2010 Mart Anneleri Paylaşım Alanı

valla bana hiç bişi olmadı belkide çok erken bilemiyorum ama ne midem bulanıyor ne iştahım kesildi hiç bir şey yok ve ben bunu hissedemediğim için eski yaşantıma devam ediyorum dün 3 tane sigara içtim bugünde sabah bir tane içtim sonra kendimden nefret ettim yemin ettim içmicem diye şimdili iyi gidiyo bakalım...siz içmiyosunuz dimi sigara?
 

hayır kesınlıkle ıcmıyorum
hatta esım sigara kullanan bır ınsan benım oldugum odada sıgara içmıyor
hatta havalandırmadanda benı o odaya almıyor
sonra cok pısman olursun ıçme bebegıne hep zarar
 
Eğer bir bebek istiyorsanız ya da hamileyseniz, sigarayı bırakmak için daha önemli bir sebep olamaz. Doğacak bebeğin sağlığı sizin için her şeyden önemli olmalıdır. Şu gerçekleri asla unutmayın:

Sigara ve Bebeğin Kilosu

Hamileyseniz ve sigara içiyorsanız, henüz doğmamış bebeğinize de sigara içiriyorsunuz demektir! Sigara içen annelerin bebekleri, içmeyen annelerin bebeklerine göre daha zayıf doğmaktadır. Eğer, hamilelik sırasinda çok sigara içerseniz (bir paketten fazla), bebeğinizin kilosu daha da düşük olacaktir. Daha da kötüsü, nikotin bebeğinizin gelişimi için çok gerekli olan oksijeni yok edecektir. Bebeğin gelişimi tehlikeye girecektir. Sigara içen bir annenin zayıf ama önemli bir sağlık problemi olmayan bir bebek dünyaya getirdiğini düşünelim. Doğumdan sonra, bebek kilo alacaktır ama yedi yaşına geldiğinde, yaşıtlarından çok daha zayıf, daha kısa boylu olacaktır. Zekasının düşük olma ihtimali de çok yüksektir. Okula başladığı zaman, sigara içmeyen annelerin çocukları daha çabuk okuma-yazma söküp daha başarılı olurken, bu zavallı çocuk annesinin sigara içmesi yüzünden her konuda yaşıtlarından daha geri kalacaktır.

Sigara ve Bebek Ölümleri

Istatistiklere göre, sigara içen annelerin düşük yapma ve ölü doğum yapma oranı içmeyenlere göre %50 daha fazladır. Ayrıca, sigara içenlerin bebekleri 21/2 oranında aniden ölüm riski taşır. Eğer hamile olmadan önce sigarayı bırakırsanız, tüm bu riskler dört ay içinde yok olacaktır.

Sigara ve Sağlığınız

Anne olmak çok zor bir iştir. Çok sorumluluk gerektirir. Her anlamda sağlığınız iyi olması gereklidir. Sigara içen insanlar, içmeyenlerden daha çok hastalanır, hemen hemen hepsinde ciddi sağlık sorunları çıkar ortaya. Dünyada, her yıl akciğer kanserinden ölen sigara tiryakisi kadın sayısı 30.000'dir. Sigarayı hemen bırakırsanız, çocuklarınızla geçireceginiz yılları arttırmış olacaksınız unutmayın.

Sigara ve Aile Sağlığı

Sigara dumanı, pasif içiciler için de en az aktif içiciler kadar zararlıdır. Bu durum, çocuklar için daha da endişe vericidir. Onların bünyesi daha zayıftır ve henüz gelişme çağında oldukları için, oksijene, temiz havaya olan ihtiyaçları yetişkinlerden daha fazladır. Lütfen, çocuklarınızın yanında sigara içmeyin. Onları kendi ellerinizle zehirlemeyin.

Sigarayı Birakarak Kazanacaklarınız

Siz sigarayı bırakınca, bebeğinizin kazanacaklari sizin için yeterli değil mi? Onun sağlıklı doğmasi, sağlıklı büyümesi anne-baba için büyük bir hazinedir. Evinizde sigara tüketimi sona erdikten sonra, çok kısa bir süre içinde hem siz hem de tüm aileniz daha temiz ve sağlıklı bir ortamda yaşamaya başlayacaksınız. Kısa sürede, hiç sigara içmeyenler gibi sağlığınıza kavuşacaksınız.

