2009 Eylül Anneleri Paylaşım Alanı

emelcim inanırmısın canım van ı çok özledim biz patnosta oldugumuz için van a gezmeye gelirdik güzel şehir seviyom ben

ben burdan gidince ozleyecegimi sanmıyorum canım :lepi: tabi buralara yakın ilceler ya da illere gore daha iyi van . . golu yetiyo da artıyo bile...ama neyseki bu son yılımız olcak
 
hoşbulduk tülaycım ama haftama pek hoşbulduk yani ne öleee yaa dayak yemiş gibi heryerim şu çocugu bi dogurayım agrı sızı nedir bılmecem bi insanın heryeri agrıya bılırmı agrıyo valla

inş. cnm az kaldı sabır edicez hep beraber çaremiz yok...anne olucez kolaymııı:teselli:
 

o anda o guç veriliyormus canım merak etme sen . . . .iki uç ıkınmada gelir insallah paşamız :)
 
ємєℓ;8374681 .!.:
heheheheh bende aksam aynen oyledim canım çok sinir bir gece geçirdim delikafadulden sabahı zor ettim valla ......

sorma emelcim yaaa eşime diyorum ben ıkıncıyı falan istemıyorum şunu bi kazasız doguraydım
 
ємєℓ;8374722 .!.:
o anda o guç veriliyormus canım merak etme sen . . . .iki uç ıkınmada gelir insallah paşamız :)

ay inş. emelcim yaaa gerçi bu ayın 20 sinde belli olcek normal- sezaryen netleşcek ama bakalım hayırlısı hakkımızda
 
aynı konuyu bende düşünüyorum tülay kendını yormaman lazımmış nefesını boşa harcamaman ama benım şimdiden ıkınmaya gücüm yok ozaman ne olcak bılmem rabbım gücünü verir diyom yoksa başka çarem yok...
 
Rahat doğum için nefes egzersizi şart!

Hamilelik döneminizi günde bir defa yapacağınız nefes egzersiziyle çok rahat geçirebilirsiniz.


Gebelik sırasında nefes darlığı en sık rastlanan şikayetlerden biri. Bu dönemde aylar geçtikçe rahmin büyümesine bağlı olarak karın ve göğüs boşluklarını ayıran diyafram kası yukarıya doğru itilir ve göğüs boşluğu sıkışır. Bu nedenle birçok anne adayı yürüdükçe, hatta oturduğu yerde nefes nefese kalır, sık sık nefes darlığı problemi yaşar. Gebelikte nefes egzersizlerinin önemi tam bu noktada kendini gösteriyor. Memorial Hastanesi’nden Solunum Fizyoterapisti Dr. Seniha Avcıl Uğurlu, gebelik döneminde yapılan nefes egzersizlerinin faydalarını anlattı.

Nefes egzersizleri sırt ağrılarını azaltıyor

Gebelikte, uterusun büyümesi ve vücut ağırlığının artmasına bağlı olarak vücudun duruşu değişir. Vücut duruşundaki değişiklik bel ve sırt ağrılarına neden olur. Bu nedenle:


  • Gebelikte ortaya çıkan duruş bozukluklarını gidermek,
  • Sırt ağrılarını azaltmak,
  • Doğum sırasında gerekli soluma ve gevşemeyi öğrenmek,
  • Karın ve perine kaslarının elastikiyet ve kuvvetini artırmak,
  • Ruhsal olarak doğuma hazırlanmak,
  • Doğumu kolaylaştırmak amacıyla, gebelikte egzersiz yapılmalıdır.
Hamileliğin 3. ayından itibaren egzersize başlanmalıdır

İlk üç aydan sonra nefes ve gevşeme egzersiz programına başlanmalıdır. Uygulama günde bir kez olmalı ve doğuma kadar devam edilmeli.
Her kadın psikolojik ve fiziksel açıdan farklıdır. Bu nedenle her gebe bir fizyoterapist tarafından değerlendirilmeli ve egzersiz programı planlanmalıdır.

