- 15 Nisan 2017
- 3.536
- 9.173
- 158
- Konu Sahibi strawberry_cake
-
- #41
Bizde arabayı falan satıp gideceğiz. Gözümü öyle bir kararttımki maddi kayıp hiç gözüme gelmiyor.Emin olmadan gitmeyin bence. Benim yakın akrabam karı koca İngiltereye gittiler , buradaki arabayı falan sattılar orada düzen kurmak için. Ama yapamadılar. En büyük motivasyonlari çocuklarının ingilizce ile buyumesiydu ama gidince cocuklarini aileden uzak büyütmek onları vicdanen rahatsız etmiş, bir de bir aile üyesinin hastalık durumu olunca hepten huzursuz oldular. Orada da çok yapamadılar, çevre edinememisler, insanlarını - kapalı havasını sevmemisler , yemeklerini yiyememisler vs. Azıcık asım kaygısız basım diyip döndüler. Ellerinde kalan tek şey maddi zarar oldu.
İngilizcesi hiç yok malesef. Bu yaştan sonra dil ogrenmek kolay olmayacak ama kaybedecek birşeyi olmayacak aksine yeni bir lisan öğrenerek kendisine yatırım yapmış olacak. Bu gibi zorlukluklar yaşaması bence oturduğu yerde körelmesinden iyidir.
Ben senın yerınde olsam o kocayı hıc goturmem valla.Merhaba hanımlar. Bir önceki konumda bahsetmiştim yurt dışına yerleşme planimizdan ve tereddutlerimiden. Hesapta olmayan bir gelişme oldu ve eşimle beraber gidebileceğiz. Esiminde sıcak bakmasiyla beraber kararımızı verdik ve biletleri aldık. Biletleri alana kadar eşim kendinden çok emindi Türkiye'nin istikrarsızlığın dan ekoniminin kötüye gitmesinden vs çok sıkıldığından Avrupa'nın bizim için daha iyi olacagindan vs bahsediyordu sık sık. Biletleri aldıktan sonra pişman olur gibi oldu ikidebir burdaki imkanları bırakıp gidecegiz diyor. Anneside çok baskı yapiyor gideceğimiz için durmadan eleştiri yapıyor laf dürtüyor eşime. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik derken eşimin son anda vazgeçmesinden korkuyorum daha öncede başka ile tayin istemiştik herseyi ayarlamistik ev tutmaya gittiğimizde vazgeçtiğini söylemişti. Onun ipiyle kuyuya inilmez biliyorum ama burda yasamaya devam etmek beni ciddi anlamada mutsuz ediyor gitmek için her yolu deneme kafasindayim artık cidden. Öte yandan da korkuyorum daha gitmeden pişman olmaya baslayan biri var karşımda orda karsilacagimiz zorluklar karşısında ne kadar dirayet gösterebilirki. Zaten karakter olarak rahatına çok düşkün biri. Eşim bir yıl ucretsiz izin hakkım var denerim olmazsa döneriz kafasında. Kendi acisindan haklı sonuçta burda bir mesleği var belki gerçekten yapamayacak orda sıfırdan başlayacak herşeye yeni bir lisan öğrenecek başka işe girecek. Ama bende bu adımı attıktan sonra gerçekten dönmek istemiyorum. Bu işin sonu ne olacak hiç bilmiyorum gitmeyi çok istiyorum orda çocuklarıma güzel bir gelecek kurmak istiyorum ama eşimin gel gitleri istikrarsizligi beni düşündürüyor açıkçası. Bugün yine söylendi evin var araban var şu kadar maaş alıyoruz herşeyi arkanda bırakıp gideceksin pişman olacaksın vs. Sürekli modumu düşürmeye çalışıyorlar bu duruma canim çok sıkılmaya başladı artık. Biletleri almadan önce kendisiyle uzun uzun konuştum halbuki bak sana baskı yapmak istemiyorum gerçekten sende istiyorsan gidelim dedim evet istiyorum dedi. Şimdide başka türlü konuşuyor. He he deyip geçmekmi gerekiyor gidene kadar yoksa bu istikrarsizliginin uzerinde durup iyice düşün taşın net bir kararını ver ona göre hareket edelim mi diyeyim.
