olur olur merak etme sen...buğday çimi hakkında bilgim yok kullanmadım ama kullanan çok arkadaş var yardımcı olurlar sana..birde yağmursesinin 40 yaşımın hikayesi topici var mutlaka oku onu,imkansız diye bişey olmadığını görecek,yürekleneceksin...orada yağmursesi kullandığı pek çok şeyden sözetmiş,faydası olur mutlaka oku...merhaba deniz,yazdıklarını okudum,buğday çimi demişsin nerden bulabilirim?buğday çimi ve diğer kullandıklarını nasıl kullandığını bana yazabilirmisin?40 yaşındayım ve aralık ayında tüp bebek denemeyi düşünüyorum,benimde sağlıklı hayırlı bebeklerim olsun istiyorum
işi bırakmak umarım iyi ve hayırlı gelir sana zazu...nasıl rahat edeceğine inanıyorsan öyle ol...Ben de buradayım kızlar günaydın
21 Kasım pazartesi ve ben artık çalışmıyorum, işi bıraktım...
Geç kalkıp yatakta tembel tembel debelendim. Özgürlüğümün ilk günündeyim, umarım tahmin ettiğim ve istediğim gibi olur.
Bugün herkese keyif, huzur ve neşe ısmarlıyorum, hesaplar benden
çokkkkk cici sözler bunlar kadınnn...çokkkkk hemde...bugün güneş var
ışığını gösterdi
gösterdi sarısını
bugünkü güneş
ısıtsın içinizi
bugünkü güneş;
yarınlara umut olsun,ışık çaksın yüreğinize
bie silkinme bir uyanış olsun.
olsun ...olsun...olsun....benim mutluluğum sizin oılsun
bir minik el sizi de tutsun... sizi de öpsün..şimdi süzülen yaşım sizin olsun.tek bırakmayın beni
tüm tedavideki arkadaşlara ve düşünenlere bol şans diliyorum.
güzel allahım sizi de görsün.nurundan sizlere de üfürsün.
siz de o nuru görün inşallah....
.
bu arada ben insüline başladım ama şekerim hala düşmedi yaffff...diyetime dikkat ediyorum hala üstüne bide insülin alıyorum ama nafile..dün gece tepem attı pizza yedim kocaman,üstüne bide şekerli çay içtim denemek için,sonra tokluk şekerimi ölçtüm,aslında yükselmesi gerekirken hala aynıydı..anladımki şekerin yediklerimle bi alakası yok,metabolizmam otomatiğe bağlamış aynı seviyelerde devam ediyo valla...neyse yarın doktora gidicem artık insülinin dozunu mu arttırır,başka bişey mi yapar bilemem düşürsün şu şekeri yahuuuuu...
rieuse nerdesin bacım yoksun uzun zamandır?????????????
Herada umarım iyi ve afiyettesin...
Merye kızın nasıl oldu,hamilelik nasıl gidiyor?
Kartopu bebişin büyüdümü yavrucum bi ses ver hele..
Kangurum ve patikler arada bir selam edin,haber verin haliniz nicedir,keyifler ne durumda
cans,ankaraya kar yağmış,anacığım söyledi,ne güzeldir kimbilir,özledim valla..ameliyatın için hala beklemedesin biliyorum..
Altınyunus,kahraman oğlun umarım iyidir...
Baharnaz süpppermanimiz neler yapıyo bakalım..kerata
Toana tedavin başlamak üzere,hangi doktor olursa olsun umarım bebiş(ler)inle döneceksin hollandaya..
Maiumut bugün çatlatma iğneni olucaksın biliyorum,transferin en geç hafta başı gerçekleşmiş olur,olucak bu kez ben çok inanıyorum..
Zarpdeniz sen alllahtan arada bir uğrayıp clarissadan ve kendinden haberler veriyosun,umarım hala herşey yolunda ve güzeldir..
Alabama,matrak kadınnn,bayılıyorum senin cümlelerine beni çok güldürüyorsun bazen...yakışıklını öpüyorum yanaktan..ayrıca verdiğin moraller için teşekkür ettim şeker..
