Yurt dışına yerleşme ve eş faktörü

mantıklı ama genelde 6 aydan sonra ehliyet geçmiyor

zaten bu böyle bir döngü...
ingilizcesi bile yokmuş ki ehliyet alsın
dili ehliyeti olması lazım ki idare edecek bir iş bulsun
ehliyet yapsa dili olsa iş bulur, iş bulunca zaten alışması kolay olur bunlar olmadıkça alışmak da uzun sürüyor

erkekler zaten inanılmaz nazlı bu konuda kadınlar bir şekilde dirayet gösteriyor erkekler mırın kırın...
 
Çocukları babadan ayırıp yurtdışına çıkarmak çocukların iyiliği için verilen bir karar mı oluyor…
Türkiye vatandaşlık satan, enflasyonla mücadele edemeyen, hukuksuz bir ülke haline geldiği için ısrarla bu ülkede kalmak isteyen ebeveyn bence konfor alanını çocuklarından üstün tutuyordur.
 
Türkiye vatandaşlık satan, enflasyonla mücadele edemeyen, hukuksuz bir ülke haline geldiği için ısrarla bu ülkede kalmak isteyen ebeveyn bence konfor alanını çocuklarından üstün tutuyordur.
Gittiği yerde Suriyelilerin buradaki durumundan hallice olacaksa normal değil mi konfor alanını düşünmesi.
 
Velayet sende olsa bile yurtdışına çıkışlarda sorun yasayabilirsin. Baba buna itiraz edebilir, sonrasında yeniden düzenleme için dava açabilir. Kendince haklısın ama diger türlü baba ile çocuklarin ilişkisi kısmında haklar ihlal edilmiş sayiliyor
 

Kanun böyle olabilir ama hayat kanunlardan mı ibaret
Çocukları babadan ayırıp maddi ve sosyal geleceklerini düşünürken manevi geleceklerini düşünmemek ne kadar adil ? Babanın çocukları üzerinde hiç hakkı yok mu yani bu mantıklı bir düşünce mi ?
Bu konuda aynı senin gibi düşünen bir akrabam var, çocuklarını alıp Kanada'ya yerleşti, yıllarca iki işte çalıştı çocuklarına iyi imkanlar verebilmek için çabaladı. Gittiğinde büyük çocuğu 5 küçüğü 3 yaşındaydı. Eşinden hemen boşanmadı yanılmıyorsam bir iki yıl sonra oldu boşanma. Kadın velayetleri aldı, baba çocuklara yurtdışına çıkış izni de verdi kendi alsa bakamayacaktı ailesi olmayan bir adamdı ama çocukların biri 16 diğeri 18 yaşına geldiklerinde ikisi de babalarının yanına dönmek istediler ve döndüler, annelerini bu konuda ölümüne suçladılar, kadın yıllarca babalarıyla görüşmeleri için elinden geleni yaptı, gidildi gelindi tatiller planlandı ama çocuklar biraz palazlanınca anne iyi ki böyle yapmışsın demediler, bizi babamızdan ayırdın, ailemizi dağıttın dediler. Hayatta bunlarda var, tek taraflı düşünmemek lazım, şimdi o çocuklar şartları zor bu ülkede okullarını bitirdiler ve ortalama işlerde çalışıyorlar, hallerinden şikayetçi değiller ve annelerine hala kızgınlar peki şimdi tüm bunlara rağmen kurulan bu hayata değdi mi ? Bence değmedi ...
 
Verdiğiniz örnekte haklisiniz ama Türkiye'de kaç baba boşanma sonrası çocuğuna gerçek anlamda sahip çıkıyor. Burada bosanan kadınların bir çoğu eski eşlerin çocuklarını görmediğinden yakınıyor. Baba profili öyle ise bende Türkiye de kalmak yerine çocukların yararı için yurtdışına yerleşmeye sıcak bakıyorum.
 
Bu durum ülke içinde geçerli hatta şehir.
Velayet anneye verilse dahi babanın onayı olmadan değil başka ülkeye, başka şehre götüremezsiniz.
Çocuk kaçırmaya girer bu, 2 haftada bir görüş verilmişse o ikamet adresinde çocuk olmak zorunda.
Çok boyutlu düşünmek gerekiyor bunları.
Şimdi biz olumlu anlamda evet yurtdışı diyoruz, burada bir baba ya da anne aynı kafayla ‘iran’a gidip yaşamak isteyebilir, onun kültürü de odur ve çocuklarım için doğrusu bu der, nasıl onaylayabiliriz bunu?
Ya da diğer ebeveyni modern biridir, nasıl izin versin?
Genelgeçer doğrusu yok bu işin, o sebeple yargı da böyle karar verecektir.
 

