorlar sonuçta. Adam yazın eve kapanacak değil.
 
Sen bu kızlar arabada iken bize kaza yaptirirsin diyor o olayda, şaka gibi ama ülkemizde yaşanan bir durum. Normal ama erkek değil mi tabi ki bakar!! Amca hakli kazada yapılır o kızlar varken!! Bakalım daha neler göreceğiz , şu güzel ulkemde?
 
Aman ne çok şortlu mini etekli kadın varmış öyle,tatil bölgesinde filanmisiniz :) güven sorunun varsa iyi düşün.ama adam bakmıyor fakat görüp başını ceviriyorsa takmaman gerekli.
 
Bende kendime kiskanc diyordm ama siz asmissiniz :))) sakin belli etmeyin zaten kiskandignizi kendinize güvenin siz çok guzelsiniz sonucta :)))
 

Herkes bakar mı bilemem, ama herkes baktığını görmez. Çünkü biraz da ilgi alanına göre şekilleniyor görme işi. İnsanlar ve insanların nasıl göründüğü, güzelliği vb umurunda olmayanlar var... Babam mesela, yolda yanından geçerken, dibine vardığımızda bizi bile görmediği çok oldu annemle :) Seslenirdik öyle fark ederdi çünkü baktığını görmüyor adam, uzağa bakıyor, caddenin geneline bakıyor. Bu da bi çeşit mesela

Eşimden örnek vereyim, birlikte yürüyüşe çıksak ve yeni bir resim peşindeysem o sıra bilhassa, tüm kadınlar gözümden bi geçer yürürken. Ve belirtmeliyim ki çirkin kadın görmedim ben ömrümde, hepsinin bir havası, yüzünde mutlaka güzel bir yeri var, sadece kimi (Bence) yanlış saç-giysi- makyaj tercihleri vb ile kendini sönükleştirenler. Ha ama kimilerinin çok daha ayrı bi havası ve güzelliği var misal... Aynı yolda yürüyelim eşimle, o cadde üzerindeki tüm araba modellerini, renklerini, nasıl park edildiğini, kaç senesinde üretildiğini, fiyatlarını sayıversin mesela. Onun ilgi alanı da o, araba inceler, benim insan süzdüğüm gibi, o da araba süzer plakalarından çıkarım yapar hikayesini yazar. En yakın örnek, dün üstü açık lüks bir araba Adana plaka, omzumu dürttü "Adanalı abinin araba da pek klasmış" diye. İlgi alanı işte.

İlgi alanı safi cinsellik olan, insanları et gibi gören, aklı sürekli buraya basanların bakışı da ayrı oluyor ki zaten ona da taciz diyoruz.

Öyle bakar-bakmaz, bakanların hepsi şöyledir diye genellemek pek doğru gelmiyor bana özetle. Çeşit çeşit herkes.
 

Sonuç olarak kafama takmamalı mıyım bu durumu?:) Benim erkek arkadaşımda kuşa, böceğe, arabaya, evlere bile çok dikkatli bakan bir insan. Güzel giyinmeyi sevdiği için bir adam geçiyor diyelim, adamın kıyafetine bakıyor veya saatine. Bunlar beni rahatsız etmese de bir kadına bakınca geriliyorum. Bakmak deyince süzmek değil, karşımızdan geçen insana biz de nasıl bakıyorsak öyle. Sonra hemen ya başını eğiyor yada başka tarafa bakıyor. Ya da bilemiyorum ben varım diye mi.. Ben yokken dışarıda nasıl bilemiyorum. Sonuç olarak herhangi birinin bacaklarını veya dekoltesini gördüğü an devrelerim yanıyor :)
 
Buna kısaca algıda seçicilik diyoruz. Herkes görmek istediğini görür. Söz konusu insansa kesin yargılar bizi hep yanıltır.
Tabi ki her kadının kendine göre bir cazibesi vardır ne derler çirkin kadın yoktur bakimsiz kadın vardir. Ama hayat kesmekesi işte. Herkesin önceliği bakım yapıp süslenmek olmuyor. Ama keşke yapabilsek insanın ruh haline çok iyi geliyor ya.
 

Eşimin nereye baktığını takip etmek gibi bir takıntım olmadığı için, bilmezdim yani, aklıma gelmediğinden belki de hani şu kadının totosuna mı bakıyor, şu kadında dekolte var du bakim bi nereye bakacak demediğimden bilmezdim.
Hamilelikte hormonlarım bi coştu bi ara, ayarım bozuldu bi, kendimi bedenen kötü hissettiğim özgüven olarak kendi kendimi sabote ettiğim (Altını çizdim bunun üzerine düşünün lütfen) ufak bir süreçte eşimin nereye baktığını tahlil etme çabalarım oldu. Dediğim gibi, araba keser, sosyal bir insan olduğu için insanların yüzlerine doğru bakar ("Tanıdık mı?" diye sanırım) ne kadarını görür bilmiyorum, bakar yani kadın erkek bakar, ama dalgın ve hedefe kilitli bakmaz, insanları rahatsız edici-yargılayıcı da bakmaz. Önemli olan bu.

Siz de takmasanız mı artık? Yazımda altını çizdiğim yer üzerine düşünün bi, bu sizin kendi içinizde halletmeniz gereken bir sorun, ilginiz-algınız kendi görüntünüzde beğenmedikleriniz yüzünden buna kaymış tamamen.
 