Denizbulutumuz,google search kadınımız,batucuk yemek konusunda zorlasada seni bence mama günlerini tamamlamaya az kaldı hele şu dişleri bi çıkarıp rahatlasında...gerisi kolay olacak umarım yemek konusunda...
Caco ve peppe haberlerinizi bekliyoruz,cacodan yine haber alıyoruz ama peppe kayboldun be güzelim yaaaa,selam sabah isteriz arada bir...
Alkan,şu bekleme süresi bitsin bir an önce de heyecanına ortak olalım tekrar...bu süre içinde kendine çok iyi bak ve sigarayı bırakamıyosan bile çok çok çok azalt nolur,faydasını göreceksin eminim...
Atladıklarım yada unuttuklarım varsa kızmasınlar bana,onlarıda merak ediyorum elbet...
Bu arada ben insüline başladım ama şekerim hala düşmedi yaffff...diyetime dikkat ediyorum hala üstüne bide insülin alıyorum ama nafile..dün gece tepem attı pizza yedim kocaman,üstüne bide şekerli çay içtim denemek için,sonra tokluk şekerimi ölçtüm,aslında yükselmesi gerekirken hala aynıydı..anladımki şekerin yediklerimle bi alakası yok,metabolizmam otomatiğe bağlamış aynı seviyelerde devam ediyo valla...neyse yarın doktora gidicem artık insülinin dozunu mu arttırır,başka bişey mi yapar bilemem düşürsün şu şekeri yahuuuuu...
rieuse nerdesin bacım yoksun uzun zamandır?????????????
herada umarım iyi ve afiyettesin...
merye kızın nasıl oldu,hamilelik nasıl gidiyor?
kartopu bebişin büyüdümü yavrucum bi ses ver hele..
kangurum ve patikler arada bir selam edin,haber verin haliniz nicedir,keyifler ne durumda
cans,ankaraya kar yağmış,anacığım söyledi,ne güzeldir kimbilir,özledim valla..ameliyatın için hala beklemedesin biliyorum..
altınyunus,kahraman oğlun umarım iyidir...
baharnaz süpppermanimiz neler yapıyo bakalım..kerata
toana tedavin başlamak üzere,hangi doktor olursa olsun umarım bebiş(ler)inle döneceksin hollandaya..
maiumut bugün çatlatma iğneni olucaksın biliyorum,transferin en geç hafta başı gerçekleşmiş olur,olucak bu kez ben çok inanıyorum..
zarpdeniz sen alllahtan arada bir uğrayıp clarissadan ve kendinden haberler veriyosun,umarım hala herşey yolunda ve güzeldir..
alabama,matrak kadınnn,bayılıyorum senin cümlelerine beni çok güldürüyorsun bazen...yakışıklını öpüyorum yanaktan..ayrıca verdiğin moraller için teşekkür ettim şeker..
denizbulutumuz,google search kadınımız,batucuk yemek konusunda zorlasada seni bence mama günlerini tamamlamaya az kaldı hele şu dişleri bi çıkarıp rahatlasında...gerisi kolay olacak umarım yemek konusunda...
caco ve peppe haberlerinizi bekliyoruz,cacodan yine haber alıyoruz ama peppe kayboldun be güzelim yaaaa,selam sabah isteriz arada bir...
alkan,şu bekleme süresi bitsin bir an önce de heyecanına ortak olalım tekrar...bu süre içinde kendine çok iyi bak ve sigarayı bırakamıyosan bile çok çok çok azalt nolur,faydasını göreceksin eminim...
atladıklarım yada unuttuklarım varsa kızmasınlar bana,onlarıda merak ediyorum elbet...
bu arada ben insüline başladım ama şekerim hala düşmedi yaffff...diyetime dikkat ediyorum hala üstüne bide insülin alıyorum ama nafile..dün gece tepem attı pizza yedim kocaman,üstüne bide şekerli çay içtim denemek için,sonra tokluk şekerimi ölçtüm,aslında yükselmesi gerekirken hala aynıydı..anladımki şekerin yediklerimle bi alakası yok,metabolizmam otomatiğe bağlamış aynı seviyelerde devam ediyo valla...neyse yarın doktora gidicem artık insülinin dozunu mu arttırır,başka bişey mi yapar bilemem düşürsün şu şekeri yahuuuuu...