Sigara bırakmak çok kolay değildir, ama asla imkansız da değildir. Kendinize bırakmak için bir tarih ve bir yol belirleyin, ama asla bıraktım demeyin, sadece ara verdim, içmiyorum gibi davranın. Aileniz için yapabileceğiniz daha iyi bir şey olamaz.
 
Gebelikte dar giysiler bebek için zararlı


Gebelikte vücudun değişmesiyle giyinme problemi de ortaya çıktığını belirten Zübeydehanım Doğumevi Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Özer Kutlu, "Dar giysiler annenin yanı sıra bebek için de zararlı "dedi.
Gebelik giysilerinin hijyenik ve pratik olması gerektiğini ifade eden Dr. Kutlu, "Giyseler bebeğinizi sıkıştırmamalıdır. Gebelikte şıklığınızdan vazgeçmek zorunda değilsiniz. Gebelikte giysileriniz rahat olmalı ve sıkıştırmamalıdır. Bol pamuklu giysileri tercih edin. Gebelik döneminde kolay terler kolay üşürsünüz. Bu nedenle kat kat giyinmeyi tercih ediniz. Terlediğinizde üzerinizdeki bir kat giysiyi çıkarmak, üşüdüğünüzde tekrar giyinmek en kolaydır" diye konuştu.
Gebelik ilerledikçe göğüslerin de irileştiğini ve ağrılar oluşabildiğini kaydeden Kutlu, "İç çamaşırları dar olmamalıdır. Her zaman kullandığınız iç çamaşırından 1 veya 2 numara büyük olanlarını kullanabilirsiniz. Vaginal enfeksiyonlar, özellikle mantar gebelikte sık görülen yakınmalardandır. Vücudun hava almasını engellemeyen bol pamuklu çamaşırlar kullanarak bu yakınmaları bir derece azaltabilirsiniz. Gebelikte artan vaginal salgılardan dolayı oluşan akıntılar için sürekli pet kullanabilirsiniz. Ancak pet ve çamaşırınızı sık değiştiriniz. Çoraplarınız bacaklarınızı fazla sıkıştırmamalıdır. Böylece bacaklarınızda dolaşım bozukluğu oluşmasını engellemiş olursunuz. Ayakkabılar ortopedik tabanlı olmalı, tamamen düz olmamalıdır" şeklinde konuştu.
 
armut: eğer anne hamileyken armut yerse evladı güzel ve iyi ahlaklı olur. Kalbin güçlenmesine, midenin temizlenmesine, güzellik ve cesaret verir. Armutta b1,b2,b6 ve c vitamini vardır.
nar: cuma günleri kahvaltı yapmadan nar yemek çok iyidir. Bulantıyı engeller. Kansızlığı giderir. Tansiyona da iyidir.
incir: kuranda adına yemin edilen meyvedir. Ağız kokusunu giderir ve kemikleri güçlendirir
kavun: anne hamileyken kavun yerse evladı güleryüzlü olur.

bunların yanısıra; badem, sebzeler, hurma, balık, mercimek, lahana, marul, bal, fasülye, şeftali, zeytinyağı, fındık ve süt ürünleri tüketmek çok yararlıdır. Fındık vs yerken aşırıya kaçmamak iyidir.
 
Hamilelikte bol balık yemek bebeğin uzun olmasını sağlıyor


12 bin kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre hamileliğin son aylarında bol bol balık tüketen kadınların bebekleri, diğerlerinden daha uzun boylu ve kilolu olarak doğuyor. Hamileliğin son aylarında anneleri bol bol balık tüketen bebekler, diğerlerinden daha iyi gelişiyor. Britanya'da Bristol Üniversitesi'nde görevli bilim adamlarının 12 bin kadın üzerinde yaptıkları araştırma, balığın ceninleri büyüttüğünü gösterdi.