Doğum öncesi yapılan egzersizler

  • Solunum Egzersizleri
  • Derin karın solunumu
  • Derin göğüs solunumu
  • Gırtlak solunumu
  • Sırt ve bel ağrılarını azaltmak için yapılan hevşeme egzersizleri

Nefes egzersizlerinin yararları

Nefes egzersizleri, hamilelikte oluşabilecek bel ağrısı, kabızlık, bacaklarda şişlik problemlerini en aza indirir. Hamilelikte gelişebilecek şeker hastalığından korur. Hamilenin duruşunu düzeltir. Moral olarak hamileyi anneliğe hazırlar, doğum korkusunu azaltır. Gerginliği ve stresi azaltır. Kas gücünü, elastikiyetini ve dayanıklılığı artırır. Anne adayının enerjisini artırır, dengeyi koruyarak düşme riskini azaltır. Solunum egzersizleri hamilelik süresinde anne adayını bedensel ve ruhsal açıdan rahatlatır. Özellikle doğum süreci başladığında annenin sakin kalmasını sağlayarak stressiz bir doğum gerçekleşmesine yardımcı olur.
 
ya akşam eşim diyoki son 1 ay. 1 ay sonra oğlumuz da bizimle olucek 3 kişi oluyoruz.... canım yaaa nasıl bekliyo evladını çok duygulandımmmm
 
Erken doğumla ilgili herşey

Bebek neden erken doğar? Kimler erken doğum riski altındadır? Tanı nasıl konur ve bu durum nasıl önlenir?


Erken doğum son adet tarihinden sonra 37. haftaya kadar olan doğumları kapsar. Tek çocuk bekleyenlerde yüzde 10 oranında görülürken, ikiz hamileliklerde bu oran artar. 17 yaşın altı ve 35 yaş üstü anne adayları da erken doğum riski ile karşı karşıya.

Her bebeğin 9 ay 10 günü anne rahminde geçirmesi en ideal durumken, her şeye rağmen erken doğumlar oluyor. Tıpta ve son yıllarda ülkemizde yaşanan gelişmelere bağlı olarak artık daha fazla prematüre bebek hayatta kalabiliyor. Bir kaç yıl öncesine kadar prematüre bebekler için yaşam sınırı 27 haftayken, günümüzde bu sınır 24 haftaya kadar indi.

Ancak, erken doğan bebeklerin önemli bir kısmı tam hazır olmadan dünyaya gelmelerinin olumsuz sonuçlarını yaşıyorlar. Bu nedenle doğum uzmanları dünyanın her yerinde erken doğum riski taşıyan bebeklerin bir kaç hafta, hatta bir kaç gün daha geç doğmalarını sağlamak için, ellerinden geleni yapıyorlar. Yapılan çalışmalar geciktirilen her gün için bebeklerin yaşama şanslarının arttığını gösteriyor. Ancak her şeye karşın erken doğumu yaşayan birçok kadın var. Acıbadem Hastanesi’nden Doç. Dr. Arda Lembet erken doğumu şu şekilde tanımlıyor: “Normal gebelik süreci 37-40 hafta arasındadır. Doğumun 37.gebelik haftasından önce gerçekleşmesi erken doğum olarak adlandırılır.”

Bebek neden erken doğar?
Bebeklerin neden erken doğdukları konusunda tek bir sebep yoktur. Bu olay çoğunlukla birçok nedene bağlı olabilir. En önemli nedenlerden biri çoğul gebelik.

Özetlemek gerekirse rahim içi ve dışı enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, amniyon sıvısının fazla olması, rahmin yapısal anormallikleri, rahim iç tabakası içine kanamalar, genetik faktörler, doğumu başlatan fizyolojik mekanizmaların erkenden tetiklenmesi erken doğumun en sık rastlanan sebepleri arasındadır.

Kimler risk altında?

Erken doğum konusunda bilinmeyen birçok etken olduğu için bütün anne adayları bu riskler açısından değerlendirilmelidir. Ancak bazı hamilelerin bu durumla karşılaşma riski çok daha yüksek olur.
  • Yaşı 17’in altında, 35’in üzerindekiler
  • Birden fazla bebek bekleyenler
  • Daha önce düşük, ya da erken doğum yaşayanlar
  • Bazı sistemik ve enfeksiyon hastalığı olan gebeler
  • Düşük kilolu anne adayları
  • Sigara kullananlar
  • Hamileliğinde vajinal kanama sorunu olanlar
  • Stres altında ve yoğun çalışma şartları altında yaşayanlar
  • Düşük sosyo ekonomik durumda olan hastalar.

