2009 Mayıs Anneleri

slm tekrar kızlar,bugünlerde Dağhan bey beni çok yorduğu için sbahtan akşama kadar bilg. açık ama ne bakabiliyorum ne de yazabiliyorum.Bugün ben yine kötüyüm boğazlarım acıyoo şimdide,belki doktora gidicem eşimle akşam duruma göre bakalım!
Süt konusuna gelince bizim doktorumuz muhallebi için ve sabah kahvaltısı için günlük sütleri kullanabilirsin dedi.Yoğurduda ondan yapıyorum tabiki,Dağhan yoğurdu sevdi şimdilik,böyle devam edicez gibi..
Bence içinizdeki korkuları atın rahat olun,bende panik yapmıştım ama şimdi rahatım eğer çocuk bişeyi kabullenip yiyosa ve zararı olmuyorsa devam edilebilir diye düşünüyorum..Yani süt içiren anneler çok da kötü bişey yaptığınızı düşünmüyorum..
 

az kaldı cnm birazdan kavuşursun meleklerine
boşver sana gelmemesi daha iyi olmu yorgun argın bide onunla uğraşacaktn takma kafana boşver gitsin cnm
 
beyazcım ben bizim düğünden bahsediyorum şekercim (( onlara çok kırgınım ben eşime ne anlık ne babalık yapmadılar kızlarına evimi açtım iki buçuk yıl nankör bunlar((
 

dr.larda hep farklı farklı konuşmuş
o yüzden en iyi yol bildiğin yoldur deyip yola devamm
 
beyazcım ben bizim düğünden bahsediyorum şekercim (( onlara çok kırgınım ben eşime ne anlık ne babalık yapmadılar kızlarına evimi açtım iki buçuk yıl nankör bunlar((
tatlım yanlış anlamışım hani senin evde yolu üzerinde uğramadan gitti sandım,ay utandım şimdi:kedi::kedi::kedi:bu çocuklar insanda akıl bırakmıyor ki
ben çıkıyorum güzel anneler iyi akşamlar yiyenlerimide sizide çok öptümmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

iyi akşamlar cnm sende öp kuzularını bizim içinŞeniz
 
banucunm iyiyim canım sende sıkma canını boşver insan ne ederse kendine eder sanayaptıklarını düşünüyorlar ama yanılıyorlar
 
beyazcım önemli değil tatlım

esencim içimden öyle şeyler geçiyor ki çok kırgınım onlara erkek kardeşini sevmesem gitmezdim düğüne falan herkes kendine yapar biliyorum bu konuda çok haklısın canım inşallah güçlü şekilde gider gelirim
 
sağol özlemcim..sen nasılsın?

kızlar bana cerenin tel.ini özelden yazar mısınız....

birde yoğurt nasıl mayalıyorsunuz kızlar?

yaa ben sizler kadar yazamıyorum zeynep durmuyor hiç... bir kaç gündür dahada huysuz..dün teyzem geldi bugun kardeşim annem..yoksa dayanamıyorummm
 
cnm ben hep sütçüğden alıp mayalamıştım,şimdi pastörize süttn mayalıycam

bende iyiym cnm sağolasın
amin canım ben çıkıyorum kızlar görüşürüzzz

iyi akşamlar cnm
 
kızlar bende çıkıyorum zeynep hiç durmuyo ağlıyo şimdide birazdaN EŞİM GELİR
KENDİNİZE İYİ BAKINŞeniz
 
Selammmmm,

Ay ya cok güzel yağmur yağıyor.Keyfim yerimde cok sukur.Bora da ateşlenmedi atlattık ası olayını.Öğleden sonra arkadasıma gittim.Borayıda götürmedim cay keyfi yağmurda süperdi.Ama kosa kosa eve geldim kuzuma.Ben cıkınca bir uyumus geldim 5 dk sonra uyandı.Gunduz Boranın 2 saat uyuduğu hiç görülmemişti.Heralde calpol uyuttu.Öyle işte bizde durumlar.

Fulya cam şişedeki 3 günlük sütlerle mayalıyorum ben.Kucuk meyva kavonozlarına ılık sütü koy 1 cay kaşığı yoğurt ekle karıştır.Guzelce sar 4 saat sonra ac.Tamamdır.
 
Aysun sabah yazamadım Recep uyku saatlerini değiştirmiş.Noldu kı acaba dişini kontrol ettın mı.