Uzmanlar, kadınlardan gebeliğin 32. haftasından itibaren ne kadar balık tükettiklerini kaydetmelerini istedi. Bu kayıtlardan yola çıkılarak kadınların, sağlığı olumlu etkileyen Omega 3 yağ asidi tüketimleri hesaplandı. Bilim adamları, çok balık tüketen kadınların bebeklerinin az balık tüketen kadınlara oranla daha büyük olduklarını, balığın ceninin büyümesi üzerinde olumlu etki yaptığı gözlendi. Normalde 10 bebekten biri küçük doğuyor, ancak balık tüketmeyen kadınlarda bu sayı sekizde bire çıkıyor. Araştırma ekibinin başkanı Dr. Imogen Roberts, balığın içindeki Omega 3 yağ asitlerinin kanı daha akışkan hale getirdiğini, rahimdeki kan dolaşımının böylece hızlandığını, bunun da bebeklerin gelişmesine olumlu katkı yaptığını söylüyor. Bu nedenle gebe kadınların haftada iki öğün balık yemelerini salık veren Dr. Roberts'a göre, doğum sırasında normal kilonun altında olan bebeklerin 40 yaşından sonra kalp, yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıklarla karşılaşma riski daha yüksek.

Balığın, hamilelik süresini uzatmadığına dikkat çeken uzmanlar, doğrudan alınan balık yağının ise hamilelik süresini uzattığını, ancak kilo ve boyu etkilemediğini belirtti. Ancak gebelerin, yüksek miktarda civa içeren kılıç balığı, köpek balığı ( sanki bunları yicezde :) ) ve ton balığından uzak durmaları gerekiyor.
 
emelistan,varya çok güzel bilgiler aktarıyosun,çok teşekkürler,bizlerde yararlanıyoruz:lepi::1hug:bu arada bebek odaları park yataklar,site site dolaşıyorum,kendimi alamıyorum,çok güzeller ya,biran önce alışveriş yapmak istiyorum.offfdelikafadulden delikafadulden delikafadulden delikafadulden
 
Kış Ayları ve Hamilelik


Hassas bir dönem olan hamilelik sürecinde, anne adaylarının kendilerini ve büyük bir özenle karınlarında korudukları bebeklerini, kışın gelmesine bağlı olarak oluşan her türlü riskten korumaları sağlıklı bir hamilelik için çok önemli. Çok yönlü önlem almaları gereken bu zorlu yolculuklarında anne adaylarının beslenme, giyim, hijyen, ilaç kullanımı ve egzersiz gibi konularda titiz davranmaları gerekiyor.

Kışın gelmesiyle birlikte pek çoğumuz evlerimize kapandık. Çocuklu aileler ve hamileler kışın kapalı mekanlarda vakit geçirmeyi tercih ediyor. Yani soğuk havadan dolayı fazla havalandıramadığımız evlerimizde ve klimalı alışveriş mekanlarında, sınırlı alanlarda, hiç de sağlıklı olmayan koşullarda nefes alıp-veriyoruz! Bulaşıcı hastalıkların ve alerjilerin çoğalmasına neden olan bu koşullarla beraber, değişen hava şartları da birçok hastalığa sebep oluyor. Dolayısıyla hassas bir dönem olan hamilelik sürecinde, anne adaylarının kendilerini ve büyük bir özenle karınlarında korudukları bebeklerini, kışın gelmesine bağlı olarak oluşan her türlü riskten korumaları sağlıklı bir hamilelik için çok önemli. Çok yönlü önlem almaları gereken bu zorlu yolculuklarında anne adaylarının beslenme, giyim, hijyen, ilaç kullanımı ve egzersiz gibi konularda titiz davranmaları gerekiyor.