Nasıl önlenebilir?
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Dr. Güçer, erken doğumun önlenebilmesi için gebelik gerçekleşmeden önlem alınabileceğini belirtiyor ve ekliyor: “En önemlisi gebelikten evvel rahimde herhangi bir anormallik var mı yok mu bunun tespit edilip düzeltilmesi. Gebeliğin başında kan sayımının yapılarak, annenin ağır anemisi varsa bunun demir takviyesi ile düzeltilmesi. Bunun dışında gebelikte olan patolojik akıntılarda gizli enfeksiyon aramak da erken doğumu önleyebilecektir. Biz hastalarımıza onları yormayacak, yürüyüş ve egzersiz tavsiye ediyoruz. 20-26. haftalarda rahim ağzı uzunluğuna bakıyoruz. Bu 3.5 - 4 cm in altına indiyse veya hunileşme söz konusuysa bu hastalar erken doğum riski altında demektir. O zaman bu hastalara rapor verip, dinlenmeye almayı tercih ediyoruz”.

Tanı nasıl konuyor?
Erken doğumun doğru tespit edilmesi oldukça önemli bir konu. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Dr. İbrahim Sözen, “Kadının doğum sancıları başladığında rahimde bir açılma görülmezse bu klasik anlamda erken doğum tarifine uymaz. Klasik erken doğumda hem düzenli sancılar olur, hem de rahim ağzı değişimi olur. Yani rahim ağzı açılıp, kısalmaya başlar. Sancıları olan kadınlarda erken doğumun olabilirlik riski fetal fibronektin testi ile belirlenebilir. Son derece hızlı ve kolay bir yöntem olan bu testte vajenden smear testi yapar gibi bir sürüntü alınır. Eğer sonuç negatif çıkarsa, yani fetal fibronektin yok çıkarsa o zaman yüzde 95 olasılıkla bu kadın önümüzdeki 14 gün içinde doğuma girmeyecek demektir. Kasılmalar durdurulduğunda güvenle evine gönderilebilir. Pozitifse sorun var demektir. Ancak, pozitifin tahmin edici değeri o kadar yüksek değil. Dikkat edilmesi gereken bir gebe anlamını taşır. Çünkü oradaki tahmin edicilik yüzde 60’larda kalmaktadır.”

Özellikle ikiz gebeliklerde gebe kadının rahim ağzı uzunluğunun dikkatle incelenmesi gerektiğinin altını önemle çizen Dr. Aytuğ Kolankaya ise “Biz yıllardır bu tür gebelikleri takip ettiğimiz için oldukça tecrübe sahibi olduk. İkiz gebeliklerde mutlaka 20. haftadan itibaren rahim ağzı uzunluğunu ölçmeye başlıyoruz. Çünkü ikiz gebeliklerdeki kaybın en önemli sebebi mekanik faktörler. Yani iki bebeğin rahim içinde yer alması sonucu, yer çekimi ile rahim ağzının açılması. Bu nedenle rahim ağzı uzunluğu bize önümüzdeki dönemlerde yaşanabilecek erken doğum riskini belirlememizi sağlıyor. Genelde Türk kadınlarında rahim ağzı 4 cm civarındadır. Rahim ağzı uzunluğu, 3 cm’in altına indiğinde oldukça riskli olduğunu, 2.5 cm altında ise erken doğum riskinin neredeyse kaçınılmaz hale geldiğini görüyoruz” diyor.

Bu sonuçlar elde edildiğinde tedavi olarak mutlaka rahim ağzına dikiş konulması gerektiğini ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi’nden Dr. Kolankaya, “Su kesesi açılmadan, sancılar olmadan sadece bir mekanik açılma söz konusu ise bu dikişler faydalı oluyor. Sancılar varsa, sancıları da ilaç tedavisiyle hastaneye yatırarak tedavi edebiliyoruz. Ama su kesesi açılmışsa, özellikle ikizlerde önde gelen bebeğin su kesesi açılmışsa doğumun gerçekleşmesi birkaç haftayı geçmiyor” diyor.
 
güzel demişler emelcım tşk.ler ama bana bunlar faydalı olurmu bılmem kendımı kurtarılmaz vaka olarak görüyorummafoldumben
 
emelcim saol canım faydalı bilgiler ben 38 i doldurayım istedigi zaman gelsin kuzum(sipariş ilee)
 
tülayyyyyyyyy sen ayın 20 sıne çatıyamı baktırcan:kedi:

cnm ben baktırmıcam:kedi: dr um bakçek vallaaaa sanırım yaniiii normalde ult.baktığı görüntülerde herşey normal doğumu gösteriyordu ama son muayne çatıı ve çcouğun doğum kanalına girdiğiydi ama gidince görcezz bakemmm
 
günaydın kızlarrrrrrrr. Nabersiniz? Ben ilacı bıraktım 2 gün önce benim kasılmalar artarak geriye döndü. Hakkımızda hayırlısı.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…