Merhaba,
Yaklaşık bir haftadır bu başlık altındaki paylaşımlarınızı okuyorum. Deneyimlerinizden faydalanmak, son zamanlarda giderek bulanıklaşan düşüncelerimi netleştirebilmek için.
Bir hesapladım da, 37 yaşım bitmiş bu yıl. Okuldu, işti, aileydi, arkadaşlardı, oraya buraya koşuşturmaktı derken nasıl geçmiş anlamamışım bunca zaman. Yıllardır doğumgünü kutlamayı da sevmediğimden doğru dürüst hesap etmemişim bazı şeylere çok geç kaldığımı…
Bu yıl tesadüflerle dank ediyor aklıma. Demek farkına varmanın zamanı şimdiymiş diyorum her şeyin bir zamanı olduğuna inandığımdan. Bazı şeyler geç de gelse elde edilen mutlulukta azalma olmuyor. Hayıflanıyor insan en fazla, neden daha önce yaşamadım ki diyerek…Ertelememenin önemi kavranıyor acı da olsa kimi zaman. Zararın neresinden dönülürse kardır hesapları yapılıyor. Yine de çoğu zaman hesaplara uygun gitmiyor işler.Her şerde bir hayır vardır deniyor.
Eşimle uzun yıllar öncesinden tanışıyor olmamıza rağmen 3 yıldır birlikteyiz. Bu birliktelik 1 yıl önce yaptığımız evlilikle aynı evde yürütülmeye başladı. İkimiz de çok seviyoruz çocukları. Ama bir çocuk sahibi olmak, daha doğrusu ikimizin bir çocuk yapmamız konusunda tutarsız düşüncelere sahiptik. Hep dünyaya yeni bir birey getirmek yerine evlat edinmek ya da koruyucu aile olmak gibi düşünceler geliştirip işimize gücümüze koşturmaya devam ettik. Zaman zaman benim “kadınlığım” tutarak, “ama bir tane doğursam mı, sonra pişman olmasak” dediğim zamanlar oldu. Sanki çok kolaymış gibi. Düşününce zor geldi sorumluluk.
Geçenlerde tayf’ın da yazdığı gibi zamanında annelerimize söylediğimiz ''ben mi istedim beni doğurmanı,doğurmasaydın'' sözlerini duyma olasılığıydı saçma da olsa bu sorumluluktan kaçınma sebebimiz. Kendim için, ben istediğim için bambaşka bir hayatı dünyaya getirecek olmak ürkütücü bir gerçeklikti. Ama hormonlarım söz dinlememeye başlamıştı artık. Bilinçaltım bana oyunlar oynamaya başlamıştı bile. Çocukluğunu bildiğim eşimin tombik, esmer, her daim bir yaramazlık peşinde koşan hallerini getirip duruyordu aklıma. Oturup ilkokul günlerimizi anıyorduk birlikte. Çocukluğumdaki o sevimli çocuğa benzeyen bir çocukla ortayaşımda aynı evde yaşasam fena mı olurdu sanki?
Zamanın pek çabuk geçmekte olduğunun ayırtına varmıştım. Planlar yapmaya başladım kendi kendime. Eşimle kararımız çok netti. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüyle görüşüp kimsesiz çocuklardan birini evlat edinecek ya da koruyucu aile olarak başvuruda bulunacaktık. Bu, ikimizin de ayrı ayrı gençlik yıllarımızdan beri istediği bir şeydi. (Geçmiş zaman kipinde yazıyorum ama bu düşüncemizden asla vazgeçmedik, mutlaka bir gün yapacağız bunu) Planım doğrultusunda yaz dönemi sigarayı bıraktıktan sonra aldığım kiloları vererek işe başlayayım düşüncesiyle (az buz değil 20 kilo kadar) diyetlere başladım. Başarı kaydetmeye başlarken kısa bir tatil molası girdi araya.
