ezgi Selahattin Dönmez diyince onun çorba tarifi aklıma geldi.Okuyun bakalım..gunde 4 öğün iyidir diyor.
Çorba Diyeti İle Hızlı Kilo Verin
Yaz mevsiminin kendisini hissettirdiği bu zamanlarda konuştuğumuz tek konunun...
Yaz mevsiminin kendisini hissettirdiği bu zamanlarda konuştuğumuz tek konunun “kilolar” olduğunu tahmin ediyorum. Acaba nasıl olsa da hızlı bir şekilde bu üzerimize yapışan kiloları versek diye düşünüyorsunuz. Elbette daha önceleri uyguladığınız kalıcı olmayan ve sağlığı tehdit eden kısa süreli diyetlerden de medet ummadığınızı duyar gibiyim. Acaba daha sağlıklı ve hızlı kilo verdiren bir yol yok mu? Soruları ile çıkış yolu arıyorsanız işte harika bir çıkış yolunu size Beslenme Uzmanı olarak hem sağlıklı, kalıcı ve hem de hızlı kilo vermenin bir yolunun müjdesini verebilirim. Her zaman olduğu gibi bilimsel çalışmaların sonuçları ile klinik deneyimlerimi harmanlayarak hazırladığım “Çorba Diyeti ile Hızlı Kilo Verin” diyetim ile sağlığınızı koruyarak kalıcı kilo vermenizi hedefleyen önerilerime kulak vererek 1 ayda 5 kg verebileceksiniz. Önce şişmanlık hakkında biraz bilimsel veriler ne diyor ona bakalım ve sonra keyifle uygulayacağınız “Çorba ile Hızlı ve Sağlıklı Kilo Verme” diyetimde uygulamanız gereken önemli noktaları hayata nasıl geçireceğimizi öğrenelim.
Şişmanlık bildiğimiz üzere sadece vücuda besinlerle aldığımız kalorinin sonucu oluşan yağlanma değildir. Aktivitesiz bir yaşam, kişinin yaşlanma ile beraber baskılanmış metabolizması ve kişinin genleri ile çevresi arasındaki karmaşık etkileşiminin sonucu olarak gelişen kronik bir durumdur. Kroniktir çünkü tedavi edilmez ise yaşam boyu sürer ve iyi tedavi edilmez ise de yeniden tekrar edebilir. Şişman bir bireyin oluşmasında, az aktif olma, çok yemek yeme, ev dışında sık yemek yeme olduğu gibi giderek bireyin hayatında kazandığı yanlış beslenme alışkanlıkları da rol oynamaktadır. Bu şekilde gelişen şişmanlığa “ekzojen şişmanlık” yani bir hastalığa bağlı olmayan, kişinin hatalı beslenme ve aktivite davranışına bağlı kilo alma durumu denilir. Ve şişman bireylerin çoğu da bu gruba girmektedir.
Peki, şişman olma durumunu etkileyen risk faktörleri nelerdir? Sıralayacak olursak: Beslenme alışkanlıklarındaki olumsuzluklar, düzenli aktivite yapmamak, yaşlanma, kadın olmak, doğum yapmak, evlilik, sigarayı bırakmak, sosyal veya düzenli alkol almak, annenin gebelik sırasında bir diyabetinin gelişmesi, anne ve babada şişmanlığın olması, psikolojik etmenler ve eğitim düzeyidir diyor bilimsel araştırmalar... Ayrıca kilo alımına eğilimin arttığı özel dönemlerinde bulunduğunu bildiren önemli araştırmalar özellikle annenin gebeliğe başladığı dönem, çocuklarda 5-7 yaş arası, ergenlik dönemi, menopoz, 25-35 yaş arası erişkinlik döneminde beslenme ve fiziksel aktiviteye önem gösterilmesi ile aşırı yağlanmanın engellendiği belirtiliyor. Ve en önemlisi de kişiye özel olmayan diyetlerin arkasından vücudun kıtlığa girerek yeniden yağladığını da unutmamak gerekiyor.
