Canım bak yanlış anlama lütfen ama bence bazı konularda yanlış düşünüyorsun. Adam işten çıkmadan tazminat verir mi hiç? Buna zorlama eşini, öyle birşey teklif edemez işyerine, haklı.
Ama elbetteki evliliğin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Eğer bir çocuk dünyaya getirmeye karar verdiyseniz, maddi sıkıntılar konusunda biraz dikkatli davranmalı. Mesela ben evlenirken eşimden tek birşey istedim, sigarayı bırakacaksın. Ne altın, ne eşya, ne başka birşey. O da çok şükür sözünü tuttu, nikahtan önce kurtuldu o zehirden. Ailelerden de hiçbir katkı almadan evlendik biz. Herşeyimiz tam olmasa da olur ama yuvamızı kendimiz yavaş yavaş düzenleyeceğiz dedik. Böylece kimsenin evliliğimize karışma hakkı olmadı. Hala daha bizim yemek odası takımınız yok mesela. Misafir için ayrı çatal bıçak takımı, yemek takımı falan almadım. Ben biraz farklı bakıyorum hayata. Bana gelen benim yediğim masada, tabakta yemeyecekse ne işi var evimde diyorum. İnsanlara da açık açık söylüyorum bunu. Onlar da benim yüreğimi bildiklerinden daha sağlam oluyor arkadaşlıklarımız.
Bence senin yapman gereken eşinle açık açık konuşmak. Yeni bir can katılacak ailemize, daha dikkatli harcama yapmalıyız. Sigara hem sağlığa hem kesemize zarar. Önce bundan kurtulmalısın. Sonrasında da gereksiz harcamalarını azaltmalısın demelisin. Ben bugün eşimle konuştum güzelce, "Hergün otomobille gitmene gerek yok. Hem çevreye zarar, hem kesemize aşkım. Çok şükür sıkıntımız olmasa da gereksiz harcama yapmaya hakkımız yok. Günde 20 milyon kar etsek o bile kardır. Biriktirir, kısmetse çocuğumuzu güzel okullarda okuturuz." dedim. O da anlayışla karşıladı ve belediye otobüsü ile gitti işlerini halletmeye. Otobüs saatlerine baktım netten, ona göre çıktı evden. Erkek adam, azıcık yorulsun bir zahmet. Ama biz bunu söylemeyince erkekler akıl edemiyor. Aslında onlar kadının kendisini yönlendirmesini istiyorlar. Çünkü bunu düşünmeye çalışmak bile onlar için zahmetli bir iş. Napsınlar, yaradılışları böyle

Allah bize fazla düşünen beyin vermiş ki bu adamları çekip çevirebilelim.
Hatta fıkrası bile var bunun. Hiç de beceremem fıkra anlatmayı ama aklımda kaldığınca yazayım. Birine beyin nakli gerekiyormuş. Erkek beyni şu kadar, kadın beyni şu kadar demişler. Ama erkek beyni daha pahalıymış. Nakil olacak adamın karısı pahalı olmasına rağmen erkek beynini seçince, neden onu seçtiniz diye sormuşlar. "Kadın beyni düşün düşün eskimiştir, erkek beyni olsun da sıfır kilometre olsun demiş."
canım ben 17yaşından belli muhasebe -personelde çalıştım. işyerine bağlı vermeye gönüllüyse veriyorlar.çok verildi. bizzat benim hazırladıklarım da oldu.. yani sırf personelini düşünüp zor anında kurtarmak için.. hatta bir dönem ben de aldım tazminatımı tekrar başladım. sonra başka bir işimden istifa ettim ama patron yine verdi. mağdur olmayım emeğin çok geçti diye.. . yasal olarak da 15 yıl 3600 gün prim doldurana istifa etsede kıdem tazminatı alabiliyor. yani elamanına o parayı zaten verecek.
dediğim gibi isterlerse verirler.. ama bunun için elinden geleni yapması lazım. en azından istemeden vermezler demesine ben kızıyorum. durumun anlatır bir dilekçe yaz ver.istedin diye işten kovacak halleri yok.. bizi en rahatlatacak o .. vermezlerse o zaman umudu keseriz oradan.
ben evlenirken hiçbirşey istemedim. 3binliralık beyaz eşya aldık. hadi diğer ıvır zıvır bir üçbinde o yapsın. 10bin tl olsun.(gelin arabasını bile kiraladı. oysa bizim ev düğün yeri kuaför aynı mahalledeydi.) düğünümüz 3500e yakınlarının orada yaptık. düğün bile istemedim onlar istedi. masrafını da düğünde birikenlerle ödedik. gelinlik bile aldırmadım. tatil şu bu zaten yok..
mutfak eşyaları da babamın aylığından verilen devletin tabi sonradan kesilen çeyiz parasından aldık.
ben öyle misafire ayrı kendime ayrı diye değil. normal kullanmak için.. sonra kv deler iki takım yemek tak.gündelik kullanmaya getirdiler. evlerinde kullanmadıkları varmış..
eşimin önce borçları varmış. düğünde harcarım diye 10binlira çekti onunla birlikte... 900 tl 5yıl borcu vardı.. maaşı takside bir de kiraya gidiyordu. mesai parasını ıvır zıvıra harcıyor diye ben öyle sanıyordum. (baklıyat,mutfak masrafları onun annesigil getirdi. annem getirdi.. öyle mutfak masrafı olmuyordu.)