Tatil dönüşü ha bugün gideyim bir muayene olayım yumurtalıklarımdaki kistler duruyor mu durmuyor mu, ha yarın giderim doktora, önce kime gideyim arkadaşlara sorayım derken ağustos ayında adeti pas geçtiğimi bile fark etmemişim. Zaten son dönemlerde gecikmeli adetler gördüğümden çok da üstünde durmamıştım açıkçası. Dönem dönem yumurtalıklarımda oluşup kendiliğinden yok olan doktorların “normal, olur, geçer” dediği kistlere yordum gecikmeyi. Ta ki, göğüslerimdeki olağandışı şişlik ve ağırlığı hissedip kasıklarımda hafif sancıların adet sancısı dışında bir şey olduğunu anlayana kadar. Gecenin bir yarısı evde son adet tarihimi kaydettiğim ajandayı açtım. Günlerden 24 ağustostu ve ajandada son adet başlangıç tarihim 17 temmuz olarak görünüyordu. Ertesi sabah ilk iş eczaneden bir gebelik testi satın alıp uygulamak oldu. Testin referans çizgisi mavileşirken neredeyse eş zamanlı olarak ikinci çizgi de belirmeye başladı. Sonunda her iki çizgi de ayan beyan karşımda duruyordu ve ben şaşkın, bir o kadar da mutlu hissediyordum kendimi. Bu sefer bayram ertesini mi beklesem, hemen bir doktora gidip muayene mi olsam ikilemi girdi hayatıma. Neyse, çok sabredemeyip 3 gün sonrasına hiç tanımadığım bir doktordan randevu alıp gidip muayene oldum. Muayeneye gittiğim gün de hafif bir lekelenme oldu. Doktorda keseyi gördük. Daha 5 haftalık olduğundan içinde ne olduğunu şimdi göremeyeceğimizi biliyordum. Lekelenme nedeniyle doktor bayram tatilinde yatmamı, riskim olduğunu, bu arada 2 gün arayla beta HCG baktırmamı istedi.
3 günlük sırrımı doktor dönüşü gözyaşları içinde eşimle paylaştım. “hamileyim ama düşük riskim varmış”… Beraber sevinip beraber ağladık. Hiç düşünmediğimiz bir anda tesadüfen olan henüz bu “şey”e. Şey diyorum çünkü alabildiğine belirsizlikti bizim için her şey. Kahreden iki günlük bekleme sonucu tahlil sonucu doktora götürüldü. Son derece mekanik bir şekilde hamilelik devam ediyor cevabı alındı doktordan.. Yine sevinçten ağlayarak eve döndük eşimle birlikte.
Bu arada benim 10 yıl önce 6 haftalık hamileyken yaşadığım bir düşük var. (İkimizin de ikinci evliliği; ilk evliliğimde hiç istemezken nasıl olduğunu anlamadan hamile kalıp birkaç hafta sonra düşük yapmıştım. Herkese erkenden söylediğim için çok pişman olmuştum sonrasında. Zaten yürümeyecek bir evlilik olduğundan bu bebeğin hiç doğmaması her taraf açısından hayırlısı oldu diye düşünürüm geçen yılların verdiği sükunetle.) Çok yakınımız, annem ve kardeşim dışında kimseye söylememeye karar verdik bu nedenle. Bayram boyu yattım, minimum hareket ve dikkatle geçti bayram tatili.
Ve o haftasonu, Pazar sabaha karşı kanamam başladı. Düştü, dedim. Doğumevine acile gittik. (O uzun tatilden sonra başka bir yerde hem de Pazar günü nöbetçi jinekolog olacağını tahmin etmemiştim) Kese bozulmasına rağmen hala ordaydı. Progesteron takviyesiyle o günü geçirip pazartesi başka bir hastaneye gidip yine yeni bir doktorla tanıştık. O gün yoğun hasta programına rağmen acilden gelen hastayı kabul eden doktor, tesadüfen yakın arkadaşlarımdan birinin ısrarla tavsiye ettiği “hiç başkasını aramana gerek yok” dediği doktordu. Gerçekten çok ilgilendi. Progesteron günde 300 mg.dan 600’e çıkarıldı. Kesintisiz yatağa bağlı olarak geçirdiğim devreye başladık. İki günde bir gidip ultrasonla durum kontrolü yapıyorduk.