Bu nedenle uygulayacağımız diyetin hayatımızı yansıtması mutlaka çevremizde bulunan ve kendimize özel hazırlamadığımız besinlerden oluşması en önemlisi de sosyal hayatımızı kolaylaştırması gerekiyor. Bu nedenle çorbalar en kolay bulabileceğimiz sağlıklı alternatif diyebilirim. Evimizde de hızla hazırlayabileceğimiz, restoranda kolayca menüden seçebileceğimiz ve en önemlisi de marketten bile hemen raflardan damak zevkimize uygun olarak satın alabileceğimiz besleyici değeri yüksek bu iksirler ile kilo vermek oldukça kolay…
Çorbayı burada biraz daha açmak gerekiyor. Çünkü bu iyilik duygusu yaratan besleyici değeri yüksek ancak kalori değeri düşük olan mucizevi iksirler hakkında daha fazla bilgi edinmek gerekiyor. Bu diyeti hazırlamadan önce çorbalar ile ilgili bilim adamlarının önemli çalışmalarını da sizler için araştırdım ve tüm çalışmaların sonuçlarını özetledim. Çorba Doygunluk Veriyor: Prude Üniversitesi Beslenme Bölümü Öğretim Üyesi Richard Mattes, 2004 yılında yaptığı önemli bir çalışmada farklı sıvı besinlerin doyum hissi üzerine etkilerini incelemiştir. Bilimsel veriler enerji içeren sıvı besinlerin mesela limonata, gazoz gibi besinlerin katı yiyeceklere göre daha düşük yoğunlukta doygunluk sağladıkları yönündedir. Ancak Mattes çalışmasında sıvı içeriği yüksek de olsa çorbaların katı yiyecekler kadar doygunluk verdiğini ispatlamıştır. Çorba Düşük Enerji Yoğunluğu ile Kilo Verdiriyor: Sıvı kaynaklı besin veya içeceklerden (kolalı içecekler, gazlı-şekerli içecekler, shake, limonata, alkol, vb.) gelen enerji yoğunluğuna bağlı olarak enerji dengesi üzerinde olumsuz etki yapıp kilo almaya etken olduğudur. Yapılan birçok çalışmada ise; çorbanın diğer bu içeceklere göre kilo kontrolündeki etkileri üzerine olup, kilo kontrolü rejimlerinde enerji içeriği yüksek ve besleyici değeri olmayan bu içecekler yerine çorbaları öğün içerisine eklendiğinde daha uzun süren doygunluk ve daha düşük enerji alıma bağlı olarak olumlu etki yarattığını göstermiştir. Çünkü çorbalar düşük enerji yoğunluklu besinlerdir. Çorba Kansere Karşı Koruyabiliyor: Birçok çalışma sağlıklı beslenme ile alınan vitamin ve mineralin ailesinde meme kanseri olan ve düzenli fitoöstrojen desteği kullanan 83.000 Fransız kadında yapılan bir çalışmada, destek yerine yaşam değişikliği önerilerinin yapılmasının kansere karşı daha çok koruyucu olacağını bildirmiştir. Sağlıklı kanser koruyucu diyeti ise Fransız araştırmacılar; daha az alkol alımı, daha fazla sebze, meyve, süt ürünleri, balık ve çorba tüketmek olarak tanımlamışlardır. Çorba Daha Kolay Doyurucu ve Kalıcı Kilo Kontrolü Sağlıyor: Birçok kanıta dayalı klinik çalışmalarda kilo veriminde başarının sağlanması için düşük enerji yoğunluğu olan ve az yağ içeren besinlerin tüketimi ile daha kolay kontrol sağlanabileceğini gösteriyor. Önemli bir bilimsel çalışmada porsiyon kontrolü ve enerji yoğunluğu düşük olan besin tüketiminin açlık ve doyum sinyalleri üzerine etkilerini araştırdıklarında, özellikle büyük porsiyonlarda yemek yiyerek yüksek enerji alan çocukların kilo alımındaki hızla birlikte doyumun daha uzun süre sonra oluştuğunu gözlemlemişlerdir. Buna karşılık düşük enerji yoğunluğuna sahip çorba, sebze ve meyve tüketiminin açlık merkezini baskıladığı daha iyi bir doyum sağladığı ve kilo veriminde daha başarılı bir beslenme stratejisi olduğunu bildirmişlerdir.
