Bence de öyle rahatsız edecek bakış kesinlikle başkadır. Her kadın beğenilmedi ister. Özellikle hemcinsi tarafından. Benim eşimle ilişkim farklıdır iyi de arkadaşızdır. Öyle bakip amiyane tabirle karı kız kesmiyoruz tabiHah, aynı kafadayız.
Güzel görünce eşime bak diye göstermem ama ben çaktırmadan ufacık bi bakarım; estetik gelir.
Cinsel ya da tehditkar bir şey değil bu ya da kompleks de değil esasen, "Kusursuzluk" aramak gibi. Bu siteden resimlerimi gören bazı kişiler var ve bilirler, kadınları resmederim, kadın yüzleri, kadın figürü, kadın vücudu, duruşu...
Hayali çizerim ama bakarak malzeme de toplarım istemsizce, tik gibi. Bi hava sezersem birinde görüp, beğenirsem, çizimimi ona benzetirim, örnek gibi aklımda canlandırır üzerinde oynarım. Kıyafette de bu böyledir; severim yakıştırana bakar düşünürüm "Şu tarz bi kıyafet bana gider mi?" diye, ya da "Ne güzel yakıştırmış ya maşallah" derim.
Niye her şey hemen sapıkça bakmak olarak yorumlanıyor ki? Ben de bu önyargıyı anlamıyorum. Rahatsız edici bakış anlaşılır zaten.
Su tavirlari sergileyen kadinlar "kiskaniyorum" diyen kadindan 182736647 kat ozguvensizdir.
Niye gosteriyorsunuz desem elle tutulur bi cevap bile veremezsiniz.
Esiniz sevgiliniz "noluyor?" Demiyor mu hic size? Ne cevap veriyorsunuz?
Esime su yavruya bak bilmem ne desem ustune bakmayan adami zorla baktirsam "Noluyor hic mi bisey gormedin, gormedik." Diyebilir muhtemelen.
Cidden hic mi gormediniz? Ilk kez gorupte gosterdiyseniz yine anlarim. Yavruya bak filan ne cirkin seyler. Sizin arkanizdan bu sekilde muhabbet donse ve zorla adamlari size baktirsalar rahatsiz olmaz misiniz?
Kiskanc degilim, ben gosteriyorum zaten olaylarini bi gecin. Bakacaksa da bakmasin diye yapiyorsunuz bunu veya ben gosterdim diye kendinizi filan rahatlatiyorsunuz. Ama gorseniz esiniz, sevgiliniz birinin icine duser gibi bakiyor en cok kiyameti siz koparirsiniz. :))))
Sonra gel de rahat yuru erkegi ayri sapik, kadini ayri degisik esine, sevgilisine zorla baktirir filan...
Bendede. Vardi ilk evlendigimde nereye bakiyo diye surekli esime bakardim kavga bile cikardigim oldu ama yillar gectikce bende umursamaz oldum suan ona degilde etrafima bakiyorum boyle dhaa rahat :)Çok kötü bir huyum var. Erkek arkadaşımla dışarı çıktık diyelim, yolda yürüyen şortlu etekli kadınların bacaklarına gözü kaydığı an tüm moralim bozuluyor ve eve dönmek istiyorum. Sakın yanlış anlamayın bende şort ve etek giyen biriyim, ki malum yaz. Saniyelik bir bakışı olup başını hemen çeviriyor, ama çok kez bakışlarını gördüm. Dikkatlice asla değil önümüze çıkan birine nasıl bakıyorsak öyle. Başı önde de gezemeyeceğine göre normal diyorum ama içim içimi yiyor. Tam önümüzde güzel bir hatun oluyor mesela bacaklar sütun. Bir de benimkiler... roberto carlos :) Dediğim gibi yazın bir rahat rahat huzurlu gezemiyorum bu saçma düşüncelerle uğraşmaktan. Kendisine hiç söylemedim, belli de etmedim. Galiba baktığı herhangi bir kişiyi beğenmesinden bile endişe duyuyorum. Bu durumu nasıl aşabilirim? Ailesiyle de tatile gidecek yakın zamanda. Aman bendeki mutsuzluk, çökkünlük... Beni anlayıp yardımcı olursanız çok mutlu olurum.