Doktorumuz, ilk günden itibaren son derece sağduyulu davranarak bize gerçeklerden bahsetti. Kesenin şekli bozulmuştu. İçinde 5-6mm boyutunda bir embriyo vardı. Çok az da olsa kalp atışı denen kıpırtı gözlemlenebiliyordu. Ama normalde 130-140 olması gereken atış, 60-70lerdeydi. Doktor, bu gebeliğin çok büyük bir ihtimalle sonlanacağını, ama kalp atışı gözlemlenmeye devam ettiği süreç boyunca hiçbir işlem yapmayacağını, atış sona ererse sonlandırma yapacağını anlattı. “Sonra da bundan sonrasına bakacağız. Kan tahlillerinizi yapıp bir sorun olup olmadığını inceleyeceğiz. Gerekirse genetik test yürütüp inceleyeceğiz ve bir sonraki gebeliğin sağlıklı olmasını sağlayacağız” dedi, 2 hafta boyunca her gidişimizde. Biraz güçlenmeye başlar gibi oldu kalp atışları sondan bir önceki kontrolde. Doktor şaşkındı, “seninki, senle birlikte direniyor. Devam et” dedi. 4 gün sonra ise kese ve embriyo kıpırtısız, gelişimi son ultrasonla aynı olduğu şekilde duruyordu öylece. Bu süreçte o kadar çok yıkılıp yeniden toplanmıştım ki, “ama ben hiçbir olumsuzluk hissetmiyorum” diye saçmalıyordum ultrasondaki görüntüye bakarak. Radyaloji uzmanının ayrıca yaptığı tarama sonucu bana rahimde diğer bölgelerdeki kan akışı renklendirilerek gösterildi, kese ve civarında ise hiçbir renk yoktu. Gelişi gibi ani oldu gidişi de.. SAT’a göre 9. haftaya gireceğimiz gün ultrasonun belirlemesine göre 17 eylülde 6+3de veda ettik sevincimize..
Sonrası, doktorumuzun gösterdiği özen ve inceliklerle dolu hastaneye günübirlik yatış. Yapılan sonlandırma (kürtaj kelimesini kullanmamasına sevinmiştim dokturun, ben de kullanmıyorum)… Cuma günü kontrolde her şeyin normal olduğunu öğrendik. Kalan parça ya da herhangi bir olağanüstülük yok. Kanamam az az devam ediyor. Doktoruma göre 1 hafta daha sürebilirmiş. Sonrasında adet olacağım ve kurban bayramı sonrası bahsettiği testleri yapmak üzere tekrar görüşeceğiz. Ha, bu arada kilo vermeye gayret edeceğim ki, yeni hamilelikte şekerle, tansiyonla boğuşmayacağız.. Yaklaşık olarak Ocak ayından sonra yeni gebeliği düşünebilirsiniz dedi bir de…
İyi de doğru dürüst düşünmüyorduk ki.. Hani bencillikti, sırf ben istiyorum diye bilinci dışında bir varlığı dünyaya getirmek? Kaybedince mi değer artıyor bazı şeylerin? Bu hissettiklerim de böyle mi? Ya yine olmazsa, çok mu yıkılırım? Yeniden denemeye gücüm var mı ki???
Sorular.. sorular.. sorular.. Kafamda dönüp duruyorlar. Cevap versem de vermesem de; verdiğim cevap mantıklı gelse de gelmese de benimleler..
Sonra oturdum son birkaç yıldır bu başlık altında yazılanları okudum. Çoğunuzla yaşıtız. Çok güzel anlatmışsınız duygularınızı. Sevinçlerinizi, hayalkırıklıklarınızı, sorunlarınızı, ürettiğiniz çözümleri, sitemlerinizi, umutlarınızı biliyorum artık. Siz de beni bilin istedim.