Ben bu genellemelere asla inanmıyorum
Benim eşimde boşanmış bir adam, önceki evliliğinden iki çocuğu var, bugüne dek hiç bir şeylerini eksik etmedi ne maddi ne de manevi, onlar küçükken doktorlarına, okullarına, kurslarına her şeylerine dahil oldu, telefonu 7/24 açıktır, şimdi kocaman oldular kızı 24 oğlu 19 yaşına girdi, hala eli üstlerindedir. Her gün mutlaka araşırlar, her hafta iki üç kez görüşürler. Hayatlarıyla ilgili her kararı anneleriyle olduğu kadar babalarıyla da birlikte alırlar. Benim ailemde de çok boşanma var, kimse vazgeçmedi çocuğundan. Annemle babam boşandığında ben babamda kaldım mesela :) Dediğiniz gibi babalarda var tabi burada çok okuduk ama her aile aynı değil, burada olabilecekleri ihtimalleri konuşuyoruz herkes baba yaptığı adamı bilir, ona göre hareket edilmelidir. Çocukların üstün faydasını düşünürken akılları erdiğinde alacakları kararları da düşünmek lazım tabi. Hayatta tek doğru yok, anne olmak aileyle ilgili her kararı tek başımıza alabilme hakkını vermez bize, bu adamlarla evleniyoruz, onları eşimiz yapıyoruz, baba yapıyoruz sonra çocuk sadece benim demek bana biraz tuhaf geliyor
 
Ya ne saçma. Yemin ediyorum evlenirken 50 kere düşünmek lazım. Adam hafta sonları görüşecek diye niye ben planımı bozuyorum?
Olabilir sende haklısın. Ama şimdi ben sabahları bir fırına gidiyorum. Gencecik çocuklar günde 10 saat asgar ücrete çalışıyor. İçlerinde gülen, espri yapan çok nadir. Hemen hepsi mutsuz, bezgin. Muhtemelen sorsak onlardan da ailelerine “madem maddi imkanınız yoktu, beni niye dünyaya getirdiniz” diyen çıkacaktır. Ben kendi yaşantımdan yola çıkarak bana iyi imkanlar sunulmasını tercih ederim. İnsan belli yaştan sonra zaten yuvadan uçuyor. Ben 20 yaşında çıktım baba evinden. Ama Allah razı olsun babam dışında hiç kimsenin maddiyatına da muhtaç olmadım. Belki farklı hayat yaşasaydım benimde görüşüm farklı olurdu
 

Maddi olanaklardan hepimiz şikayetçiyiz, yorgunuz ve üzgünüz sizinle hemfikirim bu konuda
Ama aile bambaşka bir olay, evliliği zor yapanda bu zaten hayatta her iş maddiyatla çözülmüyor
 
Ben sizin durumunuzu instagramda thesarıkafa diye bir sayfa var onun sahibinkine benzettim.Kendisi de Almanya’da doğmuş büyümüş sonra Türkiye’ye gelmiş evlenmiş çocuğu olunca tekrar Almanya’ya dönmüş çocukları için. Eşi presentabl bir işte çalışırken herşeyi bırakmış sıfırdan Almanya’da ailesi için çalışmaya başlamış. Adam şu an kepçe kullanıyor ve Almancayı da çalışırken öğrenmiş bir iki yıl içinde. Mutlaka bakın sizi motive eder.
 
Suriyelileri istemiyorken orada almanlarin turkleri istemesini dusunmeniz cok ilginc
 
Senden ve birmuhendisanne öğrendim bunuda şu an, acaip sinir oldum Hem adam kendi imkan sunamayacak, bir de bana “çocuk kaçırıyor” diye ket vuracak. Amerika’da dünyanın bir bölgesi. Buyursun o da gelsin çocuklarını görmek istiyorsa. Resmen “doğduğun ev kaderindir” motifi işlenmiş!
 
İyi de o çocukları yaparken neredeydiniz, bambaşka bir ülkeden gelip yapılmadı ki?
Elbette söz sahibi olacak, ebeveyn çünkü.
Bu konuda adam kendi imkan sunamıyor değil ayrıca, aç açıkta ya da eğitimsiz kalmış değiller.
Hepimizin mantığı gibi satalım evi arabayı para ne varsa kaçalım mantığı, daha iyi mi olunur kötü mü olur çocuklar için bilemezsiniz ki.
Kendiniz dünyanın en kötü düzeninde en varoş evinde ya da lüksünde yaşayabilirsiniz, çocuk orada adapte olacak veyahut onun geleceği kurtulacak mantığı yanlış burada.

