Ah, sendromlara hoş geldin.
Aman dikkat, o muz olayı çok tehlikeli. Yani muzunu soymak, etini ona sormadan kesmek, suyunu koymak falan bir şekilde telafi ediliyor da yarın öbür gün dalıp da lazımlığa yaptığı çişi kakayı ona sormadan tuvalete falan dökme gafletinde bulunursan, o zaman halin duman. Ben yarım saat klozet başında çişimi geri istiyorum diye ağlayan çocukla göz seviyesine inip

uzlaşmaya çalıştığımı bilirim
Ne yazık ki yakın zamanda tamamen geçecek diyemeyeceğim (Beş yaş sendromundan selamlar

) ama hafifleyecek hepsi. Ama o yaşın hassasiyeti göz önüne alındığında kardeş kıskançlığı oluşmaması için dengeyi çok iyi kurmak gerek. Kolaylıklar dilerim
Bir de her çocukta işe yarar mı bilemiyorum ama benim oğlumda o yaş krizlerinde en iyi işe yarayan şeylerden biri (göz teması, iletişim teknikleri vb işe yaramadığında) kriz anında videosunu çekip ona izletmekti. Kameraman baya bi tehlike atlatıyordu çekim esnasında tabii ama sonrasında sanki film eleştirmeni gibi kendi videosunu izleyip sümükleri aka aka yorum yapıp gülüyordu bizimki.
Ah beş yaşta hala mutasyona uğramış virüsler gibi eski sendromların belki daha hafif ama kesinlikle etkili versiyonlarını yaşıyoruz. İşin sarsıcı tarafı, iki dakika önce büyük adam gibi oturup konuştuğun çocuk kapıyı ben açacaktım diye kendini yerden yere atıyor, ağzından tükürükler saçarak

Bugün de ışıklardan Karşıya geçerken otomatik kayıt lütfen yolun sağından gidiniz diyor, bizimki soldan gideceğiz diye elimden çekiştiriyor

Ama büyüyüp odalarına kapanacakları günler yakında, bugünleri de çok özleyeceğiz, biliyorum.
Bu arada okullar da açıldı neyse ki, okul çağı çocuğu olan tüm annelerin gözü aydın. Bugün rüzgar da vardı. Yaşasın Eylül
