mrb kızlar hepiniz iyisinizdir umarım.ben bugün izmire ailemin yanına gidiyorum.hamilelğimin sonuna kadar inşallah bir terslik cıkmazsa orada kalıcam.eşimden ayrı çok zor olacak ama hersey bebeğimizin sağlığı için.2-3 hafta sonra gerek görülürse serkilaj yani rahim ağzına dikiş uygulanacak ve daha sonra büyük ihtimalle sürekli yatarak geçireceğim hamileliğimi ve o dönemde sağolsun annem bana bakacak.şu anda eşimden ayrılmak yasayacagım zorlukları düşünmek beni sıkıntıya sokuyor ama ne yapalım.allahım bebeğimizi sağsalim elimize almayı nasip etsinde gerisi cokta önemli değil.kızlar hepiniz dualarınızı esirgemeyin.benim dualarımda sizlerle .
mrb kızlar hepiniz iyisinizdir umarım.ben bugün izmire ailemin yanına gidiyorum.hamilelğimin sonuna kadar inşallah bir terslik cıkmazsa orada kalıcam.eşimden ayrı çok zor olacak ama hersey bebeğimizin sağlığı için.2-3 hafta sonra gerek görülürse serkilaj yani rahim ağzına dikiş uygulanacak ve daha sonra büyük ihtimalle sürekli yatarak geçireceğim hamileliğimi ve o dönemde sağolsun annem bana bakacak.şu anda eşimden ayrılmak yasayacagım zorlukları düşünmek beni sıkıntıya sokuyor ama ne yapalım.allahım bebeğimizi sağsalim elimize almayı nasip etsinde gerisi cokta önemli değil.kızlar hepiniz dualarınızı esirgemeyin.benim dualarımda sizlerle .
selam kızlar öncelikle uslu çook geçmiş olsun arkadaşım.......
bugün ikili taramadan geldim koşturmaktan canım çıktı. çok sinir oldum kendi doktorum yoktu başka doktora gittim. adam bana bebiğimi bile göstermedi. zar zor ii dedi. sanki kendi karnında taşıyokötükedihüso ense kalınılığı 0.8 mm içim rahatladı saat üçtede kan sonuçlarım çıkacak umarım onlarda ii olur. ama bebeğimi göremedim
selam kızlar öncelikle uslu çook geçmiş olsun arkadaşım.......
bugün ikili taramadan geldim koşturmaktan canım çıktı. çok sinir oldum kendi doktorum yoktu başka doktora gittim. adam bana bebiğimi bile göstermedi. zar zor ii dedi. sanki kendi karnında taşıyokötükedihüso ense kalınılığı 0.8 mm içim rahatladı saat üçtede kan sonuçlarım çıkacak umarım onlarda ii olur. ama bebeğimi göremedim
kızlar ya ben ölüyom bulantıdan hiç geçmedi bu bulantılar hep kusuyom allahım çok yoruldum artık ne zman geçecek 6.haftadan beri helak oldum valla
Kızlar canlarım, düşük korkusu geldi herkese,
Ben kendi bildiğimce korunma yollarını söyliyim, akıntılara dikkat koyu renkte akıntınız varsa, kokuluysa doktorunuza bi danışın, mikrop varsa bebeğe zararsız bi antibiyotikle bundan kurtulabilirsiniz, eltim bu yüzden düşük yapmıştı o yüzden bu konuda hassas olduğum için benede akıntı vardı hemen tespit dildi 4. ay kullanıcam antibiyotiğimi.
Grip olmamaya, üşütmemeye dikkat edin, çok ağır gripe rahim ağzı açılabiliyo, grip olan insanlardan kaçın virüsler önemli. Eğer şüpheleniyosunuz portakal suyuna limon suyuna saldırın erkenden önlem alın, bide okyanus suyu olan burun spreyleri o civardaki mikropları öldürüyo, hiçbi yanetkiside yok.
Bilmediğiniz bitki çayları ve baharatlardan uzak durun.