Kışın Evinizdeki Sağlık...
Yaşadığınız yeri yetersiz havalandırmanız, dışarıdaki temiz havanın içeri ya da içerideki kirli havanın dışarı çıkmasına izin vermeyerek, ev içi kirliliğinin artmasına sebep olur. Yüksek nem, bazı kirlenme ajanlarının konsantrasyonunu artırır. Evinizdeki kirlilik nedenleri; yakıt ürünleri (gaz, yağ, kerosen, kömür, odun ve tütün ürünleri), mobilyalar (ıslak ve nemli halı, dolaplar veya sıkıştırılmış talaştan yapılan mobilyalar), temizlik malzemeleri, merkezi ısıtma-soğutma sistemleri ve diğer dış kaynaklardır. Ev içi hava kirliliğinin sağlığa olan etkileri hemen görülebileceği gibi, bazen yıllar sonra da ortaya çıkabilir. Hemen görülen etkiler; göz, burun ve boğazda iritasyon, baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluktur. Bunlar kısa dönemlidir ve rahatsızlanan kişiyi kirli alandan çıkardığınızda iyileşme görülür. Uzun dönemde görülen sağlık sorunları ise; astım, aşırı duyarlı zatürre ve nem ateşidir. Ayrıca solunum, kalp rahatsızlığı ve kanser gibi sağlık problemleri de görülebilir. Evde hamile biri varsa havalandırma sisteminin özellikle kış aylarında çok iyi olması gerekir.

Temiz Havayı Muhafaza Etmek
Öncelikle yaşadığınız yerde, hava kirliliği yapabilecek her türlü kaynağı belirleyin. Tüm yanıcı kaynakları yetkili servislere kontrol ettirin ve evdeki sigara kullanımını kısıtlayın. Pencereleri ve kapıları açarak evdeki havalandırmayı sağlayın. Mutfak ve banyodaki havalandırma fanlarından yararlanın. Hava temizleyici cihazlardan edinin.

KAPALI ORTAMDAKİ ALERJİLER
Soğuk havaya bağlı olarak havalandırmasız kalan evler, bazı kirlilik ajanlarının artmasına ve alerjilerin uyarılmasına neden olur. Bu ajanlar toz mite'ları, ev hayvanları ve küflerdir. Bu alerjiden kurtulmak için kaynağın kurutulması gerekir. Ve yattığımız odadaki hijyen çok önemlidir. Aksırık ve burun tıkanıklığını azaltmak için evinizi düzgün olarak havalandırın ve belirli aralıklarla taze hava alın. Yatak odanızdaki mobilyayı minimumda tutun ve sık aralıklarla süpürün. Yastık ve yorganlarınızı geçirgen olmayan örtülerle kaplayın. Sıkça toz alın ve süpürün. Yatak odanızın halısız olmasına dikkat edin.Evdeki hayvanları yatak odasından uzak tutun ve yüksek nemden uzak durun.

KIŞ HASTALIKLARI

Sinüzit
Kulak ve sinüs sorunları hamilelikte sıklaşır. Bu dönemde sinüs enfeksiyonlarına 3 kat daha fazla rastlanır. Anne adaylarının yüzde 20'sinde 2. ve 3. trimester'lerde (üç aylık periyot) burun akıntısı görülür. Sinüs enfeksiyonları yeşilimsi akıntı ve gözün üst ve altında kemik hassasiyeti ile belli olur. Penisilin türevi ilaçlar veya eritromisin (antibiyotik cesidi) sinüs enfeksiyonları tedavi için kullanılır. Hamilelikte bu ilaçlar güvenli kabul edilir. Burun akıntısı olan hamileler, boğaz ve akciğer enfeksiyonuna daha yatkındır. Salin bazlı spreylerin kullanımında (serum içeren burun spreyleri) sakınca yoktur.

Burun kanaması
Özellikle kuru kış aylarında sıkça görülen burun kanaması, hamilelikte artabilir. Burun köprüsüne nazik bir basınç yaparak kanama durdurun. Nemlendiriciler, yatarken burun içine vazelin uygulamak, salin bazlı spreyler, burun kanamalarını azaltmada yardımcıdır.

