2010 Eylül Anaları ve Onların Tatlı Danaları

günaydın kızlar..

harpy canım ne aşısı oldunuz şimdi?
kızamıkcanım salgın var diye kampanya yapmışlar. bizim doktor yaptırın dedi yaptırdık ama diğer arkadaşların doktorları şart değil dedi..

ya arkadaşlar ben yoğurdunu devam sütü ile yapmıyorum pastörize inek sütü ile yapıyorum günde 150 ml.falan veriyorum..siz nası yapıyorsunuz çok kafama takılıyo bu konu..


canım ben denedim devam sütüyle bi türlü tutturamadım. organik pastorize sütten mayalıyorum ben..
 
kızlar bu ne biçim aşı yaa :18: resmen hasta gibi 3 gündür ateşi var hafif ve bugün döküntü başladı.. hepsini söylemişti doktor ama insan yine de endişeleniyor yaşayınca allah hastalanıp ateşlendiklerini göstermesin..
 
inşallah bir an önce atlatırsınız canım hiç sormayayım zorunlu olsa yaparlardı, şu anda aşı sıkıntısını çekemeyiz diş ağrısı bizi mahvetti zaten
 
inşallah bir an önce atlatırsınız canım hiç sormayayım zorunlu olsa yaparlardı, şu anda aşı sıkıntısını çekemeyiz diş ağrısı bizi mahvetti zaten

teşekkürler canım. meyve yedi üzerine calpol verirken kustu, sırt üstü yatıyordu resmen burnundan geldiler kucağıma da alamıyorum feryat figan ağladı bende aldığım gibi banyoya soktum yıkadım.. tekrar calpol verince rahatladı uyudu şimdi bitse artık bu ateş felan..
 

Geçmiş olsun canım,
yoğurtla ilgili bir doktorun sana tavsiyelerde bulunmuştu, hangi markalardı onlar? Özel mesaj gönderebilir misin?
 
gece maması veriyor musunuz? daha önce yazmıştınız ama geçmişden bulmak çok zor oluyo...gün içinde neler veriyorsunuz yazar mısınız?
 
huhuuuuuuuu selam kızlarrr ben 2 aydır felan takılmıyorum buraya maşallah sizler boş bıarkmamışsınız...benim hiçç fırsatım olmuyor.benim yaramaz 8 dişi çıktı sünneti oldu.ve şidide evde sıralıyoruz sürekli yürümek istiyor.ne bulsak yiyoruz.aryık herşyi eline veriyorum çorbalar ve yoğurt dışında herşeyi kendi yiyor.domates yeşil bider favoimiz....alaha şükür sağlığımız yerinde.biz aşı falan olmadık ama kontrole ğittik 11 kilo 79 cm ğelişimimiz gayet iyiymiş.bizden bu kadar hasta olan bebişler ğeçmiş olsun...önce bebişler sonrada ğüzel anneleri öpüldünüz.

bu arada diyete devam 2 ay oldu....85 den 77 ye düştüm.....insalcıl boyuta ğirdim.azda olsa ğiydiklerim yakışıyor artık...
 
herkese günaydın arkadaşlar bizim de ilk dişimiz perşembe günü geldi çok tatlı ya dişi ilk gören hediye alır dediler bende oğluma salıncak aldım çok seviyor allaha şükür ateşi falan olmadı bundan sonrakilerde de olmaz inşallah
 
"Türk bebeği sürekli üşür, hep açtır ve her an hasta olmak üzeredir..."


STANBUL - Türk usulü ebeveynlik ne demek, en iyi hard core Türk usulü büyütülen acemi anne bilir. En iyi Türk anası, çocuğunu en sıkı giydirendir. Bu nedenle olsa gerek, hamile kaldığınızın duyulduğu gün eve yün hırka ve yelek yağar. Üstelik çocuğun, diyelim Ağustos'ta doğacak olması da durumu değiştirmez. Çünkü Türk kara sahası ''eser''.
Coğrafi olarak Batı ile Doğu arasında sıkışıp kaldığımızdan mıdır nedir, tüm ülkede koca bir türbülans vardır ve bu türbülans, küçük bebekleri hasta etmek için fırsat kollar. Zaten esmese de ''sabahları serin olur''. En iyisi üç beş yün yelek bir kenarda dursundur.

