- 25 Aralık 2020
- 6.804
- 24.405
- 298
- 42
- Konu Sahibi strawberry_cake
-
- #61
mantıklı ama genelde 6 aydan sonra ehliyet geçmiyorAlisamaz. Yurtdisi isteyerek gidenlerin bile zor alistigi bir surec. Istemedwn gidenler hic alisamiyor. Sonra hep depresif hep olumsuz bir auralari oluyor.
Arabalara duskunse falan gider gitmez cok sevecegi turkiyede kullanamayacagi bir araba falan alin. Bir hobisi varsa turkiyede sahip olamayacagi bir materyal falan alip biraz simartin bence.
Türkiye vatandaşlık satan, enflasyonla mücadele edemeyen, hukuksuz bir ülke haline geldiği için ısrarla bu ülkede kalmak isteyen ebeveyn bence konfor alanını çocuklarından üstün tutuyordur.Çocukları babadan ayırıp yurtdışına çıkarmak çocukların iyiliği için verilen bir karar mı oluyor…
Gittiği yerde Suriyelilerin buradaki durumundan hallice olacaksa normal değil mi konfor alanını düşünmesi.Türkiye vatandaşlık satan, enflasyonla mücadele edemeyen, hukuksuz bir ülke haline geldiği için ısrarla bu ülkede kalmak isteyen ebeveyn bence konfor alanını çocuklarından üstün tutuyordur.
Velayet sende olsa bile yurtdışına çıkışlarda sorun yasayabilirsin. Baba buna itiraz edebilir, sonrasında yeniden düzenleme için dava açabilir. Kendince haklısın ama diger türlü baba ile çocuklarin ilişkisi kısmında haklar ihlal edilmiş sayiliyorFilmdelisi sen kimse tek başına karar veremez diyorsun ama bu hafta sonu bizim evde küçük çaplı bir kriz yaşandı. Sonrasında ben avukatımla konuştum. Benim bebeler daha küçük. Dedim “hakim bunlar daha küçük. Ek süre verelim” filan demez inşAllah. Avukatım “çocukların yararını gözetir” dedi. Boşanmada da çok aykırı bir durum olmadıkça çocukların velayeti zaten annede kalıyor. O zaman baba ne hakla “gidemezsiniz” diyebilir ki.
Ebeveynlerden biri anne ya da baba hangisinin imkanı daha elverişli ise çocukların menfaati bence esas alınmalı. Türkiye’nin hali ortada. “Yok ben alışamam, gidemem” diye bahane bulacak tarafın bence çokta söz hakkı olmaması gerekiyor. Bende bir 10 sene önce yurtdışına çıktığımda dönmeyi iple çekerdim ama artık Türkiye o eski eski Türkiye değil. Ben bu kadar umutsuzlukla dolu iken çocuklarımı bu ortamda nasıl büyüteyim.
Filmdelisi sen kimse tek başına karar veremez diyorsun ama bu hafta sonu bizim evde küçük çaplı bir kriz yaşandı. Sonrasında ben avukatımla konuştum. Benim bebeler daha küçük. Dedim “hakim bunlar daha küçük. Ek süre verelim” filan demez inşAllah. Avukatım “çocukların yararını gözetir” dedi. Boşanmada da çok aykırı bir durum olmadıkça çocukların velayeti zaten annede kalıyor. O zaman baba ne hakla “gidemezsiniz” diyebilir ki.
Ebeveynlerden biri anne ya da baba hangisinin imkanı daha elverişli ise çocukların menfaati bence esas alınmalı. Türkiye’nin hali ortada. “Yok ben alışamam, gidemem” diye bahane bulacak tarafın bence çokta söz hakkı olmaması gerekiyor. Bende bir 10 sene önce yurtdışına çıktığımda dönmeyi iple çekerdim ama artık Türkiye o eski eski Türkiye değil. Ben bu kadar umutsuzlukla dolu iken çocuklarımı bu ortamda nasıl büyüteyim.
Verdiğiniz örnekte haklisiniz ama Türkiye'de kaç baba boşanma sonrası çocuğuna gerçek anlamda sahip çıkıyor. Burada bosanan kadınların bir çoğu eski eşlerin çocuklarını görmediğinden yakınıyor. Baba profili öyle ise bende Türkiye de kalmak yerine çocukların yararı için yurtdışına yerleşmeye sıcak bakıyorum.Kanun böyle olabilir ama hayat kanunlardan mı ibaret
Çocukları babadan ayırıp maddi ve sosyal geleceklerini düşünürken manevi geleceklerini düşünmemek ne kadar adil ? Babanın çocukları üzerinde hiç hakkı yok mu yani bu mantıklı bir düşünce mi ?
