30.12.2010

Hepsini okumadım ama eşiniz doğuma gelmemiş anlamadım kavgalı mıydın? Boşanma sürecinde miydiniz
 
sizin adınıza üzüldüm,hayata düz bakmanıza,yaşanılanlara bir anlam yükleme yetinizin olmamasına..
hissetmiş yazmış..bir başkası değil kendisi yaşamış bunu.Onun için düz değil basit değil.Ortada kaç senelik emek var,kaybolan umut var.
 
Konu sahipleri konusunu istediği gibi yazıp, aktarnakta özgür.
Biz de okuyup okumamakta, yorum yapıp yapmamakta özgürüz.
Bununla birlikte yorum yapma özgürlüğünü kullanırken; konu sahiplerini böyle adeta vura vura eleştirmeye, cüretkar bir şekilde had bildirmeye hiç birimizin hakkı olmadığını düşünüyorum.
Yazılan iki paragraftan yola çıkarak hiç tanımadığımız birini samimiyetsiz bulmak ne kadar doğru?
Burası sosyal medya platformu diye elimize nalıncı keserini almaya gerek yok.
 
Yoo biz sizin gibi değiliz.alışmıyoruz. Boşuyoruz. burdan bakınca sadece çocuklara acıyorum. Onları değil de kocayı daha çok seven bir kadın gördüğüm için.
 

Abdulhak Hamit gibi yazan biri olsa önunde eğilirim:)
makber en sevdiğim şiirlerdendir.
Amatör dramatizasyona tahammulum yok sanırım ahaha.
Hayat beni acı gerçeklerle yuzleştirdiği için de duygusallığımı yitirmedim, kendimi bildim bileli böyle net, tasviri sevmeyen, ağlaklığa tahammulu olmayan biriyim, soğuk ve olumsuzdan ziyade. kimseye yuklenmedim ya ben yapmayın:)
sadece sevmiyorum bir olay anlatırken ordan burdan betimlemeler, uç noktalar, devrik cumleler, o anı tekrardan yaşatmak için anlamsız çabalar.
resmen linç edildim. ki ne hakaret var ne başka şey. sadece benim için çok derin acılar çok sessiz yaşanıyor, ya da insanın aklına guzellemek, ağdalı anlatmak yerine sadece ağıt gibi inlercesine ağlamak geliyor.
tatlı anlatımınız için teşekkurler.
 

hiç duygusal bir insan olmadım gerçekten uzulmem gereken yerler haricinde, duygusallıktan oldum olası nefret ettim diyebilirim, hem de gerçekten değmeyen saçmasapan insanlar için yapılan duygusallık,Allah korusun.
şurda mesela oturup köpeğinizin ölduğunu anlatsaydınız oturur ağlardım bile, ama saçma bir evlilikten, ilgisiz bir eşten ayrılmanızda öyle ağlanacak bir yan göremedim.
 
Herşey gönlünce olsun
 

Saygı duyarım .Netlik candır.Umarım güzel bir hayatınız olur.
 
Ben bu yaşıma kadar canım gerçekten yanmayinca ağlamadım .Belki de ağlamayı zayıflik olarak gördüm .Ama inanın bazen ağlamak duygusal olabilmek gerekiyormuş .O kadar rahatlatıyor ki.Kac yaşındasınız bilmiyorum ama ben 90larin çocuğuyum ve annemin hep güçlü ol kendini ezdirme telkinleriyle büyüdü. Ben ve cevremdekiler.Gercekten öyle de oldu .Güçlü oldum .Ağlamadım Duygularımı ikinci planda biraktim .Ama yaş 35 olunca şunu farkettim .Bir insan her zaman güçlü olmamalı .Salmali kendini izin vermeli .Bazen zayıf olduğunu kabul etmeli .Bazen sebepsiz aglayabilmeli .Huzunlendiginde biraz sessizlesmeli .Ağladığında hickirabilmeli.Bunlar insan olmanın gereği ve inanın Rahatlatıyor.40 yaşımda hayata dair ne düşünürüm bilmiyorum.Ama 35imde doğrularım hayatım da duygusallığa yer vermem gerektiği.Hersey gönlünüzce olsun .
 
Bir ağaç değiliz bulunduğumuz yere köklerimizi salıp hayatımız boyunca orada kalalım. Bizi mutsuz eden yerlerden, kişilerden uzaklaşabiliriz. Bu lütfu kullanmışsınız iyi ki de kullanmışsınız. Hayat çok kısa. Depremler, virüs tekrar tekrar yüzümüze vurdu bu gerçeği. Bugün varız yarın hatta belki de birkaç saniye sonra yokuz. Hayat bir insanın bizi sevmesini beklemek için çok kısa. Umarım mutlu olursunuz
 
Kendinden bu kadar çok fazla emin olmamalısın.
İnsanız mantıkla yönetilemez hallerde yaşıyoruz.
Hadisi Şerif kırmayınız kırdığınız yerden kırılırsın ız diyor. Kalp kırmak kăbe yıkmak gibidir diyor.
Rabbim hepimize merhamet ve edep nasip etsin.
 
Özeti geçmişiniz ne güzel de anlamışsınız olayı.. Bence üslubu bırakıp olaya bakmak lazım.. Anladığınıza göre de gayet düzgün yazmış.. Hoşlanmıyorsanız okumayın yorum da yapmayın olsun bitsin..

Arkadaş ne yazmış, siz ne demişsiniz yani asıl sizinki çok manasız bir birşey oldu kusura bakmayın..
 
Diğer sayfalara pek göz atma şansı bulamadım ama kendi açımdan yorumumu linç olarak algıladıysanız gerçekten üzülürüm. Zevk ve tercih meselesi, bunun da ötesinde yapı meselesidir neticede. Duygular söz konusu olunca dışa dönük olmak da içe dönük olmak da son derece normal.

Hem tabi ki benim de okurken gözlerimin kanadığı konular ya da gerçek duygusunu/durumunu anlatım tarzının altına sakladığını düşündüğüm konu sahipleri oluyor. Ki sadece benim degil herkesin oluyor. İlk yorumunuzu donuk ve ön yargılı bulmuştum ben sadece, ona istinaden yazdım. Belki de ben ön yargılı yaklaşmışımdır.

Yoksa bu lanetli yıldan sağ çıkmamıza sayılı saatler kalmış ve fırın başında yemeğimin pişmesini beklerken yeni yıla kimseyi linç etmiş olma hissiyatıyla girmek istemiyorum. O yüzden kalın sağlıcakla
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…