Türk olmanın şahane tarafları da yok değildir. Çocuğunuz; teyze, hala, amca, nene ortamında sevgiyle büyüyecektir. Üstelik bu durum için çok beklemesi gerekmez. Doğduğu gün, hastane odası fazlasıyla aile, eş dost sevgisiyle dolup taşacaktır. Doğumun akabinde maaile dökülen göz yaşlarının ardından, zavallı bebeciğin ilk hapşırıkları başlar. Bu ilk hapşırıklar karşısında; teyzeler, babaanneler ''eyvahhhh!!!'' diyerek, yerlerinden sıçrarlar.
''BEBEKLER, AĞIZ BURUNLARINI TEMİZLEMEK İÇİN ÇOK SIK HAPŞIRIR''
Bebek düşmanı türbülans canavarı, dişlerini göstermeye başlamıştır. Yün/polar silahlar zuladan çıkar. İzin verseniz çocuk kurdeşen dökünceye kadar giydirilecek, anne karnı bile içinde bulunduğu durum karşısında havadar kalacaktır. Odadaki tüm dişilerin Türk anası damarları kabarmıştır. Bu damarla, kolektif olduğunda baş edilmesi daha da zordur. Bir hayli donanım ve uzman desteği gerekir. Doktorunuzun; ''bebekler, ağız burunlarını temizlemek için çok sık hapşırır'' ifadelerini karşı atak olarak kullanıp, çocuğa bu ilk kurdeşen döktürme girişiminin önüne geçersiniz.

Türk anaları, uzman görüşü karşısında çaresiz geri çekilse de huzursuzdur. Üstelik bir süre sonra anlaşılır ki, bu giydirme ve tekrar giydirme histerisinden korumanız gereken sadece küçük Lado değildir. Odaya giren kendi anneniz, ki Türk analarının en hasıdır, sizi üst kısmınız tamamen çıplak bebek emzirirken bulur ve basar feryadı. Maksat henüz doğmuş bebekle ten temasıdır, ama Türk anası ten de, temas da dinlemez. Ne de olsa siz de hiç büyümeyen bir Türk çocuğusunuzdur ve bir şey teninizle temas edecekse, muhteviyatı yün olmalıdır.

İlerleyen saatlerde; ''ayyy ayy ayy!'', ''eyvah eyvah!'', ''aman aman!'' ünlemlerini sıkça duyacaksınızdır. Zira Türk bebeği, sadece üşümez, mütemadiyen büyük tehlikelerle karşı karşıyadır. Biri kucağına alsa, ''ayy ayyy başını tut!'' diye feryat edilmelidir. Zira doğum sırasında çok fazla basınç yiyen o baş, maazallah birinin kucağında biraz zayıfça desteklense, kopup gidecektir. Hele bir de çocuk doğum sırasında yuttuğu amniyo sıvısını falan kusmaya görsün. O zaman seyreyle Türk anasını. Odada birinin kalp krizi geçirmekte olması, inanın daha soğukkanlı karşılanır. Kusma sırasında biraz öksürme tıksırma da olursa, odadaki dişilerin, şüphesiz ölümlerden dönen bebeciği kurtarmak aşkına, ''hemşirreeeee!!'' diye koridorlara fırlaması kaçınılmazdır.


"OYNAYAN ÇOCUK GAVUR, AĞLAYAN ÇOCUK TÜRK'TÜR"
Gavur ellerinde sokakta parkta bir çocuk ağlıyorsa, ana babasına gidip ''Selamünaleyküm Samsun'un içinden misiniz?'' demekte sakınca yoktur. Zira herkes bilir, oynayan çocuk gavur, ağlayan çocuk Türk'tür. Türk çocuğu ağlamakta haklıdır. Dedim ya tehlikelerle dolu bir dünyaya doğar. İkinci Dünya Savaşı sırasında doğan çocuklar, daha az tehdit altında doğmuştur. Banyo yapan Türk bebeciği bir kaşık banyo suyunda ha boğuldu, ha boğulacaktır. Yattığı yerde kafasına sert bir cisim her an düşebilir. Emeklemeye başlasa, ''aman aman düşer kafasını çarpar''. Bir yere uzansa, ''maazallah elini sıkıştırır''. Parkta Allah korusun çingeneler çalar. Çarşıda pazarda kaybolur. Başına iyi bir şey gelme ihtimali hali hazırda az olan Türk çocuğunun, kırk yılda bir yaşadığı olumlu herhangi bir şey de bir sır gibi saklanır. Zira Türk'e en hafifinden nazar değer.
Türk bebeği ağlamasın da kim ağlasın?
"GERİ KALMIŞLIĞIMIZIN BAŞLICA NEDENİ İŞTAH ŞURUBUNUN SERSEMLİK VERMESİDİR"
Çocuğu yeterince sarıp sarmalayamayan dişiler, bu kez doyurmak ister. Zira Türk'ün çocuğu iştahsızdır. Türk anasını tatmin edecek kadar yiyebilen çocuk, daha dünyaya gelmemiştir. Hayatının bir evresinde iştah şurubu dayanmamış Türk yok gibidir. Öyle ki, bugün geri kalmışlığımızın başlıca nedeni, iştah açan Prakten adlı şurubun, aynı zamanda sersemlik de vermesidir. Çocuk yaşlarda koca bir neslin zeka ve algısını mundar eden, dünyayı sis perdesi arkasından algılatan Prakten, bön bir nesli bu ülkeye armağan etmiştir. Hasıl-ı kelam, eğer bu ülke sınırları içinde çocuk yapacaksanız, ''bu çocuk aç'', '' sütün yetmiyor'', ''sütün yağı az'' ifadelerine maruz kalmadan yapamazsınız. Sinsi bir biberon, memeyle bebe arasına girmek için kol gezer.