Bu konuda aynı senin gibi düşünen bir akrabam var, çocuklarını alıp Kanada'ya yerleşti, yıllarca iki işte çalıştı çocuklarına iyi imkanlar verebilmek için çabaladı. Gittiğinde büyük çocuğu 5 küçüğü 3 yaşındaydı. Eşinden hemen boşanmadı yanılmıyorsam bir iki yıl sonra oldu boşanma. Kadın velayetleri aldı, baba çocuklara yurtdışına çıkış izni de verdi kendi alsa bakamayacaktı ailesi olmayan bir adamdı ama çocukların biri 16 diğeri 18 yaşına geldiklerinde ikisi de babalarının yanına dönmek istediler ve döndüler, annelerini bu konuda ölümüne suçladılar, kadın yıllarca babalarıyla görüşmeleri için elinden geleni yaptı, gidildi gelindi tatiller planlandı ama çocuklar biraz palazlanınca anne iyi ki böyle yapmışsın demediler, bizi babamızdan ayırdın, ailemizi dağıttın dediler. Hayatta bunlarda var, tek taraflı düşünmemek lazım, şimdi o çocuklar şartları zor bu ülkede okullarını bitirdiler ve ortalama işlerde çalışıyorlar, hallerinden şikayetçi değiller ve annelerine hala kızgınlar peki şimdi tüm bunlara rağmen kurulan bu hayata değdi mi ? Bence değmedi ...
Bu durum ülke içinde geçerli hatta şehir.Filmdelisi sen kimse tek başına karar veremez diyorsun ama bu hafta sonu bizim evde küçük çaplı bir kriz yaşandı. Sonrasında ben avukatımla konuştum. Benim bebeler daha küçük. Dedim “hakim bunlar daha küçük. Ek süre verelim” filan demez inşAllah. Avukatım “çocukların yararını gözetir” dedi. Boşanmada da çok aykırı bir durum olmadıkça çocukların velayeti zaten annede kalıyor. O zaman baba ne hakla “gidemezsiniz” diyebilir ki.
Ebeveynlerden biri anne ya da baba hangisinin imkanı daha elverişli ise çocukların menfaati bence esas alınmalı. Türkiye’nin hali ortada. “Yok ben alışamam, gidemem” diye bahane bulacak tarafın bence çokta söz hakkı olmaması gerekiyor. Bende bir 10 sene önce yurtdışına çıktığımda dönmeyi iple çekerdim ama artık Türkiye o eski eski Türkiye değil. Ben bu kadar umutsuzlukla dolu iken çocuklarımı bu ortamda nasıl büyüteyim.
Verdiğiniz örnekte haklisiniz ama Türkiye'de kaç baba boşanma sonrası çocuğuna gerçek anlamda sahip çıkıyor. Burada bosanan kadınların bir çoğu eski eşlerin çocuklarını görmediğinden yakınıyor. Baba profili öyle ise bende Türkiye de kalmak yerine çocukların yararı için yurtdışına yerleşmeye sıcak bakıyorum.
Ya ne saçma. Yemin ediyorum evlenirken 50 kere düşünmek lazım. Adam hafta sonları görüşecek diye niye ben planımı bozuyorum?Velayet sende olsa bile yurtdışına çıkışlarda sorun yasayabilirsin. Baba buna itiraz edebilir, sonrasında yeniden düzenleme için dava açabilir. Kendince haklısın ama diger türlü baba ile çocuklarin ilişkisi kısmında haklar ihlal edilmiş sayiliyor
Olabilir sende haklısın. Ama şimdi ben sabahları bir fırına gidiyorum. Gencecik çocuklar günde 10 saat asgar ücrete çalışıyor. İçlerinde gülen, espri yapan çok nadir. Hemen hepsi mutsuz, bezgin. Muhtemelen sorsak onlardan da ailelerine “madem maddi imkanınız yoktu, beni niye dünyaya getirdiniz” diyen çıkacaktır. Ben kendi yaşantımdan yola çıkarak bana iyi imkanlar sunulmasını tercih ederim. İnsan belli yaştan sonra zaten yuvadan uçuyor. Ben 20 yaşında çıktım baba evinden. Ama Allah razı olsun babam dışında hiç kimsenin maddiyatına da muhtaç olmadım. Belki farklı hayat yaşasaydım benimde görüşüm farklı olurduKanun böyle olabilir ama hayat kanunlardan mı ibaret
Çocukları babadan ayırıp maddi ve sosyal geleceklerini düşünürken manevi geleceklerini düşünmemek ne kadar adil ? Babanın çocukları üzerinde hiç hakkı yok mu yani bu mantıklı bir düşünce mi ?