Ve itirafım şu ki; tayf; evet aynen senin söylediğin gibi zaman zaman ''neden anlamsızca bebek istediğimi bilmiyorum'' diyordum.. Ama itiraf edeyim; bencilce gibi görünse de tamamen kendim için bir bebeğim olsun istiyorum ben de… Bir daha denemek için bütün gücümü toplasam o dev beni ve bebeğimi de korur mu?
selam pepe
çocuk sahibi olma konusunda iç dünyamda ben de birtakım sorular sormuştum kendime...ilginçtir...o kadar uğraşılara rağmen....farklı düşüncelere de sahibim...ilk önce;ben eşimle severek evlendim.bizim aklımızda hiç çocuk sahibi olma fikri yoktu.kimbilir belki biz çocuktuk..kim soktu kafamıza...daha çok benim...kim olacak...çevre...yeni evlisin bir yere gitmişsin tatlı yerken ya da ekşi bir şey_hıııı ye ekşiyi yap ayşeyi.ya da ye tatlıyı getir atlıyı gibi söylemler...bizden beklentiler....sonra....hadi beklentileri bırak biz çocuğumuz olsun diye evlenmemiştik ki...birlikte yaşayalımdı o kadar...sonra ne oldu bilmiyorum.hııı ne olacak spontan hamile kalmıştım.artık gelsin gerisi....hamile kalınca düşünüyorsun sanırım anne olmayı... yok sanmıyorum.elbette öyle.alabamanın yazısını okudum.heyyyy.üzümlü kek!al sana bir itiraf.ben hiçbir zaman kendim için istememiştim bir çocuğu...çok sevdiğim için ikimizin bir parçası olmasını istemiştim.hatta olsaydı annesinin yavrusu babasının güzeli diye sevecektim...çünkü ona benzemesini istiyordum.o mu olsun istiyordum?şimdi saçmalık geliyor...tamam insan kocasını sevebilir ..çok sevebilr ama sadece bir erkeği taçlandırmak adına bu kadar tantana....
büyüyormuyum...şimdi bir kızım var...ama onu sadece kendim için seviyorum....tuhaf değil mi??
sevgili pepe.....iç dünyanı paylaşmışsın....ben de yazma gereği duydum yazını okuyunca....burayı yani 38i farklı kılan da bu sanırım...bilinmek insana iyi geliyor..
canım ya sen delimisin lütfen gel ben sana yaşadıklarımı anlatsam ağlarsın ki geçmişte kesin yazmışımdır benim kocamın samimi diye bildiği öküz dallama bi arkadaşı sabahın köründe gelip kocama eşinin hamile olduğu haberini müjdeleyip sonrada bana söylememesini üzülür demiş ulan dedim ne göt herif bu ya lütfen kusura bakmayın arkadaşlar sözüm meclisden dışarı ben senin çocuğun olcak diye ne üzülcem godoş sevinirim ancak sanki benim kuzenlerim arkadaşlarım komşularım dostlarım yok mu hepsinin bir iki çocuğu var kıskancak olsam işim iş anasını satim yanmışım yani. hepsi çoluksuz çocuksuz da bu götü boklu dünyada bi senin çocuğun olcak diye seni mi kıskancam tabi dünyada bi tek senin karın doğuruyo ya. ve bu ikisi 3 sene gizli gizli tedaviler ameliyatlar sonucu oğullarına ulaşıp sonra da kendiliğinden geldi diyecek kadar da karaktersiz insanlar. neyse hayatım sen lütfen gel gerekirse ben giderim ama sen gel. burası her şekilde deşarj olduğumuz bi yer ver kimse kimse yüzünden bi yere gitmesin gönül koymasın neyse durum yazsın hatalı olanlar hatasını anlasın ders alsın amacı şaşmasın özellikle bu topiğin uğuru herkese bulaşsın kızlar. burası gerçekten uğurlu.