Öyle. Herkesin önceliği bir değil ve herkes de nasıl göründüğünü başkasının/modanın/genelin estetik algısınca düzenlemek, bunu umursamak zorunda da değil. Bu yüzden çeşitlilik oluyor-olmalı zaten. :)
Bu konu içinde çok örnek verebilirim çünkü çok insan inceledim-inceleyenle bir arada bulundum, yüzlerindeki kırışıklıklar misal; göz çevresinde daha yoğun olanları hep "Ağladığı çok şey olmuş" diye kodlar kafam; belki uykusuzluk gece hayatı vb. ama bende otomatik böyle bir algı oturmuş, çünkü çizerken yüze bi duygu ifadesi verme çabam oluyor ister istemez ve gözdeki yorgunluk hissi hemen hüznü, hüzün de bende sağlık sorunlu hayatı (Bu da kendi yaşantımdan otomatik çıkarım işte) çağrıştırıyor.

Böyle anlatınca da salt yaşlı, eski kapı ve kedi fotoğrafları çekip duran fotoğrafçılar gibi oldu
Vaktinde üni.deyken yazarlık bölümündeki arkadaşlar bi kafede hususi sote bi masaya oturur, gelen geçenin kendilerinde uyandırdığı hisse göre hikaye yazmaya çalışırlardı, kambur yürüyen bir kızın hikayesini, ergenlikte göğüslerini gizlemeye çalışmasından çıkarımla muhafazakar bir aile içinde uydurup yazdılar gibi gibi...

Konuyu saptırmada bir numarayım biliyorum
 
Hehehe bu yoldan geçenleri inceleyip hikaye uydurma bir ara çok modaydi ama. Hala öyle mi bilmem. Yolda yürürken bütün dikkatim küçük danamda çünkü. Beni gören ne dırdırcı bir kadın ufacık çocuğa bir gün yüzü göstermiyor diye düşünür. Çocuğu çok uyarıyorum ne yapayım çok başına buyruk çünkü. Sürekli tepesindeyim gel, yapma,etme, alma, dokunma, gitme, elleme... oha hakkaten pek dirdirciyim.
O yüz hatları kırışıklar çok karakteristik değil midir ama? Hepsinin ardında ayrı bir yaşanmışlık var sonuçta. Biz de bu hayat izlerini çirkin çirkin botokslarla gizlemeye çalışıyoruz. İfadesiz tek tip suratlar geziyor sonra. He iyi ve profesyonel müdahaleye ben de destekliyorum o ayrı.
 
Kendine daha çok güvenmeni ve kıskançlık yaptığını sevgiline belli etmemeni tavsiye ederim. Bacakların güzelleşsin istiyorsan ip atla
 

Çocukla sokağa çıkınca tek gördüğüm çocuk oluyor, algı değişiyor işte.
Mümkün değil çocuk yanımda, ben de öyle insan süzeceğim, manzara bakacağım, oh şöyle içim açılacak... Oğlum oraya gitmiyoruz, oğlum yürürken önüne bakar insanlar düşeceksin, çocuklar anneleri babalarının elini tutar derken ömrümden birkaç seneyi bırakıp dönüyorum eve her seferinde. Bi de insanlara aşırı ilgili, milletin yanından toplayacağım diye uğraş dur, her gezmemiz ayrı bi musallat hikayesi.

Kırışıklık ve botoks olayına çok da bir şey diyesim gelmiyor, herkes yaşanmışlık sevmeyebilir.
Aklıma çok sevdiğim bi teyzem gelir estetik operasyon vb. konularda, kendisi ressam, öyle bi sitemle (Affedersin) "Her yaşın güzelliği var derler, yalan yaa, şuna bak (Kendi yüzünü gösteriyor) nesi güzel, bkum güzel" demişti dayanamayıp kahkahayı basmıştım. Ne diyeyim, kedi kadın ifadesine kadar yolu var, herkesin hayatına kimse karışamaz.
Tırsmasam bir iki şey yaptırmıştım ben de çoktan, ama korkuyorum...
(Konu dışından banlama Mune lütfen )
 
Hulâsa deyip konuyu toparlayalim yaklaşan ban'in ayak seslerini duyuyorum. Yani insan etrafa bir şey görmek için bakmayabilir. Her bakan sapik olacak diye bir kaide yok. Zaten kötü bakış hissedilir. Konu sahibi bu açıdan rahat olsa kendisi için de iyi olur.
 
Valla bakılır yani pis anlamda değil ama gzel hatun görüncede yakışıklı bi beyde görsem bakarım sevgilimleyken de ben bile gösteririrm hatta Allah sahibine bağışlasn diyerek :) demek istedigim nasil bakildigi önemli ..her güzelin bi güzeli varsa her yakışıklınında bir yakışıklısı vardır daima..böyle şeylere çok takılmayın yaşınız küçük galiba :) ya da ego sorunu mu var eminim sizde çok güzelsinizdir ve başkaları da sizin güzelliğinizi kıskanıyordr :)
 
Bence çoğu kadında olan bir durum bu.oncelikle soyle düşünün hiç kimse mükemmel değil,kusursuz hiç degil.en azından kalın da olsa bacaklarınız var yürüyebiliyorsunuz.o bacaklara sahip olmayanlar var,tekerlekli sandalyeye bağımlı olan.bunlari duygu sömürüsü olsun diye söylemiyorum ders vermek niyetinde de değilim ki haddim değil.
Sadece kendinizi her halinizle sevin,olduğunuz gibi kabullenin.eminim onun da hoşlanmadığı özellikleri vardır.baska bir kadının bacaklarina yiyecek gibi bakarsa zaten o adam iflah olmaz hele hele sizi bunun ıcin başkasına tercih edecekse hiç üstünde bile durmayın derim.
Uzun oldu özür dilerim ama içimden geçenleri yazdım
Ben böyle böyle aştım bu hisleri çünkü.sevginiz daim olsun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…