Bu konuda aynı senin gibi düşünen bir akrabam var, çocuklarını alıp Kanada'ya yerleşti, yıllarca iki işte çalıştı çocuklarına iyi imkanlar verebilmek için çabaladı. Gittiğinde büyük çocuğu 5 küçüğü 3 yaşındaydı. Eşinden hemen boşanmadı yanılmıyorsam bir iki yıl sonra oldu boşanma. Kadın velayetleri aldı, baba çocuklara yurtdışına çıkış izni de verdi kendi alsa bakamayacaktı ailesi olmayan bir adamdı ama çocukların biri 16 diğeri 18 yaşına geldiklerinde ikisi de babalarının yanına dönmek istediler ve döndüler, annelerini bu konuda ölümüne suçladılar, kadın yıllarca babalarıyla görüşmeleri için elinden geleni yaptı, gidildi gelindi tatiller planlandı ama çocuklar biraz palazlanınca anne iyi ki böyle yapmışsın demediler, bizi babamızdan ayırdın, ailemizi dağıttın dediler. Hayatta bunlarda var, tek taraflı düşünmemek lazım, şimdi o çocuklar şartları zor bu ülkede okullarını bitirdiler ve ortalama işlerde çalışıyorlar, hallerinden şikayetçi değiller ve annelerine hala kızgınlar peki şimdi tüm bunlara rağmen kurulan bu hayata değdi mi ? Bence değmedi ...
Ya ne saçma. Yemin ediyorum evlenirken 50 kere düşünmek lazım. Adam hafta sonları görüşecek diye niye ben planımı bozuyorum?
Olabilir sende haklısın. Ama şimdi ben sabahları bir fırına gidiyorum. Gencecik çocuklar günde 10 saat asgar ücrete çalışıyor. İçlerinde gülen, espri yapan çok nadir. Hemen hepsi mutsuz, bezgin. Muhtemelen sorsak onlardan da ailelerine “madem maddi imkanınız yoktu, beni niye dünyaya getirdiniz” diyen çıkacaktır. Ben kendi yaşantımdan yola çıkarak bana iyi imkanlar sunulmasını tercih ederim. İnsan belli yaştan sonra zaten yuvadan uçuyor. Ben 20 yaşında çıktım baba evinden. Ama Allah razı olsun babam dışında hiç kimsenin maddiyatına da muhtaç olmadım. Belki farklı hayat yaşasaydım benimde görüşüm farklı olurdu
Ya ne saçma. Yemin ediyorum evlenirken 50 kere düşünmek lazım. Adam hafta sonları görüşecek diye niye ben planımı bozuyorum?
Suriyelileri istemiyorken orada almanlarin turkleri istemesini dusunmeniz cok ilgincMerhaba hanımlar. Bir önceki konumda bahsetmiştim yurt dışına yerleşme planimizdan ve tereddutlerimiden. Hesapta olmayan bir gelişme oldu ve eşimle beraber gidebileceğiz. Esiminde sıcak bakmasiyla beraber kararımızı verdik ve biletleri aldık. Biletleri alana kadar eşim kendinden çok emindi Türkiye'nin istikrarsızlığın dan ekoniminin kötüye gitmesinden vs çok sıkıldığından Avrupa'nın bizim için daha iyi olacagindan vs bahsediyordu sık sık. Biletleri aldıktan sonra pişman olur gibi oldu ikidebir burdaki imkanları bırakıp gidecegiz diyor. Anneside çok baskı yapiyor gideceğimiz için durmadan eleştiri yapıyor laf dürtüyor eşime. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik derken eşimin son anda vazgeçmesinden korkuyorum daha öncede başka ile tayin istemiştik herseyi ayarlamistik ev tutmaya gittiğimizde vazgeçtiğini söylemişti. Onun ipiyle kuyuya inilmez biliyorum ama burda yasamaya devam etmek beni ciddi anlamada mutsuz ediyor gitmek için her yolu deneme kafasindayim artık cidden. Öte yandan da korkuyorum daha gitmeden pişman olmaya baslayan biri var karşımda orda karsilacagimiz zorluklar karşısında ne kadar dirayet gösterebilirki. Zaten karakter olarak rahatına çok düşkün biri. Eşim bir yıl ucretsiz izin hakkım var denerim olmazsa döneriz kafasında. Kendi acisindan haklı sonuçta burda bir mesleği var belki gerçekten yapamayacak orda sıfırdan başlayacak herşeye yeni bir lisan öğrenecek başka işe girecek. Ama bende bu adımı attıktan sonra gerçekten dönmek istemiyorum. Bu işin sonu ne olacak hiç bilmiyorum gitmeyi çok istiyorum orda çocuklarıma güzel bir gelecek kurmak istiyorum ama eşimin gel gitleri istikrarsizligi beni düşündürüyor açıkçası. Bugün yine söylendi evin var araban var şu kadar maaş alıyoruz herşeyi arkanda bırakıp gideceksin pişman olacaksın vs. Sürekli modumu düşürmeye çalışıyorlar bu duruma canim çok sıkılmaya başladı artık. Biletleri almadan önce kendisiyle uzun uzun konuştum halbuki bak sana baskı yapmak istemiyorum gerçekten sende istiyorsan gidelim dedim evet istiyorum dedi. Şimdide başka türlü konuşuyor. He he deyip geçmekmi gerekiyor gidene kadar yoksa bu istikrarsizliginin uzerinde durup iyice düşün taşın net bir kararını ver ona göre hareket edelim mi diyeyim.