senin benim bebeğim değil tüm bebekler insanların yüzünde tebessüm oluşturuyo meryecim ve herkesin bebeği kendine güzel. ama sen kendi bebeğini kendince haklı olarak dünyanın merkezi sanıyorsun. öyle olmadığının sadece farkında değilsin neyse bunu uzatmayacağım iyi geceler
Benim güzel yüzlü oğlum bundan bir sene önce aramıza katıldı. Beni de dünyanın en mutlu annelerinden sadece biri yaptı. O güzel sabırlı şanslı annelerden sadece biri olduğum için çok mutluyum. Allah anne olmak isteyen hiçbir kadının kollarını kucağını boş bırakmasın. ŞEBNEM VE LEVENT BİR YILDIR EBEVEYN. OĞLUMUZ MERT BİR YAŞINDA. Allah ona uzun sağlıklı şanslı mutlu yıllar versin. Bize de o yılları görmeyi nasip etsin. Tüm anneler dünyanın en güzel çocuğunu kucağında taşırmış ben de benimkini taşıyorum, kendi dünyamın en güzel çocuğuna sahibim. Darısı tüm isteyenlere olsun inşallah.
merhaba denizgeldi, seni ve denizle maceralarını merak ediyorum. hikayenin büyük bir kısmını biliyorum. deniz, genetik olarak sizden farklı olsa da emin ol size benzeyecek. saçları farklı renk de olsa saçını savuruşunu senden alacak, gözleri farklı biçimde de olsa bakışlarının bir kısmı eşinden bir kısmı senden gelecek. büyüdüğünde mesela yemek yedikten sonra senin yaptığın gibi çatalı tabağın kenarına dayayacak, çayı babası gibi içecek mesala sıcak sıcak. zamanla birbirinize benzeyeceksiniz. siz onun gibi davranırken o da sizi örnek alacak, size öykünecek...
diğer forum başlığında uzunca yazdım, vakit bulunca oraya da bakarsın diye düşünüyorum. bazı arkadaşlar bebeklerine kavuştu. ben yoruldum acı yaşamaktan. hep bir dolu risk, ya şu olursa ya bu olmazsa kaygısı...bir sevgiyi paylaşmak için uğraşman madden ve manen yıpranmak bana zor geliyor. yapabilenlere gıpta ile bakıyorum, çok cesurlar diyorum. sadece aklımda kalmasın, hamilelik sürecini de yaşayayım diye bir kez daha denemek fikrindeyim. ama bu fikir de çok sağlam değil, git-gellerle dolu. sonuçta bak işte nasıl seviyorsun kızını, o senin kızın çünkü..yeniyılda bir kez daha deneyeceğim ya da direkt herşeyi akışına bırakıp senin yolundan gideceğim canım. benim de sadece kendim için seveceğim, farklılıklarından keyif alarak bize benzeyen taraflarına şaşıracağım bir kızım ya da oğlum olacak...
lütfen denizi anlat, büyüdü mü? neler yapıyor? nasıl sevdiriyordur kimbilir kendini..
ay çok merci herkes babaya benzetiyor aslında gerçekten de babasına benziyor ama bana da benziyor yaniiii. hani zarp bi cümle yazmıştı her kadın her anne dünyanın mı evrenin mi en güzel bebeğini kucağında taşıyor mu öyle bişi elbette katılmayacaksın hiç bir anne katılmaz buna hayır efendim en güzel bebek benim bi kere o merkez benim kucağımda pöh)) . sen batunun o tombul yanak gülen fotolarını koysana buraya da alem bebek görsün uyanık spor. ben özellikle feysdeki resimlerden sonra batuyu canlı görmek istiyorum ısırmam lazım çünkü gütünü ve yanaklarını.
Benim güzel yüzlü oğlum bundan bir sene önce aramıza katıldı. Beni de dünyanın en mutlu annelerinden sadece biri yaptı. O güzel sabırlı şanslı annelerden sadece biri olduğum için çok mutluyum. Allah anne olmak isteyen hiçbir kadının kollarını kucağını boş bırakmasın. ŞEBNEM VE LEVENT BİR YILDIR EBEVEYN. OĞLUMUZ MERT BİR YAŞINDA. Allah ona uzun sağlıklı şanslı mutlu yıllar versin. Bize de o yılları görmeyi nasip etsin. Tüm anneler dünyanın en güzel çocuğunu kucağında taşırmış ben de benimkini taşıyorum, kendi dünyamın en güzel çocuğuna sahibim. Darısı tüm isteyenlere olsun inşallah.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?