Bol bol su için, sıvı tüketin, portakal suyu yada kivi hergün en az bitane kış meviminde önemli. Bağışıklığınız düşükse hergün bi kaşık harnup pekmezi yada üzüm pekmezi yada benim tarifim kalorisiz pekmez (1 kilo siyah üzüme 1 bardak suda 20 dakika düdüklüde haşlayın, blenderdan geçirin meyve suyu şişsine koyun hergün sabah bir iki kaşık için şekerlerr)
Bebişiniz zeki olsun dersseniz bol bol balık (ton balığı hariç, onu haftada en fazla 2 kere) ceviz (zaten şeklide beyine benziyo), fıstık yiyin
Bence o yüzden kendimizi biraz rahat bırakmalıyız , insan hamile olunca biraz seçici oluyormuş kötü haberleri fazla duymamak ve izlememek lazım sanki . Ben burada bile bir kaç anne adayının yazısını okudum ( düşük yapanların ) artık okumamaya çalışıyorum bu bencillik gibi algılanabilir ama , ben daha önce yaşadım ve bu hamileliğimde her günümü panik halinde yaşamak istemiyorum , kimse kızmasın lütfen , kötü doğum hikayeleri ya sonlanan gebelikler anlatanlara da lütfen anlatmayın çok rahatsız oluyorum diyorum ya dinlemiyorum .
Canım çok haklısın biraz kulak tıkamak gerekli bu tür haberlere. Aynı şekilde bende çok etkileniyorum ama bebeklerini kaybeden arkadaşlarımızı da anlıyor ve onlar için çok üzülüyorum. Sonuçta onlarda yaşadıkları sıkıntıyı bir nebze olsun hafifletebilmek için bizimle paylaşıyorlar ve desteklerimiz onlara iyi geliyor... Tamam yaşadıklarını tüm detaylarıyla anlatanlara bende çok kızıyorum ama yalnızca üzüntüsünü paylaşanlara da kızmak içimden gelmiyor..
Yanlış anlaşılmasın ben burada yazanlara kızmıyorum ki , ben de yaşadım çok üzücü bir şey ben sadece kendi adıma okumuyorum , netice itibariyle burası bir paylaşım sitesi ben de zamanında kötü olayları yazıp dertleştim , benim kızdığım koca koca kadınlar ve başından böyle bir şey geçmediği halde ayak üstü bütün duyduğu kötü haberleri anlatan insanlar , o zaman çok üzülüyorum ve kendimde bişeyler arıyorum ay acaba ters giden bir şey var mı diye ...
O konuda çok haklısın canım. O tür felaket tellalığı yapan insanlara bende çok kızıyorum çünkü bu dönem bizim en fazla morale ihtiyaç duyduğumuz dönem. Bu tür düşüncesiz insanlar beni de sinir eder yani..klava:
zyetın çok hak verıyorum. hepimiz etkılenıyoruz. gecen bır arkadas 11 haftanın sıkıntılarını sorunlarını yazdı. 10+ olunca 11. hafta sayılıyor ya bu hafta hep dıken ustunde olucam. eşime bile soyledım.
kızlar ya ben ölüyom bulantıdan hiç geçmedi bu bulantılar hep kusuyom allahım çok yoruldum artık ne zman geçecek 6.haftadan beri helak oldum valla
slm kızlar ben geldımm. ya bısey sorcam b-hcg sonucundan bebegın cınsıyetı bellı oluyomus dogrumu. bılen varmı
canım soda iç ıyı gelıyo bır zararı yok doktorumda onerdı bana
Dilekçim süpersin, ben ilk çocuğumda ağzı açık ve herkese kanan bir anne oldum, herkess tepeme bindi, bazen çocuğum onlar yüzünden sefil oldu ( herşeyi tattır dediler çocuğumun kolit oldu bağırsaklarında 1 yaşına kadar uğraştık) Bundan sonra gıcık anne olucam, hatta bazen hayatta gıcık kadın olmak lazım yaa yoksa iyi niyet saftoriklk tepene binen çooook oluyo, emin olun bu hayatta mutluluğunuza kalpten sevinecekler 2 elin parmaklarını geçemiyo ama üzüntüne yada düşkünlüğün sevinip kendini bununla kendini tatmin edeceklersee üüüüüüüü. Allah sizi evlatlarımızı iyi insanlarla karşılaştırsın.Ben peşinen söyleyeyim. Öyle sevimli hareketler beklemeyin benden.