Senden veBu durum ülke içinde geçerli hatta şehir.
Velayet anneye verilse dahi babanın onayı olmadan değil başka ülkeye, başka şehre götüremezsiniz.
Çocuk kaçırmaya girer bu, 2 haftada bir görüş verilmişse o ikamet adresinde çocuk olmak zorunda.
Çok boyutlu düşünmek gerekiyor bunları.
Şimdi biz olumlu anlamda evet yurtdışı diyoruz, burada bir baba ya da anne aynı kafayla ‘iran’a gidip yaşamak isteyebilir, onun kültürü de odur ve çocuklarım için doğrusu bu der, nasıl onaylayabiliriz bunu?
Ya da diğer ebeveyni modern biridir, nasıl izin versin?
Genelgeçer doğrusu yok bu işin, o sebeple yargı da böyle karar verecektir.
İyi de o çocukları yaparken neredeydiniz, bambaşka bir ülkeden gelip yapılmadı ki?Senden vebirmuhendisanne öğrendim bunuda şu an, acaip sinir oldum Hem adam kendi imkan sunamayacak, bir de bana “çocuk kaçırıyor” diye ket vuracak. Amerika’da dünyanın bir bölgesi. Buyursun o da gelsin çocuklarını görmek istiyorsa. Resmen “doğduğun ev kaderindir” motifi işlenmiş!
Suriyelileri konuma nerden nasıl bagladiniz bilmiyorum. Ayrıca konuya açıklık getireyim ben mülteci olarak gitmiyorum o ülkenin vatandaşı olarak, orada doğmuş büyümüş ve orada üniversite eğitimi almış, master yapmis biri olarak gidiyorum. Çocuklarımda aynı sekilde oranın vatandaşılar. Aile bütünlüğünün bozulmamasi için eşime oturum verilecek. Ayrıca Almanya'ya gitmiyoruz gideceğim ülke Almanya gibi milliyetçi hatta ırkçı bir ülke değil. Ha ırkçılar hiçmi yok elbette var, ama bu beni bağlamaz.Suriyelileri istemiyorken orada almanlarin turkleri istemesini dusunmeniz cok ilginc
Ben sizin yerinizde olsam bir dakika düşünmem, diğer fikirlerimiz şuan ve birkaç senedir hepimizin gündeminde olan şeyler sadece.Suriyelileri konuma nerden nasıl bagladiniz bilmiyorum. Ayrıca konuya açıklık getireyim ben mülteci olarak gitmiyorum o ülkenin vatandaşı olarak, orada doğmuş büyümüş ve orada üniversite eğitimi almış, master yapmis biri olarak gidiyorum. Çocuklarımda aynı sekilde oranın vatandaşılar. Aile bütünlüğünün bozulmamasi için eşime oturum verilecek. Ayrıca Almanya'ya gitmiyoruz gideceğim ülke Almanya gibi milliyetçi hatta ırkçı bir ülke değil. Ha ırkçılar hiçmi yok elbette var, ama bu beni bağlamaz.
Suriyelileri konuma nerden nasıl bagladiniz bilmiyorum. Ayrıca konuya açıklık getireyim ben mülteci olarak gitmiyorum o ülkenin vatandaşı olarak, orada doğmuş büyümüş ve orada üniversite eğitimi almış, master yapmis biri olarak gidiyorum. Çocuklarımda aynı sekilde oranın vatandaşılar. Aile bütünlüğünün bozulmamasi için eşime oturum verilecek. Ayrıca Almanya'ya gitmiyoruz gideceğim ülke Almanya gibi milliyetçi hatta ırkçı bir ülke değil. Ha ırkçılar hiçmi yok elbette var, ama bu beni bağlamaz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?