8temmuzda düğün oldu 20sinde işe başladım ben eşek gibi de çalıştım. üç kuruştan lüks harcama yok. ihtiyacımı bile almadım.hepsi borç elektrik su .
eşime söylediğim o tatlı dille vs çok konuştuk..yeri geldi tedavi ol dedim. kredi çekeceğim diye kabul etti sonra istemedi.krediyi de çektirmişti o zaman..
vazgeçemiyor sigaradan. aldığı sigara parasının değil yarısını üçte birini eve harcamışlığı yoktur.. sigaradan tiksinen biri olarak söylüyorum başka zaman bu kadar üstüne gitmem. ama bu kadar borç varken de çıldıracak durumdayım.sadece o olsa.. kendine hiç kıyamaz. servis var arabayla gider. neymiş bana birşey olursa hemen gelecekmiş. dedim öncede gidiyordun.
hem dedim hergün giderken yakacağın parayı acil olduğunda gitmemiz gerektiğinde nasıl gideceksin..acil gittiğimde iki sefer bana çektirdi kartımdan.. bunu bilmiyormuş ki bi yok o zaman da veririz diyor.. hastaneye gidiyorum 2 saatlik yol evden orası.. otobüsle gittim. orada akşama kadar perişan oluyorum. annem ilgilendi herşeyle..
işyerinde poğaça çıkar beğenmez dışardan yer. yemek çıkar. etti tavuktu, patlıcandı, sebzeydi,bulgurdu,pirinç çorbasıymış yok şöyleymiş yok böyle der yemez ..
eşimin ete süte meyveye ihtiyacı var demez iki günde 5 liralık çekirdek alır yer..çikolata yer kola içer.. sucuktu şuydu buydu..berberiydi.. ben herşeyden kıstım. yememden içmemden. hatta iç çamaşırımı bile annem alıyor evlendim evleneli.. el insaf..
hastaneye gideriz güya yanımdadır ben içerde uğraşırım aç bi aç.. o gider sigara içer poğaça yer.. tahlilerle muayenelerle uğraşırken elimdeki çantayı,montu ya da tahlil için yardım lazımdır tutması gerekenler verecem olmaz yakınlarda nerdesin sigara içiyorum.
hastanede yattım refaketçi yemeklerini yemedi dışardan yedi. kötü değildi yemekler.. gayet etli sebzeli salatalı ... yani hastanede yattığım sürede kendine harcadı.benzindi,poğaçaydı,sigaraydı suydu yemekti..
ben istiyorum ki küçük şeyler yaparak da olsa elinden geleni yapsın.. ama yok.. umrunda değil. ben borçlar yüzünden uykusuz kalıyorum o mışıl mışıl uyur..
çünkü krediyi krediyle kapatır sorun kapanır.. kendi haklarını doldurdu çekemiyor ben varım ya.. işe yarasa neyse ama yaramayacak..
doğum rapor paramı veriyim diyorum daha ben ne yapıyım.
erkekleri yönlendirmek gerekiyor evet ama yön almak isteyene.. umursayana.. düşünceliye.sorumluluk sahibine.. enişteme işyerinde verilen ticketleri harcamaz bir simit yer evin mutfak masraflarına harcardı. teyzem çalışmadığı halde geçinir giderler.
ama böyle önce başkasını aslında kendini kandıran birine bunları anlatmak çok zor..
biliyorum çok karışık anlattım ama artık gerçekten bunaldım..evlenmeden önce borcun içindeymiş (kira yok birşey yok) evlendikten sonra da borcun içinde..
akşam dediğim gibi ne olacaksa olacak.
krediyi çekmeyeceğimi söyleyeceğim. kredi çekmesi borcu kapatmak değil. borcu uzatmak oluyor. annemden aldığımda oraya gidecek. kendi maaşı da zaten borca gidiyor.. kredi limitini rahatlattığı için lüksleri için krediyle harcayacak . yani yine yaklaşık 400 tl borç eklenecek..adı da eve harcamış olacak..
.
bu zamana kadar annemin desteği olmazsa aç kalırdım.. yemedim içmedim gezmedim ne oldu borç oldu.. ama yeter artık.. bir kızım var.. onun hiçbir eşyasını almadık. destek aldıkça kendine harcıyor.. harcayacaksa benden bu kadar..
neyse canım ya..