2010'da evlendik kızlar, peki ya sonrası, hadi paylaşalım... :)

Yaşamak yürek ister; belki de bu yüzden dünyaya gelenlerin çok azı yaşar. Çoğunluğu yalnızca yaşadığı günü kurtarır, var olmakla yetinir ve kendi varlığı altında ezildikçe ezilir. Değiştiremeyeceği gerçekleri olduğu gibi kabul etmek ve bu değişmezlikten kendine yeni bir yaşam sevinci yaratmak da yürek ister; değiştirebileceğini değiştirmeye çalışmak da. Sanıldığı gibi insanı korkutan; dünya, zorluklar, yaşam koşulları ya da başkaları değildir. İnsan en çok kendisinden korkar; kendi duygularından, kendi güçsüzlüklerinden, kendi zaaflarından, kendi acılarından, kendi coşkularından ürker. Yaşama her dokunuşunda, duygularının alevlenip kendisini yakacağından çekinir. Onun için kaçar yaşamdan, aşktan kaçar, öfkeden, hareketten, sevinçten, kendisinden kaçar. Korku yüzünden yaşanamamış bir yaşamı ellerinde taşımaktan yorularak, kendisine uydurduğu bin bir türlü mazeretle yaşama arkasını dönmeye, gizlenmeye uğraşıp, gizliden gizliye yok olmaya çabalar.

Korku kendine acımayı getirir; kendini zavallılaştırmaya başlar yaşamdan korktukça. Yaşamla yüz yüze gelmektense ağır ağır erimeyi tercih eder. Korktukça azalır gücü; korkuyla yaralanan bedeni artık en küçük bir dokunuşta acıyla inler. Her acıda korkusu biraz daha artar ve girdap gibi çeker içine güçsüzlük onu. Kendi korkusuna kalkıp kader der sonra, korkuyu değiştirilmez bir gerçek, alnına yazılmış bir yazgı olarak görür. Yeni bir aşkın düşüncesi bile titretir onu. Kalabalıktan korktuğu kadar yalnızlıktan da korkar. Hayatın hiçbir haline dayanamaz durumlara gelir. Sırtında yaşayamadığı hayatı, önünde yaşanacak günleriyle, kendi geçmişiyle geleceği arasında sıkışır kalır artık.

Kendi duygularıyla kuşatılır; döndüğü her yanda bir düşman gibi kendi duyguları çıkar karşısına. Şu yana dönse orada bir mutluluk vardır ama o mutluluğu değil mutluluğun arkasında gölgesi sezilen acıyı görür. Bu yana döndüğünde bir isyanın şevki vardır ama o isyanın çekiciliğini değil o isyan için ödenecek bedelin ağırlığının fark eder. Beri yanında bir aşk bekler onu ama o aşkın arkasından gelebilecek terk edilme ihtimaline diker gözlerini. Her kıpırtıyla örselenebileceğinden çekindiği için kıpırdayamaz bile yerinden; yaşama yaklaşabilmek için bir tek adım bile atmaya yetmez cesareti.

Ona sevinci gösterseniz; “ya sonra” diye sorar! Aşkı gösterseniz, gene ayni sorudur onun aklini kurcalayan; “ya sonra”! Öfke, coşku, dostluk, sevişme, başkaldırı, direnme hep aynı soruyu sürükler peşinden; “ya sonra”. Bilinmeyen bir “ya sonra” için bilinenlerin hepsini ıskalamayı kabullenir. Ama ne garip, duygularından, yaşanacakların sonrasından korkanlar, acıdan sakınanlar çeker en büyük acıyı. Yaşanmamış bütün duyguları zehirli sarmaşıklar gibi boy atıp ruhlarına dolanır. “Sonrası umurumda bile değil” deyip yaşamla kucak kucağa gelenlerden çok daha fazla yarayı yaşayamadıkları için alırlar. Yakınıp dururlar; çektikleri acılardan söz ederler. Acıyı da çekerler gerçekten ama acıdan korktukları için bunca acıyı çektiklerini görmezler bir türlü. Yaşamanın cesaret istediğini fark edemezler. Onun için çok az insan yaşar; çoğunluk yalnızca gününü kurtarır. Yaşanmamış günlerin altında inleyen çaresiz bir köle gibi yitik bir hayatı taşır güçsüz omuzlarında.