Çocuğunuzu kucağınıza aldığınızda bu kolektif halet-i ruhiye etrafınızı sarar. Direniş çelik gibi bir karı koca dayanışması gerektirir. İlk günler yeni doğan evinde zor geçer. Ana babası, bir türlü uyumayan uyuduğunda da türlü çeşitli sesler çıkartıp tepinen bu veledin ihtiyaçlarını anlamak için çırpınır. Türk analığı da etrafta sinsice kol gezmektedir.

Lado doğduktan takriben bir hafta sonra acemi baba iş için Beyrut'un yolunu tutar. İlk kez gittiği bu kenti gezip görmek yerine, işten geri kalan saatlerini otelin ıngaaaasız ve cork corksuz odasında horul horul uyuyarak geçirecektir. İki gün sonra evlat hasretiyle geri döner. Dokuz günlük çocuğun hayatında iki gün baya uzun bir süredir. Hele ki o iki günde pek de uyunmadıysa! Odadan içeri girer. Anne hızlı hızlı bebenin üstünü giydirmektedir. Patikli tulumun içine çorap, üstüne kalın uyku tulumu, kafaya şapka geçirir.

Baba önce, iki gün evvel hafif bir örtüyle yatan bebeğe, sonra da acemi anaya bakar ve şöyle der: ''Esra sen dark side'a geçmişssin''.
 
merhaba kızlar.. nasılsınız?
benim size bi sorum olacak, hafta sonu ankarada düğün var cumartesi sabah erkenden çıkıp pazaröğladan sonra döneceğiz. ve o gece otelde kalacağız. öğlen, akşam ve meyve öğünlerini kavanozdan vereceğim. yoğurdu da hazır alırım ama kahvaltıyı kafamda oluşturamadımbir türlü :44: hazırlayıp yanıma alsam yolda yediririm diye düşünüyorum ama pazar sabahını nasıl yapcam? bi fikri olan var mı?
 
kızlar yarın işe başlıyorum.aksi gibide öğretmenelr toplantısı varmış yarım gün ders sonra toplantı .oda akşama kadar sürer.ama annem burda içim rahat.memlktten geldi dün
 

canım kahvaltı olarak biraz peynir bir dilim domates salatalık bir tane kurabiye istersenden biraz reçel koyabilirsin..benim oğlşum bunları çok seviyor kahvaltıda
 
canım kahvaltı olarak biraz peynir bir dilim domates salatalık bir tane kurabiye istersenden biraz reçel koyabilirsin..benim oğlşum bunları çok seviyor kahvaltıda

af,yet olsun oğluna.. ama bizimki bunları yermi bilemiyorum. ben kaşık maması veriyorum. hero babynın kavanozu varmış ondan alıcam herhalde..
 
kızlar yarın işe başlıyorum.aksi gibide öğretmenelr toplantısı varmış yarım gün ders sonra toplantı .oda akşama kadar sürer.ama annem burda içim rahat.memlktten geldi dün

canım hayırlı olsun inşallah rahat geçer ilk gününüz. sen kesin özlersin ama aklın kalmaz annen olunca.
 

Kahvaltıya kaşık maması verdiğini hatırlıyorum, şu pişmeden hazırlanalardan versen. Yanına da 20 gr lık labne. İhtiyacın olan ılık su, onu da bir termosla halledebilirsin. Ya da otelden temin edebilirsin belki.
Ne giyeceksin?
 
af,yet olsun oğluna.. ama bizimki bunları yermi bilemiyorum. ben kaşık maması veriyorum. hero babynın kavanozu varmış ondan alıcam herhalde..

Canım ben orta boy makyaj çantalarından aldım ama ona leventin kabıkacağını koyuyorum. Göz kalemi rimel konacak yere kaşıklarını , içine kasesini bardağını ıvır zıvırını koyuyorum. Malzeme çantasında yemek kiti gibi birşey oluyor karışıklık oolmuyor tavsiye ederim.
 

canım aslında olmaz değil cumartesi sabahı çıkarken kaynatırım suyu zaten yedireceğim zamana kadar ılınır ama pazar sabahı suyu nerede ısıtacağım genelde odalarda kettle olur ama ben güvenemedim kendimce.. neysekavanoz bulursam alırım bulamazsam dediğin gibi toz şeklinde yanımda götürürüm..

off onu hiç sorma hiç memnun değilim kanımca kınasında giydiğim elbiseyi giyebilsem keşke


süpersin canım yaa :) türk anası işte ben bi tane çanta almıştım onun içine tıkıyorum ne varsa. aradığımı buluyorum ama biraz istif oluyor zira ben 2 yedek kıyafet ve 15 gün yetecek kadar bebek bezini yanımda taşıyorum nedense.. zira ben de bir türk anasıyam
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…