Nefes darlığı
Hamileliğin ilk döneminde daha sık nefes alınır. Böylece hormonlar, akciğer kapasitenizi artırır ve bebeğinize daha fazla oksijen gider. İlerleyen sürede büyüyen rahim, karın içinde daha fazla yer kapladığından nefes darlığı oluşur. 31-34. haftada rahim, diyaframı itmeye başlar ve ciğerlerin genişlemesini zorlaştırır. Daha yüzeysel nefes alma görülür. Hamileliğin son haftasında ise bebek pelvise doğru yerleştiğinde akciğerdeki basınç azalır ve nefes almakta güçlük oluşur. Böyle durumlarda; dik oturun ve ayakta dik durun, böylece akciğeriniz genişlemek için daha fazla yere sahip olur. Yavaş hareketlerde bulunarak kalbin ve akciğerin görevini azaltın. Uyurken mutlaka başınızın altına yastık koyun. Nefes darlığı şiddetlenir veya aniden gelirse doktorunuza danışın.

Astım
Astım, hamilelik boyunca sorun yaratacak en önemli hastalıklardan biridir. Tedavisinin iyi düzenlenmesi ve hamilelik sırasında uygun ilaç kullanımı sayesinde birçok astımlı anne adayı bu hastalığı kolay atlatır. Bazen astım tanısı hamileyken yapılır. Astım anne adaylarını farklı şekillerde etkiler.
Semptomlarda 29-36. hamilelik haftaları arasında şiddetlenme olabilir. Kontrolsüz astım, anne adayının oksijen almasını azaltır ve dolayısıyla fetus etkilenebilir. Kontrol edilmediğinde astım, anne ve bebekte stres yaratabilir. Ve birtakım rahatsızlıklar oluşturur. Preeklampsi (hamilelikte zehirlenme, yüksek tansiyon, yüz ve ellerde şişme ve aşırı kilo almakla birlikte idrarda protein kaybına neden olan ciddi bir rahatsızlık), hipertansiyon, aşırı kusma, vajinal kanama, uyarılmış doğum eylemi veya komplike doğum, bebek için muhtemel komplikasyonlar bu hastalıklardan birkaçıdır. Astım ilaçlarının birçoğu anne adayı ve bebek için zararsızdır. Hamilelikte astım atağını azaltmak için, tetikleyicilerden uzak durun (sigara dumanı gibi...), tedavi amaçlı ilaç kullanın, kontrol altında egzersiz yapın.

Gribal Enfeksiyon (Influenza)
Hamilelik, gribin ciddi medikal komplikasyonlarının görülme riskini artırır. Grip sezonunda 14. haftadan daha ileride olan anne adayları mutlaka aşılanmalıdır. Eğer gribe yakalanırsanız, yatak istirahati yapın ve bol sıvı tüketin. Birkaç gün içerisinde sağlığınıza kavuşmazsanız ve öksürüğünüzde şiddetlenme, nefes almada güçlük oluşursa doktorunuza haber verin.

KIŞIN MARUZ KALINAN DURUMLAR

Pasif sigara içiciliği
Kış aylarıyla birlikte kapalı ortamlarda bulunma, anne adaylarının pasif içiciliğini artırır. Pasif sigara içicisi olan hamilelerin bebeklerinde, rahim içi gelişme geriliği, düşük doğum ağırlığı, öğrenme ve davranış bozuklukları ve bazı çocukluk çağı kanser riski artar.

Elektromanyetik alanlar
Soğuk havalardan korunmak için üretilmiş elektrikli battaniyeler, kışın çok fazla tercih edilir. Fakat hamilelikleri boyunca elektrikli battaniye veya ısınma araçları kullanan anne adaylarının çocuklarının bir bölümünde, lösemi olduğu gözlenmiştir. TV setleri, su yatakları, saç kurutma makinesi, elektrikli saat, fırın, elektrikli ocaklar ve kulaklıklı ses sistemleri güvenlidir.
 
bıraktım işte bugün itibariyle allah yardım edicek inşallah azıma sürmicem arkadaşlar...
sürekli bir şeyler atıştırıyorum zaten ama öğlen gidip kendime armut alıcam canım istedi valla...
 

sağol canım benim bak ben bebek odası olarak iç mekan dekorasyon bölümüne baya bir etleme yaptım çok güzel şeyler bebek ve çocuk odaları diye onlarada bakmanı tavsiye ederim fikir veriri şimdiden :)
 
bıraktım işte bugün itibariyle allah yardım edicek inşallah azıma sürmicem arkadaşlar...
sürekli bir şeyler atıştırıyorum zaten ama öğlen gidip kendime armut alıcam canım istedi valla...