1- Çocuk sahibi oluyor olmam, tanıdık tanımadık herkesin çocuğuna delireceğim anlamına gelmez. Ben sadece sevdiğim arkadaşlarımın, akıllı çocuklarını seviyorum. Bir alışveriş merkezinde ortalığı yırtan şımarık veletleri sevmiyorum. İş arkadaşlarımın gösterdikleri kendi çocuklarının fotoğraflarıyla ilgilenmiyorum. Hamilelik beni bir anda süper dişi yapmadı. Hala eski benim.
2- Cümle alem benimle ve hamileliğimle ilgilensin diye delirmiyorum. Bol su içiyor musun vs gibi sorular iyiliğim için dahi olsa sorulduğunda kıl oluyorum. Ben ve yakınlarım okumuş etmiş meraklı insanlarız. Gerektiği zaman önlemleri alıyoruz. Eğer kadın doğum uzmanı değilseniz karışmayın. Bu tarz sorular bana hiç de sevimli gelmiyor.
3- Hamile bir insanla hamilelik ve çocuk dışında da konular konuşulabilir. Bir anda kişinin beyni donmuyor.
4- Her kadın annedir, kadınlar su ister, çiçekler böcek ister, anneler kutsaldır filan laflarını duymak istemiyorum. İsteyen olsun. Ben istemiyorum. Beni kategorize etme, benle oynama, yaftayı yapıştırıp bana isim koymaaaa.
5- Her dediğim lafı "duygusal bu"na yoramazsın. Duygusal olabilirim ama bu dediklerimin doğru olmadığı anlamına gelmez!
6- İlgi istemiyorum o ayrı. Ama görmezden gelme. Yol ver. Göz göre göre gelip çarpma. Sigara dumanın yüzüme üfleme. Kırmızı yandığında dur hayvan dur. Hamile olmasam da dur ama bi çevrene bak yahu!!!
7- Dediklerimi ve tepkilerimi izle. Madem duygusal diyorsun, bak bazı şeylere sinir oluyorum. Yapma bunları. Sinir olunan soruları oku ve bunları durmadan sorma ne olur.
8- Diğer anne ve hamilelere: sizin yaptığınız sizin için iyi olmuş olabilir. Bizim için iyi olacak diye bir şey yok. Örnek, normal doğum yaptıysanız normali, sezeryan olduysanız onu aslanlar gibi savunup üstümüze gelmeyin. Sürekli doğum anısı anlatmayın(sorulmadıkça) Şunu yap, bunu al, şunu giy, bu lazım konularında biraz ihtiyaca göre yorum yapın. Bir kere söyleyin (öneri mahiyetinde) ve soruldukça cevap verin.
9- Hamileler, başka hamilelere patronluk taslamayın. Siz bebeğim ihtiyaçlarının iki katını üçüncü ayda almış olabilirsiniz. Ötekisi sekizinci ayda tamamlamadı diye aşağılamayın. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Benzer bir şekilde siz bebeğe oda yapmamış olabilirsiniz, yapanı da meraklı diye aşağılamayın. Belki hevesi var. Size ne yahu, size ne!!!
10- Terslenirseniz bozulmayın. Sorduğunuz soru ya da söylediğiniz şey karşınızdakine yüzüncü defadır söyleniyor olabilir. Terslik size denk gelmiş olabilir. Hamile diyin geçin. İzin verin karşıdaki duygusal olsun, siz olmayın.
11- Benim çocuğumu ellemeyin.