Sen bu kızlar arabada iken bize kaza yaptirirsin diyor o olayda, şaka gibi ama ülkemizde yaşanan bir durum. Normal ama erkek değil mi tabi ki bakar!! Amca hakli kazada yapılır o kızlar varken!! Bakalım daha neler göreceğiz , şu güzel ulkemde?Daha bugün bir video izledim. Amcanın biri otobüse biniyor ve mini etekli kızı görünce sen bunlarla nasıl yolculuk ediyorsun diye şoföre çıkışıyor. Şöför karışamam diyince çek karakola diyor. Ruh hastası kızı mini etek giydi diye hapse attıracak herhalde
Bence de öyle rahatsız edecek bakış kesinlikle başkadır. Her kadın beğenilmedi ister. Özellikle hemcinsi tarafından. Benim eşimle ilişkim farklıdır iyi de arkadaşızdır. Öyle bakip amiyane tabirle karı kız kesmiyoruz tabiama benim de çok dikkatimi çeker. Anlık bakarım kılık kıyafetini nasıl da yakistirmis, saçlar da ne güzel, ayakkabı, çanta vs. Bence herkes bakar. Anlık kısa bakışlarla ya da öylesine dikkat çeker.
Herkes bakar mı bilemem, ama herkes baktığını görmez. Çünkü biraz da ilgi alanına göre şekilleniyor görme işi. İnsanlar ve insanların nasıl göründüğü, güzelliği vb umurunda olmayanlar var... Babam mesela, yolda yanından geçerken, dibine vardığımızda bizi bile görmediği çok oldu annemle :) Seslenirdik öyle fark ederdi çünkü baktığını görmüyor adam, uzağa bakıyor, caddenin geneline bakıyor. Bu da bi çeşit mesela
Eşimden örnek vereyim, birlikte yürüyüşe çıksak ve yeni bir resim peşindeysem o sıra bilhassa, tüm kadınlar gözümden bi geçer yürürken. Ve belirtmeliyim ki çirkin kadın görmedim ben ömrümde, hepsinin bir havası, yüzünde mutlaka güzel bir yeri var, sadece kimi (Bence) yanlış saç-giysi- makyaj tercihleri vb ile kendini sönükleştirenler. Ha ama kimilerinin çok daha ayrı bi havası ve güzelliği var misal... Aynı yolda yürüyelim eşimle, o cadde üzerindeki tüm araba modellerini, renklerini, nasıl park edildiğini, kaç senesinde üretildiğini, fiyatlarını sayıversin mesela. Onun ilgi alanı da o, araba inceler, benim insan süzdüğüm gibi, o da araba süzer plakalarından çıkarım yapar hikayesini yazar. En yakın örnek, dün üstü açık lüks bir araba Adana plaka, omzumu dürttü "Adanalı abinin araba da pek klasmış" diye. İlgi alanı işte.
İlgi alanı safi cinsellik olan, insanları et gibi gören, aklı sürekli buraya basanların bakışı da ayrı oluyor ki zaten ona da taciz diyoruz.
Öyle bakar-bakmaz, bakanların hepsi şöyledir diye genellemek pek doğru gelmiyor bana özetle. Çeşit çeşit herkes.
Buna kısaca algıda seçicilik diyoruz. Herkes görmek istediğini görür. Söz konusu insansa kesin yargılar bizi hep yanıltır.Herkes bakar mı bilemem, ama herkes baktığını görmez. Çünkü biraz da ilgi alanına göre şekilleniyor görme işi. İnsanlar ve insanların nasıl göründüğü, güzelliği vb umurunda olmayanlar var... Babam mesela, yolda yanından geçerken, dibine vardığımızda bizi bile görmediği çok oldu annemle :) Seslenirdik öyle fark ederdi çünkü baktığını görmüyor adam, uzağa bakıyor, caddenin geneline bakıyor. Bu da bi çeşit mesela
Eşimden örnek vereyim, birlikte yürüyüşe çıksak ve yeni bir resim peşindeysem o sıra bilhassa, tüm kadınlar gözümden bi geçer yürürken. Ve belirtmeliyim ki çirkin kadın görmedim ben ömrümde, hepsinin bir havası, yüzünde mutlaka güzel bir yeri var, sadece kimi (Bence) yanlış saç-giysi- makyaj tercihleri vb ile kendini sönükleştirenler. Ha ama kimilerinin çok daha ayrı bi havası ve güzelliği var misal... Aynı yolda yürüyelim eşimle, o cadde üzerindeki tüm araba modellerini, renklerini, nasıl park edildiğini, kaç senesinde üretildiğini, fiyatlarını sayıversin mesela. Onun ilgi alanı da o, araba inceler, benim insan süzdüğüm gibi, o da araba süzer plakalarından çıkarım yapar hikayesini yazar. En yakın örnek, dün üstü açık lüks bir araba Adana plaka, omzumu dürttü "Adanalı abinin araba da pek klasmış" diye. İlgi alanı işte.
İlgi alanı safi cinsellik olan, insanları et gibi gören, aklı sürekli buraya basanların bakışı da ayrı oluyor ki zaten ona da taciz diyoruz.