:))))))))))))))))) armutlarda satış patlaması yaşatacağım :)))))))))))))))) yiyin gari iyidir hatunlar
 
Gebeliğin ilk 3 ayında saçınızı boyatmayın
Kaynak : yorumla.net - Gebeliğin ilk 3 ayında saçınızı boyatmayın
Ferti-Jin Kadın Sağlığı Merkezi'nden Op. Dr. Seval Taşdemir hamilelik döneminde kozmetik kullanımı hakkında bilgi verdi: "Hamileliğin ilk 3 ayında annenin maruz kaldığı zararlar, bebeği diğer aylara göre daha çok etkiler. ızotretinoin içerikli sivilce ilaçları doğumsal anomalilere neden olur. Saçları da ilk 3 aydan sonra, bitkisel boyalarla boyatmak gerekir."
 

emelımmm bu ara ben kavun yıyorumıyı gzuel olsun akıllıolsun yavrularımız
 
Örnek yemek listesi


SABAH:

1 bardak süt,
1 yumurta,
1 dilim peynir,
1 orta dilim ekmek,
1 domates, 1 salatalık, maydanoz, yeşil biber, dereotu v.b

KUŞLUK:
1 meyve + 1 bardak ayran + 1 ince dilim ekmek

ÖĞLE:
1 Porsiyon etli kurubaklagil yemeği
1 porsiyon pilav veya makarna
1 bardak ayran
1 porsiyon salata
1 orta dilim ekmek ,1 adet meyve

İKİNDİ:
1 dilim ekmek+ 1 dilim peynir + domates , salatalık + 1meyve

AKŞAM:
1 porsiyon et, balık, tavuk (sebzeli)
1 porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği
1 bardak ayran,
1 porsiyon salata , 1orta dilim ekmek

GECE:
1 su bardağı süt veya 1 porsiyon sütlü tatlı + 1 porsiyon meyve Kahvaltıda veya ara öğünlerde 5 zeytin, 1tatlı kaşığı bal, pekmez, reçel tüketilebilir. 1 porsiyon meyve 1orta boy elma, portakal veya küçük bir salkım üzüm, ince bir dilim karpuz veya kavun, yarım muz veya greyfrut olabilir. Gebelikte Beslenmede Dikkat Edilecek Noktalar

Çay, kahve gibi içeceklerin yemekle birlikte tüketiminizi azaltıp, yerine ayran, süt, meyve sularını tercih ediniz. Her öğünde mutlaka C vitamini kaynakları tüketiniz.

Sebze, meyve, kuru baklagilleri iyice yıkamadan tüketmeyiniz. Sebzelerin ,makarnanın haşlama sularını dökmeyiniz, ya suyunu çektirerek pişiriniz ya da sularını çorbalarda kullanınız. Sigara, alkol kullanmayınız, sigara dumanına maruz kalmayınız.

Yemeklerde iyotlu tuz kullanınız. Tansiyon yüksekliklerinde yemekleri tuzsuz pişiriniz. Hazır gıdalardan kaçınıp doğal besinler tüketiniz. Hazır içecekler, hazır çorbalar, ve mevsimi olmayan sebze ve meyveleri tüketmeyiniz. Et, balık, tavuk, kuru baklagil tüketimini birer gün ara ile yaparak tek düzelikten kurtulup bıkkınlık yaratmadan doğru besleniniz.

Süt içemiyorsanız yoğurt veya ayran tüketiniz. Peynir yerine çökelek tüketebilirsiniz. Yağda kızarmış hamur tatlıları yerine, meyve veya sütlü tatlıları tercih ediniz.

UNUTMAYINIZ! Annenin ve bebeğin sağlıklı olmaları; annelerin gebelik öncesi sağlığı, besin yedeklerinin durumu ve gebelik boyunca kendileri ve bebekleri için yeterli ve dengeli beslenmelerine doğrudan bağlıdır. BEBEĞİNİZ SİZİN YEDİKLERİNİZDİR.