Bu önereceğim diyetimi uygularken dikkat edilmesi gereken noktalar ise şöyle:
Hızlı değil, yavaş tempoda yürüyün: Kilo verirken birçok kişinin yaptığı en büyük hata hızlı tempoda yürüyüşler yapmaktır. Zayıflamak isterken kilo veriminizin durmamasını istiyor ve daha ince görünmek istiyorsanız, yavaş tempoda yürüyüşü tercih edin. Yavaş tempolu uzun yürüyüş ile normal yaptığınız bir egzersize göre % 70 daha fazla yağ yakarsınız. Size önerim, yürüyüş bandında minimum 4.0 ve maksimum 5.2 düzeyde haftada dört kere en az 70 dakika yapacağınız fiziksel aktivitedir. Böylece, basen, karın ve kalçada biriken yağlardan sağlıklı beslenme düzeninizin yardımı ile kolayca kurtulacaksınız.
Oksijeni iyi kullan ve daha çok kilo ver: Egzersiz yaparken daha fazla yağ kitlenizin yanmasını istiyorsanız, mutlaka bol oksijen kullanımı sağlayacak bir teknik geliştirmeniz gerekecektir. Bunun en kolay yolu, egzersiz süresince sadece burundan nefes alıp vermektir. Çünkü vücuttaki yağ dokusu, enerji için kullanılabilmesi için, kas ve karbonhidrat depolarına göre daha fazla oksijene ihtiyaç duyarlar. Siz de düzenli yaptığınız bu egzersiz ile vücutta oksijenli bir ortam yaratarak, verdiğiniz kilodan daha ince görünme şansına sahip olabilirsiniz. Egzersiz süresince her 20 dakikada bir 250 mL su içmek de egzersizi daha uzun süre yapabilme kapasitesi sağlayacaktır. Unutmayın, bol su ve burundan nefes alıp vermek yeterli…
Hızlı kilo vermek için 3 ana 1 ara öğün yeterlidir: Genelde bireylerin duyduğu ve uygulamaya çalıştığı, kilo vermek için 6 öğün kuralıdır. Sağlıklı bireylerin hiçbir zaman 6 öğüne ihtiyaçları bulunmamaktadır. Çünkü sık yemek bazı hormonları özellikle tokluk sağlayıcı hormon olan leptini baskılar ve vücut insülin dengesinde sıra dışı bir dengesizlik yaratarak yemek yeme dürtüsünü açığa çıkarır. Hızlı kilo kaybı için dengeli diyetin öğün sayısı 4’dür. Kahvaltı, öğle, ikindi ve akşam yemeği düzeni ile hızlı kilo kaybedersiniz. Eğer öğün aralarını da en az 3 saat ve en fazla 6 saat zaman dilimi ile yemeğe özen gösterirseniz, metabolizmanız düzenlenir ve vücut enerji dengesini kurarak kilo kaybını hızlandırır.
Haftanın iki gününde, akşam öğününüzde “Fark Etmeden Diyet’ten Metabolizma Hızlandırıcı Çorbası”nı için. Öğünlerimizde sağlıklı çorba içmek kilo yönetimimizde oluşacak duraksamaları hızla düzene sokmaktadır. İşte bu durumu yaşamak istemiyorsanız, kendi bilimsel deneyimlerimizle hazırladığımız ve bireylerde % 100 sonuçlar aldığımız “Metabolizma Hızlandırıcı Çorba”mızdan haftada 2 gün, akşam öğünlerinizde, 1 dilim ekmek ile beraber içmenizi öneririm. İçerdiği farklı renkteki sebzelerin birbiri ile olan lezzetli etkileşimi, kaygılarınızı da ortadan kaldırarak kilo vermenizi sağlayacaktır.