Burcu sende dr gitmişsin.Sen aklına ne sınıyorsa ona devam et canım.Ben mamaya devam edicem ve kasık mamalarına.Mavişede masallah.
 
sağolun kızlar..bende günlük sütten yapıcam ama nasıl mayalandığını bilmiyordum.incihancım saol dediğin gibi yaparım inşallah tutar.:)
 
iyiym cnm sağolsın sen nasılsın?recep bey nasıl kuduruyo mu zeynep gibi
ben bıraz kotuyum receo cıldırtmıs durumda sızde aynısınız demekkı
ya uyku duzenı cok guzeldı ama su son gunlerde gece uyanık gunduz uyuyor


cnm dıslerı cok kasınıyor daha cıkmamıs ama cıkmak uzere gıbı oda etkılıdır de nıye bı andaboyle oldu ben rahata alısmıstım ama
 
ayy kızlar yıne kadır tuğcudan alıntı
sanırım oda baska bı hocadan almıs hosuma gıttı

BÜTÜN ANNE-BABALARA. ...


Dr. Murat Kınıkoğlu:

Modern yaşamın başımıza sardığı en büyük dertlerden birisinin 'çocukların anne babalarına uyguladığı terör' olduğuna inanıyorum. Etrafımda (kendim dâhil) bu terörden mustarip pek çok anne baba var. Hele anneler çocukları tarafından öyle bir sıkıştırılıyorlar ki çoğu farkında bile olmadan depresyona giriyor.

Geçenlerde uyku bozukluğu, sabah yorgunluğu, endişe hali ve kolay ağlama şikâyetleri ile gördüğüm hastama 'Sizi üzen, sıkan önemli bir sorununuz mu var?' diye sorduğumda 'ıki küçük çocuğum var...' diye cevap verdi... Öyle acınacak bir halleri vardı ki anlatamam... Yanındaki kocası da başını salladı, iki küçük çocukları var ya 'Depresyona girmek için daha ne olsun doktor bey....' der gibiydiler. Şurası bir gerçek ki bizim ülkemizde doğumla birlikte ailenin yaşamı baştan aşağı değişerek 'bebeğin rahatını sağlama' üzerine kurulu yeni bir dönem başlıyor. Bebeklik dönemi boyunca, anne babanın kendileri için vakit ayırmaları en büyük yasak, en büyük vicdan azabı... Çoğu annede muazzam bir sahiplenme duygusu; televizyonda izlediğimiz Amazon belgesellerindeki yavruları boyunlarına asılı maymunlar gibi nerdeyse çocuklarını hiç kucaklarından indirmeyecekler. Bir de işin ekonomi boyutu var. Doğumla birlikte, çocuğun ihtiyaçları bir daha hiç geriye düşmemek üzere aile bütçesinin en önüne yerleşiyor; çeşit çeşit biberonlar, bebek arabaları, pusetler, kucaklıklar, sırtlıklar, arabaya konan ayrı, arka koltuğa ayrı... Ya çocuk bezlerine ne demeli... Bantlısı bantsızı, sızdıranı sızdırmazı, yumuşağı ipek gibisi... Bizim popomuz popo değil miydi, altımızda zımpara gibi Amerikan bezleriyle büyüdük, hangimizin popo estetiğinde bir zayıflık var?