Hazırlayan : Prof.Dr. Hakan Şatıroğlu
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
 
GEBELİKTE CİNSEL YAŞAM

Bu dönem çiftin bütün düşüncelerini doğacak bebek üzerinde yoğunlaştırdıkları bir dönem olmaktan çok çiftin birbirleriyle olan ilişkilerini olgunlaştırdıkları bir dönemdir. Bazı kadınlar bu dönemde cinsel ilişkiye çok aşırı bir düşkünlük gösterirler. Bazıları da kocalarına karşı soğuk ve isteksiz olurlar. Erkek cinsel organıyla bebeğe hiçbir zarar veremez. Gebelik döneminde cinsel ilişki zarar vermek bir yana kadının rahatlamasına yardım eder. Gebelik sevişmede değişik pozisyonları denemek için en uygun dönemdir. Ek yastıklar büyük ölçüde yardımcı olabilir. Bedenin bozulduğu duygusuna kapılan kadına eşi yardımcı olmalıdır. En önemlisi erkek kadına çok çekici olduğu ve istendiği duygusunu vermelidir. Bunu karısını yemeğe çıkararak, ufak defek armağanlar alarak verebilir. Kadındaki gebelik döneminde ortaya çıkan cinsel ilişkiye girme isteksizliği gebelikten sonra da devam ederse bir psikoloğa vakit geçirmeden gitmek gereklidir. Bazen de erkek gebelik süresinde eşi ile cinsel ilişkiye girmekte zorlanabilir. Böyle bir durumda bir psikologa gitmek doğru olacaktır. Düşük tehlikesi varsa bu dönem doktor tarafından bildirilir. Genel olarak bu tehlike ilk üç ayda biter. Gebelik döneminde bir çok çift cinsel ilişkide bulunmaktan büyük zevk alırlar. Gebeliğin herhangi bir anında sevişmeye ara vermeleri konusunda kesin kurarlar yoktur. Her çiftin kendi kurallarını koyması ve hayatın tadını çıkarmaları en iyi yoldur.
Toplumumuzda cinsellik çok açık ulu orta konuşulan bir konu değildir. Cinsellik üzerine konuşma ve tartışma günümüzde hala tabular arasındadır. Bir kısım kadın bu konuyu doktoruna açmaktan kaçınırken, bazen de doktorlar bu konuyu hastası ile açıkça konuşmaktan kaçınır. Bu iletişim kopukluğundan çiftler gebelikte seksten uzak durmaları gerektiği mesajını çıkarırlar yada halk arasındaki inançlara göre davranırlar.
Halk arasında ilk üç aydaki cinsel ilişkinin düşük ile sonuçlanacağı inancı yaygındır. En fazla gebelik kaybının ilk üç ayda olduğu bir gerçektir ama bunun nedeni, cinsel ilişki değil, genetik bozukluklara bağlı (anomalili-normal olmayan) gebeliklerin doğa tarafından istenmemesi sonucu kendiliğinden düşük olmaktadır.
Gebeler cinsel istek artışına rağmen cinsel ilişkinin rahim ağzının açılmasını kolaylaştıracağı ve erken doğuma neden olacağı,damarların açılıp kanayacağı, erkek cinsel organının bebeğin başına zarar vereceği gibi asılsız, rahatsız edici düşünce ve inanışlara kapılıp cinsellikten uzak dururlar. Her ne kadar orgazm(boşalma) oksitosin (rahim kasını kasıcı madde) salgılanmasına neden olup rahim kasılmalarına yol açsa da bunlar doğumu başlatmaz, erken doğuma neden olmaz. Cinsel ilişki bebeğe (fetusa) zarar vermez, erkek cinsel organının bebekle fiziksel olarak teması yoktur. Anne karnındaki bebek rahim kasları, içinde bulunduğu gebelik kesesi ve kese içindeki sıvı ile darbelere karşı koruma altındadır. Rahim ağzı kanalındaki(servikal kanal) salgıların koyulaşması ile oluşan tıkaç bakterilerin ve semenin(sperm) rahim içine girmesini engelleyen bir bariyer oluşturur. Cinselliğe engel oluşturacak tıbbi problemler olmadıkça gebelik süresince hatta son güne kadar cinsel ilişki yasak değildir. Gebeler cinsel ilişkinin zararlı olabileceği koşulları kendi kendine değerlendirebilecek bilgi donanımından yoksun oldukları için bu konuda kadınlar en sağlıklı bilgileri kadın doğum uzmanlarından alabilirler.