12- Yolda yürürken gelip çocuğun şurasını aç, burasını ört demeyin sakın. Rencide ederim.
13- Eğer çok sevdiğiniz bir isim varsa, kendi çocuğunuza koyun. (Önerilen her ismi koysak çocuğun 100 tane adı olacak. )
14- "Allah Kurtarsın" ve türevi ahu vah laflarını kendinize saklayın. Siz kendi hamileliğinizden nefret etmiş olabilirsiniz, ama karşınızdaki mutlu bir hamile olabilir. Her anından zevk alıyor olabilir.
15- Varsayımlarda bulunup durmayın. Siz hamileyken sıfır libido olmuş olabilirsiniz. Karşınıdaki ise son derece canlı bir hayata sahip olabilir. Genellemeyin kardeşim.
16- Gelelim kocalara. "Ay benim kocam beni öyle görmeye dayanamaz" bana hiç de şirin gelen bir durum değil. Çıt kırıldım erkeklerle evlenmeyin kardeşim. Niye dayanamıyormuş?İki gün sonra hastalansan, kussan, bin türlü hale düşsen bu adam sana bakmayacak mı? İki damla kan gördü diye ayılan bayılan adamlar bana hiç sevimli ve sempatik gelmiyor. O tonda anlatmayın sağa soğa. Övünecek bir şey değil bu. Bir sevgi belirtisi değil. Erkek adam karısının yanında dimdik durur. Durmasını istersin, istemezsin o ayrı. Gavuristanda nasıl beraber yaşıyorlar bu deneyimi? (Bizim sözde erkek milletimiz kıvırtırken) Bir de "kocan seni doğumda görürse senden soğur" geyiği var. Ben de ondan soğurum şahsen. Aşkı ve cinselliği tek bir görüntüye kurban edebilen adam olmaz olsun.
17- Kutsal anneliği abartmayın. Kadın olmaktan çıkmıyorsunuz.
18- Her hamilelik özeldir. Genel geçer kurallarınızı ortalığa saçmayın. Kimine yürü, kimine yat denmiş olabilir. Kimine sezeryan gerekebilir. Karışmayın, karşınızdaki zaten bu konuları sizin on katınız düşünüyor. Kadın doğum uzmanı değilseniz, uzman gibi konuşmaya kalkmayın.
19 - Hamilelik uzun bir yol. Ben başlamadan önce konu hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Zaten bilinmesi de mümkün değil sanırım. Zaman geçiyor, kurallar değişiyor. Tıp ilerliyor. Eski uygulamalar değişiyor, yenisi geliyor. Daha da eskisi geliyor kimi zaman. Verilecek kararlar var. alınacak yatağın türünden, doğum şekline, yaptırılacak testlere kadar. Bunlar bir anda şunu yap, bunu yap denilecek türde kararlar değiller. Bilgi sahibi olmak, araştırmak gerekiyor.
Eskiden bilmemne mi varmış doğru bir yaklaşım değil. Eskiden İstanbul trafiği de yoktu. Eskiden sütçüler vardı, eskiden domatesler hormonsuzdu, eskiden insanlar daha hareketliydi... Eskiden bebek ölümleri daha yüksekti. Eskiden özel hastaneler yoktu. Eskiden üniversite hastaneleri daha iyiydi. vs. vs.
Sanırım hamilelik öncesi de, hamilelik sürecinde de beni en çok rahatsız eden şeylerden biri bu konudaki hızlı yorumlar oldu.