“Metabolizma Hızlandırıcı Çorba”mızın tarifi:
Malzemeler:
2 orta boy kabak
1 orta boy domates
1 orta boy tatlı kırmızıbiber
1 küçük boy kuru soğan
½ demet maydanoz
1 yemek kaşığı sıvı yağ
Yapımı:
1. Malzemelerin hepsini, sevdiğiniz kıvama göre su ile düdüklü tencerede pişirin.
2. Soğumaya yakın, ½ demet taze nane ile blenderdan geçirerek hazırladığınız bu nefis kokulu çorbayı için.
Çok fazla su veya sıvı içince çok kilo verilmez. Sürekli duyduğunuz bir diyet yalanını daha size açıklamak isterim: “Kilolu bireyin günde litrelerce su içmesi, sağlıklı beslense dahi kilo verdirmez.” Su içmenin amacı vücut su dengesini korumak ve vücudunuzun çalışması için gerekli olan ortamın optimum devamlılığını sağlamaktır. Günde 8 su bardağı su içmek yeterlidir. Ancak kilo vermek değil yağ yakışını arttırmak istiyorsanız, en az 13 su bardağı kadar içmenizi öneririm. İçerdiği tianin amino asidinden dolayı hem bağışıklık sisteminizi arttırmak hem de kilo verirken vücut direncinizi düşürmemek için maksimum 2 çay fincanı siyah çay; metabolik hareketlerinizin devamlılığı için de maksimum 5 fincan yeşil çay içmenizi öneririm. İşte bir kilit nokta daha, kahve içmeyin diyenlere inanmayın. Günde 4 fincana kadar filtre edilmiş kahve içmeniz kilo veriminizi hızlandıracaktır. İçerdiği kafeol ve kafestol denilen maddeler, sizin sağlıklı kilo vermenize yardımcı olacaktır. Önerim, bu içecekleri öğünden en az 1 saat sonra içmenizdir.
Kilo kaybında etkin diğer bir önerim de tuzu azaltın. Ülkemizde de yapılan en önemli beslenme hatalarından biri yüksek tuzlu tüketimidir. Bireyler sanılanın aksine tuz ihtiyaçlarının geldiğini düşünerek besinlere tuz eklemektedirler. Aslında besinlerle birlikte günlük tuz alımınızı karşılamış olursunuz. Ekstradan kattığınız tuz ise, vücudunuzda gereksiz su tutumuna ve kemik yoğunluğunuzun azalmasına neden olmaktadır.
1 ayda 5 kg verdiren Çorba Diyetim:
Kahvaltı: 1 ince dilim az yağlı beyaz peynir 1 ince dilim tam buğday ekmeği 1 kase taze meyve bol domates salatalık taze nane taze maydanoz tatlı kırmızı biber ve tatlı yeşil biber
Öğle: 1 kase tercih edilen ev yapımı veya hazır çorba (sebze, kuru baklagil, etli veya bol malzemeli olabilir) 1 ince dilim tam buğday ekmeği ve 1 orta boy taze elma veya ½ orta boy muz veya 1 ince dilim karpuz-kavun, az yağlı nar ekşili bol çoban salata
İkindi: 1 kase az şekerli sütlaç VEYA 1 çay bardağı tuzsuz yer fıstığı veya tuzsuz badem VEYA 2 top dondurma VEYA 1 su bardağı ayran 4 adet tuzlu bisküvi
Akşam: 1 kase tercih edilen ev yapımı veya hazır çorba ( sebze, kuru baklagil, etli veya bol malzemeli olabilir) 150 gram balık veya derisiz beyaz tavuk eti veya yağsız kırmızı et ve 1 ince dilim tam buğday ekmeği ve az yağlı bol limonlu mevsim salata.
Yatarken: 1 su bardağı taze adaçayı ile demlendirilmiş limonlu çay.
alıntıdır...