Selam arkadaşlar biraz geç oldu ama anca girebildim....
Fikriyecim Sanberk hasta olmuş bu arada çok çok geçmiş olsun canım...sadece burun akıntısıysa sıcak tut ilerlemmedn geçer inşallah...birkaç gün önce bizde öyleydik bir iki gün sürdü dikkat ettim hemen atlattı çok şükür ilaç falan kullanmadım...tekraardan geçmiş olsun canım minik paşaya bir an önce dönüşünü bekliyoruz unutma....
Senecim canım siz nasılsınız bugün Enes daha iyi heralde bugün.. atlattı sayılır artık annesi gözümüz
aydın....
Oyunlardan bahsetmişsiniz artık bende biraz anlatayım dedim...Biz öncelikle kalkar kalkmaz toplarımızdan birini bulup en az bi yarım saat evin içinde gol atıyoruz...sıkılınca havaya atmaya çaılışıyoruz yakalayım derken biyere takılıp düşüyoruz bi 5 dk ağlıyoruz...sonra balonlarımızla oynuyoruz 15 dk falan...ondanda sıkılınca sehpaları çekiyoruz yada yastıkları indirip kaldırıyoruz...oda sıkıcı gelince elimize hani şu ucunda sopası bulunan oyuncaklar varya onu sürüyoruz en az bi yarım saat...özellikle helikopterli var bi tane tüm gün ona kafayı takmış durumdayız...birde legolarının içine konduğu tekerlekli bir arabası var onuda sürüyoruz arada...bunlardanda sıklınca beraber yere oturuyoruz ya legolarıyla ya puzzle larıyla yada arabalarıyla oynuyoruz bi 10 dk falan...legoları sadece takıp çıkarabiliyor..şekilli zeka oyuncağınında sadece karesi vede yuvarlak olanını içinden atabiliyor...bazen hayvan tuş seslerininde olduğu kitapları var onlara bakıp anlatıyoruz beraber..saatli bir kitabı var onu çok seviyor...saatleri çeviriyoruz özellikle yemek yerken....abone olduğum bebek dergileri var onlara bakıyoruz sürekli....tabi tüm bunları arka arkaya yapmıyor....kulağı sürekli müzik seslerinde bu aralar en ufak bi seste tempo tutup zıplamaya çalışıyor...elleriylede oynamayı ihmal etmiyor...parmaklarıyla sayı sayıyoruz hergün hem türkçe hem ingilizce anlıyomu bilmem ama çok huşuna gidiyor kendi kendine tekrar ediyor...odadaki nesneleri öğretiyorum hepsini bilip gösteriyor..bazılarını söylüyor mesela...çiçek diye çiççe diyo...saat diye sat diyo...vucudunun tüm organlarını biliyo el,kulak,saç,baş,diş,ayak,kol,ağız,göz,burun,loliş,tırnak...sorunca hemen gösteriyo ama söylemiyo tabiki...herşeyden sıkıldığı zamanlarda da ne var ne yok ortalıkta toplayı ya kendi kirli sepetine atıyo yada çöpe dolduruyo...ama çok akıllı kendi kıyafetleri ortalıktaysa kendi sepetine bizimkileri bizim sepete kağıt,poşet,bardak,kaşık gibi nesneleride çöpe atıyo...üzerinden ilgi dağılıncada hemen bi kitap parçasını koparıp gelip bana ağzını açıyo bak ben ne yuttum der gibi sonrada kaçıyo yakalamayım diye...şimdilik aklıma gelenler bunlar...