Oda ihtimaller dahilindeBen senın yerınde olsam o kocayı hıc goturmem valla.
Kalsın anasıyla.
Yer basının etını muhtemelen gıdınce.
Bende senin gibi düşünüyorum. Özellikle dil vs yoksa, daha düşük profilli bir işte calisilacaksa şu dönemde yurtdışına çıkılmaz. Zaten döviz almış başını gitmiş, 3 kuruş birikimi de ziyan etmek saçma. Kardeşim ve kuzenlerim Avrupa'nın farklı ülkelerinde yaşıyorlar, benim anladığım orda da durumların cok parlak olmadığı.Emin olmadan gitmeyin bence. Benim yakın akrabam karı koca İngiltereye gittiler , buradaki arabayı falan sattılar orada düzen kurmak için. Ama yapamadılar. En büyük motivasyonlari çocuklarının ingilizce ile buyumesiydu ama gidince cocuklarini aileden uzak büyütmek onları vicdanen rahatsız etmiş, bir de bir aile üyesinin hastalık durumu olunca hepten huzursuz oldular. Orada da çok yapamadılar, çevre edinememisler, insanlarını - kapalı havasını sevmemisler , yemeklerini yiyememisler vs. Azıcık asım kaygısız basım diyip döndüler. Ellerinde kalan tek şey maddi zarar oldu.
İnanin hep anlayışla yaklaştım bu konuda. Yani eşimi hiç bir zaman zorlamadim gitme konusunda. Son zamanlarda kendisi çok istiyordu gitmeyi. Ben iyice dusunup tanışalım dedikçe bir an önce karar verelim diye o baskı yapıyordu bana. Benim biletleri almadan önce onun adına yaşadığım tereddütleri o biletleri aldıktan sonra yasamaya başladı. Birde annesi gibi laf durtmeye başladı onun mimiklerini ses tonunu falan taklit ederek. O böyle yaptiginda geriliyorum ister istemez.
Zaten bu durumda yapması gereken şey belli eşiyle yolları ayırmakBizim 2 arkadaşımız evlilik sebebiyle yurtdışına gitti. Biri Almanya’da yaşıyor. Burda bir işletmede müdürken orda şu an fabrikada çalışıyor. Karısı doğma büyüme Almanya’da yaşayan bir Türk.
Diğeri İsviçreli ile evlendi. Çalışmıyor. Kadın çalışıyor. Adam evde 2 çocuğa bakıyor.
İkisi de inanılmaz mutsuz. Asla adapte olamadılar. Almanya’da yaşayan sürekli kendini teselli ediyor. Türkiye’de kalsaydım nolcaktı sanki filan diye. Ama her an pılını pırtısını toplayıp, dönecek potansiyelde. Her gün bir hayal kuruyor. Yok şu kadar kredi çekerim. Türkiye’den butik otel alırım filan diye. İsviçre’deki dönmez ama. Karısı adama çok kötü davranıyor. Geçen bir mobilyayı monte etmeye çalışmış adam. Karısına şurayı tutar mısın demiş. Kadın “Ben sabahtan beri işte çalıştım. Kendin yap” demiş.
Hayatınız için radikal bir karar. Eşiniz sizle gelirse orda sıkıntı çıkarma ihtimali yüksek. Ama çocuklarınız için en doğru karar yurtdışına yerleşmeniz.
Bende çocuklarım biraz büyüsün Amerika’ya yerleşeceğim.