Örneğin amniyosentez. Şahsen ben hamile olana kadar şöyle böyle duymuştum. Çok genel bir fikrim vardı. Sonra yapılma zamanı geliyor, birisi soruyor, ya da bir ortamda konuşuluyor. Karşıdan bir yorum "aaa yaptırmıyor musun?" ya da "sakın yaptırma". Yani bu yorumu yapan arkadaşları anlayamıyorum. Gerçekten böyle bir kararın sorumluluğunun SEN mi alıyorsun? NERDEN biliyorsun? Bu dünyadaki zor kararlardan biri. Bebeğinin down riski var mı? Eğer downlu doğarsa Allah korusun, gelip sen mi bakacaksın? Ya da yaptırırken bebek düştü (Allah korusun) ne diyeceksin o zaman? Sen bir anne olarak, baba olarak düşünüp duruyorsun, bebeğim down olursa aldırabilir miyim acaba diye sorguluyorsun, işin etik yönü, ahlaki yönü, dini yönü, duygusal yönü, doktorun önerisi... bin tane faktör var. Birisi çıkıp konu açılır açılmaz, yaptır/yaptırma diyebiliyor. Hes doğrusu, pes doğrusu.
Kritik bir örnek verdim ama hemen hemen her konuda bu böyle. Bilmişlik yasası çıkması laızm. İnsanlar herhangi bir konuda sınırsızca ahkam kesmeden önce o konudaki bilgilerini tartmalılar. Hislerine değil, bilgilerine güvenmeliler. Hızlıcana bir yoruma dalmadan önce şu soruları sormalılar, "Ben kimim", "bu konuda ne biliyorum", "nerden biliyorum". İlla bir şey söylenecekse şu sözcük kullanılabilir "Bence, bana öyle geliyor ki" vs. Bu kendinden eminlikle baş edemiyorum. Hamilelik konusunda herkes daha bir uzman. Daha bir bilmiş.
Buna katlanamıyorum.
Normalde de katlanamıyorum. Hamileyken deliriyorum.
Liste öyle uzun ki. "Sezaryen ol bebek için çok daha iyi" Nerden biliyorsun? Referansın kim? Hangi araştırma. Sağdan soldan duyduğun laflarla karşıma geçmiş, en kendinden emin ifadeyle konuşuyorsun. Ne hakla? Hayır bu insanlara itiraz edersen de derhal bozuluyorlar. Daha tuhafı bu. Sen ahkam keserken en kendinden emin halinle dolanacaksın, ben ama bakın bi de bu var dediğimde bozulacaksın. Yok öyle. Herkes ne kadar alışmış kedi gibi "o da doğru tabi" insanlarına. Her insanın fikri eşit değildir. Konuyu ne kadar biliyorsun, ne kadar düşündün, ne derinlemesine araştırdın?
Bir arkadaşımın şöyle bir yorumu oldu. İnsan hafta hafta gelişmeleri okuyor ya hani. Hamileliğin en eğlenceli şeylerinden biriydi benim için. Yorum şu: aman okuma. Neden? Cevap yok. Okumazsan nerden bileceksin?
Belki de hata bu konuları konuşmak. Hiç kimsenin yorum yapmasına izin vermeden bütün kararları kendin vereceksin, bütün eşyaları kendin araştırıp alacaksın, tek bir söze izin vermeyeceksin. Bu defa da paylaşmıyor oluyorsun. İşte iki ucu boklu değnek. Yani kafanı kurcalayan bir konuyu birine anlattığında istediğin karşındakinden bir karar değil ki. Şunu yap, bunu yap, buna gerek yok demesine ihtiyacın yok. Bu konuyu senin açından algılayıp, seninle beraber sorgulamasına ve anlamasına ihtiyacın var öncelikle. Önce anlamalı. Sonra yorum yapabilir öğrendikleri dahilinde. İnsan ağzını açtığına pişman oluyor.
Ne çekiyorsak çok bilmişlerden çekiyoruz. Onlar bilmişliklerinin farkında olmayabilirler ama siz olmalısınız. Hayatınızı başkalarının kararlarına bıraktığınız anda sıçtınız. Bu her konuda böyle. İnsan HER ZAMAN kendisiyle ilgili EN DOĞRU kararı kendisi verir. Sizi en iyi tanıyan sizsiniz. Dinlemeyin, biri sırf kendinden emin bir şeyler söylüyor diye dediğine inanmayın. Araştırın, kaynaklara bakın. Doktora sorun, güvenmiyorsanız değiştirin.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?