Kendi gerçeklerimiz, kendi duygularımızdır bizi böylesine ürküten; çatal diliyle tıslayan bir yılan görmüş tavşan gibi kendi kendimizi hareketsiz bırakan. Ve ne kadar çok korkarsanız, korkunuz o kadar artar. Ne kadar yaşarsanız, cesaretiniz o ölçüde bilenir. Yaşayamıyorsanız eğer, bu başkalarından dolayı değildir. Sizi güçsüzleştiren, sizi çaresizleştiren, sizi isyanlardan alıkoyan, değiştiremeyeceklerinizi kabul etmenize engel olan, değiştirebileceklerinizin üstüne gitmenize izin vermeyen, sizi yaşatmayan, sizin kendi korkularınızdır.
 
fundam ben olsam senin yerinde ben de çok kızardım. gönülsüz olduğu çok belli olmuş resmen bahane uydurmaya çalışmış yani.

ben akşama patates yemeği yapcam bi de pirinç pilavı. eve gittiğimde fikir değiştirmezsem tabii

Elif Şafak'ın İskender'ini çok sevdim ben kızlar. anlatımı gayet güzel. konusu da iyi gidiyor şimdilik. akşamları mümkün olduğunca okuyorum. dün 10,30 da yattım bennn. anladım ki erken yatsam da sabah kalkamıyorum ben. erkenden yatıp günü öldürmeye gerek yokmuş yani
 
:93:78: senin kitap bittimi
pazartesi başladığımmı?
geçen hafta okuduğum bitti
ama bu hafta okuyamadım pek, kitap 740 sf, daha 400 deyim.. bu hafta cumaya kadar bitirip yeni başliycaktım ama bu hafta sonu anca biter (
okumadım çok bu hafta
 
anladım ben onu


ay ay ay kocişi aç kalmasınmış
anası aç bırakmaz yaw onu okadar ince düşünme, 1 sene önce ne yiyodu sanki :)))

Yok canım hayatta girmez o mutfağa. İşyerinden getirdiği zaman yiyorlardı ama haftasonları özel olarak yemek yapmıyordu gördüğüm kadarıyla. Nişanlıyken haftasonları gidiyordum salata kahvaltılık türü yapıyordu. Bide mutfakta yemek yapıyor ya haftasonları görmek istemiyormuş mutfağı. Ben evde hep bi kadın varmış gibi davranmıyorum kimi ay ne şanslısın diyorlar ama bilmiyorlar ki elini sıcak sudan soğuk suya sokmadığını. Ben yarın eve gidip temizliğimi yapıcam. Yemeklerimiz yapıcam gönül rahatlığıyla çıkıcam .Görümcemde bebeğini aşıya götürecek. Bana yarın ne yapcaksın diyor. temizlik yemek dedim. Bi haftada yapmayıver dedi. amaç onunla aşıya gitmem. yok olmaz dedim aç mı kalsınlar dedim :))
 
sağol yarenim bencede..peki ne yapıyım bana fikir ver:26:çok zoruma gitti tavrıokunacaklar listemde iskender canım

ay yine iyi okuyosun canım ya sürükleyicimi benim kitap resmen elimde süründü 200 .syfadayım kitap 395 syf
 
ay yine iyi okuyosun canım ya sürükleyicimi benim kitap resmen elimde süründü 200 .syfadayım kitap 395 syf
bu pek sürüklemedi beni
bundan önceki çok sürükleyiciydi pazar gününden beri 6 gün oldu bitmedi, hafta sonu bitiriirim inş ama kociş izinli gene kalıcak galiba
 
sağol yarenim bencede..peki ne yapıyım bana fikir ver:26:çok zoruma gitti tavrıokunacaklar listemde iskender canım

canım bu saatten sonra yapılacak çok birşey yok. al kumaşları git, bir baksın bakalım yapabilecek mi(!) özellikle ona getirmeyi eşinin istediğini söyle ama mutlaka.
 
canım bu saatten sonra yapılacak çok birşey yok. Al kumaşları git, bir baksın bakalım yapabilecek mi(!) özellikle ona getirmeyi eşinin istediğini söyle ama mutlaka.

diyorumki bugün hemen götürmeyim bakalım yarın arayacakmı hem yarın gösteririm kendisine..evet canım onu mutlaka belirticem telde söyledim zaten tavrından sonra
 
yüzÜne söylemek isterdim dikersen ekime dikmezsen kasım aralık ...........ama haksızmıyım ya abartmıyorum konuşma şeklİni görseniz artist

haklısın cnm kendilerini bişe sanıyolar biz eve şubat ayında taşındık ogünden beri bizim mutfak dolaplarına kapitone dikilecek sölemiştim kendine tamam demişti sonra bidaha ses çıkmadı zaten bir işe yaradığı yok bari onu yapsın yaptıracam ama görecek..yiyip içip yatması değil
 
Evet valla biz bişey istemiyoruz işlerine geliyomuş vallane olacak sanki eline yapışmıo diksin seninkide geçiştirmiş Ya kızı torunu olsa neler yapar varya onlar içintorununa bikini bile dikmişti netten bakmış aynısını dikmiş
 

hemde ne hayvan ne lanet insanmış
 
Arkadaslar herkese iyi haftasonları:79::80::79::80::79::80::81:

ben haftasonları giremiyorum bu yüzden pazartesi görüşmek üzere


sevgilerrr
 
yaa bilgisayarım bozuldu giremedim ama kimsecikler de yokmuş

çikolatacım sana ii hft sonları
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…