ışin garip tarafı bu 'çocuk terörü' belası daha çok bizim ülkeye has bir sorun gibi görülüyor. Amerikalı bir annenin çocuğunun peşinden elinde mama tabağı ile saatlerce gezdiğini duydunuz mu? Yakınımızda oturan Fransız bir aile var, sabah küçük kızlarının okul servisine binme saatinde evlerinin önünden geçiyorum, daha bir gün bile annelerinin pencereye çıkıp arkalarından baktığını görmedim. Bizim paşaların, prenseslerin okul servis törenini ise hepiniz görmüşsünüzdür; kapıdan elinden tutarak çıkarmalar, birlikte karşıya geçirmeler, servise bindirmeler, arkasından gözler yaşlı el sallamalar, öpücük atmalar...
Sanki çocuklarını okula değil de hacca ya da cihada yolluyorlar. .. Bebeklik, çocukluk derken, aileler arası en büyük mücadele 'çocuğu en iyi okulda okutma' engelli yarışları ile devam ediyor. Şu kurs iyi, bu daha iyi, şundan özel ders, o dershane, bu dershane... Kemerleri sıkıp, uğraşıyoruz ki sonunda çocuğumuz gene paralı bir okula girsin ve biz de çileye devam edelim... Hâlbuki rahmetli babam, benim daha iyi bir okula gitmem gerektiğini söyleyen anneme 'Oğlum akıllı malı nede, oğlum deli malı nede?' şeklinde bir vecize söyleyip kenara çekilmişti. (Günümüz Türkçesiyle: Eğer çocuk akıllı ise zaten başarılı olur, yok akıllı değilse boşuna uğraşma en iyi okula da gitse adam olmaz) Doğrusu zaman zaman çocukların bu rahatını ve saltanatlarını kıskanmıyorum dersem yalan olur. Oğlumun cep telefonu benimkinden yeni model, kızımın çizmesi annesininkinden daha pahalı ve çoğumuz şöyle veya böyle çocuklarımıza imkânlarımızı aşan bir yaşam tarzı sunmaya çalışıyoruz. Sabah işe giderken yakınımızdaki devlet okuluna giden çocuklarla karşılaşıyorum. Çoğunun ayağında (nedense bağcıkları çözük) tek tip, kocaman, marka bir bot var ve çoğunun anne babasının o botu almak için çok daha lüzumlu bir harcamayı ertelediklerinden eminim... Üstelik sağlanan o kadar imkâna rağmen hala halinden memnun olmayan ve daha fazlasını, yetmedi daha fazlasını isteyen mutsuz çocuklarımız var. (Bundan 40 yıl önce ilk depresyonun görülme yaşı ortalaması 29 yaş iken şimdi 14) Bilmem sizde benim gibi çocuklarınıza sağladığınız imkânları kendi çocukluğunuzdaki imkânlarınızla kıyaslıyor ve sinirleniyor musunuz? ılkokulu bitirene kadar tek servetim beş-on bilye, bir lastik veya metal çember ve bir sapandı (O da herkesin eline geçmezdi özellikle çember). Bütün gün çemberin peşinde tabanlarım sızlayana kadar sokak sokak dolaşmaktan ne anladığımı hatırlamıyorum ama hava kararıp da yorgunluktan bitap eve geldiğimde son derece mutlu olduğumu çok iyi hatırlıyorum.. . Unutmayalım ki çocuklarımıza vereceğimiz en güzel şey, neşeli ve mutlu bir aile ortamıdır. Gecelerini uykusuz geçiren, çocuğu için özel zevklerinden ve tüm hobilerinden vazgeçmiş anne
babalarla mutlu bir aile ortamı sağlayabilir miyiz? Yapılacak şey belli... Tüm dünyanın ezilen anne babaları, çocuk terörüne karşı eyleme geçmenin zamanı geldi geçiyor...
Birleşelim...
Yarından tezi yok önlem alalım...
Yaşamak bizim de hakkımız...
 
MERHABALAR CEYLİN2009 DAN BAŞKA KİMSE GECE 4 DA YAZDIĞIM YAZIYIYA BİŞEY DEMEDİ
SORANDA OLMAMIŞ.

neyse ....biz hastaneye gittik hemen boy kilo ateş vs. bakıldı ...
ömerde alide 8500 gr olmuş ali 1kilo ömer yarım kilo almış
ömer 69 cm alide 68 cm olmuş ikiside 3 cm uzamış
aişin ateşi çıkmış hemen bizi bir odaya aldılar
üstünü giydirmedik ve randevu aldığımız doktordan değil
başka bir doktor bakacak dedi....
neyse gittik çok iyi bir doktor çıktı kadın yabancıydı
ama anlaştık türkçesi bozuktu azcukk

tek tek anlattım ömerin durumunu şüpelerimi
ve ömerden birsürü tahlil istedi....bunun içinde alerji kan sayımları vs.
ve ömerden mide ultrasonu istedi reflümü var diye

alişden sadece test istedi ...yarın tahliler için gideceğiz...
erkenden .....hastaneden çıktık...metroporta gittik yemek vs. yedik
eve geldik ...,

doktora mama konusunu gdo olduğunu sordum
keçi sütü önermiyoruz kesinlikle dedi
eğer mama alamıyorsanız inek sütü veriniz derim
sizinkiler 6 ayını geçtikleri için sulandırmanıza gerek yok dedi.
yani keçi yok...süt olabilir dedi...öle kansızlık vs. için bişey demedi
ama mamaya devam edin dedi.....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…