Alisamaz. Yurtdisi isteyerek gidenlerin bile zor alistigi bir surec. Istemedwn gidenler hic alisamiyor. Sonra hep depresif hep olumsuz bir auralari oluyor.Turist olarak değil herşeyi tam yazmadım. Kalacağımız yer belli çocukların okulu vs herşey hazır muallakta kalan tek şey eşimin oraya alışıp alismayacagi.
Biraz bencil olun diyeceğim ama bencil olan eşiniz sadece kendi uyum sürecini düşünüyor siz anne olarak da çocuklarınıza iyi bir gelecek vermek için gidiyorsunuz..geri adım atmayınBizde arabayı falan satıp gideceğiz. Gözümü öyle bir kararttımki maddi kayıp hiç gözüme gelmiyor.MaHlass 'ında dediği gibi sanırım burda gözden geçirilmesi gereken şey evliliğimiz. Hatta geçen eşimle bu konuda konuşmuştuk yabanci ülkeden biri ile evlilik yapmak hiç mantıklı birşey değil diye çünkü çok derin ve asilması mümkün olmayan sorunlar çıkıyor insanın karşısina. Benim Türkiye'ye alisamadigim gibi esiminde oraya alişamama ihtimali yüksek sonuç itibariyle birimizden biri istemediğimiz bir hayatı yaşamak durumunda kalacağız.
Kesinlikle sizin gibi düşünüyorum. Bir insanın hayattaki tek gayesi ev ve araba sahibi olmak olmamalı bence. Türkiye'nin eksikleri malesef saymakla bitmiyor. Evide arabasida eksik kalsın. Gercekten artık zerre kadar gözüm yok bunlarda. Ben eski kaliteli yasantimi istiyorum. Çocuklarımıda böyle bir ortamda büyütmek istiyorum. Onların geleceğini kıytırık bir eve ve arabaya mahkum etmek istemiyorum.
Geçen sene neredeyse tüm arkadaşlarımı yurtdışına ugurladim, her ay bir veda yemeğine katıldım. Kimi ABD'ye gitti, kimi polonya'ya,kimi İsrail'e, kimi Portekiz'e, kimi Belçika'ya, Yeni Zelanda'ya. İçlerinden mutlu olan da çok alisamayan da çok. Benim genel olarak gözlemim, Türkiye'de güzel standarti - iyi işi olanlar gittiği yerde yapamıyor. Ama burada orta halli hayat sürenler orada kral gibi yaşıyor.Bende senin gibi düşünüyorum. Özellikle dil vs yoksa, daha düşük profilli bir işte calisilacaksa şu dönemde yurtdışına çıkılmaz. Zaten döviz almış başını gitmiş, 3 kuruş birikimi de ziyan etmek saçma. Kardeşim ve kuzenlerim Avrupa'nın farklı ülkelerinde yaşıyorlar, benim anladığım orda da durumların cok parlak olmadığı.
Filmdelisi sen kimse tek başına karar veremez diyorsun ama bu hafta sonu bizim evde küçük çaplı bir kriz yaşandı. Sonrasında ben avukatımla konuştum. Benim bebeler daha küçük. Dedim “hakim bunlar daha küçük. Ek süre verelim” filan demez inşAllah. Avukatım “çocukların yararını gözetir” dedi. Boşanmada da çok aykırı bir durum olmadıkça çocukların velayeti zaten annede kalıyor. O zaman baba ne hakla “gidemezsiniz” diyebilir ki.Evliliğiniz büyük zarar görecek ya da bitecektir, bu ayrı mesele ama evlilik bitince de sorun bitmez.
Aslolan çocukların babası, çocuklarının avrupa(öyle düşündüm gideceğiniz yeri) kültüründe büyümeleri isteyecek, kendisinden bu denli uzakta oluşlarına izin verecek mi?
Burada ‘ne haddine annesi onları düşünüyor’ diyen olacaktır, bu fikri ben de desteklesem bile ortada bir gerçek var, ‘ikinizin’ çocukları ve tek başına kimse ‘iyilikleri’ adı altında başına buyruk karar alamaz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?