Boyle konularda gozum hep su yorumu ariyor: "32 ne? Daha cok gencsin elbette karsina biri cikar acele etme." Veya "32 miiii daha hayatinin baharindasin."
Ama yok???? Arkadaslar 32 gec bir yas mi ya?
Neyse aynı yaştayız, ben evlenmek istiyor muyum henüz karar veremedim ama sevgilim olsun istiyorum tabi ki. Çok yalnızım

Anladığım kadarıyla sizde sevgili bulma açısından sıkıntı yok, bence o da güzel bir şey en azından o bakımdan şanslısınız. Evlenmek istemek çok normal ama bence işte şu dezavantajı var onun da. Herkesi de evlenecek kadar çok sevemiyoruz. İlişkinin başında adamı tanımadan ONUNLA evlenmek isteyip istemediğimizi bilmeden "niyetin ciddi değilse bana bulaşma" demek tamam en pratik en kestirme yol, ama bu sefer de işte henüz tanışmadan olunca sanki biraz zorlama olur doğallığını yitirir gibi geliyor bana... Bilmem haksız mıyım?
Bence karşı tarafa verilecek doğru mesaj "evet evlenmek istiyorum, ama eğer karşıma gerçekten seveceğim hayatımı birleştireceğim düzgün biri çıkarsa"olmalı. Çünkü öbür türlü, "ben sen kim olursan ol, ne olursan ol, seninle evlenmek istiyorum çünkü benim isteğim evlenmek sen bu şerefe nail misin değil misin umrumda değil" mesajı veriyoruz bence. Ve mesela ben şunu yeni öğreniyorum, standartların yoksa, hatta yüksek standartların yoksa, insanlar da sana çok düşük standartlarda davranıyor. Yani sana insan gibi davranmıyor öyle söyleyeyim.
Şimdi ben de ilişki istiyorum şu aralar, romantizm ve eğlence istiyorum. Çok istiyorum ama olmuyor. Geçen bunun sebebini düşünürken, eski uzun süreli ilişkilerimi gözden geçirdim, bir de baktım ki hepsi de ben aramazken olmuş. Gerçekten böyle bir şey var yani, sen aramazsan oluyor.
Mesela ilk uzun süreli ilişkimde ben tiyatro grubunda oyuncuydum, dekorlarımızı yapan bir çocuk vardı, provalara gidip gelirdi. Bir gün bana prova çıkışı eşlik etti, çay içtik. Sonra MSN'den yazdı, sonra sürekli evimin oralara gelip bana "aşağı insene biraz yürüyelim" yazmaya başladı. Sonrasında bir gün yine aradı "aşağı in sana çok önemli bir şey söylemem lazım" diye. Bir baktım elinde bir karton, bir çizimler yapmış, "Seni Seviyorum" yazıyor ama üç boyutlu bir yazı gibi görünüyor, adam baya yeteneğini konuşturmuş

Sonra ben de bir an spontane bir şekilde çocuğu öptüm, ilişkimiz başlamış oldu.
Başka bir ilişkim ki bu ilişki hayatımın kabusudur, KK gibi ama karma cinsiyetli bir sitede uzun hikayeler yazılar yazıyordum. Orada başka yazan bir bey sürekli mesajlar atmaya başladı, o şekilde tanıştık.
Bu kabus ilişkiden kurtuldum, baya mutluyum, tek başıma yamaç paraşütü filan yapmaya gitmişim, özgürlüğün tadını çıkarıyorum, ilişki denen şeyden soğumuşum. Bir arkadaşımla buluşmuştuk. Hatta hatırlıyorum Onur yürüyüşüne gitmiştik sanırım. Çıkşta bir arkadaşını gördü, oturduk. Baktım yanlarında bir çocuk var ama hani hiç alıcı gözle bakmamışım. Öyle konuşuyorum. Çocuk bir grupta bas gitar çalıyormuş. Birden dedi ki "provamıza gelir misin?". Dedim olur numarasını kaydettim. Sonra sevgili olduk. Numarasını kaydederken de o kadar kayıtsızmışım ki çocuğun adı Murat mesela arkadaşının adı İbrahim, çocuğu "Murat-İbrahim" diye kaydetmişim. Aylarca öyle kaldı hatta sevgili olunca da değiştirmedim. Hatta bu durum aramızda şaka konusu olmuştu.
Ama mesela şu an uçan erkek sineğe bile çıkma teklifi edecek durumdayım, öyle söyleyeyim. Hatta yani erkek sinek gelse teklif etse derim ki "yahu hepimiz canlıyız, türcülüğe luzum yok, sinek diye reddetmeyeyim değerlendireyim." E ben bu kadar istekli olunca da OLMUYOR KARDEŞİM OLMUYOR. Bu işlerin galiba kuralı bu cidden. Sen işine gücüne bakınca, şıkır şıkır giyinip kahve içmeye gidince, yoga dersi şu kursu gezince, bu erkek milleti seninle bir şeyler düşünmeye başlıyor. Ne zaman diyorsun ki "benimle ciddi bir şeyler düşünmez miydiniz?" anında vın. Kokusunu alıyorlar senin arayışının ve uzaklaşıyorlar. Sanırım bu teori malesef doğru.