Öyle bakar-bakmaz, bakanların hepsi şöyledir diye genellemek pek doğru gelmiyor bana özetle. Çeşit çeşit herkes.
Sonuç olarak kafama takmamalı mıyım bu durumu?:) Benim erkek arkadaşımda kuşa, böceğe, arabaya, evlere bile çok dikkatli bakan bir insan. Güzel giyinmeyi sevdiği için bir adam geçiyor diyelim, adamın kıyafetine bakıyor veya saatine. Bunlar beni rahatsız etmese de bir kadına bakınca geriliyorum. Bakmak deyince süzmek değil, karşımızdan geçen insana biz de nasıl bakıyorsak öyle. Sonra hemen ya başını eğiyor yada başka tarafa bakıyor. Ya da bilemiyorum ben varım diye mi.. Ben yokken dışarıda nasıl bilemiyorum. Sonuç olarak herhangi birinin bacaklarını veya dekoltesini gördüğü an devrelerim yanıyor :)
Buna kısaca algıda seçicilik diyoruz. Herkes görmek istediğini görür. Söz konusu insansa kesin yargılar bizi hep yanıltır.
Tabi ki her kadının kendine göre bir cazibesi vardır ne derler çirkin kadın yoktur bakimsiz kadın vardir. Ama hayat kesmekesi işte. Herkesin önceliği bakım yapıp süslenmek olmuyor. Ama keşke yapabilsek insanın ruh haline çok iyi geliyor ya.
Hehehe bu yoldan geçenleri inceleyip hikaye uydurma bir ara çok modaydi ama. Hala öyle mi bilmem. Yolda yürürken bütün dikkatim küçük danamda çünkü. Beni gören ne dırdırcı bir kadın ufacık çocuğa bir gün yüzü göstermiyor diye düşünür. Çocuğu çok uyarıyorum ne yapayım çok başına buyruk çünkü. Sürekli tepesindeyim gel, yapma,etme, alma, dokunma, gitme, elleme... oha hakkaten pek dirdirciyim.Öyle. Herkesin önceliği bir değil ve herkes de nasıl göründüğünü başkasının/modanın/genelin estetik algısınca düzenlemek, bunu umursamak zorunda da değil. Bu yüzden çeşitlilik oluyor-olmalı zaten. :)
Bu konu içinde çok örnek verebilirim çünkü çok insan inceledim-inceleyenle bir arada bulundum, yüzlerindeki kırışıklıklar misal; göz çevresinde daha yoğun olanları hep "Ağladığı çok şey olmuş" diye kodlar kafam; belki uykusuzluk gece hayatı vb. ama bende otomatik böyle bir algı oturmuş, çünkü çizerken yüze bi duygu ifadesi verme çabam oluyor ister istemez ve gözdeki yorgunluk hissi hemen hüznü, hüzün de bende sağlık sorunlu hayatı (Bu da kendi yaşantımdan otomatik çıkarım işte) çağrıştırıyor.
Böyle anlatınca da salt yaşlı, eski kapı ve kedi fotoğrafları çekip duran fotoğrafçılar gibi oldu
Vaktinde üni.deyken yazarlık bölümündeki arkadaşlar bi kafede hususi sote bi masaya oturur, gelen geçenin kendilerinde uyandırdığı hisse göre hikaye yazmaya çalışırlardı, kambur yürüyen bir kızın hikayesini, ergenlikte göğüslerini gizlemeye çalışmasından çıkarımla muhafazakar bir aile içinde uydurup yazdılar gibi gibi...
Konuyu saptırmada bir numarayım biliyorum
Kendine daha çok güvenmeni ve kıskançlık yaptığını sevgiline belli etmemeni tavsiye ederim. Bacakların güzelleşsin istiyorsan ip atlaÇok kötü bir huyum var. Erkek arkadaşımla dışarı çıktık diyelim, yolda yürüyen şortlu etekli kadınların bacaklarına gözü kaydığı an tüm moralim bozuluyor ve eve dönmek istiyorum. Sakın yanlış anlamayın bende şort ve etek giyen biriyim, ki malum yaz. Saniyelik bir bakışı olup başını hemen çeviriyor, ama çok kez bakışlarını gördüm. Dikkatlice asla değil önümüze çıkan birine nasıl bakıyorsak öyle. Başı önde de gezemeyeceğine göre normal diyorum ama içim içimi yiyor. Tam önümüzde güzel bir hatun oluyor mesela bacaklar sütun. Bir de benimkiler... roberto carlos :) Dediğim gibi yazın bir rahat rahat huzurlu gezemiyorum bu saçma düşüncelerle uğraşmaktan. Kendisine hiç söylemedim, belli de etmedim. Galiba baktığı herhangi bir kişiyi beğenmesinden bile endişe duyuyorum. Bu durumu nasıl aşabilirim? Ailesiyle de tatile gidecek yakın zamanda. Aman bendeki mutsuzluk, çökkünlük... Beni anlayıp yardımcı olursanız çok mutlu olurum.