Belirtilen şartlar haricinde gebelere cinsel ilişki yasak değildir.

- Gebelik kesesinin erken açıldığı, suları erken geldiği durumlar
- Vajinal kanama
- Geçirilmiş gebeliklerde erken doğum tehdidi öyküsü ve şimdiki gebelikte erken doğum tehdidi
- Partnerin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyıcısı olması
- Plasenta previa (çocuğun eşinin önde olması ve rahim ağzı kanalını kapattığı durumlar)
- Çoğul gebelikte gebeliğin son aylarında
- Kadın doğum uzmanınızca cinselliğe yasak getirilen diğer durumlar

Gebelik süresince kadında fiziksel, fizyolojik değişiklikler olur. Gebe bir kadında üretilen progesteron hormonu gebe olmayan bir kadına oranla on kez daha fazladır. Gebe bir kadında bir günde üretilen östrojen miktarı gebe olmayan bir kadının yumurtalıklarının üç yılda ürettiği miktara eşittir. Gebelik süresince üretilen toplam östrojen miktarı gebe olmayan bir kadında ancak 150 yılda üretilebilmektedir. Bu hormonlar gebeliğin başında yumurtalıklar tarafından salgılanırlar daha ileri haftalarda bu üretimi plasenta(eş) üstlenir. Gebenin kanında dolaşan yüksek seviyedeki progesteron ve östrojen hormonları yumuşak düzgün bir tene, parlak saçlara ve gebenin kendini iyi hissetmesine neden olduğu gibi memelerdeki ve cinsel organlardaki değişikliklerle gebeler cinsel ilişkiye daha hassas ve duyarlı hale gelir. Gebelikte seksin daha heyecan verici, daha doyurucu olduğu, hatta aynı seansta birden fazla orgazm gebeler tarafından bildirilmektedir.
Hatta gebelerin çoğu gebelikten önceki dönemde almadıkları kadar cinsel ilişkiden keyif alma eğilimindedirler. Bu gebeden gebe ye değişebildiği gibi, gebelik süresince aynı gebede de değişkenlikler gösterebilir.
İlk üç aylarda genelde halsizlik, uykuya meyil, bulantı kusma gibi gebeliğin erken belirtilerinin etkisi ile tipik olarak gebelerde cinselliğe ilgi azalma olur. İkinci üç ayda cinselliğe ilgi artarken, son üç ayda cinsel haz kalitesinin artmasına rağmen ileri derecede büyümüş bir karınla hareket kısıtlılığı ve daha evvel bahsettiğimiz korku ve endişeler ile gebelerin olaya tam konsantre olamamaları cinsel ilgide azalmaya neden olur.
Sağlıklı bir gebelikte doğuma kadar olan sürede cinsel ilşkiyi engelliyecek her hangi bir neden yoktur. Normal bir gebelikte orgazm ile birlikte görülen rahim kasılmalarının hiçbir zararı ve tehlikesi yoktur. Aksine bu kasılmalar normal doğum için rahim kasının hazırlanmasına yardım eder ve doğum için pelvis kaslarının yeteri derecede güçlü ve dayanıklı olmasını da sağlar.
İyi bir cinsel birliktelik çiftlerin bir birlerine daha yakınlaşmasını sağlayıp;gebenin duygusal, alıngan, kırılgan mizacı nedeni ile olası problemlerin çözümünde çiftlerin daha toleranslı olmasını sağlıyacağı gibi, anne ve babalığın ilk günlerdeki problemlerin çözümünüde kolaylaştıracaktır.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…