Evet her kötü örnek burada olsa bile bizler çocuklarımıza tapulu mal gibi davrandığımızdan, en alamayanı da aile terbiyesi, çevre örneği, standart bir örf adet bilgisi alıyor.

Karpuzla elmayı kıyaslamak gibi bir şey bu, ekonomik ve sosyal refahı bir yanda, faydalı iyi bir insan ve ülkesine uyum sağlayacak genel kültürü eksik yaşaması bir yanda.
Bunu her ebeveyn istemek ve onaylamak zorunda değil.
Malum biliyoruz bireyselliğin ön planda olduğu toplumlarda sıkıntı çekiyoruz biz, çocuğumuzu o sinir olduğumuz düzene atmak da tek kişinin kararı olmamalı.

Ha böyle konuşuyorum ben, kocam gitse giderim o ayrı
Ama gitmiyor, gidemez.
Konu sahibi gibi gidip de döneceksek, burnumuzdan gelecek çocuklar yakartop oynar gibi kıtalar arası kalacaksa gerek yok maceraya.
Benim gitmek istemem ne kadar normal ise onun da aksi isteği normal ve varolan düzen onun isteği olduğundan benimki belirsiz ise kırıp dizimi oturacağım.
Tek kişinin fikri önemli değildir işte, onu söylüyorum.
 
Suriyelileri istemiyorken orada almanlarin turkleri istemesini dusunmeniz cok ilginc
Suriyelileri konuma nerden nasıl bagladiniz bilmiyorum. Ayrıca konuya açıklık getireyim ben mülteci olarak gitmiyorum o ülkenin vatandaşı olarak, orada doğmuş büyümüş ve orada üniversite eğitimi almış, master yapmis biri olarak gidiyorum. Çocuklarımda aynı sekilde oranın vatandaşılar. Aile bütünlüğünün bozulmamasi için eşime oturum verilecek. Ayrıca Almanya'ya gitmiyoruz gideceğim ülke Almanya gibi milliyetçi hatta ırkçı bir ülke değil. Ha ırkçılar hiçmi yok elbette var, ama bu beni bağlamaz.
 
Ben sizin yerinizde olsam bir dakika düşünmem, diğer fikirlerimiz şuan ve birkaç senedir hepimizin gündeminde olan şeyler sadece.
Siz aşırı avantajlısınız, durmanız delilik olur, belirsizliğe gitmiyorsunuz lakin eşiniz geri dönmek isterse yaşanabilecek sorunlardan bahsettim sadece.
Aynı avantajlara o sahip değil ne yazık ki, onun açısından bakmaya çalışırsanız belki ortak mutabıkta buluşur ve ekstra destek olarak süreci kolayca atlatabilirsiniz.
 

Benim eşimin de (mesleği yazılım) böyle bir düşüncesi var ve konumda belirttim kendisi bana da aynı şeyi yazmış şahane bir kafası var. Almanya sizi mi bekliyor demiş yahu ben mülteci miyim emeğimle gidicem çalışıcam tövbe estağfurullah.
 
Eş çocuklar zaten vatandaş. İş hazır, orda aile var, okul hazır, kalacak yer hazır kafaya takacak şey sıfır. Bu imkanı değerlendirmek zorunda. Annesi bir yeren sonra olmayacak neticede çocukları için en azından denemek zorunda. Olmazsa denemedik demezsiniz. Huyu nasıldır bilemeyiz kimisi kurbağa misali usul usul ikna edilir kimisi atardan tersodan korkar, kimisi dolduruşla Çalışır kimisi çocuklarının israrına dayanamaz.
 
ay allahim rüya gibi imkanlar, hersey hazır, hanımım gidecegim ülke vatandaşı ben neyin nazını yapacagim acaba? keşke öyle bir imkanım olsa. 20 yaşlarındaki hep şey derdim "ay ben ulkemsiz yapamam, gidip yurt dışında yasayamam" vs. şimdi 35 yasindayım ve diyorum ki keşke imkanım olsa da gitsem. evim, arabam, bankada param, altinlarim vs vs herşeyim var. memurum ve ben imkanım olsa giderim. esime yurt dışından iş teklifi gelmişti ama Karadağ dan öyle çok iyi bir ülkeden değil (bence tabi cok emin değilim) gitmedi. Su bildiğimiz ülkelerden olsa bir dk düşünmez yollardım sonra da ben giderdim. bence eşinizi bir şekilde ikna edin, yok alışamadım bilmem ne safsatasi yaparsa da buyursun dönsün zorla tutamazsiniz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…