Hehehe bu yoldan geçenleri inceleyip hikaye uydurma bir ara çok modaydi ama. Hala öyle mi bilmem. Yolda yürürken bütün dikkatim küçük danamda çünkü. Beni gören ne dırdırcı bir kadın ufacık çocuğa bir gün yüzü göstermiyor diye düşünür. Çocuğu çok uyarıyorum ne yapayım çok başına buyruk çünkü. Sürekli tepesindeyim gel, yapma,etme, alma, dokunma, gitme, elleme... oha hakkaten pek dirdirciyim.
O yüz hatları kırışıklar çok karakteristik değil midir ama? Hepsinin ardında ayrı bir yaşanmışlık var sonuçta. Biz de bu hayat izlerini çirkin çirkin botokslarla gizlemeye çalışıyoruz. İfadesiz tek tip suratlar geziyor sonra. He iyi ve profesyonel müdahaleye ben de destekliyorum o ayrı.
Hulâsa deyip konuyu toparlayalim yaklaşan ban'in ayak seslerini duyuyorum. Yani insan etrafa bir şey görmek için bakmayabilir. Her bakan sapik olacak diye bir kaide yok. Zaten kötü bakış hissedilir. Konu sahibi bu açıdan rahat olsa kendisi için de iyi olur.Çocukla sokağa çıkınca tek gördüğüm çocuk oluyor, algı değişiyor işte.
Mümkün değil çocuk yanımda, ben de öyle insan süzeceğim, manzara bakacağım, oh şöyle içim açılacak... Oğlum oraya gitmiyoruz, oğlum yürürken önüne bakar insanlar düşeceksin, çocuklar anneleri babalarının elini tutar derken ömrümden birkaç seneyi bırakıp dönüyorum eve her seferinde. Bi de insanlara aşırı ilgili, milletin yanından toplayacağım diye uğraş dur, her gezmemiz ayrı bi musallat hikayesi.
Kırışıklık ve botoks olayına çok da bir şey diyesim gelmiyor, herkes yaşanmışlık sevmeyebilir.
Aklıma çok sevdiğim bi teyzem gelir estetik operasyon vb. konularda, kendisi ressam, öyle bi sitemle (Affedersin) "Her yaşın güzelliği var derler, yalan yaa, şuna bak (Kendi yüzünü gösteriyor) nesi güzel, bkum güzel" demişti dayanamayıp kahkahayı basmıştım. Ne diyeyim, kedi kadın ifadesine kadar yolu var, herkesin hayatına kimse karışamaz.
Tırsmasam bir iki şey yaptırmıştım ben de çoktan, ama korkuyorum...
(Konu dışından banlama Mune lütfen)
Bence çoğu kadında olan bir durum bu.oncelikle soyle düşünün hiç kimse mükemmel değil,kusursuz hiç degil.en azından kalın da olsa bacaklarınız var yürüyebiliyorsunuz.o bacaklara sahip olmayanlar var,tekerlekli sandalyeye bağımlı olan.bunlari duygu sömürüsü olsun diye söylemiyorum ders vermek niyetinde de değilim ki haddim değil.Çok kötü bir huyum var. Erkek arkadaşımla dışarı çıktık diyelim, yolda yürüyen şortlu etekli kadınların bacaklarına gözü kaydığı an tüm moralim bozuluyor ve eve dönmek istiyorum. Sakın yanlış anlamayın bende şort ve etek giyen biriyim, ki malum yaz. Saniyelik bir bakışı olup başını hemen çeviriyor, ama çok kez bakışlarını gördüm. Dikkatlice asla değil önümüze çıkan birine nasıl bakıyorsak öyle. Başı önde de gezemeyeceğine göre normal diyorum ama içim içimi yiyor. Tam önümüzde güzel bir hatun oluyor mesela bacaklar sütun. Bir de benimkiler... roberto carlos :) Dediğim gibi yazın bir rahat rahat huzurlu gezemiyorum bu saçma düşüncelerle uğraşmaktan. Kendisine hiç söylemedim, belli de etmedim. Galiba baktığı herhangi bir kişiyi beğenmesinden bile endişe duyuyorum. Bu durumu nasıl aşabilirim? Ailesiyle de tatile gidecek yakın zamanda. Aman bendeki mutsuzluk, çökkünlük... Beni anlayıp yardımcı olursanız çok mutlu olurum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?